• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM IV: SONUÇLAR, TARTIŞMA VE ÖNERİLER

4.1. Sonuçlar

Eğitim ortamında özellikle ortaöğretimde bilgi teknolojilerinin kullanılması ve eğitime entegre edilmesi özellikle öğretmenlerin tutumlarına ve kullanım becerilerine bağlı olduğu söylenebilir. Bu çalışmada 2016-2017 eğitim öğretim yılında Konya ili Meram ilçesinde görev yapmakta olan meslek lisesi öğretmenlerinin eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri, cinsiyet, yaş, meslekteki hizmet süreleri, eğitim düzeyi, BİT kullanımı konusunda hizmet içi eğitim alıp almadıkları ve branş değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin görüşleri incelenmiştir. Ortaya çıkan sonuçlar değişkenler açısından aşağıda sıralanmıştır:

Yapılan araştırma bulgularına göre meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerin cinsiyetlerine göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. İstatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte genel olarak, eğitimde bilgi teknolojileri kullanımıyla ilgili puanlarının kadın öğretmenlerde daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer bir ifadeyle kadın öğretmenlerin eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşlerinin erkek öğretmenlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Alan yazın incelendiğinde benzer çalışmalara rastlanmıştır. Bu çalışmalardan Karahan (2007), yaptığı doktora tezinde cinsiyet değişkeni bakımından anlamlı farklılık olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Taşkın Ekici, Demirhan, Kara ve Ekici (2014), yaptıkları fen bilgisi öğretmenlerinin bilişim teknolojilerini kullanma sıklıkları ve karşılaştıkları engeller adlı makale çalışmalarında cinsiyet değişkeni bakımından anlamlı bir farklılık olmadığını tespit etmişlerdir. Bilgin (2012), teknik öğretmenlerin eğitimde bilgi teknolojileri kullanım yeterliliklerinin belirlenmesi adlı yüksek lisans çalışmasında tüm alt boyutlarda cinsiyet değişkeni bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Küplü (2012), yaptığı yüksek lisans çalışmasında BT okuryazarlığı, problem çözme alt boyutunda kadın sınıf öğretmenleri lehine anlamlı farklılık bulunurken diğer boyutlarda anlamlı farklılık olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Turan (2009), ilköğretim okullarında I. kademe sınıf öğretmenlerinin bilgi teknolojilerine yönelik tutumu adlı çalışmasında 20 maddeyi tek tek analiz etmiş ve

iki madde de anlamlı farklılık sonucuna ulaşmıştır. Şad ve Nalçacı (2015) ise yaptıkları öğretmen adaylarının eğitimde bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmaya ilişkin yeterlilik algıları adlı çalışmalarında cinsiyet değişkeni açısından anlamlı bir farklılık olduğunu tespit etmişlerdir ve ortaya çıkan bu anlamlı farklılık kadın öğretmen adayları lehine olduğu görülmüştür. Algan (2006) yapmış olduğu yüksek lisans tezinde ölçeğin bütünü, temel beceriler ve sistem bilgisi alt boyutlarında erkek öğretmenler lehine anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır ve erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlere göre öz yeterliliklerinin daha yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ancak bu çalışmada öğretmenlerin cinsiyetlerine göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri bakımından anlamlı bir farklılık yoktur.

Yapılan araştırma sonuçlarına göre meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerinin yaşlarına göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri bakımından anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir. Ortaya çıkan anlamlı farklılığın 31-40 yaş grubunda olduğu tespit edilmiştir. Meslek lisesi öğretmenlerinin yaşları arttıkça eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik tutumlarının alt ölçeklerde düştüğü görülmektedir. Yazın literatür incelendiğinde eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik Taşkın Ekici, Demirhan, Kara ve Ekici (2014), yaptıkları fen bilgisi öğretmenlerinin bilişim teknolojilerini kullanma sıklıkları ve karşılaştıkları engeller adlı makale çalışmalarında yaş değişkeni bakımına göre farklılık göstermediği sonucuna ulaşmışlardır. Algan (2006), ise bu çalışmanın aksine yaş değişkeni bakımından anlamlı fakat ters yönde bir farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır. Algan (2006), sınıf öğretmenlerinin yaşları arttıkça eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik öz yeterlilik algılarının, toplamda ve alt ölçeklerde, düştüğünü ortaya koymakta olduğu sonucuna ulaşmıştır. Kıroğlu (2014), okul yöneticilerinin bilgi teknolojilerindeki yeterliliklerinin değerlendirilmesi adlı yüksek lisans çalışmasının tüm alt boyutlarında yaş değişkeni bakımından anlamlı farklılıklar olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu çalışmada da öğretmenlerin yaş değişkenine göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri bakımından anlamlı farklılık bulunmaktadır.

