• Sonuç bulunamadı

Sosyal uyumun gelişmesini olumlu/ olumsuz etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörlerin bazıları şöyle açıklanabilir;

Hiç şüphesiz ilk sırayı temel ihtiyaçların doyurulması almaktadır. Zamanında ve yeterli bir şekilde karşılanmayan zorunlu ihtiyaçlar çocukta güvensizlik duygusunu geliştirmektedir. Güven duygusu gelişmemiş bir çocuğun davranış problemleri ve

uyum sorunları yaşamaması mümkün olmamaktadır.150

Diğer gelişim alanlarında olduğu gibi aile, sosyal uyum gelişiminde de yakından etkilidir. Ailedeki kişi sayısı, ( çekirdek ya da geniş), bireylerin rolleri, ailenin bir arada ya da dağılmış olması, sosyo- ekonomik seviyesi, eğitim durumlarına göre farklılık göstermekle birlikte aile çocuğun sosyal uyum düzeyini önemli derecede etkilemektedir. Ailenin ekonomik imkânları, ebeveynlerin ruh sağlığını yakından etkilediği gibi aile içi ilişkileri ve dolaylı olarak çocukların gelişimi de etkilemektedir.151

Ailenin destekleyici ebeveyn tutumu göstermesi çocuk gelişimini olumlu yönde etkileyen faktörlerden biridir. Sağlıklı aile içi ilişkilerin olmasının, ebeveynlerin tutarlı davranmasının ve çocukla sevgiye ve güvene dayalı ilişkilerin kurulmasının sosyal

148Dökmen, a.g.e., 2015, s.287-290. 149 Yavuzer, a.g.e.,2006 s. 25.

150 TC: Millî Eğitim Bakanlığı, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi: Uyumsuz Çocuklar, Ankara, 2014, s. 6. 151 Avcı, a.g.e., 2015, s. 49.

38

uyum sürecini desteklediği kabul edilmektedir.152 Bu ortamı bulamayan çocuk

karmaşık duygu, düşünce ve çelişkiler arasında bunalıp, kendi ve çevresi hakkında güvensizlik duyguları geliştirmektedir. Büyüklerin ilgisini çekmek için sinirlilik, sürekli hırçınlık, yalancılık, kaygı ve korku duyguları geliştirmekte, bu davranış problemleri bir yerden sonra çocuğun uyumunu bozmaktadır. Ailenin sergilediği tutum uyum sorunlarını kalıcı hale getirebileceği gibi geçici olmasını da sağlayabilmektedir. 153

Sosyal davranış şekillerinin zayıf olduğu ailelerde, çocuklar özdeşleşecekleri modeli yeterli ve uygun şekilde göremediğinden bu davranış kalıplarını uygulamakta güçlük çekerler. Ailenin bütününü sarsan, aile birliğini ve düzenini bozan, baskı ve zorlayıcı nedenler de sosyal uyum gelişimini olumsuz etkilemektedir. 154

Erken dönemde akranlarla kurulan ilişkinin sosyal uyumu arttırdığı bilinmektedir. Çocukluk döneminde kurulan bu kişilerarası ilişkiler yetişkinlik dönemin de iletişim becerilerini arttırmakta ve sosyal uyum düzeyini olumlu yönde etkilemektedir.155

Aile’nin ardından en önemli etkenler arasında sosyal yaşamın küçük bir örneği olan okul ve öğretmen gelmektedir. Aile ve arkadaş çevresi başkalarıyla yaşamayı öğretip, bu alışkanlığı kazandırırken okul bir toplumsal kurum olarak bu alışkanlığı pekiştirip, desteklemektedir. İyi planlanmış bir sosyal uyum programı ile parçalanmış/ dağılmış ailelerin ya da bir arada olsalar da çeşitli nedenlerle sosyal uyum gelişimini destekleyememiş ailelerin telafisi de okul tarafından yapılabilmektedir. 156

