• Sonuç bulunamadı

I.1.2 Sosyal Bilgiler

I.1.2.2 Sosyal Bilgiler Dersin İlköğretimdeki Önemi ve Tanımı

Ülkemizde, 1997 yılından beri zorunlu hale getirilen temel eğitim içerisinde okutulan en önemli derslerden biri de Sosyal Bilgiler dersidir. Sosyal bilgiler dersinin ilköğretimdeki amacı, özellikle bireylerin nitelikli toplumsallaşmasını sağlamak şeklinde ifade edilebilir.

Sosyal Bilgiler dersi, öğrencinin içinde yer aldığı toplumsal yaşamla iç içedir. Bu ders yoluyla öğrencilere; kültürel miras, tarihsel gelişim, anayasa, insan hakları, demokratik değerler, politik süreçler ve yetişkin bir insanın bilmesi gereken temel beceri ve bilgiler verilerek, iyi vatandaş yetiştirmek amaçlanmaktadır. Evrensel anlayış ile Sosyal Bilgiler, demokraside vatandaşlığa hazırlık olarak algılanmaktadır (Deveci, 2005).

“2005 Sosyal Bilgiler Öğretim Programının yeni vizyonu; 21. yüzyılın çağdaş, Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiş, Türk tarihini ve kültürünü kavramış, temel demokratik değerlerle donanmış ve insan haklarına saygılı, yaşadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine

göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluşturan, kullanan ve düzenleyen (eleştirel düşünen, yaratıcı, doğru karar veren), sosyal katılım becerileri gelişmiş, sosyal bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmış, sosyal yaşamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını yetiştirmektir (Safran, 2006: 25).” olarak açıklanmıştır.

Yeni program, sosyal bilgiler dersinin ilköğretimdeki önemini oldukça arttırmıştır. Çünkü yeni program bireye, özellikle içinde yaşadığı yakın ve uzak çevreyi, geçmişi, bugünü ve geleceği yakından tanıma olanağı sunmaktadır. Bu açıdan sosyal bilgiler dersinin, toplumun ideallerini bireye kazandırmakla yükümlü olduğu söylenebilir (Sözer, 1998). Birey, toplumun bir parçası olabilmek için sosyal bilgiler eğitimini ilköğretimde almalıdır.

İlköğretimde dersin tanımı içeriğinin şekillenmesinde oldukça etkilidir. Bu durum, farklı tanımların oluşmasına neden olmuştur. Sosyal bilimler alanında önemli bir araştırmacı olan Sönmez, sosyal bilgileri; “Toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bunun sonunda elde edilen dirik bilgiler” olarak tanımlamıştır (Sönmez, 1999: 17).

Erden’e göre sosyal bilgiler, “İlköğretim okullarında iyi ve sorumlu vatandaş yetiştirmek amacıyla, sosyal bilimler disiplinlerinden seçilmiş bilgilere dayalı olarak, öğrencilere toplumsal yaşamla ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin kazandırıldığı bir çalışma alanıdır” (Erden, tarihsiz: 8) şeklinde ifade edilmiştir.

Barth ve Demirtaş (1997: 1–6) Türkiye’de sosyal bilgileri, Türk demokratik toplumunda, sorumluluklarını bilen yurttaşlar yetiştiren, içeriğini tarih, coğrafya ve vatandaşlık bilgisi konuları birleştirilerek oluşturulan, yaşam boyu sürecek vatandaşlık becerileri oluşturacak bir eğitim planı olarak göstermektedir. Çünkü sosyal bilgiler, sorumluluk kavramıyla bağlantılı olarak bilgi, tutum ve becerilerin kazanılmasıyla alakalıdır.

Sosyal bilgiler, ilk olarak 1970’de Harlh ve Shermis tarafından NCSS'in yayın organı Social Education'da bulunan bir makalede sınıflandırılmıştır. Barr, Barth ve Shermis sosyal bilgiler öğretimini belirleyen yaklaşım ya da gelenekleri;

(a) kültürel mirasın aktarımı olarak sosyal bilgiler öğretimi, (b) sosyal bilimler olarak sosyal bilgiler öğretimi,

(c) yansıtıcı araştırma olarak sosyal bilgiler öğretimi şeklinde belirtmişlerdir. Bu üç yaklaşım aşağıda özetlenmiştir.

