• Sonuç bulunamadı

2.2. Girişimcilik

2.2.1. Girişimcilikle İlgili Kavramlar

2.2.1.4. Sosyal Girişimcilik

Sosyal girişimcilikteki “sosyal” kelimesi sadece girişimciliğin türünü niteler. Şayet girişimciliğin açık seçik bir anlamı yoksa zaten onun sosyal olduğunu nitelemek pek de bir işe yaramayacaktır (Norizi, Westover ve Rahimi, 2010: 4)

40

Girişimcilik sadece üretim faktörlerini bir araya getirmek ve fırsatlardan istifade ederek kar amaçlı bir organizasyon oluşturmak değildir. Akademik alanda, organizasyon içinde, kamuda, sanatta bilimde, okulda, toplumda girişimcilik örneklerine rastlamak mümkündür. Sosyal girişimcilik sosyal fayda yaratmayı hedefleyen ve genellikle kar amacı gütmeyen sosyal girişimcilerin bir eylemidir.

Ortaya çıkan sonuç ise sosyal girişimlerdir. Okullar, çeşmeler, vakıflar, dernekler, sivil toplum kuruluşları, gönüllü platformlar, yardımlaşma ve dayanışma dernekleri birer sosyal girişimcilik örneğidir. Bu tür girişimler veya oluşumlar, toplumların hem psiko-sosyal hem de ekonomik anlamda gelişmelerine ve kalkınmalarına katkıda bulunmaktadırlar (Özdevecioğlu ve Cingöz, 2009: 81). Sosyal girişimcilik özellikle küresel toplumun şartlarına göre bir fark yaratmak için fırsat oluşturma alanıdır (Burgete, Lanero, Raisiene ve Garcia, 2012: 27).

Son zamanlarda uluslar arası ilgi artarak sosyal girişimciliğe ve sosyal girişimcilere verilmektedir. Uluslar arası kuruluşlar (Dünya Bankası gibi), birinci sınıf üniversiteler, hükümetler, kamu idarileri, özel şirketler ve girişimci firmalar gibi çok sayıda kurum, kaynaklarını sosyal girişimciliğe ayırmaktadır. Sosyal girişimcilik konusuna gösterilen bu özel ilgi onu disiplinler arası ve kültürel arası bir yaklaşımın içine sokmuştur (Chell, Nicolopoulou ve Karataş – Özkan, 2010: 485). Sosyal girişimcilik dünyanın önde gelen kurum ve kuruluşlarında dahi zaman ve mali kaynak ayrılması gereken, yerel ya da küresel bazda yenilikçi olumlu atılımlar yapmanın adı olmuştur.

Sosyal girişimcilik, sosyal bir sorunu merkeze taşıyabilmek ve bu sorunu ele almak için gerekli olan kaynakları verimli bir şekilde harekete geçirebilmektir. Sosyal girişimcilik, hemen hemen her sektörde, sosyal değer veya değişim yaratmak ve/veya sosyal ihtiyaçları karşılamak için fırsatların peşinden gidildiği, bu fırsatları kullanmak için belli ölçüde risk alındığı, kaynakların yaratıcı bir şekilde kullanıldığı, sürdürülebilir, yenilikçi ve sosyal bir süreçtir (Besler, 2010: 12).

Sosyal girişimcilik, çevresindeki sosyal sorunların farkında olan, bunları çözme niyetinde olan örgütlerin yenilikçi bakış açısını içeren bir faaliyet olarak görülmektedir. Kendi karı için çalışmaktan çok, içinde bulunduğu toplumda sosyal değişim yaratarak, toplumun kazancına önemli katkı sağlayan bireyler de sosyal girişimci olarak anılmaktadır (Güler, 2011: 79).

41

Sosyal girişimciler yalnızca eleştirmekle kalmazlar değişimin önünü açabilmek için girişimde bulunurlar. Sosyal girişimci, tüm sistem dönüşene dek yılmadan çalışmayı sürdürebilecek vizyon ve kararlılığa sahip kişidir. Sosyal girişimci geliştirmeye çabaladığı toplumsal sorunların düzelmesi yönünde risk alarak toplumsal alanda yenilik yapan kişidir. Sosyal girişimci değişimi hedeflediği alanda başarılı olamazsa toplumun zarar görebilme olasılığına özen göstermek durumundadır (Betil, 2010:

24).

