• Sonuç bulunamadı

Suça Sürüklenmenin Sonuçları

BÖLÜM 2: SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR

2.5. Suça Sürüklenmenin Sonuçları

Suç işleyen çocuğun ilk karşılaştığı ve tutuklama aşamasına kadar sık sık birlikte olduğu resmi görevli çocuğun yaşadığı yerleşme birimine göre; kentte polis, kırsal yörede jandarma olmaktadır (Sevük, 1998: 89). Suç işleme şüphesi ile yakalanan çocuklarla ilgili adli işlemler kolluk kuvvetlerince başlatılmaktadır. Karakola getirilen çocukla ilk görüşmede kimlik tespiti yapılır (İstanbul Barosu Yayını, 2004: 23).

Kolluğun çocuk birimi, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuklar hakkında işleme başlandığında durumu, çocuğun veli veya vasisine veya çocuğun bakımını üstlenen kimseye, baroya ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna, çocuk resmî bir kurumda kalıyorsa ayrıca kurum temsilcisine bildirir. Ancak, çocuğu suça azmettirdiğinden veya istismar ettiğinden şüphelenilen yakınlarına bilgi verilmez. Çocuk, kollukta bulunduğu sırada yanında yakınlarından birinin bulunmasına imkân sağlanır.

Kolluğun çocuk birimlerindeki personeline, kendi kurumları tarafından çocuk hukuku, çocuk suçluluğunun önlenmesi, çocuk gelişimi ve psikolojisi, sosyal hizmet gibi konularda eğitim verilir.

Çocuğun korunma ihtiyacı içinde bulunduğunun bildirimi ya da tespiti veya hakkında acil korunma kararı almak için beklemenin, çocuğun yararına aykırı olacağını gösteren nedenlerin varlığı hâlinde kolluğun çocuk birimi, durumun gerektirdiği önlemleri almak suretiyle çocuğun güvenliğini sağlar ve mümkün olan en kısa sürede Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim eder (ÇKK m.31).

Gözaltına alınan çocuklar, kolluğun çocuk biriminde tutulur. Kolluğun çocuk biriminin bulunmadığı yerlerde çocuklar, gözaltına alınan yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulur (ÇKK m.16).

Çocuk yakalanır yakalanmaz derhal Baro’dan avukat istenmesi gerekmektedir. Karakol, Savcılık ve Mahkeme aşamalarında çocuğun yanında avukatının bulunması ve onun hukuki yardımından yararlanması zorunludur (İstanbul Barosu Yayını, 2004: 23). Suç işleme şüphesi ile yakalanan çocukların kurumlar arası nakilleri sırasında çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletlerin takılamayacağı kanunun 18. maddesinde

69

belirtilmiştir. Ancak zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlem alınabilir (ÇKK m.18).

Çocuk Koruma Kanun’unda (ÇKK), çocuk yargılamasında görev yürütecek ayrı bir Cumhuriyet savcılığı teşkilatı öngörülmemiştir. Bu nedenle Cumhuriyet savcılığı görevi, çocuk mahkemelerinin bulunduğu yerdeki Cumhuriyet Başsavcısının, çocuk bürosunda görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilecektir.

ÇKK’nın 29. maddesi gereğince, Cumhuriyet Başsavcılıklarında bir çocuk bürosu kurulacaktır. Çocuk bürosunda yeterli sayıda Cumhuriyet savcısı Cumhuriyet başsavcısınca görevlendirilecektir. Çocuk bürosunda görevlendirilecek Cumhuriyet savcıları, tercihen çocuk hukuku alanında uzmanlaşmış, çocuk psikolojisi ve sosyal hizmet alanında eğitim almış olanlar arasından görevlendirilecektir.

