• Sonuç bulunamadı

Sapanca Göl Havzası’nda önemli su potansiyeline sahip iki ana akifer sistemi bulunmaktadır. Bunlar havzanın güneyindeki Triyas yaşlı Keltepe Mermerleri ve Sultaniye Metamorfitleri içinde bulunan mermerler içerisinde gelişmiş karst akifer sistemi ve ovada doğu-batı yönlü yayılım gösteren Kuvaterner yaşlı alüvyal yelpaze akiferidir.

Karst akiferinde ve alüvyal akiferde, yeraltı suyu boşalımı havza içerisinde genellikle Sapanca Gölü’ne doğrudur. Bu boşalım ya doğrudan ya da dereler vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Sapanca Gölü’nün kuzey tarafından göle gerçekleşen yeraltı suyu hareketi oldukça sınırlıdır. Gölün doğu ve batı sınırları ise bataklık fasiyesinde olup negatif bir hidrolojik sınır oluşturmaktadır.

Havzanın güneyindeki kaynakların beslenme alanını yüksekliği yaklaşık 1200 m ile 1500 m arasında değişen üzerinde polye, dolin, obruk, düden gibi çeşitli karstik yapıların geliştiği geniş düzlük alanlar oluşturmaktadır. Bunlar, Sapanca-Kırpınar ve Kurtköy’deki kaynakların ana beslenim alanlarını oluşturan Soğucak Yayla (1200 m) ile Maşukiye bölgesindeki kaynakların beslenimini oluşturan Kartepe (1500 m) ve Kuzu Yayla (1300 m) karstik alanlarıdır.

Havzadaki kaynaklar Triyas yaşlı birimler içinden, çoğu kırık ve çatlaklardan, bir kısmı şist ve mermer dokanaklarından ve karstik mağaralardan boşalmaktadır. Hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal veriler havzanın güneyindeki kaynakların allojenik noktasal ve otojenik yaygın beslenimden etkilendiklerini göstermektedir. Sapanca Göl Havzası’nda yaklaşık 172-1135 m kotları arasında farklı kotlardan boşalan karstik kaynak suları kurumlar tarafından bölgedeki birçok ilçe ve köyün içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılmaktadır.

162 162

Buna ek olarak resmi kayıtlara göre 17 özel içme suyu fabrikası havzanın güneyindeki karstik akiferden boşalan bu kaynak sularını şişeleyerek Marmara ve civarındaki bölgelere içme suyu olarak pazarlamaktadır. Kurumlar ve özel içme suyu fabrikaları tarafından kullanılan kaynak sularının yıllık toplam hacmi 7,3 milyon m3/yıl’dır.

Bu miktarın Sapanca Gölü’nün yıllık dinamik bütçesindeki payı (~%1) oldukça düşüktür. Ancak kurak dönemde derelerin beslenimine katkı sağlayan kaynak boşalımlarının kaptaj altına alınması dereler ve üzerindeki ekosistem üzerinde ciddi baskılar oluşturmaktadır.

Sapanca Gölü’nü yeraltından besleyen 2 farklı sistem bulunmaktadır. Bu sistemler, göl tabanından kırıklar ve karstik boşalımlar ile gerçekleşen derin sistem ile alüvyondan göle olan boşalım (sızma) ile gerçekleşen sistemdir. Göl bütçe hesaplamaları ile gölü yeraltından besleyen su miktarı 2010 yılı verilerine göre yaklaşık 96 milyon/m3 olarak hesaplanmıştır. Göl tabanında yapılan deneysel

çalışmalar (seepage metre metodu) ile alüvyondan gerçekleşen beslenim miktarı ise kurak ve yağışlı dönem için sırasıyla 46.000 m3/yıl ile 138.000 m3/yıl olarak belirlenmiştir. Bu verilere dayanarak gölün ana beslenim mekanizmasının derin sistem olduğu alüvyondan gerçekleşen beslenimin, toplam yeraltı suyu girdisi içindeki katkısının ise ihmal edilebilir düzeyde kaldığı belirlenmiştir.

