• Sonuç bulunamadı

Sorumluluk Açısından Ahlaki Kayıtsızlık

2. GAYR-I AHLAKİ DAVRANIŞLARI MEŞRULAŞTIRMANIN BOYUTLARI

2.4. Sorumluluk Açısından Ahlaki Kayıtsızlık

Zilzâl suresi, 7-8. Ayetler şöyle demektedir: “Kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir.” Necm suresi 38. Ayeti şöyle demektedir: “Doğrusu hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü taşımaz.” Bu ayetlerden anlaşılacağı üzere kişiler kendi işledikleri günahlardan sorumludurlar. Başkaları onların işledikleri günahlardan veya yaptıkları kötülüklerden sorumlu değillerdir. Bir başka deyişle, başkasının da aynı günahı işlemesi veya aynı kötülüğü yapması kişinin kendi yaptığı kötülüğü veya işlediği günahı hafifletmez demektir. Ama insanlar sorumluluk kendilerinde değil grupta olduğundan dolayı gayr-ı ahlaki davranışı vicdanlarını rahatsız edecek bir durum söz konusu olmayacağı için bir grup halinde sergilemeyi isterler. Bunu gerçekleştirmenin yolu da sorumluluğu yayma-dağıtmadır. Örnek olarak, “Etrafa zarar veren başkaları varsa bir kişi suçlanamaz.” sözü verilebilir. Bu sözü söyleyen kişi aynı kötülüğü yapan grup arkadaşları da varsa; “Beni kimse suçlayamaz bir suç varsa gruptadır.” demekte ve vicdanını rahatsız edecek bir durumla karşı karşıya kalmamaktadır. Bu sosyolojik durum, ahlaki kayıtsızlık kavramlarından biri olan sorumluluğu yayma-dağıtma kavramı ile anlatılacaktır.

Sorumluluğun yaygınlaştırılması, insanların, bir eylemin sorumluluğunu, onu seyrelterek sınırlandırmaya çalışabileceklerini belirten bir başka ahlaki kayıtsızlık

241 P.P.Hallıe, “Justification and Rebellion”, ed. Nevitt Sanford and C. Comstock, Sanctions Forevil, San Francisco; Jossey-Bass, 1971, pp. 247–263.

242 M.J. lerner, D.T. Mıller, “ Just world research and the attribution process: Looking back andahead”, Psychological Bulletin, Vol. 85, 1978, pp. 1030–1051.

mekanizmasıdır. Örneğin, bir grup insan bir karar verdiğinde, bu kararların sonucunda oluşacak etki, bir kişi kararı verdiğinde olduğu kadar kişisel olmayacaktır. Sorumluluğu yaymanın başka bir yolu da iş bölümüdür. Başka koşullar altında düşünceli olan insanların acımasızca davranmasını sağlayan bir başka yaygın uygulama ise grup kararı oluşturmadır.

Herkes sorumlu olduğunda, gerçekte hiç kimse kendisini sorumlu hissetmez.

Ahlaki kontrol mekanizmasının işlemesi, kişisel davranışın gayr-ı ahlaki davranış sorumluluğunu dağıtarak gizlendiği zaman da zayıflar. Kişisel davranışların sorumluluğun yaygınlaştırılması ile gizlenmesinin farklı yolları olduğunu bildirmektedir. Sorumluluk, zararlı davranışın gerçekleştirilmesi için iş bölümünün yapılması ile dağıtılabilir. Esasında zararlı olan fakat iş bölümü sayesinde alt bölümlere ayrılan görevler kendi içinde zararsız görünmektedir. İnsanlar dikkatlerini yaptıkları zararlı davranışın ne anlama geldiğinden ziyade kendi işlerinin detaylarına vermektedirler. Böylece kendi yaptıkları iş zararsız görünebilir fakat bir bütün olarak yapılan iş tamamen zararlı bir davranıştır.243

Grup olarak karar verme, saygılı kişilerin insanlık dışı davranmalarını sağlayan bir başka yaygın uygulamadır. Herkesin sorumlu olduğu yerde kimse gerçekten kendini sorumlu hissetmez. Bir bütün şeklinde hayata geçirilen toplu bir hareket, ahlaki kontrolü zayıflatmak için uygulanabilecek yine bir başka yoldur. Bir grup tarafından verilen herhangi bir zararlı sonuç doğuracak karar, her zaman başkalarının verdiği karar olarak görülmektedir.