Çocuk bürosunun görevleri ÇKK’nın 30. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre çocuk bürosunun görevleri şunlardır:

a) Suça sürüklenen çocuklar hakkındaki soruşturma istemleri yürütmek,

b) Çocuklar hakkında tedbir alınması gereken durumlarda, gecikmeksizin tedbir alınmasını sağlamak,

c) Korunma ihtiyacı olan, suç mağduru veya suça sürüklenen çocuklardan yardıma, eğitime, işe, barınmaya ihtiyacı olan veya uyum güçlüğü çekenlere, ihtiyaç duydukları destek hizmetlerini sağlamak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışmak, bu gibi durumları çocukları korumakla görevli kurum kuruluşlara bildirmek,

d) Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmektir.

Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, bu görevler çocuk bürosunda görevli olmayan Cumhuriyet savcıları tarafından da yerine getirilebilir.

Suç işleme şüphesi ile kolluk birimine getirilen çocukların hiçbir şekilde ifadesi alınmadan Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edilmektedir (İstanbul Barosu Yayınları, 2004: 23). Suça sürüklenen çocuk hakkındaki soruşturma çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır (ÇKK m.15). Çocuğun ifadesinin alınması veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında, çocuğun yanında sosyal çalışma

70

görevlisi bulundurulabilir (ÇKK. m. 15). Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma ayrı yürütülür. Bu hâlde de çocuklar hakkında gerekli tedbirler uygulanmakla beraber, mahkeme lüzum gördüğü takdirde çocuk hakkındaki yargılamayı genel mahkemedeki davanın sonucuna kadar bekletebilir. Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür (ÇKK m. 17). Cumhuriyet Savcılığı ifade aldıktan sonra çocuğun serbest bırakılmasına karar verilirse çocuk ailesine teslim edilir (İstanbul Barosu Yayını, 2004: 23). Kolluğun çocuk birimi, suça sürüklenen çocuğun aileye teslimini gerektiren hâllerde; çocuğun teslim edileceği veli, vasi, kanunî temsilci veya bakımını üstlenen kimseleri bulamaz ya da bunların çocuğu suça azmettirdiğinden veya istismar ettiğinden şüphelendiğinde bu kişilere teslim edemez. Cumhuriyet savcısının talimatını alarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim eder.

Çocuklar hakkındaki kovuşturma, yani yargılama süreci kapalı olarak yapılır ve hüküm de kapalı oturumlarda verilir. Böylece suça sürüklenen çocuk açık yargılamada maruz kalacağı tehlikelerden korunmaya çalışılır. Yine Basın Kanunu hükümleri uyarınca suça sürüklenen çocuklara ilişkin kimlik bilgileri ve fotoğraflara yer verilmez. Çocuklar hakkındaki yargılamanın en önemli unsuru çocuğun kişisel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren sosyal inceleme raporlarının hazırlanmasıdır. Bu raporlar çocuk yargılamasının en önemli belgesidir (Aydın, 2009: 178).

Sosyal inceleme raporları ÇKK’nın 35. maddesinde yer almaktadır. Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hâkimleri veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur. Derhâl tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha sonra da yaptırılabilir. Mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması hâlinde, gerekçesi kararda gösterilir

71

Cumhuriyet savcısı soruşturma sırasında gerekli görüldüğünde çocuk hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasını çocuk hâkiminden isteyebilir (ÇKK m. 15).

5395 sayılı ÇKK’nın 11. maddesi göre, kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak uygulanır.

ÇKK’nın bu hükmü uyarınca suça sürüklenen çocuklara uygulanacak güvenlik tedbirleri ile korunması gereken çocuklar bakımından uygulanacak koruyucu ve destekleyici tedbir arasında bir ayrıma gidilmemiştir. Çocuk ister korunması gereken çocuk olarak nitelendirilsin, isterse suça sürüklenen, fakat ceza sorumluluğu olmayan bir çocuk olsun her durumda hakkında ÇKK’nın 5. maddesinde belirtilen güvenlik tedbirleri / koruyucu ve destekleyici tedbirler uygulanacaktır (Aydın, 2009: 171). Çocuklara yönelik koruyucu ve destekleyici nitelikte güvenlik tedbirleri ÇKK’nın 5. maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bu tedbir çeşitleri şunlardır:

a) Danışmanlık Tedbiri: Çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye yönelik tedbirdir (ÇKK m. 5/1-a). Bu tedbir, Milli Eğitim Bakanlığı, SHÇEK ile yerel yönetimler tarafından yerine getirilecektir (ÇKK m. 45).