Sapanca Gölü’nün yeraltı suyu bileşeninin göl su bütçesine olan katkısını belirlemek sağlıklı bir havza su yönetimi açısından büyük önem arz etmektedir. Gölden çekilen yıllık su miktarının net olarak bilinmemesi, klasik bütçe analizi ile göle olan yeraltı suyu boşalım miktarının belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Bu amaçla Sapanca Havzası ve gölü için bütünleşik havza modeli benimsenmeli ve gölden çekilen su miktarının net şekilde ölçülmesinin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca Sapanca Havzası içinde havzayı karakterize edecek alanlara meteoroloji istasyonlarının, karst akifer sistemleri içinde bulunan büyük debili kaynaklar için kaynak hidrograflarının ve havzanın güneyindeki ana dereler üzerine akım gözlem istasyonlarının kurulması hidrolojik çalışmaların sağlıklı yürütülmesi aşamasında büyük fayda sağlayacaktır.

163 163

Göl havzası içerisindeki yeraltı su kaynaklarından verimli bir şekilde faydalanılabilmesi ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi açısından, kaynak sularının su bütçesinin düzenli olarak çıkarılması, özel içme suyu fabrikalarına yönelik denetimlerin arttırılması gerekmektedir.

Havzanın güneyindeki karst akifer sisteminin beslenim-boşalım mekanizması bölgenin aktif tektonizmasına da bağlı olarak çoğunlukla kırık hatlarının kontrolündedir. Bundan dolayı güncel yağışlar ile kırık hatları boyunca beslenen akifer sistemleri için hızlı ve dinamik bir beslenim boşalım ilişkisi gelişmiştir. Havzadaki yeraltı sularının güncel yağışlardan beslendiğini izotop verileri de desteklemektedir. Havzada hızlı beslenim-boşalım ilişkisine bağlı olarak fiziksel ve kimyasal parametrelerde de mevsimsel değişimleri görmek mümkündür. Kurak dönemde akifer sistemleri için beslenimin azalması, yüzey suyu ile oluşacak karışımın azalmasına ve yeraltı sularının dolaşım hızının yavaşlayarak akifer içinde su-kayaç arasındaki etkileşim süresinin artmasına neden olmaktadır. Karstik kaynakların EC, TDS, alkalinite ve toplam sertlik gibi parametrelerin kurak dönemde artış göstermesi bu durumu desteklemektedir.

Havzada yüksek kotlarda bulunan kaynakların bazıları düşük EC ve alkalinite değerlerine sahip iken bazıları da yüksek EC ve alkalinite değerlerine sahiptir. Havzada düşük kotlarda yer alan kaynaklarda ise yine yüksek EC ve alkalinite değerleri belirlenmiştir. Bu durum havzadaki kaynakların dolaşım hızının birbirinden farklı ve akiferin tek bir sistemden bağımsız, birbirleriyle bağlantılı veya bağlantılı olmayan parçalı sistemlerden oluştuğunu göstermektedir.

Sapanca Havzası’ndaki karstik kaynaklara ve alüvyal akifere ait yeraltı sularının majör anyon ve katyon içerikleri birbirine benzerlik göstermekle beraber, sular Ca- HCO3 ve Ca-Mg-HCO3 su fasiyesindedir. Bu durum rezervuar kayanın bileşimi

(rekristalize kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı/mermer) ile paralellik göstermektedir. Havzadaki karstik kaynaklara ait yeraltı suları toplam sertlik açısından değerlendirildiğinde çoğınlukla orta sert su ile sert su sınıfı arasında yer alırken alüvyal akifere ait sular orta sert su ile çok sert su sınıfı arasında yer almaktadır.

164 164

Alüvyal akiferdeki suların kimyası karstik akiferden boşalan kaynak sularının kimyasına benzerlik göstermektedir. Bu durum, alüvyal akiferlerin beslenimini de bölgede geniş alanlara dağılmış yüksek kotlardaki Triyas yaşlı metamorfik kayaç topluluğu içerisindeki mermer ve rekristalize kireçtaşlarını kat ederek gelen sulardan kaynaklanabileceğini işaret etmektedir.

