• Sonuç bulunamadı

2. TEORİK ARKA PLAN

2.4. HAMAMLARLA BIRLIKTE GELIŞTIRILEN MADDI VE MANE

2.4.2. Su kültürü ve sanat

Su ve su kültünün parçası olan bir yapı olarak hamamdan şarkılar ve şiirlerde defalarca kere bahsedilmiştir. Bu bağlamda hamam, sosyal etkileşimin vurgulandığı, resim ve sanatta genellikle ilham alınan bir mekândı.

Pek çok şarkı ve şiir, bu geleneğin kültürel mirasının bir parçası olarak sosyal ve manevi değerlerini çağrıştırıyor ve o dönem yaşam tarzını yeni kuşaklara bağlayan kalıtsal öyküler olarak kalıyordu. Bu eserlerin birçoğu bugün bile popüler ve yaygındır (örneğin, Aleksa Šantić, Emina).

„Sinoć kad se vraćah iz topla hammama prodjoh pokraj bašte staroga imama. Kad tamo u bašti u hladu Jasmina, s ibrikom u ruci stajaše Emina...“ (Aleksa Šantić , Emina) (Url-27).

Dün gece sıcak hamamdan dönerken, Yaşlı imamın bahçesinden geçtim. Bahçede, yasemin gölgesinde, Elinde ibrik ile orada durdu Emina.

117 Şekil 2.4.3: Bakır hazneli Emina (ibrik), Mostar (yazar 2018’de çekildi).

İnsanlar arasında bağlantı ortamı olarak su kültürü, Bosna kentlerinde günümüze kadar ruhun bir parçası olarak kaldı. Eski „sevdah“ şarkılarında/ sevdalinka sıkça bahsedilirdi ve yeni nesillerin modern popüler şarkılarında da bahsedilmektedir.

Aj, dvije su se vode zavadile

aj, Cehotina, aman, i studena Drina aj, Cehotina Drini govorila

aj, sto s' se, Drino, aman, mamom pomamila

Aj, kad ti valjas drvlje i kamenje aj, a ja plavim, aman, pola Foce ravne Aj, pricekaj me jos sutra do podne aj, dok ja dodjem, aman, mutna i krvava aj, odnijet cu Aladzanske dvore

aj, i u dvoru, aman, lijepu djevojku 23…

23 (Sevdalinka : „ Dvije su se vode zavadile“- İki nehir konuşması hakkında - insan yaşamındaki su

etkilerinin gücünün sembolizmini sunar.)

Hey, iki su (nehir) kavga etti

Hey, Ćehotina, aman ve soğuk Drina Hey, Ćehotina Drina’ya diyordu Hey, Drina, aman, neden öfkelisin?

Hey, sen tahta ve taş yuvarlarsan Hey, ben akıyorum aman, düz Foča’nın (şehir) yarısına kadar.

Hey, yarın öğlene kadar beni bekle Hey, geldiğimde, aman, bulanık ve kanlı Hey, Alaca’nın sarayını götüreceğim Hey, sarayın içinde, aman, güzel kızı da….

118 Ek olarak, insanların sevdalinka'nın sesini ve duygularını nasıl üstünleştirdiğinin bir örneği aşağıdadır:

‘’Boşnakça Sevdah kavramının İngilizcede karşılığını bulmak kolay değildir, fakat özlem en yakın olanıdır. İspanyol duende gibi, birçok anlam-aşk, umutsuz aşk, sonsuz aşk, sıtma gibi aşıkları titreten ve ateşleyen bir arzu, ve sıtma gibi asla sarsılmayan bir arzu taşır - ama bu bir yaşam biçimi, hikayenin kendisini anlatır. (1992-1995 savaşında Saraybosna'yı ziyaret eden Caz piyanisti Kim Burton).

„Kad sat zazvoni

na kuli kraj Begove džamije, ja siću, siću, do bašče šatro šljive da proberem ti uzmi ibrik, srebrn ibrik „ k'o fol vode da doneseš... 24

Yukarıda (Crvena Jabuka: Saraybosna'da 80'li yıllarda ünlü olan pop grubunun; “Senin dudaklardan” şarkısı), su kültünün etkisini, maddi kültür kalıntılarının yoğun olarak kullanıldıkları yüzyıllardan sonra bile gösteren Balkanlardaki çok popüler pop grubunun modern şarkısının bir örneği bulunmaktadır. Örneğin, bu şarkıdaki ibrik25

ve çeşme günlük konuşmalar için bireylerin bir araya geldiği, genç aşıkların ise buluşma noktalarıdır.

Şarkılar ve şiirler, eski geleneklerin hafızada korunmasının yollarından biridir. Eskiden 'suya yakın yerlerde olan buluşma noktaları' bugün modernleşme ve küreselleşme çağında çağdaş çevrimiçi iletişim ile yer değiştirmiştir.

