• Sonuç bulunamadı

2. DİJİTAL MEDYADA ÖZEL VE KAMUSAL ALANIN KESİŞME NOKTASI: SOSYAL AĞLAR, ÜRETİLEN İMAJ VE DİJİTAL EMEK

2.4. SOSYAL AĞLARDA İMAJ VE GÖRÜNÜR OLMA

2008 yılında Shanyang Zhao ve arkadaşları tarafından ABD’nin Northeastern şehrinde bir sosyal ağ olarak Facebook üzerine bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Farklı etnik ve cinsiyetleri barındıran 83 kişi üzerinde yapılan çalışmada, şu sonuçlarla ulaşılmıştır: Bir sosyal ağ olarak Facebook kullanıcılarının büyük çoğunluğu gizlilik konusunda kendilerini güvende hissetikleri ortaya çıkmıştır(Zhao vd 2008: 1825).

Çalışmaya katılan Facebook kullanıcılarının büyük kısmı kendilerini doğrudan anlatmak yerine göstererek, ima ederek anlatmayı, sunmayı tercih ettikleri görülmüştür(Zhao vd 2008: 1826). Bir başka ifadeyle, araştırmaya katılanların büyük kısmı Facebook’ta “benim hakkımda” bölümünü bir cümle ya da paragrafla geçiştirirken, Facebook’ta gerçekleştirdiği benlik sunumunda göstermeyi, ima etmeyi, yani dolaylı yoldan anlatmayı tercih ettikleri görülmüştür. Sözgelimi, araştırmada kullanıcılar doğrudan kendilerini tanıtmak yerine özlü sözlerle ya da arkadaşlarıyla grup halinde çekildikleri, ne kadar sosyal, eğlenir, popüler olduklarını gösterme eğilimi içinde oldukları ortaya çıkmıştır(Zhao vd 2008: 1827-1828).

Zhao ve arkadaşlarına göre Facebook, kişilerin kendilerince dezavantajlı olarak gördükleri yönlerini törpülemede katkı sunarak, kişilerin toplumsal olarak istenir imajları sunmasını mümkün kılmaktadır(Zhao vd 2008: 1831). Zhao ve arkadaşlarının bir sosyal ağ olarak Facebook üzerinde çözümledikleri şey, kişilerin kimliklerini kendilerinin ve diğerlerinin arzu ettikleri imajlarla sunma, performe etme durumu, aslında Erving Goffman’ın “Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu” eserinde incelediği konuya denk düşmektedir(Goffman, 2018).

Goffman’a göre, gerek kurumlar gerekse bireyler bağlamında, benlik inşası toplumsal bir süreç içinde gerçekleşmektedir(Goffman, 2018: 235). Bu bağlamda toplumsallaşmanın yeni adresi olan sosyal ağlardaki imaj sunumu da Goffman’ın yardımıyla okunabilmektedir. Gofmann bir sembolik etkileşimci olarak toplumsal sürecin bir tiyatro sahnesi olduğunu, her aktörün –kişi, kurum, takım fark etmeksizin- karşı tarafı etkileyecek performansları gerçekleştirmeye çalıştıklarına dikkat çekmektedir. Goffman’a göre “performans”, “ belli bir durumda belli bir katılımcının diğer katılımcılardan herhangi birini etkilemeye yönelik tüm etkinlikleri

62

şeklinde tanımlanabilir” diye ifade ettiği şeydir(Goffman, 2018: 28). Düşünür, belirli bir performans noktasının referans alındığında bu performansın sunulduğu aktörleri “seyirciler/diğer katılımcılar” olarak tanımlamaktadır(Goffman, 2018: 28).Performansın gerçekleştirildiği yer ise “kişisel vitrindir”. Kişisel vitrin, “cinsiyet, yaş, ırksal özellikleri; boy ve görünüş; duruş şekli; konuşma kalıpları; yüz ifadeleri; vücut ifadeleri vb.” nitelikleri kapsayan tutum ve görünüşler bütünüdür(Goffman, 2018: 35).

Goffman’a göre vitrinde performans yoluyla sahnelenen benlik sunumu, bireylerin seyircilere vermeye çalıştığı imajlardır(Goffman, 2018: 234). Düşünüre göre, sahnelemenin gerçekleştirildiği yer olan vitrin, seyircilerce genel olarak tıpkı sunum gerçekleştirilen imaj gibi arzu edilir şekilde düzenlenmektedir. Sözgelimi, evin seyircilere açılan bölümleri düzenli, tertipli, temizken; seyircilerden uzakta kalan yerler daha pejmürde halde tutulabilmektedir(Goffman, 2018: 120-123). Bu bağlamda oyunun gerçekleştirildiği vitrinin dışında kalan alanlara Goffman “sahne arkası” olarak tanımlamaktadır. Sahne arkası Goffman’ın, “belli bir performans tarafından çizilen izlenimle çelişen bir görüntünün yer aldığı bölge olarak tanımlayabiliriz” diye ifade ettiği yerdir(Goffman, 2018: 112).

