• Sonuç bulunamadı

İ spat Açı sı ndan Bağlantı

C. İ spat Açı sı ndan Paralel Davranı şlar ve Bağlantı

2. İ spat Açı sı ndan Bağlantı

Amerikan uygulamasında, teşebbüsler arasında bilgi değişimine ilişkin bir anlaşmanın olması, yalnızca teşebbüslerin bilgi değişiminde bulunacağını gösterir. Yani bilgi değişimine ilişkin anlaşma, yüzde yüz bu bilgilere uyulacağına ya da bu bilgilere göre hareket edileceğine dair bir anlaşma olarak algılanmamaktadır. Ancak bazı bilgi değişimleri gizli işbirliğinin varlığını ispat edici görülür358.

Hardwood olayında, teşebbüslere bir fiyat bildirim merkezi oluşturulmuştu ve bu merkez, üyelerine üretim, satışlar ve fiyatlar hakkında oldukça ayrıntılı bilgileri, açıklayıcı yorumlarla birlikte sunuyordu. Merkez üyelerine etkileyici önerilerde bulunuyor ve geleceğe yönelik fiyat ve üretim politikaları tavsiye ediyordu. Böyle bir davranış rakiplerin arasında görülebilecek bir davranış değildi ve amacı ancak rekabetin sınırlanması olabilirdi359.

Amerikan Hukukunda mahkemelerin bilgi değişimine yaklaşımı şu şekilde ortaya konulabilir;

- geçmiş fiyat verilerine ilişkin,

- müşterilerin hakkında (isimleri de dahil) ayrıntılı bilgi içermeyen,

- gerek alıcı gerekse satıcı tarafından tüm ilgililerce ulaşılması mümkün bilgi değişimleri gizli işbirliğinin varlığını göstermez,

Ancak;

- mevcut ya da gelecekti fiyat ve ürün özelliklerine ilişkin ayrıntılar içeren,

- bilginin istatistiksel olmaktan önce, müşteri ve satıcıların geleceğe yönelik ifade ve beyanlarına hatta önerilerine dayandığı

- verileri yalnızca pazarın tek tarafının (arz ya da talep tarafı) çıkarına yönelik olan ya da yalnızca tek tarafa açık olup diğer tarafı dışarıda tutan

- üyelere geleceğe yönelik tavsiye ve yorumlarla birlikte sunulan

358

İKİZLER, s. 319.

359

bilgi değişimleri caiz görülmemekte ve iş birliğinin varlığını göstermektedir360.

Avrupa Birliği hukukunda fiyatlara ilişkin bilgi değişimleri, teşebbüslerin (fiyatı belirlemek gibi) rekabeti sınırlayıcı bir amaç taşıdıklarının ispatı için yeterli görülmektedir.

Dolayısıyla konusu bu tür bir bilgi değişimi olan bağlantının, paralel davranışlara yol açacak şekilde Pazar politikalarını etkilediğinin gösterilmesine ve Pazar davranışları ile bilgi değişimi arasında bir nedensellik bağı kurulmasına gereksinim olmaksızın ispat gerçekleşmiş olur. Zira mahkemelerin bu gibi durumlarda yaklaşımı, teşebbüslerin rekabeti sınırlamak ve uyumlu eylemlerde bulunmak amacıyla hareket ettiğidir361.

ABAD, fiyatlarla ilgili bilgi değişiminin varlığından hareketle rekabeti sınırlama amacı taşıyan uyumlu eylemlerin gerçekleştiği kanaatine varırken ilk görünüş ispatından yararlanmaktadır. Buna göre fiyat vb. gibi önemli noktalar üzerinde teşebbüsler arasında bilginin değişimi söz konusu olursa, teşebbüslerin bu bilgiyi ilerideki kararlarını biçimlendirirken dikkate almamaları beklenemez. Dolayısıyla burada, teşebbüslerin öncelikle, soyut ya da subjektif amaçları ne incelenmekte ne de aranmaktadır. İkinci olarak, teşebbüslerin arasındaki bir anlaşma ya da irade uyuşması değil, bunlardan tamamen soyutlanmış olarak, bağımsız politikalar benimsenmesinin önünü kesen bir birbirini etkileme ve birbirinden etkilenme süreci ön plana çıkmaktadır362.

b. Tavsiyeler

Kuşkusuz üzerinde anlaşma yapılabilecek her konu, tavsiyelerin de konusu olabilir. Böylelikle fiyatlar, sözleşme şartları, üretim miktarı, servis şartları vb. daha bir çok doğrudan ya da dolaylı olarak rekabet üzerine etkileri olabilecek konuda

360 İKİZLER, s. 321. 361 İKİZLER, s. 322. 362 İKİZLER, s. 323.

teşebbüslerin tavsiyeleşmeleri mümkündür363. Bunun gibi hem yatay hem de dikey seviyede tavsiyelerle karşılaşılabilir. Yatay seviyedeki tavsiyeler, teşebbüsler arasında doğrudan doğruya gerçekleşebileceği gibi, ortaklaşa kurulan bir organizasyon ya da birlikten tüm teşebbüslere yöneltilme şeklinde de gerçekleşebilir364.

c. Kamuya Yönelik Duyurular

Teşebbüslerin geleceğe yönelik Pazar politikalarını duyurarak, kamuyu bilgilendirmeleri olağan bir durumdur. Ancak sonuçta kamuya yönelik duyurularda bilginin bir teşebbüsten diğerine geçmesine neden olur. Yani kamuya yönelik duyurularda da teşebbüsler arasında bir bilgi akışı yaşanmaktadır. Bu duyurular yoluyla teşebbüsler, rakiplerinin gelecek Pazar politikaları hakkında bilgi edinmektedirler365.