Bush ve Saltereli eşitliksiz ve ayrıştırılmış eğitimin, gruplar arası çatışmayı desteklediğini bununda önyargıları yeniden üreterek beslediğini ileri sürmektedir. Gruplar arasında önyargıların güçlenmesi ve çatışmaların artması sosyal uyum gelişimini olumsuz etkilemektedir.157 Eğitim hakkından yararlanamayan, dolayısıyla

okul ortamında bulunamayan Suriyeli çocukların daha fazla istismara uğradığı, travma sonrası stres bozukluğu belirtilerini daha fazla gösterdiği, fiziksel ve psikolojik gelişimlerini tamamlayamadıkları görülmektedir. Bunun yanında okulla beraber dil öğrenimi kolaylaşmakta ve iletişim engeli daha kolay aşılmaktadır. Bu durum da

152 TC: Millî Eğitim Bakanlığı, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi: Uyumsuz Çocuklar, Ankara, 2014, s. 8. 153 Yavuzer, 2006, s. 27-28.

154 Atalay Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür Yayınları, İstanbul, 2011, s. 284. 155 Özdemir, a.g.e., s. 6.

156 Hafize Özçemeci, Ailesi Göç Etmiş Tutuklu Çocukların Uyumsal Davranış Özelliklerinin İncelenmesi,

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, İstanbul, 1999 ( Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) aktaran Betül Nar, Göçün Eğitime ve Eğitim Yöntemine Etkileri ( Dilovası Örneği), Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Sakarya Üniversitesi, Sakarya, 2008, s. 16. ( Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi)

157 Kenneth. D. vd., The Two Faces of Education in Ethnic Conflict: Towards a Peacebuilding

Education for Children, UNUCAF Innocenti Reesearch Center, Florence, 2000. aktaran Doç. Dr. Yeşer Yeşim Özer vd., “Türkiye’deki Suriyeli Çocukların Eğitimi; Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Akademik ve

39

kendilerini daha iyi hissettikleri ve sosyal uyumlarının daha iyi geliştiği gözlemlenmektedir.158

Öğretmenler öğrencilerin sınıfa uyumunu desteledikleri gibi topluma uyumunu da destekleyerek sosyal uyum düzeylerini arttırabilmektedirler. Göç eden çocukların özelinde düşünürsek, İngiltere’de yapılan bir çalışma öğretmenlerin etkisini kanıtlamaktadır. Bu çalışmada mülteci çocukların öğretmenlerin kendilerini dinlediğini ve kendisine iyi davrandığını düşündükleri zaman kendilerini çaresiz hissetmedikleri belirlenmiştir. Yeni bir dile, konulara, eğitim sistemine alışırken yaşadıkları zorlukları anlayan, yanında kendilerini rahat ve güvende hissettikleri öğretmenlerin sınıfındaki öğrencilerin sosyal uyum düzeylerinin daha yüksek çıktığı belirtilmiştir. 159

Sosyal uyumu etkileyen faktörlerden biri de duygusal etkilenirliliktir. Büyük beşli araştırmacılara göre olumlu ve olumsuz olmak üzere iki tür duyuş vardır. Olumlu duyuşun bir ucunu; atılgan, coşkulu, hevesli, heyecanlı, güçlü diğer ucunu ise dalgınlık, uyuşukluk, donukluk oluşturur. Olumsuz duyuşta ise bir ucu korku, endişe, öfke, kaygı, hor görme diğer ucunu sakinlik, durgunluk oluşturur. İki boyutta duygusal deneyimlerimizi belirlemek için kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar olumlu duyuş özelliği yüksek olan yani atılgan, coşkulu, hevesli heyecanlı olan kişilerin sosyal etkinliklerde daha fazla oldukları ve düşük olanlara göre daha çok keyif aldıklarını belirtmektedirler. Bunun yanında sosyal etkinliğin olumlu duyuş oluşturduğu da bilinmektedir. Bu ilişkinin korelasyonlu olduğu unutulmamalıdır. 160