• Sonuç bulunamadı

Genius Loci’nin Sosyal ve Tarihi Yönü, Örneklerle

2. TEORİK ARKA PLAN

2.1. GENİUS LOCİ (YERİN RUHU)

2.1.3. Genius loci ile ilişkili olarak insan davranışları ve hisleri

2.1.3.1. Genius Loci’nin Sosyal ve Tarihi Yönü, Örneklerle

Bir yerin mekansal ve duygusal olaylarına ek olarak, zamanın etkisi kesinlikle göz ardı edilemez. Dünya tarihi boyunca, bilim, teknoloji ve insan uygarlığının gelişmesiyle anlamlı değişiklikler meydana gelmiştir. Bu değişiklikler yaşam koşullarının çeşitlemesine katkıda bulunmuştur. Farklı tarihi dönemlerdeki sosyal faktör, insanın yarattıklarına, estetik değerlerine ve yarattıkları ile göndermek istedikleri mesajlara yansımaktadır.

“Tecrübe, düşüncelere dayanan, hatıralara dayanan ve duygularla tatlandırılmış duyum-algı-anlayış-cevap-davranış kaynaşması ile oluşan, iç içe geçmiş bir fenömendir. Bir yerde ‘insan’ olmadan var olamaz.” (Norberg-Schulz, 1979, s.11)

Yine de aynı anda, farklı yerlerde, zıt, farklı durumlar olabilir. Mesela Orta Çağ dönemini örnek olarak alırsak:

Avrupa'da Orta Çağda, sanat, felsefe ve bilim olduğu gibi “medeniyet” temalarının eksikliği bağlamında “Karanlık Çağ” olarak da bilinir. Sosyal düzenleme, yaşam tarzını yansıtan mimariyi ve ortamı da etkilemekte idi (örneğin hijyen bakımı veya diğer alışkanlıklar), dolayısıyla Orta Çağ mimarisi, görüntüsünde ışık ve neşe olmayan küçük pencerelerle ağır ve karanlıktı.

Aynı zamanda, Doğu tarafında, Osmanlı İmparatorluğu'nun çiçek gibi açılmasını görebiliyoruz. İlgi sahamız içinde kalan Osmanlı döneminde, Orta Çağ boyunca İmparatorluk zirvedeyken, İmparatorluk hakimiyetindeki illerde, büyük miktarda yeni kentsel dokular inşa edilmiştir. Bu inşaatlar İmparatorluğun o zamanki güç ve servet mesajını göndermek için kullanılıyordu ve bu görevi mimarları ve

42 inşaatçılar üstlenmekte idi. Liderler, farklı dönemler ve sosyo-politik düzenlemelerle, daha geniş nüfusa bir mesaj göndermek için yapılı çevrenin şeklini belirlemişlerdir. Sosyal düzenlemeler ve ilişkiler, sıradan insanların günlük yaşam biçimini ve alışkanlıklarını da derinden etkilenmişti.

“Her konu örümceğin ağları gibi bazı şeylerin nitelikleriyle olan ilişkilerini ortaya koyuyor ve varlığını taşıyan sağlam bir ağ dokuyor” (von Uexküll, 2010, s.56).

Farklı unsurların bir şekilde toplanması, yapıların veya olayların varoluşsal merkezini oluşturur (anlamlar). Bu şekilde kendi özel amacını bulur. (Şekil 2.2)

“Toplanmak, işlerin bir araya getirildiği anlamına gelir. İlk adım, nesnenin tanımlanması ve toplanmasının tam olarak anlaşılmasıdır. Bu şekilde kendi özel amacını bulur” (Norberg-Schulz, 1979, s. 168).

Şekil 2.2: Skinner’ın, genius loci fenomenini açıklamak için çaba sarf ettiği farklı etkilerin taslağı (Skinner, 2011, Cilt 11, No. 3, s.288).

Bir yerleşmenin ruhunu anlatan, ana bölümlere ayrılmış tüm görüşleri gösteren Skinner shemasından sonra, onu anlatan bir tablo oluşturulmuştur (Tablo 1.). Bu tablonun amacı Skinner shemasındaki genius loci anlayışını hamamlara bağlamaktır.