Vatandaşlık aktarımı olarak sosyal bilgiler öğretimi, sosyal bilgiler öğretiminin en eski ve yaygın yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın amacı, toplumun temel kurum, değer ve inançları konusunda bireylerin telkinini ve var olan durumun sürekliliğini sağlamaktır. Barr ve arkadaşlarına (1978) göre, kültürel sürekliliği garanti altına alacak genç nesillerin yetiştirilmesi bu yaklaşımın temel amacıdır. Geçmişin yeni nesil tarafından öğrenilmesi, genç neslin geçmiş ve geleneklerle gurur duyması, sorumluluk alması, doğru tutum ve davranışlar göstermesi ve otoriteye bağlı olması, bu yaklaşımın diğer amaçlarıdır. Bu yaklaşımda öğretmen merkezli yöntemlerin kullanılması daha uygun görülmektedir

Buna karşılık, sosyal bilim olarak sosyal bilgiler öğretimi, sosyal bilimlere ait bilgi, beceri ve değerlerin kazanılmasının etkili vatandaşlık için en iyi hazırlık olduğu varsayımına dayanır. Bu yaklaşıma göre öğrenciler, sosyal bilimlerin yapısı (onların temel kavramları, genellemeleri ve kuramları) ile bilgi toplama ve yorumlama süreçlerini öğrenmelidir. Bu nedenle sosyal bilimciler tarafından tanımlanan önemli bulgular, bakış açıları ve sorunlar, sosyal bilgiler programlarının içeriğini oluşturur. Bu özellikleri taşıyan öğretme - öğrenme süreçleri, öğrencilerin karmaşık ve çoğu kez iç içe girmiş dünyalarında karşılaşacakları sorunlarla başa çıkabilmeleri için gerekli bilgi, beceri ve değerler ile donanmalarını sağlar. Bu yaklaşımla yapılan öğrenmede öğrenciler yaşayacakları problemleri çözmeleri için ihtiyaç duyacakları bilgi, beceri ve değerleri kazanmış olacaklardır.

Yansıtıcı araştırma olarak sosyal bilgiler öğretimi; John Dewey'in düşüncelerine dayanılarak oluşturulmuştur. Öğrencilerin problem çözme ve karar alma becerilerini kazanarak bu becerileri uygulamalarını sağlamak bu yaklaşımın temel amacı olarak belirtilmiştir. Bununla birlikte bu yaklaşım, öğrencilerin kişisel ve toplumsal sorunları tanımlayarak analiz yapabilmelerini ve bu doğrultuda bilgileri

kullanarak yeni kararlar alabilmelerini sağlayacak öğrenme - öğretme süreçlerine önem vermektedir. Bu yaklaşıma göre ders programının önceden belirlenmiş olmasına ve mutlaka uygulanması gereken bir içeriğinin bulunmasına gerek olmamaktadır. Programda yer alan etkinliklerin öğrencilerle doğrudan ilişkili olmasına, onları etkileyen ve endişelendiren gündemdeki konuları ve sorunları kapsamasına önem verilmektedir. Bu yaklaşımda araştırma ve inceleme yönteminin kullanılması uygundur (Barr ve diğ., 1977, 1978; Naylor ve Diem, 1987; Chapin ve Messick, 1999; Doğanay, 2005; Öztürk, 2007 : s. 25 ve 26’daki alıntı).

Wesley (1950) Sosyal bilgileri "Sosyal bilimlerin pedagojik amaçlarla basitleştirilmiş şeklidir" şeklinde tanımlamıştır (Doğanay, 2002 : s. 16’daki alıntı).

Yukarıda yapılan tanımlar doğrultusunda Sosyal Bilgiler kavramı şu şekilde açıklanabilir;

♦ Sosyal Bilgiler dersi, ilköğretimde iyi ve sorumlu vatandaş yetiştirmeyi hedefler.

♦ Sosyal Bilimler disiplinlerinin bir bileşkesidir.

♦ Sosyal Bilimler disiplinlerinden seçilmiş bilgilere dayanarak, öğrencilere yaşamla ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin kazandırıldığı bir çalışma alanıdır.

♦ Sosyal davranış bilgilerine ağırlık verir (Acar, 2003: 4).

♦ Sosyal Bilgiler, insanlık bağlarına önem veren birleşmiş konular bütünüdür(Maurice, 1957; Beldağ, 2003 : s. 5’teki alıntı).

Tanımların farklılığını ortadan kaldırmak için ABD Sosyal Bilimler Ulusal Konseyi (National Council for the Social Studies), sosyal bilgileri şu şekilde tanımlamıştır:

“Sosyal bilgiler, yurttaşlık yeterlikleri kazandırmak için sanat, edebiyat ve sosyal bilimlerin disiplinlerarası bir yaklaşımla birleştirilmesinden oluşan bir çalışma alanıdır. Okul programı içinde sosyal bilgiler, antropoloji, arkeoloji, ekonomi, coğrafya, tarih, hukuk, felsefe, siyasal

bilimler, psikoloji, din, sosyoloji, sanat, edebiyat, matematik ve doğa bilimlerinden uygun ve ilgili içeriklerden süzülen sistematik ve eşgüdümlü bir çalışma alanı sağlar. Sosyal bilimlerin temel amacı birbirine bağımlı, küresel bir dünyada, kültürel farklılıkları olan demokratik bir toplumun vatandaşları olarak, kamu yararına bilgiye dayalı, mantıklı kararlar verebilme yeteneği geliştirmek için genç insanlara yardımcı olmaktır (Doğanay, 2002: 16).”

Sosyal bilgiler dersinin ilköğretimdeki önemini daha iyi anlamak için bu dersin genel amaçlarını incelemek faydalı olacaktır.

Benzer Belgeler