• Sonuç bulunamadı

1 11 KOBİ’LERİN TEMEL SORUNLARINA İLİŞKİN ÇÖZÜM YOLLARI KOBİ’lerin temel sorunlarına ilişkin çözüm yollarının bir kısmı, aşağıdak

gibi sıralanabilir (Budak, 1994; 38–39, Küçük, 2005; 261, Müftüoğlu, 1993; 3–8, Boşgelmez, 2003; http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00304.pdf):

• KOBİ’lerin kendileriyle ilgili politikaları kendilerinin üretmelerini sağlamalı, onları bu bilince kavuşturmalı ve bu politikaları, hükümete öneriler halinde ileterek uygulanması yolunda baskı unsuru oluşturmalıdır.

• Hükümet, KOBİ’ler ile ilgili politikaları belirlerken, temel amaç olarak iç ve dış pazarlarda KOBİ’leri güçlü bir konuma getirebilme ve bu işletmeler için söz konusu olabilecek fırsat ve potansiyelden tam olarak yararlanmalarını sağlama misyonunu benimsemelidir. Uygulamada çok yönlü destekler verilmelidir.

• Vergi avantajı sağlanmalı, finansal danışmanlık hizmeti sunulmalıdır. KOBİ’ler büyüme hevesinde oldukları için, kazançlarını tekrar yatırıma yönlendirmektedir. Dolayısıyla, KOBİ’lere sağlanacak vergi muafiyetleri sonuçta yeni yatırımlarla değerlendirilecek ve yeni istihdam alanları açılacaktır.

• KOBİ’lere verilen destekler yeterince duyurulmalı ve denetimi yapılmalıdır. • Finansal kiralama (leasing) konusunda, KOBİ’lerin bilgilendirilmesi ve bu

olanaklardan yararlanmaları sağlanmalıdır.

• KOBİ’lerin Anonim Şirket statüsünde kurulması teşvik edilerek, ikincil borsalar yolu ile sermaye piyasalarına girmeleri sağlanarak, fon elde etmek için alternatif bir yol açılmalıdır.

• Halk Bankası tarafından sağlanan kaynaklar arttırılmalıdır. Kamu ve özel banka kredi kaynakları uygun hale getirilip, KOBİ’lerin kullanımına sunulmalıdır.

• Devlet tarafından KOBİ’lere sağlanması gereken en önemli desteklerden biri olarak, teminat sorununa bir çözüm getirilmelidir.

• KOBİ’lerdeki atıl kapasitenin ortadan kaldırılması için, enflasyon aşağı çekilmelidir. Buna ek olarak, kuruluş aşamasında bulunan KOBİ’ler, fizibilite çalışmalarına gereken önemi vermelidir. KOBİ’lerin proje, fizibilite ve teşvik sorunlarının çözümünde, DPT ve KOSGEB alan araştırmaları yapmalı ve hangi alanların hangi tür yatırımlar için uygun olduğunu belirleyerek, KOBİ’lere yol göstermelidir.

• Bürokratik engeller azaltılmalı ve girişimcilik kültürü geliştirilmelidir. • KOBİ’ler arasında sektörel stratejik işbirliği oluşturulmalıdır.

• Daha kaliteli ve ucuz girdi elde edebilmek için, KOBİ’lerin bölgesel ve sektörel olarak örgütlenip, ölçek ekonomilerinden yaralanmaları sağlanmalıdır.

• KOBİ’ler için teknoloji parkları geliştirilmelidir. Sanayi teknolojik bilince varmalıdır.

• Sektörel yapıda ve büyük işletme-KOBİ işbirliği içerisinde, işletmelerin dışa açılmaları desteklenmeli, sermaye yapıları geliştirilmelidir.

• Sağlam finansal yapılar ve destekleyici finansal düzenlemelerle, KOBİ’lerin ihracat performansı arttırılmalıdır.

• Kamu politikaları KOBİ’leri teşvik ederek, onların işgücünün daha verimli hale gelmesine yardımcı olmalıdır. Devlet, KOBİ’lerin bulunduğu Organize Sanayi Bölgeleri’ni geliştirerek; ulaşım, iletişim, elektrik, ısınma gibi hizmetlerin sunumunu yaratmalıdır.