43 SOMUT ETKİLERİ

1. Çevresel

Hamam yapısının kurulmasıyla birlikte, doğal (su ve yakıt) ve inşa edilmiş (kentsel yerleşim) bazı nitelikler tamamlanmaktadır. İkinci en anıtsal yapı olarak hamam yapısı yerleşim silüetinin görünümünü etkiler. Hamamın içi de özel atmosferi yansıtıyor.

2. Kademeli görünüşler

Hamamın fiziksel ve işlevsel olarak ayrılmış farklı alanları / odaları.

3. Duyusal öğeler

Farklı duyular üreten fiziksel unsurlar: kullanılan malzemeler ve dokuları nemden elde edilen özel taş dokusu, bakır veya kireçle kaplı kubbeler gibi, buhar kokusu, sabun ve özel kokular, nem, sıcaklık vb.

Hamamların bir yerleşim alanı ruhuna etkilerinin, hamamların içerisinde ve çevre ile ilgili, ilk olarak somut ve soyut etkilere ayrılmaktadır. Bu ayırım içinde hamamların farklı etkileri ile genius loci anlayışları bağlanmaktadır.

Genius loci anlayışı oluşturulmasında hamamların etkisini anlayabilmek için, hamamların oluşturma ve kullanma zamanında yaşam şekli ve su kültünün bir parçası olarak bakılması gerekmektedir.

Tablo 1: Hamamın genius loci anlayışı yönünden etkileri (Açıklama, Skinner’ın Şekil 2.2’deki eskizine dayanmaktadır).

SOYUT ETKİLER 1. Duygusal

Temizlik, tazelik, rahatlama vb. hissleri.

2. Sahlenenen gösteri

Çeşitli alanlarda çeşitli atmosfer banyo işlemi sırasında farklı hisler üretir.

3. Sembolik (Symbolic)

Hamamlar ilk olarak temizliği ve daha sonra sosyalleşmeyi simgelemektedir. 4. Otantik– Osmanlı

5. Siyasi - Her sosyal sınıf içindir 6. Tarihsel - Belirli bir tarihin dönemde

7. Sosyal - Özellikle kadınlar için sosyalleşmenin yeri

8. Kültürel - sanat ve gelenek ve çeşitli törenlerle bağlantılı. HAMAM’IN GENIUS LOCI’YE ETKILERI

44 Yaşam tarzı, yalnızca sosyal düzenlemenin unsurunu içermez, aynı zamanda manevi ve dini bakış açıları da içerir ve insan-doğa ilişkilerine önemli ölçüde yansımaktadır. Mesela, yapılı çevresindeki Oryantal insan, Tanrı'nın armağanı olduğunu düşündüğü doğaya ve suya saygı gösterir ve doğa ve kaynaklarıyla bu ilişkiye göre inşa eder. Böyle bir kültürde su doğal çevre, mimari tasarım ve günlük yaşamın önemli bir parçası olmuştur.

Müslüman şehirleri ve içindeki organizasyon, kurallar, mülkiyet, sorumluluk vb. koşullarını 1998 yılında yazdığı “Crisis in the built environment, The case of Muslim city.” kitabında Jamel Akbar da açıklamaya çalışmıştır.

Yapının etik ilkesi, oryantal geleneksel komşuya saygıyı (Akbar, J. 1988, s. 95, 100) ve örneklemden görebileceğimiz manzara hakkını da içeriyordu (Saraybosna’dan bir örneği-Şekil 2.4).

Şekil 2.3: Fotoğraf: Yüzyıllar boyunca ruhsal ve işlevsel anlamını koruyan, bir araya gelme noktası olan Begova Camii önündeki şadırvan (2018).

Bir yapı olarak hamam, kamusal ve özel bölümleri ile Bosna-Hersek’teki Osmanlı Müslüman ortamlarda hamamın rolü şematik anlatımı aşağıdaki gibidir (bkz. Şekil 2.5).

45 Şekil 2.4: Saraybosna yamaçtaki mahalle motifi (Hrasnica, 2003, s. 68).

