• Sonuç bulunamadı

1.4. SOSYAL HĠZMETĠN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ

1.4.1. Sosyal Hizmetin Dünyadaki GeliĢimi

Sosyal hizmet tıpkı sosyal refah, sosyal politika ve sosyal güvenlik kavramları gibi sanayi devrimi sonrasına ait bir kavramdır. Bu açıdan sanayi devrimi ve sonrası endüstrileĢme aĢamaları ile sosyal hizmet, sosyal politika ve sosyal refah kavramları iliĢkili bir Ģekilde okunmalıdır. Nitekim sosyal refah anlayıĢına paralel olarak sosyal güvenlik ve sosyal çalıĢma kavramları ortaya çıkmıĢtır.63

Sanayi devrimi genel olarak, on sekizinci yüzyılın sonlarına doğru yaĢanan bilimsel geliĢmelerin, üretim araçlarına yansıması ile yeni bir ekonomik sisteme geçiĢ olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda doğal enerji kaynakları ile çalıĢan basit araç ve gereçlerden, seri üretim yapabilen makineleĢmeye geçiĢ sanayi devrimin en belirleyici özelliğidir. Buhar ve elektrik gibi sürekli enerji kaynakları sayesinde seri üretim sağlanabilmiĢ ve böylece sektörelbazda makineleĢme baĢlamıĢtır. Temelde üretim araçlarının değiĢmesi gibi basit cümlelerle ifade edilen sanayi devrimi, Dünya tarihi açısından en köklü değiĢimlerin, dönüĢümlerin yaĢandığı, toplumsal alandan ekonomik alana, sağlıktan, nüfusa kadar insan yaĢamı ile ilgili olan her alanda taĢların yerinden oynadığı bir kırılma noktasıdır.64

SanayileĢme ile yıkılan derebeylikleri yerini yeni sanayi kollarına bırakırken, köylülerin iĢsizlik nedeni ile kente göç etmesi, kurulan fabrikaların birçok zanaat ve meslek grubunu ortadan kaldırması gibi nedenlerle sanayi devrimi pek çok yeni sorunun doğmasına neden olmuĢtur. Nitekim fabrikaların kurulması ile kent nüfusu artmıĢ, tarım sektörün sanayi sektörüne doğru hızlı bir geçiĢ yaĢanmıĢtır. Kentteki istihdam olanaklarının kırsal alana göre daha fazla olması insanları kente göç

63

Kongar, a.g.e., s.146-147 64

20

ettirmiĢ, bu göç aile bağlarının zayıflaması, sosyal kırılma ve kimlik kaybı gibi sorunların oluĢmasına neden olmuĢtur.65 Bununla beraber, nüfus artıĢı, ağır çalıĢma Ģartları ve düĢük ücretler nedeniyle, kentlerde daha önce görülmemiĢ, özellikle iĢçi sınıfını ilgilendiren yeni sorun alanları oluĢmuĢtur. SanayileĢmenin getirdiği bu yeni sorun alanları ailelerin dağılması, suç oranlarının yükselmesi, hastalıkların ve yoksulluğun artması, barınma sıkıntısı, iĢsizlik, yaĢlılık gibi sorunları da beraberinde getirmiĢtir.66

OluĢan sorunlara çözüm bulabilmek amacıyla gönüllü sosyal hizmet uygulamaları oluĢmuĢ, bu bağlamda 1800‟lü yıllardan 1930‟lu yıllara kadar devlet desteğinin olmadığı, dini bir hayırseverlik temeline yaslanan ve üst-orta seviyedeki gönüllülerin yürüttüğü, sosyal hizmet faaliyetleri görülmüĢtür.67 Bu gönüllü sosyal hizmet kurumlarının ilk örnekleri arasında, 1877‟de Amerika‟da kurulan Charity Organization Society (Yardım ĠĢleri Derneği) ve Ġngiltere‟de 1884‟de kurulan yardım evi Toynbee Hall gösterilebilir.68 Ayrıca 1820‟de kurulan ve yoksulların evlerine giderek yoksullukla mücadele yöntemleri anlatan Yoksulluğu Önleme Topluluğu da ilk gönüllü sosyal hizmet uygulamaları arasındadır.69