• Rekabet edebilmek için, KOBİ’lerin yeni koşullara uyum sağlamaları yaşamsal bir zorunluluktur. İş modellerinin, çağın gerektirdiği bütün yenilikleri ve gelişmeleri kendi yapılarına uyarlamaları gerekmektedir. Dolayısıyla, KOBİ’lerin bilgi teknolojileri yardımıyla oluşturacakları entegre iş modellerine sahip olabilmeleri için, gerekli desteğin devlet tarafından KOBİ’lere sağlanması gerekmektedir (Kırçova, 2006; 7).

• KOBİ’lerin emek yoğun üretimlerden, bilgi yoğun üretime geçişi ile büyüme ve rekabet gücünü arttırmaları için fırsatlar yaratılmalı ve her KOBİ için ulaşılabilir kılınmalıdır (Açıkgöz vd., 2005; 11).

• Sektörel Dış Ticaret Şirketleri’nin (SDŞ), sorunları en kısa zamanda çözüme kavuşturulmalıdır. SDŞ yönetimi, bağımsız ve profesyonel olmalıdır. SDŞ’lere özel ilgi gösterilmelidir (http://www.ihracatdunyasi.com/guncel).

İKİNCİ BÖLÜM

KOBİ’LERE YÖNELİK DESTEKLER ve DESTEKLERİN KOBİ’LERİN PERFORMANSLARINA ETKİSİ

Küçük ve orta ölçekli işletmeler; girişimcilerin yaratıcılık, risk üstlenme, çalışma ve başarma hırsını ortaya koyan, değişimlere ve gelişimlere uyum sağlama özelliklerine sahip olan kuruluşlardır. Türkiye ekonomisinin önemli bir bölümüne KOBİ’lerin sahip olması tarihsel bir rastlantı değildir. Bu durum, büyük işletmeler tarafından oluşturulan yardımsever politikaların veya devletin KOBİ’lere yardım programlarının neticesinde oluşmuş değildir (Szonyi, 1991; 17). KOBİ’ler güçlü yönleri sayesinde bugünlere gelmiştir. Tarihsel olarak KOBİ’ler; sanayi devrimi, kitle üretimi ve fabrika sanayi ortaya çıkıncaya kadar temel üretim birimidir. Ölçek ekonomilerinin avantajlarının, üretimi büyük işletmelere kaydırmasından sonra bile, kendilerine özgü güçlü yönleri nedeniyle KOBİ’ler, ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte önemlerini korumuşlardır. 1970’lerden itibaren gelişmiş ülkelerde başlayan durgunluk ve krizlerin büyük işletmeleri iflaslara ve küçülmeye zorlamasından sonra, KOBİ’lerin doğasından gelen birçok avantajlar ilginin yeniden KOBİ’lere yönelmesini sağlamıştır. Böyle bir dönemde artan işsizlik, KOBİ’lere olan ilgiyi arttırmış ve üretimin daha küçük ölçekli işletmelerde devam ettirilmesiyle birlikte, KOBİ’lerin istihdam yaratma potansiyelleri artmıştır (Ersöz vd., 41–42; 2006).

Diğer yandan, KOBİ’lerin zayıf yönleri, başarılarının daimi olmasını engellemektedir. Bu anlamda, devletin desteğinin sağlanması yoluyla KOBİ’lerin zayıf yönlerinin olabildiğince giderilmesi, KOBİ’lerin performanslarının artmasını sağlayarak, totalde ulusal ekonominin de performansının artmasını sağlayacaktır.

Bu amaçla, KOBİ’lerin desteklenmesi ulus devletler için bir ekonomik görev haline gelmiştir. Ekonomik gelişmenin motoru olarak kabul edilen küçük ve orta ölçekteki işletmelerin karşılaştıkları sorunları tek başına çözmekte zorlanmaları nedeniyle, devlet ya doğrudan kendi kuruluşları eliyle ya da bu işletmelerin

örgütlenmelerine yardımcı olmak suretiyle, ekonomilerine canlılık sağlamaya çalışmaktadır (Ersöz vd., 42; 2006).

Bu bağlamda, ikinci bölümde; Türkiye’de KOBİ’lere yönelik destekler, AB’de KOBİ’lere yönelik destekler ve son olarak da Türkiye’de KOBİ’lere sağlanan desteklerin KOBİ’lerin performanslarına etkisi ele alınmaktadır.