b) Eğitim Tedbiri: Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine yönelik tedbirdir ( ÇKK. m. 5/ 1-b). Bu tedbir, Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafımdan yerine getirilecektir (ÇKK m. 45).

c) Bakım Tedbiri: Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi halinde, çocuğun resmi veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara

72

yerleştirilmesine yönelik tedbirdir (ÇKK. m. 5/1-c). Bu tedbir, SHÇEK tarafından yerine getirilecektir (ÇKK m. 45).

d) Sağlık Tedbiri: Sağlık tedbiri, çocukların fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavi edilmesi için gerekli tıbbi bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullanan çocukların tedavilerinin yapılmasına yönelik tedbirdir (ÇKK m. 5/1-d). Bu tedbir, Sağlık Bakanlığı tarafından yerine getirilecektir (ÇKK m. 45).

e) Barınma Tedbiri: Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayati tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya yönelik tedbirdir (ÇKK m. 5/1-e). Bu tedbir, Milli Eğitim Bakanlığı ve SHÇEK ile yerel yönetimler tarafından yerine getirilecektir (ÇKK m. 45).

“Tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla birlikte veli veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin desteklenmesi suretiyle tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması halinde; çocuk, bu kişilere teslim edilmelidir (ÇKK m. 5/3). Bu durumun gerçekleşmesi halinde, ilgili çocuk hakkında yukarıda belirtilen tedbirlerden birisine karar verilebilecektir.

Mahkeme, koruyucu ve destekleyici nitelikte güvenlik tedbirlerinin yanında, Medeni Kanunun uyarınca velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurma kararlarından birisini de verebilir (ÇKK. m. 7/7).

Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, SHÇEK ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen çocuk hâkimi tarafından alınabilecektir (ÇKK. m. 7/1).

Mahkeme tarafından tedbir kararı verilmezden önce çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılabilecektir. Ayrıca tedbirin türünün ne olduğunun kararda gösterilmesi gerekmektedir. Mahkeme, bu kapsamda bu tedbirlerden sadece birisine karar verebileceği gibi, birden fazla tedbire de karar verebilir (ÇKK. m. 7/2, 3).

ÇKK’da düzenlenen tedbirler suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olanlar açısından uygulanabilecektir. Bunun yanında suç tarihinde 12 yaşından büyük olan çocuklar hakkında ceza sorumluluğunun bulunması durumunda, indirilmiş ceza sorumluluğu kabul edildiğinden ve ceza dışında tedbir uygulanması kabul edilmediğinden, suç

73

tarihinde 12 yaşından büyük çocuklar hakkında cezaya alternatif olarak güvenlik tedbiri uygulanabilmesi mümkün bulunmamaktadır.

5237 Sayılı TCK’nın 31/1 maddesine göre, fiili işlediği sırada 12 yaşını bitirmemiş olan çocuklar hakkında kovuşturma yapılamayacağı ve ceza verilemeyeceği düzenlenmiştir. Ancak bu yaş grubundaki çocuklar hakkında 5395 Sayılı ÇKK’nın 5.maddesinde belirlenen tedbirler uygulanabilecektir. Bu tedbirlerin uygulanması konusunda ise hakime takdir hakkı verilmiştir. Bu yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar açısından tedbir uygulanması zorunlu değildir.