Sosyal girişimci açlığın ve fakirliğin azaltılmasına ülkelerde farklı seviye ve yollarla katkıda bulunabilmektedir. Makro seviyede politikaların oluşturulması ve uygulanmasına yardımcı olurken, işletme becerilerini sosyal konuları gündeme getirmede kullanılabilir (Yıldırım, 2008: 74).

İnsanlık tarihi yüz yıllardır sosyal girişimcilik örneklerine tanıklık etmiştir.

Toplumsal fayda ya da sosyal fayda amaçlı yüz binlerce organizasyon kurmuşlar ve faaliyetler gerçekleştirmişlerdir. Teorik olarak “sosyal girişimcilik” olarak ifade edilememiş olsa da aslında bu faaliyetler veya organizasyonlar birer sosyal girişimcilik örneğidir. Okullar, çeşmeler, vakıflar, sivil toplum kuruluşları, öğrenci kulüpleri, dernekler veya platformlar hep bu amaçlarla kurulmuştur. Bunları kuran kişiler sosyal girişimcilerdir. Bu kişilerin temel özellikleri, geniş bir sosyal vizyona sahip olmaları, finansal açıdan yeterli olmaları, ihtiyaç odaklı düşünmeleri ve sosyal değişimi destekliyor olmalarıdır (Özdevecioğlu ve Cingöz, 2009: 92).

Bir toplumda devletin vasıflı sosyal sermayeyi oluşturabilmek için seçebileceği en etkili ve kalıcı yol o toplumun eğitimine yapılan yatırımdır (Betil, 2010: 23). Bu bakımdan henüz ilkokul çağındaki çocuklara girişimcilik ruhunun aşılanması gerekmektedir. Girişimciliğe sadece üretim faktörlerini bir araya getirme olarak bakma anlayışından kesinlikle vazgeçilmelidir. Kapitalist ekonomik şartlarda yetişen bireylerin bireyselci olmaları kaçınılmaz olarak gözlenmektedir. Bu şartlar altında sosyal girişimciliğin kaybolmasına müsaade etmemek gerekir. Toplum bireyleri birbirleri için vardır. Dayanışma, yardımlaşma ve kardeşlik duygularının zamanla yok olması sosyal girişimciliğin önündeki en büyük engeldir. Belki de en önemli sosyal girişimcilik örneği “sosyal girişimciliği teşvik edecek organizasyonlar”

oluşturmak olacaktır. Çünkü gelecek nesillerin daha iyi şartlarda yetişmesi, toplumda fırsat eşitliğinin sağlanması ve toplumsal bir takım olumsuzlukların önüne

42

geçilmesinde sosyal girişimcilik yadsınamaz bir etkiye sahiptir (Özdevecioğlu ve Cingöz, 2009: 93).

Tekerlikli sandalye alabilmek için kapak toplama kampanyalarının yapılması;

kullanılmış pil, kâğıt, plastik, cam vb. geri dönüşümü mümkün atıkların toplanarak tekrar doğa yararına kazandırma çalışmaları; okul yöneticilerinin okullarına kütüphane kurabilmeleri için öğretmenlerinden, öğrencilerinden, velilerinden ve okulun yakın çevresinden kitap toplama kampanyaları başlatması; okullarda sosyal içerikli konularla ilgili öğrencileri bilgilendirici, dikkat çeken posterlerin, afişlerin, şarkıların, videoların vb. kullanılarak seminerler düzenlenmesi; doğal afet yaşayan bir bölgemize öğrencilerimizin bir günlük harçlarını vererek oradaki tanımadıkları arkadaşlarına destek olmaları; çeşitli Avrupa Birliği Projeleri, Bakanlık Projeleri ya da daha yerel projelerde görev alarak öğrencilerin ufuklarının genişletilmesi kimi sosyal girişimcilik çalışmalarının eğitim ayağına örnek teşkil edebilir. Bu girişimlerde ekonomik kazanç ve kar gözetilmez, esas gaye en başta okulun ve yakın çevresinin olmak üzere tüm toplumun yapılan girişimle ilgili olarak bilinçlenmesi, farkındalık kazanması, fırsatları görmesi, nerede ne yapacağını tecrübe ederek öğrenmesidir.