Imširlija (2012) tezinde insanın varlığının yer kimliği yaratmadaki rolünden bahsetmiştir. İnsanın doğum yeri ve ikamet yeri ile bağlantısı ve insanın dünyayı ve duygularını algılayışını etkilemesi ihmal edilecek bir şey değildir. İnsanın davranışının alışılmış çevre ile güçlü bir bağlantısı vardır. Psikolojik fenomen ve insanların yeni şeyler keşfetmek ve öğrenmek için gençlik döneminde farklı yerleri ziyaret etme isteği, ancak daha ilerleyen yaşta, çoğunun vatana geri dönme ihtiyacı hissetmeleri nadir veya sıradışı değildir (İmširlija, 2012, s.29).

Tarihsel gerçeklere dayanarak, mekânsal ve sosyal sınırların yapılı çevrenin tasarımını etkilediği sonucuna varılabilir.

Örnek olarak, Oryantal mimarideki mahremiyet fenomenlerinden bahsedilebilir. Büyük ölçekte kentsel alan kamu (iş merkezi) ve özel (mahalle) olarak bölünür (Şekil 2.5.). Daha küçük ölçekte ise bireylerin özel yaşam alanı olan konutun temel hücresi, bireyin dini ve sosyal bakış açısıyla belirlenen özel ve kamusal alanlara bölünmüştür.

İslam kültüründe halkın ortak mülkü olan kamusal alanlar, bireylere ait özel mekânlardan daha çok değer görmektedir. Böyle bir alana herhangi zarar vermek tüm topluluğa zarar vermek anlamına gelir (Akbar, J. 1988, s. 114).

46 Kamusal ve özel alanları ayırma kurallarını takip ederek, Bosna-hersek’te o zamanki tipik bir toplum içinde hijiyen/yıkanma için kullanılan mekanların basit şeması aşağıda görülebilir (Şekil 2.5).

Osmanlı Döneminde bir Müslüman çarşıdaki mekânlar ilk olarak kamusal/çarşı ve özel/mahalle olarak iki gruba ayrılmaktadır.

Hijiyen amacıyla ve bunun yanı sıra toplumun bir araya geldiği bir mekân olarak hamamların içinde özel bölümler bulunmaktadır. Hamam içindeki mekânlar erkek ve kadınlara özel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Bir şehir/kasaba’daki özel/yaşanan alanlara giren mahallelerde de kamu alanları bulunmaktadır. Bu alanlar halka açıktır ve bunlar içinde herkesin kullanabileceği özel mekânlar da bulunur.

Örgütlenme ve insan kullanımı ile ilişkisi, bazı yerleri dışa dönük veya içe dönük hale getirir. Osmanlı meskenlerinde evlerin doğaya ve çevreye karşı dışa dönük olduğunu ama halk için içe dönük olduğunu söyleyebiliriz (Jemel, A. 1988, s.47, 85).

Şekil 2.5: Gösteren Şema: Tipik Osmanlı yerleşimlerinde özel ve kamusal alanların imar edilmesi ve HAMAM’ın bunlar içindeki yeri.

47 Örnek olarak, iş merkezi (çarşı), tüm kullanıcılara ve çevre ile etkileşimli olan kamusal ve sosyal aktivitelere açık dışa dönük bir mekân örneğidir. Bu ortamın içinde, her şeyin gerçekleştiği kalabalık çarşının ortasında küçük içe dönük, gizemli bir dünya olarak hamamla yeniden karşılaşabiliriz. Hamama giren erkekler “özel ruhu” olan yerde tamamen farklı atmosfer ile karşılaşırlar.

Osmanlı dönemine ait tipik hamamların kubbesi, uzaktan bakıldığında kamusal bir yapıyı ve insanların toplandığı yeri hatırlatır. Bu yapıların genel yapı malzemesi taştır ve cepheleri süslü değildir, taş yapı malzemesi cephede görünür durumdadır. Duvarlardaki açıklıklar genelde göz seviyesinin üstündedir ve sayısı son derece azdır. Bu cephe özellikleri mekânın mahremiyetini vurgular. Yapıdan gelen rutubet kokusu ve cephelerde yer alan nem kaynaklı lekelerden ise yapının yıkanma amaçlı inşa edilmiş suyla ilişkili bir yapı olduğu anlaşılabilmektedir.

Benzer Belgeler