Birey kendisinin verilen kararda etkisinin olmadığını düşünmektedir ve kendini rahatlatmaktadır. İnsanlar, grup sorumluluğu altında, kişisel olarak sorumlu oldukları kendi davranışlarından daha acımasız şekilde davranırlar. 244

2.4.2. Sorumluluğu Üstlenmeme Kavramı

“Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim.” atasözünün anlamı: İnsanlar arkadaşlarından etkilenirler ve iyi ya da kötü yoldaki davranışları arkadaşlarınınki ile benzerlik göstermekte anlamında kullanılmaktadır. Bu nedenden dolayı arkadaş seçimlerinde çok hassas davranmaları gerekmektedir. Gayr-ı ahlaki davranış sergileyen insanlar vicdanlarını rahatlatmak için aynı davranışı sergileyen başkalarını öne sürerek

243 H.C. Kelman,”Violence without moral restraint: reflections on the dehumanization of victims and victimizers”, Journal of Social Issues, Vol. 29, 1973, pp. 25–61.

244 A. Bandura, B. Underwood, M. E. Fromson,” Disinhibition of aggression through diffusion of responsibility and dehumanization of victims”, Journal of Research in Personality, Vol. 9, 1975, pp. 253-269.

“Başkaları da yapıyor onlar yapıyorsa benim yapmam da normal ve doğaldır.”

demektedirler. Toplumdan bu yollara örnek verilecek olursa, “Herkes küfrediyor.” sözü verilebilir. Bu sözü söyleyen kişi küfrederek gayr-ı ahlaki davranış sergilemektedir ve vicdanı kendisini rahatsız etmektedir. Bu durumdan sıyrılmak için sorumluluğu üstlenmeme yolunu seçmekte ve vicdanını rahatsız edecek bir durumla karşı karşıya kalmamaktadır. Bu sosyolojik durum, ahlaki kayıtsızlık kavramlarından biri olan sorumluluğu üstlenmeme kavramı ile anlatılacaktır.

Ahlaki olarak vicdan, insanlar zararlı sonuçlara katkıda bulunduğunu kabul ettiklerinde en güçlü şekilde işlemektedir. Bu ahlaki kayıtsızlık mekanizması, gayr-ı ahlaki davranışa neden olan zararlı aracı rolü gizleyerek veya en aza indirerek çalışmaktadır.

İnsanlar, meşru bir otoritenin; insanların yaptığı gayr-ı ahlaki davranışlarının etkilerinden sorumluluk alması durumunda, kendi davranışlarının sorumluluklarını reddedecek şekilde davranırlar.245 Sorumluluğun üstlenilmemesi durumunda eylemlerinden şahsen sorumlu olmak yerine, yetkililerin belirledikleri durumlardan kaynaklanmış olduğunu söylemek isterler. Eylemlerinin asıl gerçekleştiricisi olmadıkları için, kendilerini mahkûm eden tepkilerden veya öz düzenlemelerden kaçmaktadırlar.

Gayr-ı ahlaki davranan kişiler, sonuçları göz ardı etme veya çarpıtma mekanizması yoluyla kendilerinde oluşan etkileri azaltmaya çalışabilirler. Bu mekanizma, faillerin eylemlerinin zararlı etkilerini en aza indirdiğini veya bozduğunu öne sürmektedir. Eylemlerinin sonuçları daha az görünür olduğunda, bu tür eylemleri haklı göstermeleri daha kolay olacaktır.

Sorumluluğun üstlenilmemesiyle tamamen insanlık dışı durumlardan muaf olma, en çok sosyal olarak onaylanmış kitlesel infazlarda kullanılmaktadır. Nazi hapishane komutanları ve çalışanları, eşi benzeri görülmemiş insanlık dışı davranışlarından dolayı kendilerini kişisel sorumluluktan uzaklaşıp 246 emirleri yerine getirdiklerini iddia etmektedirler.

Sorumluluğun üstlenilmemesiyle vicdan devre dışı kalmakta, bununla alakalı psikolojik çalışmalarda, devletin yetkili kişileri açıkça karşıt görüşte olanların yaralanmasına

245 Albert Bandura, “Selective Moral Disengagement in the Exercise of Moral Agency”, Journal of Moral Education, Vol. 31:2, 2002, pp. 115 – 119.

246 Albert Bandura, ‘Moral Disengagement’, Worth Publishers, New York, 2016 , pp. .58-59.

izin vermekte ve sempatizanlarının neden olduğu zararlı eylemlerinin sonuçlarını kendileri üstlenmektedir. Kanun dışı emirler veren yönetim, insanlara bunu yapmalarını emrederek ve eylemlerinin sonuçlarından tüm sorumluluğu üstlendiğini söyleyerek insanları zulüm seviyelerini yükseltmeye teşvik etmektedir. Böylece kanun dışı emirler veren yönetimin etkinliği arttıkça, itaatkâr saldırganlık da artar.247

Günlük yaşamdaki sergilenen gayr-ı ahlaki davranışların kişinin vicdanı tarafından onaylanması, Milgram’ın yetkilendirme sisteminden iki önemli özellikle ayrı düşmektedir.