Suların dolaşım yollarının uzunluğu ve akifer içerisinde yeraltı suyu hareketinin nispeten yavaş olması, yeraltı sularının akifer sistemi içinde daha uzun süreyle su kayaç ilişkisine maruz kalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, alüvyon akifere ait yeraltı suları karstik akifer sularına göre majör anyon, katyon ve çözünmüş madde miktarı açısından daha fazla zenginleşmiştir.

Alüvyal akifer hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal açıdan irdelendiğinde, bölgenin alansal olarak homojen bir dağılım göstermediği heterojenliğin Maşukiye, Kurtköy- Kırkpınar ve Sapanca için 3 farklı bölgede olduğu belirlenmiştir. Özellikle Kırkpınar bölgesinde ki birimler yüksek geçirimliliğe (permeabilite) sahiptir. Bu bölgede dağ önüm beslenim oldukça etkilidir. Bölgede sürekli bir beslenimin olması su-kayaç etkileşim süresinin azalmasına ve diğer bölgelere göre fiziksel ve kimyasal parametreler açısından düşük konsantrasyonlar sergilemesine neden olmaktadır. Maşukiye’ye ve Sapanca’ya doğru gidildikçe birimlerin geçirgenliği azalmakla beraber su-kayaç etkileşiminin artmasına neden olmaktadır. Bu da alüvyal akiferdeki yeraltı sularının hidrojeokimyasal parametreler açısından nispeten daha yüksek konsantrasyonlara sahip olmasına neden olmaktadır.

Karstik kaynakların (Ky-6, Ky-17 ve Ky-25) bazılarında demir (Fe) konsantrasyonları, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği’nde belirtilen kimyasal parametreler açısından sınır değerin üzerinde çıkmıştır. Kaynak sularında lokal olarak gözlenen bu durum, kaynak sularının mermer ve rekristalize kireçtaşları dışında diğer metamorfik temel kayaçlar ile etkileşim içerisinde olduğunu göstermektedir.

Alüvyal akiferdeki örnekleme yapılan kuyuların çoğunda İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği’nde belirtilen kimyasal parametreler açısından bir kirlenme mevcut değildir. Noktasal olarak bazı kuyularda sınır değerlerin üzerinde NOˉ3, Fe

165 165

Alüvyal akiferde açılan kuyu sularında ölçülen nitrat değerleri genellikle içme suları için müsaade edilen limitlerin altındadır. Limit değerlerin üzerinde lokal olarak belirlenen birkaç kuyuda nitrat değerleri yeraltı sularının tarımsal faaliyetlerden kısmen kirlendiğini göstermektedir. Bölgede noktasal olarak limit değerin üzerinde çıkan demir konsantrasyonları ise jeojenik kökenli olmakla, muhtemelen metamorfik kayaç topluluğu içinde yer alan şiştleri işaret etmektedir. Sapanca Ovası’nda arsenik açısından limit değerin üzerinde noktasal olarak 2 kuyu belirlenmiştir. Bu kuyular, Maşukiye bölgesinde göle yakın, kil içeriği yüksek alüvyon birimler içinde açılmış kuyulardır. Bu arseniğin kökeni ise muhtemelen jeojeniktir.

Sapanca Ovası üzerinde özellikle Maşukiye ve Yanık bölgelerinde yoğun olarak tarımsal faaliyetler yapılmaktadır. Bu nedenle ovadaki suların sulama suyu kalitesi açısından değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Alüvyal akifer sistemindeki yeraltı suları Wilcox sınıflamasına göre her türlü sulamada kullanılabilen C2S1 su sınıfına

girmektedir.

Karstik akiferden, alüvyal akifer ve göle doğru yeraltı sularının, dolaşım süresinin uzunluğuna bağlı olarak su-kayaç etkileşiminin artmasıyla, majör anyon ve katyon açısından zenginleşme gözlenmektedir.