Fiili işlediği sırada 12 yaşını bitirmiş 15 yaşını doldurmamış olan çocukların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçların algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumlulukları bulunmamaktadır. Ancak bu yaş grubundaki çocuklar hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır. Bu durumda bulunan çocuklar hakkında tedbir uygulanması konusunda mahkemenin takdir hakkı yoktur ve tedbir uygulanması zorunluluğu bulunmaktadır (TCK m. 31/2).

5237 Sayılı TCK’nın 31/3 maddesine göre, fiili işlediği sırada 15 yaşını bitirmiş 18 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmektedir. Bu sorumluluk kısmı bir sorumluluktur ve bu yaş grubundaki çocuklara indirilmiş ceza uygulaması öngörülmüştür. Bu sebeple bunlar hakkında suç işlemiş olmaları nedeniyle koruma tedbiri kuralları işletilemeyecektir. Bununla birlikte bu çocuklar aynı zamanda koruma ihtiyacı içinde bulunan çocuklarda olabileceğinden yine de ÇKK’nın 5.maddesinde belirtilen tedbirler çocuk hakkında uygulanabilecektir. Ancak bu durumda tedbirin uygulanma sebebi, çocuğun suça sürüklenmiş olması değil, koruma ihtiyacı içinde bulunması olacaktır.

Tedbirin uygulanması, on sekiz yaşın doldurulmasıyla kendiliğinden sona erer. Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak suretiyle tedbirin uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar verebilir (ÇKK m. 7). Hâkim, hakkında koruyucu ve destekleyici tedbire karar verdiği çocuğun denetim altına alınmasına da karar verebilir (ÇKK m.7). Hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı onanan, hükmün

74

açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen çocuğun denetim altına alınmasına karar verilebilir (ÇKK m.36).

Denetim altına alınan çocukla ilgili olarak denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğü tarafından bir denetim görevlisi görevlendirilir. Ancak, korunma ihtiyacı olan çocuklar veya suç tarihinde on iki yaşını bitirmemiş suça sürüklenen çocuklar ile çocuğun aileye teslimi yönünde karar verilmesi hâlinde, bu çocuklar hakkında denetim görevi gözetim esaslarına göre SHÇEK tarafından yerine getirilir. Görevlendirme sırasında çocuğun kişisel özellik ve ihtiyaçları dikkate alınır ve çocuğa kolay ulaşabilecek olanlar tercih edilir (ÇKK m.37).

Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetim görevlisince, sosyal incelemeyi yapan uzman veya mahkeme nezdinde ki sosyal çalışma görevlisi ile birlikte, görevlendirmeyi takip eden on gün içinde hazırlanacak bir plânla belirlenir (ÇKK m.39). Denetim plânı hazırlanırken; çocuk hakkında alınan tedbirin amacı, niteliği ve süresi, çocuğun ihtiyaçları, çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti, çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse tarafından çocuğa verilen desteğin derecesi, suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin mahiyeti ve çocuğun görüşü dikkate alınır (ÇKK m.39).

Denetim plânı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhâl uygulanır. Denetim görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerindeki etkileri ile çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin veya kurumların çocuğa karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir durum olup olmadığı ve istenen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya çocuk hâkimine rapor verir (ÇKK m.39).

Denetim, kararda öngörülen sürenin dolmasıyla sona erer. Tedbirden beklenen yararın elde edilmesi hâlinde denetim, sürenin dolmasından önce de kaldırılabilir. Denetim, çocuğun başka bir suçtan dolayı tutuklanması veya cezasının yerine getirilmesine başlanmakla sona erer (ÇKK m.40).

Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma veya kovuşturma evrelerinde adlî kontrol tedbiri olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 109. maddesinde sayılanlar ile aşağıdaki tedbirlerden bir ya da birkaçına karar verilebilir:

75 a) Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak,

b) Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gidebilmek c) Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak.