Sahne arkası; genel olarak kişilerin ya da takım performansının son bulduğu, gevşemenin mümkün olduğu, bir sonraki performansın prova edildiği, takım motivasyonu ya da kişisel motivasyonun toparlanmaya çalışıldığı, taktik ve stratejilerin belirlendiği, eleştirilerin yapıldığı yani kısacası imaj maskesinin indirildiği yerlerdir(Goffman, 2018: 112-113). Goffman vitrin ile sahne arkasının kimi zaman yer değiştirebileceğine dikkat çekmektedir. Sözgelimi, performansın gerçekleştirildiği vitrin bir sonraki performansta sahne arkası olabildiği gibi tersi de mümkündür(Goffman, 2018: 124).

Düşünüre göre belirli bir vitrinde belirli bir performansı referans noktası olarak alırsa, sahne arkası haricinde bir başka bölgeden daha söz etmek gerekmektedir ki bu bölge düşünürün “dışarısı” olarak tanımladığı yerdir(Goffman, 2018: 132). Dışarısı, oyuncunun seyirciye sunduğu performansın dışında kalan, normalde oyuncuyu görmemesi gereken kişi, takım ya da kurumun olduğu yerdir. Her ne kadar performans dışarıdakileri hedef almasa da, dışarıdakiler performansa dâhil

63

olabilmektedirler. Sorun ise oyuncunun hedefi dışında olduğu için dışarıdakiler çoğu zaman performansta sunulmak istenen imajlardaki hataları görebilmeleri seyircilerden daha kolay olmasıdır.

Bu bağlamda kamusallığın, toplumsallaşmanın merkezi olan sosyal ağlarda profil sayfalarının kişisel vitrin alanı olarak imajların sunulduğu yerler olarak tarif etmek mümkündür. Kişiler arzu ettikleri imajlarını, dijital bedenlerini profil sayfalarını kişisel vitrin olarak kullanarak kitlelerce talep edilir, arzu edilir portreler, görünüşler sunmaya çalışmaktadırlar. Kişilerin performansının gerçekleştirildiği vitrinler olan profil sayfalarını takip eden arkadaşlar, takipçiler de bu bağlamda “seyirciler” olarak tarif edilebilmektedir. Yine seyirciler dışında kalan, fakat performansı bir şekilde izleyebilen kitlelerde bu bağlamda dışarıdakiler olarak tarif etmek mümkündür. Sahne arkası ise kişinin profil sayfası dışında kalan alanlardır; bu gerek gerçek hayat olabildiği gibi gerekse farklı dijital medya platformları da olabilmektedir.

Zhao ve arkadaşlarının Facebook üzerinde ortaya koyduğu, kişilerin arzu ettikleri imajlarını sosyal ağlarda oluşturma çabası ve bu çabanın Goffman’ın tarif ettiği anlamda bir performans olması bugün gün geçtikçe daha belirgin bir gerçek haline gelmektedir. Günümüzde milyarlarca sosyal ağ kullanıcısı imajlarını sosyal ağlarda üretmekte, olduklarından öte olmak hallerini, imajlarını sosyal ağlarda seyircilere performe etmektedirler. İfade edildiği üzere sosyal ağlar, kişilere sunduğu zaman-mekân bağlamı dışında olma imkânı sayesinde hareket halindeyken bile kamusal ilişkileri sürdürmeye imkân tanımaktadır; fakat bunun da ötesinde yüz yüze iletişimden doğabilecek olan imaj sunumuna ilişkin performans hatalarını da törpüleme noktasında katkı sunduklarını ifade etmek mümkündür. Kişilerin arzu ettikleri açılardan çektikleri fotoğraflar, videolar ya da en uygun, en iyi oldukları hallerinin yansıtılması yani performansın en güçlü şekilde vurgulanabilir olması sayesinde kişiler, arzu ettikleri imajlarını seyircilere sosyal ağların dolayımlı kamusal alanında sunabilmektedirler.

Gerçek şu ki, sosyal ağlar, temasın kontrollü olmasına imkân tanıyan yerlerdir. Kişiler kendilerine en uygun performansı, en uygun araçlarla seyircilere sunarken temas, aktörlerin kontrolü altında tutulabilmekte, böylece performans hataları yüz

64

yüze iletişime nazaran en aza indirgenebilmektedir(Özdemir, 2015: 127). Özellikle ilk bölümde nedenleri üzerine durulan, hızın yarattığı tahribat sonucu rutinin yıkılması, belirsizliğin, rekabetin yoğunlaşması nedeniyle doğru görünür olmanın, arzu edilir imajlara sahip olmanın günümüz dünyasındaki önemi düşünülürse aşkın, güvenli profil sayfalarında gerçekleştirilen kontrollü performansın kişilere sunduğu imkân daha net anlaşılabilmektedir. Bu açıdan kişilere aşkın, güvenli bir alanda ikinci bir bedene sahip olma imkânı tanıyan sosyal ağların neden görünürlük üretiminde, kamusal etkileşimde gün geçtikçe merkez haline geldiğinin bir başka nedeni daha ortaya çıkmaktadır. Fakat öte yandan, milyonlarca kullanıcı siber uzamın dolayımlı kamusal alanı olarak sosyal ağlarda tümgüçlü olma maksadıyla kontrollü performanslar için bedeni, imajı, görünürlüğü inşa ederken beraberinde emek sarf etmektedirler. İşte tam da bu noktada değişen koşullara göre ortaya çıkan emeğin formuna ilişkin tartışmalar ortaya çıkmaktadır.