Gayr-ı ahlaki davranıştan doğan sorumluluk nadiren açık bir şekilde kabul edilir. Sadece geniş yetkiye sahip ve kendisi gayr-ı ahlaki davranışı sergilemeyen yetkililer kendilerini yıkıcı eylemlerde bulunmakla suçlanmaktan kurtarabilirler. Bu yetkililer genelde kişisel ve sosyal nedenlerden dolayı gizli yaptırım sistemlerini kullanarak sinsi yollarla gayr-ı ahlaki davranışları sergilemeye insanları davet ederler ve bu davranışları sergileyenleri desteklerler. Dolaylı yaptırımla bu davranışları teşvik, işlerin tersine döndüğü durumlarda yetkilileri sosyal kınamaya karşı korumaktadır.

Yetkililer kendilerini kasıtlı olarak bilgisiz tutacak şekilde hareket ederler. Bir devlet sekreteri'nin İran meselesinde başkanlık danışmanına talimat verdiği gibi, “Sadece bilmem gerekeni söyle”. Sorumluluğu üstüne alan yetkililer gerçek bilgiyi açığa çıkaracak sorular sormamaktadırlar, böylece yetkililer bilmek istemediklerini öğrenmemektedirler.

Gayr-ı ahlaki uygulamalar kamuoyu tarafından duyulduğunda, uygulama izni verilenlerin yanlış uygulamalarından kaynaklanan istisna olaylar oldukları belirtilir ve resmi olarak reddedilir. İşlenen suçu, fevri davranan kişilerin veya aşırı partizan olan kişilerin işledikleri belirli, sınırlı bir eylem olduğunu yani genel, külli bir eylem olmadığını anlatmak için çaba sarf edilmektedir. Açıkça gayr-ı ahlaki davranışların izin kayıtlarını aramaya devam eden araştırmacılar, zararlı uygulamaların cezalandırılmasının ve gerçekleştirilmesinin gizli yollarıyla ilgili net belgelere ulaşamazlar. Terör örgütünün elinde belli devletler tarafından yapılan silahların olmasının hiçbir açıklaması yok ve hiçbir belgeye ulaşılamaz. Ama o silahlar terör örgütünün elindedir.

247 Albert Bandura, 'Selective Moral Disengagement in the Exercise of Moral Agency', Journal of Moral Education, Vol. 31:2, 2002, pp. 101-119.

Yetkilendirme sisteminde Milgram tarafından oluşturulan sistemden başka bir temel fark vardır. İnsanlık dışı davranışların sürdürülmesi için itaatkâr görevliler gerekmektedir.

Bu görevliler, başkalarının emirlerinin uygulayıcısı oldukları için davranışlarının sorumluluğunu yerine getirmezler. Bu görevlilerin tüm sorumluluğu üstlenmedikleri ve görevlerini ancak emir aldıkları zaman yerine getirdikleri için durumları oldukça güvenilmez bir hal alır. Asıl olan iyi bir sonuç elde etmek için güçlü bir sorumluluk duygusuna sahip olunması gerektiğidir. Bu nedenle, kişi iki sorumluluk seviyesini birbirinden ayırmalıdır:

üstlerine güçlü bir sorumluluk duygusu diğeri ise eylemlerinin etkilerine karşı hesap sorulduğunda hesap verebilirlik. En iyi görevliler, yetkililere karşı yükümlülüklerini yerine getiren ancak neden oldukları zarar için hiçbir kişisel sorumluluk hissetmeyen görevlilerdir.

Alman soykırım piyadelerinde soykırımı gerçekleştiren kişilerin sayısı istekli infazcılardan daha fazla olduğu konusunda güçlü bir vaka ortaya koymaktadır. Kültürel nefretler, ahlaki yaptırımların ortadan kalkmaması için düşük eşikler yaratmaktadır.

Sevilmeyen zümrelerde yer alan insanlara karşı insanlık dışı davranışlara sadece izin verilmemektedir.248

248 Albert Bandura, 'Selective Moral Disengagement in the Exercise of Moral Agency', a,g,e,, pp. 101 – 119.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AMPİRİK ÇERÇEVE YÖNTEM VE BULGULAR 1.YÖNTEM