Ancak bu tedbirlerden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama kararı verilebilir (ÇKK m.20). Fakat on beş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez (ÇKK m.21). Cumhuriyet Savcısı çocuğun tutuklanmasını talep etmiş ve mahkemece tutuklama kararı verilmiş ise çocuk varsa Çocuk Tutukevi’ne, Çocuk Tutukevi yoksa yetişkinlere ait Ceza ve Tutukevlerinin çocuklar için ayrılmış bölümlerine yerleştirilir (İstanbul Barosu Yayınları, 2004: 24).

5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi ve ÇKK’nın 23. maddesi uyarınca çocuk hakkında verilen 2 yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına ilişkin cezalara yönelik hükmün açıklanmasının 3 yıl süre için geri bırakılması mümkündür. Bu düzenleme uyarınca çocuk hakkında yapılan yargılama sonunda belirlenen netice cezanın 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası veya bu sürede hapis cezası ile birlikte adli para cezası olması durumunda hükmün açıklanması geri bırakılmaktadır. Çocuğun belirlenen üç yıllık süreyi iyi olarak geçirmesi ve kendisine bir yükümlülük yüklenmiş ise bu yükümlülüğün gereğini yerine getirmiş ise hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmektedir (Aydın, 2009: 175).

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna göre çocuklar; çocuk kapalı infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde barındırılır (Saldırım, 2007: 80). Yargılanmaları sonucu özgürlüğü bağlayıcı ceza alan ve bu cezaları kesinleşen 13-18 yaş grubu çocuklar, ikamet yerlerinin yakınlığına göre Ankara, Elazığ, İzmir Çocuk Eğitimevlerinden birine gönderilmektedirler. Özgürlüğü bağlayıcı ceza alan 13-18 yaş grubu kız çocukları İzmir Çocuk Eğitimevlerine sevk edilmektedirler. Bu kurumda kız çocukları için ayrılmış özel bir bölüm bulunmaktadır (Cevher, 2007: 25).

Açık kurum statüsündeki eğitimevlerinde bulunan çocuklar, toplum içindeki her türlü eğitim-öğretim faaliyetlerinden diğer akranları gibi yararlanabilmektedirler. Çocuk Eğitimevleri suça sürüklenen çocukların mahkumiyet kararlarının eğitim, meslek

76

edindirme ve yeniden toplumla bütünleştirmeye öncelik verilerek infaz edildiği tesislerdir. Bu kurumlarda firara karşı engel yoktur. Kurum güvenliği iç güvenlik görevlilerinin gözetim ve sorumluluğunda sağlanır (Cevher, 2007: 25).

Haklarında tutuklama kararı bulunanlar ile disiplin cezası alanlar hariç olmak üzere eğitim evinde bulunan çocuklar, kapalı infaz kurumlarına gönderilmemektedirler. (Cevher, 2007: 26). Çocuk kapalı ceza infaz kurumları ise, çocuk tutukluların ya da eğitim evlerinde disiplin veya diğer nedenlerle kapalı infaz kurumlarına nakillerine karar verilen çocukların barındırıldıkları ve firara karşı engellerli olan, iç ve dış güvenlik görevlileri bulunan, eğitime dayalı kurumlardır (Saldırım, 2007: 80).

12-18 yaş grubu çocuklar, cinsiyetleri ve fiziki gelişim durumları göz önüne alınarak bu kurumların ayrı bölümlerinde ayrı bölümlerinde barındırılırlar. Bu kurumlarda çocukların eğitim ve öğretim verilmesi ilkesine tam olarak uyulmaktadır (Saldırım, 2007: 80).

Yaş ve öğrenim durumu nedeniyle örgün öğretim kurumlarına devam edemeyecek olan çocuklar, meslek eğitimine yönlendirilmektedirler. Meslek eğitimi Milli Eğitim Bakanlığının, Meslek Eğitim Merkezlerinde sürdürülmektedir. Meslek eğitimine yönlendirilen çocuklar, haftanın bir günü merkezlerde teorik eğitim almakta; diğer günlerde ise toplum içindeki iş yerlerinde çalışmaktadırlar (Cevher, 2007: 26).