Uygulamadan doğması ve herkesin sosyal yardımla iliĢkili olabilme potansiyeli nedeniyle sosyal hizmetin bir meslek olarak uzmanlaĢma süreci zor ve uzun süreli olmuĢtur. Yardım evlerinin dıĢında uzmanlaĢmayı sağlayan koĢullar ancak sosyal hizmet eğitimi ile gerçekleĢmiĢtir. 1904‟te ilk sosyal hizmet eğitimi veren kurslardan tam zamanlı okullara geçilmiĢtir.70 SanayileĢme sonrası yaĢanan sosyal sorunlara çözüm bulmak için, devlet dıĢında, gönüllü faaliyetlere bağlı olarak yürütülen çalıĢmalar zamanla bilimsel bir içerik kazanarak uzmanlaĢmıĢ ve sosyal hizmetin bir meslek haline gelmesini sağlamıĢtır.

On sekizinci yüzyılda liberal düĢünce, sadece devletin piyasaya müdahalesini sınırlandırmakla kalmayıp aynı zamanda vatandaĢlara karĢı sorumluluğunu da sadece temel hak ve özgürlüklerin korunması olarak belirlemiĢti. Bu nedenle bu on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyılda devletin, sosyal sorunlara çözüm bulmak için çıkardığı çeĢitli yasalar dıĢında, sosyal refaha iliĢkin herhangi bir yaklaĢım ya da

65

Zastrow, a.g.e., s.50

66 Cahit Talas, Sosyal Politika, Sevinç Matbaası, Ankara, 1967, s.2 67

Zastrow, a.g.e., s.52 68

Hakan Acar ve Gülsüm Çamur-Duyan, Dünya‟da Sosyal Hizmet Mesleğinin Ortaya ÇıkıĢı ve GeliĢimi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yayınları, Ankara, 2003, s.7

69

Duyan vd.,a.g.e., s.12 70

21

uygulaması bulunmamaktaydı.71 Ancak, Birinci Dünya savaĢından sonra yaĢanan geliĢmeler, bireyselci liberal düĢüncenin sarsıntıya uğramasına neden olmuĢ ve bu sarsıntı sosyal hizmet alanlarında kendini göstermiĢti. Nitekim piyasalardaki durgunluk ve artan sosyal sorunlar karĢısında devletin bu sorunları çözmesi ve öngörülemeyen risklere karĢı vatandaĢlarını koruma altına alması fikri yaygınlaĢmaya baĢlamıĢtı.72 Ayrıca savaĢ sonrası psikolojik durum, tıbbi sosyal hizmet uzmanlarına ihtiyacı doğurup, zamanla sosyal çalıĢmacıların mahkeme, okul ve klinik gibi farklı kurumlarda çalıĢmalarının önünü açmıĢtır.73

Birinci Dünya savaĢı sonrası yaĢanan geliĢmelere paralel olarak uluslararası düzeyde sosyal hizmet örgütlenmeleri baĢlamıĢ ve 1917‟de ilk Ulusal Sosyal Hizmet konferansı düzenlenmiĢtir.74 1930‟larda Amerika‟da yaĢanan ekonomik krize bağlı olarak artan iĢsizlik ve yoksulluk oranları, alternatif ekonomik sistem olarak komünizmin varlığı ve bireyselcilik inancının sarsılması gibi etkenler sebebiyle, sosyal refah anlayıĢında önemli geliĢmeler yaĢanmıĢtır.75