Göl ve göl tabanından alınan gözenek ve sızıntı suları Ca-Mg-HCO3 su

fasiyesindedir. Göl tabanından piyezometreler ve seepage metreler ile alınan gözenek ve sızıntı suları kimyası, alüvyal akifer sistemindeki yeraltı suları ile karşılaştırıldığında majör anyon-katyon ve bazı metaller (Fe, As, Mn, Sn) açısından oldukça yüksek konsantrasyonlara sahiptir. Göl tabanından alınan gözenek ve sızıntı sularının mangan (~1,3-77 kat), demir (~39-141 kat) ve arsenik (~2,7-20 kat) konsantrasyonları ise limit değerlerin çok üzerindedir.

Bunun nedeni, alüvyal akiferden göle doğru alüvyon birimler içindeki ince taneli birimlere geçiş ile kil seviyelerinin artması ve bu ortamda gelişen oksidasyon zonları ile permeabilitesi düşük zonlar boyunca yeraltı suyu hızının azalması su-kayaç arasındaki etkileşimin artmasına ve sonuç olarak gözenek ile sızıntı sularının bazı elementler açısından zenginleşmesine sebep olmaktadır.

166 166

Karst akifer ve alüvyal akifer sistemindeki yeraltı suları ile göl ve göl tabanından alınan gözenek ve sızıntı suları Piper diyagramında aynı bölgede toplanmaktadır. Sonuç olarak Sapanca Gölü’nün güneyinde ki akifer sistemleri ve göl tabanından alınan gözenek sularının hidrojeokimyasal olarak değerlendirilmesi sonucu birbirleriyle ilişkili olan benzer kökenli sular oldukları belirlenmiştir.

Havzadaki yeraltı suları çevresel izotoplar açısından değerlendirildiğinde Akdeniz ve Marmara su doğrusu üzerinde birbirine yakın konumda bulunmaktadır. Bu veriler bölgedeki yeraltı sularının aynı tür yağışlardan beslendiğini işaret etmektedir. Ayrıca gözenek suyu örneklerinin alüvyal akifer sistemi ile benzer özellik gösterdiği, dolaşım süresinin uzunluğu ile doğru orantılı su-kayaç ilişkisinin artmasına bağlı olarak bu suların karstik akifer sistemine göre Oksijen-18’ce daha zenginleştiği gözlenmektedir. Göl suyu ise buharlaşmaya bağlı olarak Oksijen-18 açısından pozitif yönde bir zenginleşme göstermektedir.

Havzadaki yeraltı suyu örneklerinin Trityum değerleri 5,2 ile 8,7 TU arasında değişmektedir. Havzada akifer sistemleri içindeki yeraltı suları güncel yağışlarla (5- 10 yıl) beslenen genel anlamda hızlı ve dinamik bir beslenim- boşalım özelliği gösteren sığ dolaşımlı sulardır.

Oksijen18-Trityum verilerine göre akifer sistemleri ve göl tabanından (gözenek) alınan sular kendi içinde gruplaşmaktadır. Alüvyal akifer ve göl tabanından (gözenek) alınan yeraltı suyu örnekleri karstik akifer sisteminden alınan örneklere göre nispeten daha düşük kotlardan beslenmektedir. Karstik akifer ve alüvyal akiferdeki yeraltı sularının dolaşım süreleri ise birbirine yakındır. Göl tabanından alınan yeraltı sularının (gözenek) dolaşımı alüvyon birimlerin geçirimlilikleri düşük killi seviyeleri boyunca hareket etmesi nedeniyle, akifer sistemlerinden alınan sulara (kaynak, kuyu) göre nispeten daha yavaş ve uzun bir dolaşıma sahip olduğunu işaret etmektedir.

Havzada bulunan karst ve alüvyal akifer sistemindeki yeraltı suları, kalış süreleri açısından incelendiğinde, çok genel olarak alüvyal akiferdeki suların kalış süresinin karst akiferindeki yeraltı sularına göre nispeten daha fazla olduğu belirlenmiştir. Havzadaki karst akifer sistemi yüksek Trityum, düşük klor değerlerine sahiptir. Bu durum karst akifer sistemindeki kaynak sularının akiferde kalış süresinin daha kısa

167 167

olduğunu ve buna bağlı olarak daha hızlı bir beslenim-boşalım karakteri sergilediğine işaret etmektedir. Alüvyal akifer ve göl taban suyundan alınan gözenek sularının trityum değerlerinde büyük farklılık gözlenmezken, genel olarak Clˉ değerleri açısından akış yönünde (alüvyal akiferden göle doğru) bir zenginleşme gözlenmektedir.

Hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal çalışmalar sonucunda karstik akifer, alüvyal akifer ve göl arasında doğrudan bir beslenim–boşalım ilişkisi olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bölgedeki karstik kaynakların dereleri, ovadaki akiferi ve gölü beslediği bilindiğine göre havzadaki ekolojik dengenin bozulmaması için can suyu olarak ihtiyaç duyulan su miktarının belirlenerek ekosisteme bırakılması gerekmektedir. Göl drenaj alanındaki akifer sistemlerinin sürdürülebilir yönetimi açısından yeraltı sularının kalitesinin de korunması önemlidir. Göl havzasındaki karst akifer sisteminin beslenimin ve akifer içerisindeki yeraltı suyu dolaşımının çok hızlı olması bu tür sistemlerin antropojenik etkenlerden kirlenme riskini arttırmaktadır. Bu tür akifer sistemlerin beslenme alanları, akiferlerinin kirlenme risklerinin azaltılması açısından koruma altına alınması gereken bölgeleridir. Sapanca Göl Havzası’nda karstik kaynakların beslenme alanını oluşturan ortalama yükseklikleri yaklaşık 1200 m civarında olan Soğucak Yayla, Kuzu Yayla ve Kartepe gibi geniş düzlükler, yüksek geçirimliliğe sahip karstik yapılar (dolinler, su yutanlar vb) gibi yüzey sistemleri ile akiferin bağlantısını sağlamaktadır. Karst akiferinin su kalitesinin korunması açısından bu alanların koruma alanı olarak ilan edilmesi gerekmektedir. Göl beslenme alanındaki alüvyal akifer sistemi üzerinde yerleşim ve tarım alanları yaygındır. Alüvyon akiferine ait yeraltı suları özellikle Maşukiye bölgesinde daha çok tarım, balık üretme tesisleri ve sulama amacıyla kullanılmaktadır. Sapanca ve Kırkpınar bölgesinde ise kurak dönemde kaynakların yetersiz kaldığı aylarda bölgenin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla takviye kaynak olarak kullanılmaktadır.

168 168

Havzada alüvyon akiferi içerisinde açılmış (siteler, petrol istasyonları, balık üretme çiflitkleri, konutlar vb) çok sayıda ruhsatsız kuyu yer almaktadır. Alüvyal akiferinin su bütçesinin yönetilebilmesi için akiferden yapılan kaçak su çekimlerinin denetlenmesi ve kontrol altına alınması gereklidir. Maşukiye bölgesinde tarımın daha yoğun yapıldığı alanlarda nitrat açısından (NO3ˉ) bir zenginleşme görülmektedir

ancak bu durum şu an için bir sorun teşkil etmemektedir. Bölgede ki yeraltı sularının su kalitesi içme ve kullanma suyu açısından sınır değerler içindedir. Ancak Maşukiye ve Sapanca’daki bazı kuyularda Fe ve As değerleri limit değerlerin üzerindedir.

169 169

KAYNAKLAR

Açıkgöz S., Sapanca Gölünü Besleyen Derelerin Hidrojeokimyasal İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli, 2008, 232778.

Adasu, Sapanca Gölü Çevre Koruma Projesine Esas Bilgiler, T.C. Adapazarı

Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Raporu, 1, 2-7,

2003.

Aiuppa A., Belomo S., Brusca L., D’Alessandro W., Federico C., Natural and Anthropogenic Factors Affecting Grounwater Quality of an Active Volcano (Mt. Etna, Italy), Applied Geochemistry, 2003, 18, 863-882.

Akartuna M., Armutlu Yarımadasının Jeolojisi, 1. Baskı, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Monografileri, İstanbul, 1968.

Akbayram K., İstanbul ile Sakarya Zonları Arasındaki Pontid-İçi Kenedinin Armutlu Yarımadası Doğusundaki Evrimi, Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2011, 333089.