Kamuya yönelik duyurular yoluyla teşebbüsler rakiplerinin politikalarını öğrenerek, benzer bir politika benimseyebilirler. Ancak bunun aksi de mümkündür. Bu nedenle kamuya yönelik duyurular uyumlu eylemler için kuvvetli bir emare teşkil etmezler366. Kamuya yönelik duyurular sonrasında piyasada paralel davranışlar gerçekleşmesi durumunda da, duyuruların varlığı paralel davranışların yanında tek başına ispat için yeterli ek emare olarak görülmemelidir. Ancak kamuya yönelik duyuruların emare değeri somut olayın özelliklerine göre değişebilir.

Amerikan hukukunda da bir teşebbüsün geleceğe yönelik politikasını duyurması ve buna uygun davranması, sonuçta pazarda paralel davranışlar görülse bile gizli iş birliği için yeterli olmamaktadır. Örneğin, Piping kararında, davacı, üyesi olduğu ticari birlikten çıkarıldıktan sonra, alıcıların kendisinden mal almayı reddettiklerini iddia etmiştir. Mahkeme her bir alıcının yalnızca birlik üyeleri ile işlem yapacağına ilişkin politikasını önceden duyurduğunu, bu durumda davacıya 363 ESİN, s. 211. 364 İKİZLER, s. 325. 365 İKİZLER, s. 327. 366 ŞAYLI, s. 112.

yönelmiş bir uyumlu eylemden söz edilemeyeceğini ifade etmiş ve davacıdan alıcıların arasında iş birliğinin varlığına ilişkin başka emare ve nedenler göstermesini istemiştir367.

d. İşbirliğini Gösteren İfadeler

Bu durumda akla, delil olarak toplanan belgelerde geçen ifadeler gelmektedir. Gerçekten de teşebbüsler, iç yazışmalarında, raporlarda, bayilerine gönderdikleri yazılarda rakipleriyle işbirliği içinde olduklarını ifade etmiş olabilirler. Bunun gibi, rakipler arasındaki mektup, faks, teleks vb. belgelerde de bu yönde ifadeler geçebilir. İşbirliğini gösteren bu ifadeler, uyumlu eylemlerin ispatı için yeterlidir. Ancak bunun için, uyumlu eylemlerin dışında başka anlamlara yorumlanamayacak derecede açık ve anlaşılır olmaları gerekir368.

e. Toplantılar – Görüşmeler

Uyumlu eylemlerin ispatında görüşme ve toplantıların özel bir önemi vardır. Çünkü teşebbüslerin yakınlaşması için bir şekilde bir araya gelmiş olmaları gerekir. Ancak bizatihi toplantı ya da görüşme, teşebbüslerin bağlantı içinde olduğu anlamına gelmez. Zira bağlantı maddi anlamda uyumlu eylemlerin esaslı unsurlarındandır ve teşebbüslerin paralel Pazar politikaları benimsemesine neden olabilecek bir yakınlaşma süreci yaşadıklarını ifade eder. Toplantı ya da görüşmeler ise yakınlaşmak için ancak araç olabilirler. Bunlar sayesinde ileride gerçekleşecek olan paralelliğin temelleri atılır369.

Dolayısıyla ispat açısından da toplantı ve görüşmeler bağlantının varlığını tek başına gösteremezler. Bununla birlikte paralel davranışların yanında yer alarak uyumlu eylemlerin varlığına ek emare teşkil ederler370.

367

Precision Piping and Instruments, Inc. V E.I. DuPont de Nemours and Co., 951 F. 2d 613 (4th Cir. 1991).

368

İKİZLER, s. 328.

369

ESİN, (Uyumlu Eylemler), s. 123.

370

f. Alış ve Satışta Birliktelik

Ticari yaşamda bazen, belli bir bölgede satışlar tamamen tek çatı altında toplanabilir ya da satış yerleri, depolar, yabancı temsilcilikler ve şubeler birlikte kullanılabilir. Kuşkusuz bu yöntemin, teşebbüs giderleri ve rekabet açısından olumlu yönleri vardır371.

Bununla birlikte, alış/satış birliktelikleri yoluyla, alış/satış politikalarının zamanla standartlaşması ve kotalar yoluyla her bir teşebbüsün toplam satıştaki payının önceden belirlenmesi tehlikesi vardır. Bu nedenle Komisyona göre, yalnızca birbirine rakip olmayan teşebbüsler arasındaki alış/satış birliktelikleri rekabet açısından sakıncasız görülebilir. Yani katılımcı teşebbüsler, pazarın diğer yanı karşısında önemli ölçüde güçlü bir konum elde etmek için ortak alış/satış örgütlenmelerine gidiyorlarsa, artık makul görülebilen alış/satış çerçevesini aşan bir biçimlenme vardır ve bu uyumlu eylemler kapsamında değerlendirilebilir372.