Sosyal hizmet ve refah uygulamalarının tarihine yasal süreçler açısından bakacak olursak, bu bağlama dikkat çeken ilk yasalardan biri 1349 yılında Ġngiltere‟de çıkan Yoksullar yasası olmuĢtur Bu yasayı, 1601‟de çıkarılan Elizabeth Yoksullar yasası izlemiĢtir. Elizabeth yasası, yoksullar, sakatlar ve kimsesiz çocuklar için devlet tarafından uygulanacak çeĢitli tedbirleri içermekteydi. Bunun dıĢında Ġngiltere‟de 1911‟de ulusal sigortanın yürürlüğe girmesi ile hasta ve iĢsizler sigorta kapsamına alındılar. Ulusal sigortanın kapsamı 1925‟te dul, yetim ve emeklileri kapsayacak Ģekilde geniĢletildi. Bu geliĢmeleri 1942‟de çıkarılan ve 1948‟de tam olarak uygulamaya konulan Beveridge Raporu izledi. Rapor her vatandaĢı sosyal sigorta sisteminin bir parçası haline getirirken, eğitim, sağlık, Ģehir planlaması ve barınma ile ilgili devlet uygulamaları içermekteydi.76

Almanya ise sosyal güvenlikle ilgili ilk yasaların çıktığı ülkedir. Bismarck yasaları olarak tanımlanacak sosyal güvenlik yasaları ile Almanya, on dokuzuncu yüzyılın sonunda çalıĢanlar ile sistem arasındaki çatıĢmayı sonlandırmayı amaçlamaktaydı.77

71Ayferi Göze, Siyasal DüĢünceler ve Yönetimler, Beta Yayınları, Ġstanbul, 2005, s.365

72 Songül Sallan-Gül, Sosyal Devlet Bitti: YaĢasın Piyasa, Yeni Liberalizm ve Muhafazakarlık Kıskacında Refah Devleti, Ebabil Yayıncılık, Ankara, 2006, s.146

73

Duyan vd.,a.g.e., s.14

74 Acar ve Çamur-Duyan, a.g.e., s.7 75 Zastrow, a.g.e., s.54 76 Kongar, a.g.e., s.150-151 77 Demirbilek, a.g.e., s.28

22

Amerika‟da 1773‟den itibaren çeĢitli eyaletlerde yoksulluğa iliĢkin yasalar çıkarılmasına rağmen, sosyal refah programlarının düzenlenmesi ile ilgili en önemli yasalardan biri kabul edilen sosyal güvenlik yasası ancak 1935‟te yürürlüğe girebilmiĢtir. Bu yasanın arka planında 1929‟da yaĢanan büyük buhran ve neticesindeki sorunlar sebebi ile sosyal güvenliğin bireyin dıĢında olmadığı düĢüncesinin sarsılması gösterilebilir. Amerika‟da hukuki açıdan önemli bir diğer yasa ise 1964‟te çıkarılan sosyal güvenlik yasasıdır. Bu yasa ile yaĢlı, dul, yetim, sakatlık sigortası, iĢ kazaları sigortası, geçici sakatlık sigortası ve kamu yardım programlarını kapsayacak bir sosyal güvenlik programı uygulamaya konulmuĢtur.78

Fransa‟da ise ilk 1839-1913 yılları arasında kalabalık ailelere, yoksullara ve yaĢlılara yardım için yasal yardım birimleri kurulmuĢtur. 1946 yılında çıkarılan yasa ile sosyal hizmet uygulama esasları ve sosyal hizmet birimlerinin iĢleyiĢine iliĢkin düzenlemeler yapılmıĢtır.79

Ġkinci Dünya savaĢı sonrası geliĢen sosyal politikalar sadece belli bir grubun değil halkın tamamının sosyal refah kapsamı içinde değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, bireyselci liberal devlet yerine refah devleti kavramını güçlendirdi. Tüm bu geliĢmelere bağlı olarak sosyal hizmet giderek uzmanlaĢma fırsatı buldu ve meslek halini aldı. Önceleri yaĢlı sakat ve bakıma muhtaç kiĢilere yardım amacı ile sosyal kiĢisel çalıĢma yöntemlerine baĢvurulurken, 1960-1980 yılları arasında sosyal hizmet teorik açıdan yeni açılımlara kavuĢmuĢtu. 1970‟li yıllardaki ekonomik kriz neticesinde refah devleti sorgulamaları artarken buna paralel, Sovyetler birliğinin dağılması, sermayenin küreselleĢmesi ve neo-liberalizmin yükselmesi gibi nedenler refah devleti anlayıĢı sarsılmaya baĢlanmıĢtır.80

Benzer Belgeler