Alexander M. D., Caissie D., Variability and Comparison of Hyporheic Water Temperatures and Seepage Fluxes in a Small Atlantic Salmon Stream, Ground

Water, 2003, 41, 72-82.

Altuğ G., Yardımcı C. H., Okgerman H., Tarkan S.A., Level of Bacterial Metabolic Activity, Indicator (Coliform, Escherichiacoli) and Pathogen Bacteria (Salmonellaspp.) in the Sapanca Lake, Turkey, Journal of the Black Sea/

Mediterranean Environment, 2006, 12(1), 67-69.

World Health Organization (WHO), Guidelines for Drinking Water Quality Health

Criteria and Other Supporting Information, 2nd., WHO Publ., Geneva, Switzerland,

1984.

Appello C. A. J., Postma D., Geochemistry, Groundwater and Pollution, 2nd ed., Balkema, Rotterdam, 1996.

EPA, Arsenic Treatment Technologies for Soil, Waste, and Water, 1st., U.S. EPA/National Service Center for Environmental Publications, Cincinnati, U.S. EPA. 2002.

Artyüz İ., Sapanca Balık Üretme ve Islah İstasyonu Çalışmaları, Sapanca 83

170 170

Ay M., Sapanca Gölü Havzasının Coğrafi Etüdü, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2012, 315804.

Aydın H., Harmanköy-Beyyayla (Bilecik) Karst Sisteminin Morfoloji-Hidrojeolojisi İlişkileri Açısından İncelenmesi, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 2005, 355658.

Bakan G., Sapanca Gölü Ekosistemi Çalışması: Sediman Karakterizasyonu ve Su Kalite Modellemesi, Doktora Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 1995, 38561.

Barbieri M., Boschetti T., Petitta M., Tallini M., Stable Isotope (2H,18O and 87Sr/86Sr) and Hydrochemistry Monitoring for Groundwater Hydrodynamics Analysis in a Karst Aquifer (Gran Sasso, Central Italy), Applied Geochemistry, 2005, 20, 2063- 2081.

Bargu S., Sapanca Gölü Çevresindeki Orta Pleyistosen Çökellerinin Stratigrafisi Yakın Dolayındaki Çökellerle Karşılaştırması ve Tektonik Özellikleri, İstanbul Üniv.

Müh. Fak. Yerbilimleri Dergisi Jeoloji Eğitiminde 60. Yıl Özel Sayısı, 1992, 8, 1-2-3.

Baykal B. B., Gönenç I. E., Meriç M., Tanık A., Tunay O., An Alternative Approach for Evaluation of Lake Water Quality: Lake Sapanca-A Case From Turkey, Water

Sci. Tech.,1996, 34, 73-81.

Baykal F., Kandıra-Adapazarı Bölgesinin Jeolojik Etüdü. 1. Baskı, İstanbul Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 1940.

Bayrak A., Sapanca Gölü’nün Hidrojeolojik Hidrolojik ve Hidrolik Özelliklerinin Belirlenmesi ve Su Bütçesinin Tespiti, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sakarya, 2008, 216215.

Bilgin T., Adapazarı Ovası ve Sapanca Oluğunun Morfolojisi ve Kuaternerdeki

Jeomorfolojik Tekâmülü, 1. Baskı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

Yayınları, İstanbul, 1984.

Bilgin T., Samanlı Dağları Coğrafi Etüdü, , 1. Baskı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1967.

Bissen M., Frimmel F. H., Arsenic-A review Part I, Occurrence, Toxicity, Speciation, Mobility. Acta Hydrochim. Hydrobiol., 2003, 1, 9-18.

Bouchard D. C., Williams M. K., Surampalli R. Y., Nitrate Contamination of Groundwater Sources and Potential Health Effects, J. Am. Water Work Assoc., 1992,

84, 85-90.

Bozcu M., Gevye (Adapazarı ili) Sapanca Dolayının Jeolojik ve Petrolojik İncelenmesi, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 1992, Yayınlanmamış.

171 171

Cey E. E., Rudolph D. L., Parkin G. W., Aravena R., Quantifying Groundwater Discharge to a Small Perennial Stream in Southern Ontario, Canada, Journal of

Hydrology, 1998, 210, 21-37.