24

Crvena Jabuka: Saraybosna'da 80'li yıllarda ünlü pop grubu; Şarkı “Sa tvojih usana“ Alındığı yer:

https://www.radiosarajevo.ba/radio/aktuelno/kad-sat-zazvoni-na-kuli-kraj-begove-dzamije-najveci- hit-crvene-jabuke/328047, erişim tarihi: 22.05.2017.

25

İbrik: Su getirmek için kullanılan geleneksel bakır kap.

Saat çaldığında

Begova camisinin kulesinde Bahçeye geleceğim

Erikleri seçiyormuş gibi yapacağım Sen İbrik (kap) al, gümüş ibrik al Suyu getiriyormuş gibi yap…

119 Osmanlı döneminden kalma eski fıskiyelerden su kültürünün bir parçası olarak sosyal yaşamdaki kullanımları ve önemlerinden halk şarkılarında sıkça bahsedilmiştir. Neretva'nın sol yakasındaki Mostar şadırvanları ile ilgili halk şarkılarından biri şu şekildedir (Hasandedić, 1980, s.139);

U Mostaru na al šadrvanu Mostar'da al şadırvanda Mostalije abdest uzimaju... Mostarlılar abdest alıyor....

Batılı sanatçılar bile Doğu sembolizmi olan suda bir ilham görmüştür. Bosna'nın en ünlü sevda şarkılarından biri, “Der Asra”, Doğu'nun ve maneviyatının hayranlarından biri olan Alman şair Heinrich Heine tarafından yazılmıştır. Sonra, Savfet-beg Bašagić tarafından „Kraj tanana šadrvana“/„Küçük şadırvanın yanında“ başlığı altında tercüme edilmiştir. Burada şadırvan, sosyal toplantıların yeri ve kamu hayatı ile etkileşiminin önemli bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır.

„Kraj tanahna šadrvana gdje žubori voda živa, šetala se svakog dana sultanova kćerka mila.

Svakog dana jedno ropče stajalo kraj šadrvana,

kako vr'jeme prolazilo,

ropče blijeđe, blijeđe bilo....“26

Daha önce de belirtildiği gibi, Osmanlıların gelişiyle birlikte tamamen yeni bir yaşam felsefesi ortaya çıkmış ve tüm Balkanları etkilemiştir. Bu değişiklik sanatı ve yeni kurumları düşünürsek, İslami bakış açısına ve yeni sanat anlayışına

26 halk şarkısı

Küçük şadırvanın yanında

Suyun canlı bir şekilde parladığı yerde Sultan'ın sevgili kızı

Her gün yürüdü. Her gün bir köle

Şadrırvanın yanında duruyordu. Zaman geçtikçe

120 derinlemesine hakim olmuştur. Sanat bu kaçınılmaz etkilere uyum sağlamış ve dönüşmüştür.

Sanatta, özellikle hayvan ve insan resim ve heykellerine yönelik İslami tutum, gerçeğin bir yanılsamasıydı. Bu tutum aynı zamanda Müslüman dünyadaki mutlak “ikonizm karşıtlığı” ile ilişkiliydi ve ikonların mutlak onaylanmamasıydı. Buna rağmen, resim ve heykeller dinden de esinlenmiştir: hat sanatı, geometrik şekiller ve süslemeler, cennet imajının hatırlanmasını simgeleyen çiçek süslemeleri, mimari dekorasyonda sıva süsleri kullanılmıştır (Hattstein, Delius, 2000, s. 37-40).

Bosna-Hersek tüm alanlarda Osmanlı etkisi altındayken, Avrupa'nın geri kalanı yüksek Rönesans dönemini yaşıyordu. Batılı sanatçılar, özellikle oryentalistler da hamamlara resim motifi anlamında ilgi duyuyorlardı ve hamamları mistisizm ve erotizm ile dolu bir deneyim olarak çok sık hayal ediyorlardı. Hamamlar, Avrupalı gezginleri ve sanatçıları, 15. yüzyıldan beri genellikle sunumda fazlaca kullanılan yeni egzotik kültürün çok ilginç bir parçası olarak çekmeye başladı (Şekil 2.4.4).

121 Şekil 2.4.5: Solda William Henry Bartlet’in resmi (Ergin, 2011, s.25) ve sağda insan

banyosu minyatürü (Şehitoğlu, 2008, s. 19).

“Divan şiirinde, halk edebiyatında, halk tiyatrosunda ve hatta kukla oyunlarında Osmanlı hamamları ile ilgili hikayeler; genellikle hamamların sosyal ve ahlaki yönleri ve hatta cinsellik kavramı ile ilgilidir” (Ergin, 2011, s.305).

Bosna Hersek'te, bu yapıların miktarı ve anıtsallığı çok daha küçüktü ve daha sonra Avusturya-Macaristan egemenliği döneminde resim gelişti.

Benzer Belgeler