meslekteki hizmet süreleri ile eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri açısından anlamlı bir farklılık olmadığı ortaya çıkmıştır. Alan yazın incelendiğinde Karahan (2007), ölçeğin bütünü ve “Bilgi tek ve kesindir” alt boyutunda 1-5 yıl kıdeme sahip öğretmenler lehine anlamlı farklılık olduğu ve diğer alt boyutlarda ise anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Bilgin (2012), teknik öğretmenlerin eğitimde bilgi teknolojileri kullanım yeterliliklerinin belirlenmesi adlı yüksek lisans çalışmasında tüm alt boyutlarda meslekteki hizmet süreleri değişkeni bakımından anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır. Kıroğlu (2014), okul yöneticilerinin bilgi teknolojilerindeki yeterliliklerinin değerlendirilmesi adlı yüksek lisans çalışmasının tüm alt boyutlarında meslekteki hizmet süresi değişkeni bakımından anlamlı farklılıklar olduğu sonucuna ulaşmıştır. Küplü (2012), yaptığı yüksek lisans çalışmasında BT okuryazarlığı alt boyutlarından, problem çözme, analiz ve üretim, bilgi ve internet ve sürdürebilme-transfer etme alt boyutlarında 5-10 yıl mesleki kıdeme sahip öğretmenler lehine anlamlı farklılık bulunurken diğer boyutlarda anlamlı farklılık olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Turan (2009), ilköğretim okullarında I. kademe sınıf öğretmenlerinin bilgi teknolojilerine yönelik tutumu adlı çalışmasında 7 madde de anlamlı farklılık sonucuna ulaşmıştır. Varış (2008), yaptığı çalışmada öğretmenlerin BT okuryazarlık puanlarının meslekteki hizmet süresi ile karşılaştırıldığında, tüm alt boyutlarda anlamlı farklılık olduğunu ve bu anlamlı farklılığın kıdem arttıkça okuryazarlık puanlarının düştüğü sonucuna ulaşmıştır. Smarkola (2011), eğitimde teknoloji kabulü isimli kitapta, öğrencilere derslerini öğretmek, ders planlaması yapmak ve yönetim görevlerini tamamlamak için bilgisayar kullanan meslekte hizmet süresi fazla olan deneyimli öğretmenler lehine anlamlı farklılık olduğunu belirtmiştir.

Araştırma bulgularına göre meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerin eğitim düzeyleri ile eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri açısından anlamlı bir farklılık olmadığı ortaya çıkmıştır. Bilgin (2012), teknik öğretmenlerin eğitimde bilgi teknolojileri kullanım yeterliliklerinin belirlenmesi adlı yüksek lisans çalışmasında tüm alt boyutlarda eğitim düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Kıroğlu (2014), okul yöneticilerinin bilgi teknolojilerindeki yeterliliklerinin değerlendirilmesi adlı yüksek lisans çalışmasının

tüm alt boyutlarında eğitim düzeyleri bakımından anlamlı farklılıklar olduğu sonucuna ulaşmıştır. Varış (2008) yaptığı çalışmada öğretmenlerin BT okuryazarlık puanlarının eğitim düzeyleri ile karşılaştırıldığında, problem çözme becerileri ve Temel Bilgi Teknoloji Becerileri alt boyutlarında anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır. Turan (2009), ilköğretim okullarında I. kademe sınıf öğretmenlerinin bilgi teknolojilerine yönelik tutumu adlı çalışmasında eğitim düzeyleri bakımından anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu çalışmada ise öğretmenlerin eğitim düzeyleri ile eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri açısından anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan araştırma sonuçlarına göre meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerinin BİT (Bilgi İletişim Teknolojileri) Kullanımı Konusunda Hizmet içi Eğitim Aldınız mı? Sorusuna göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Yazın literatür incelendiğinde, Varış (2008), yaptığı çalışmada öğretmenlerin BT okuryazarlık puanlarının BT ile ilgili hizmet öncesi veya hizmet içi eğitim alma durumları ile karşılaştırıldığında, temel bilgi teknolojileri becerileri, analiz ve üretim becerileri ve sürdürebilme ve transfer etme becerileri alt boyutlarında anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu çalışmada ise, öğretmenlerinin BİT (Bilgi İletişim Teknolojileri) Kullanımı Konusunda Hizmet içi Eğitim Aldınız mı? Sorusuna göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna varılmıştır. Cox ve arkadaşları (1999), bilgi teknolojilerinin öğretimde ele alınması ile ilgili yaptıkları çalışmada, öğretmenler ve diğer eğitimcilerin bilgi teknolojileri kullanımında deneyimleri ve almış oldukları uzmanlık eğitimleri açısından anlamlı bir farklılık olduğu, eğitimler sayesinde öğretmelerin öğretimde bilgi teknolojileri kullanırken daha özgüvenli oldukları ve kişisel olarak daha fazla yararlandıkları sonucuna ulaşmışlardır. Yine eğitim sonucunda öğretmenlerin konuları anlatırken dersin daha ilginç ve daha kolay hale geldiği öğrenciler için de daha eğlenceli ve motive edici olduğunu belirtmişlerdir.

Araştırma bulgularına göre meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerin branşlarına göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri açısından anlamlı farklılık göstermektedir. Belirlenen bu anlamlı farklılığa göre, meslek

lisesinde çalışan meslek dersi öğretmenlerinin genel kültür dersi öğretmenlerine göre, eğitimde bilgi teknolojilerini derslerinde daha fazla kullandıkları ve bu teknolojileri kullanabilecek yeterlikte oldukları sonucuna ulaşılabilir. Alan yazın incelendiğinde, Akkoyunlu (2002), öğretmenlerin internet kullanımı ve bu konudaki öğretmen görüşleri isimli çalışmasında internet kullanan öğretmenlerin branşlara göre dağılımları arasında anlamlı farklılık olduğu sonucuna varmıştır. Buna göre; interneti en fazla Bilgisayar ve Fen Bilgisi öğretmenleri kullanmaktadır. Bunları da sırasıyla Matematik, Sosyal bilgiler, Türkçe ve Yabancı dil öğretmenleri izlemektedir. Bu çalışmada da öğretmenlerin branşlarına göre eğitimde bilgi teknolojileri kullanımına yönelik görüşleri açısından anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.