Ceylan M. A., Sapanca Göl Havzasının Yağış Özellikleri ve Rölyef, Türk Coğrafya

Dergisi, 1999, 34, 643-659.

Ceylan M. A., Sapanca Gölünün Hidrolojik Etüdü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 1990, 10169.

Clark I., Fritz P., Environmental Isotopes in Hydrogeology, 1st ed., Lewis Pubishers, Chicago, 1967.

Cooper H. H., Jacob C. E., A Generalized Graphical Method for Evaluating Formation Constants and Summarizing Well Field History, Am. Geophys. Union

Trans., 1946, 27, 526-534.

Craig H., Isotopic Variations In Meteoric Waters, Science, 1961, 133, 1702-1703. Çakır H., Sapanca Gölü Su Bütçesinin Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sakarya, 2008, 216223.

Çakır M., Sapanca Gölü’nde Yoğun Yapılaşmadan Kaynaklanan Evsel Atık Su Sanayi Atık Su ve Yüzeysel Akış Sularına İlişkin Kontrol Teknolojilerinin Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sakarya, 2010, 274686.

Çifter C., Sayın M., İzotopların Hidrolojide Kullanılması, Hidrolojide İzotop

Tekniklerinin Kullanılması Sempozyumu, Adana, Türkiye, 21-25 Ekim 2002.

Dansgaard W., Stable Isotopes in Precipitation, Tellus, 1964, 4, 436-468.

Demir S., Uzun Vadeli Su Temininde Meteorolojik Faktörlerin Sapanca Gölü Su Kalitesine Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sakarya, 2012, 304720.

DMİ, Sapanca Meteoroloji İstasyonu Meteorolojik Verileri, Devlet Meteoroloji İşleri

Genel Müdürlüğü, 1, 1-10, 2015.

Doğan B., Yuvacık (İzmit)-Sapanca (Adapazarı) Arası Bölgenin Jeolojisi ve Tektonik Özellikleri, Doktora Tezi, Kocaeli Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli, 1998, 78211.

Downing J. A., Perterka J. J., The Relationship of Rainfall and Lake Groundwater Seepage, Limnol. Oceanogr., 1978, 23, 821-825.

Drever J. I., The Geochemistry of Natural Waters, 3rd ed.. Prentice Hall, New Jersey, 1996.

DSİ, İzmit-Sapanca-Gölcük Civarının Hidrojeolojik Etüd Raporu, T.C. Enerji ve

172 172

DSİ, İzmit-Sapanca-Gölcük Ovalarına Ait Hidrojeolojik Seyahat Raporu, T.C. Enerji

ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 1-15, 1965.

DSİ, Sapanca Gölü Hidrolojisi Özet Raporu, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar

Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 1-10, 1982.

DSİ, Sapanca Gölü Hidrolojisi, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Devlet Su

İşleri III. Bölge Müdürlüğü, 1-20, 1983.

DSİ, Sapanca Gölü Kirlilik Araştırması, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 2-7, 1984.

Duman F., Aksoy A., Demirsezen D., Seasonal Variability of Heavy Metal Surface Sediment of Lake Sapanca, Turkey, Environ Monit. Asses., 2006a, 133, 277-283. Duman F.,Obali O., Demirsezen D., Seasonal Changes of Metal Accumulation and Distribution in Shining Pondweed (Potamogeton Lucens), Chemosphere, 2006a, 65, 2145-2151.

Dündar M. Ş., ve diğ., Sapanca Gölüne Akan Derelerdeki Bazı Eser Elementlerin 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi Öncesi ve Sonrası Karşılaştırmalı Analizi, Anadolu

Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi, 2003, 4(2), 205-210.

Elmas A., Late Cenozoic Tectonics and Stratigraphy of the Northwest Anatolia: The Effects of the North Anatolian Fault to the Region, International Journal of the

Earth Sciences, 2003, 92, 380-396.

Emre, Ö., Erkal T., Tchepalyga A., Kazancı N., Keçer M., Ünay E., Doğu Marmara Bölgesinin Neojen-Kuvaternerdeki Evrimi, MTA Dergisi, 1998, 120, 233-258.

Benzer Belgeler