• Sonuç bulunamadı

Bu çalışma, mikro-öğretim merkezinde ve içerik gösterimi planı çerçevesinde tasarlanan PABEM modelinin Kimya Öğretimi II dersi kapsamında kimya öğretmen adaylarının PAB’larını geliştirme sürecini değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür. Bu amaç doğrultusunda veri toplama araçlarından elde edilen bulguların analizi ve irdelenmesinin ardından ulaşılan sonuçlar aşağıda sıralanmıştır:

Sınıf içerisindeki katılımcıların hareket yönünün düzenlenebilmesi açısından etkili liderlik önemli bir yere sahiptir (Kapucu, 2012). Danışmanlık toplantılarında öğretmen adaylarına gerekli rehberlikler sağlanarak eksik yönleri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Toplantı sonunda içerik gösterimlerini çekirdek grup çerçevesinde revize eden katılımcı grupları içerik gösterimi hazırlama konusunda pozitif yönde gelişim göstermişlerdir.

PABEM uygulaması kapsamın süreç başında ve süreç sonunda olmak üzere öğretmen adayları bireysel olarak iki kez içerik gösterimi hazırlamışlardır. Tüm katılımcıların ön ve son içerik gösterimi puanları bireysel olarak incelendiğinde ise her bir katılımcının içerik gösterimi hazırlama dolayısı ile de PAB bakımından pozitif yönde geliştiği görülmektedir.

• Öğretmen adaylarının pedagojik bilgilerinin gelişimi için uygulamaya dayalı eğitimin daha yaygın hale getirilmesi ve öğretmen yetiştirme programlarının pozitif yönde sürekli revize edilmesi gerektiği bilinen bir gerçektir (Özay-Köse, 2010). PABEM modeli de adaylara uygulama ve gözlem yapma fırsatı sunarak, araştırmacı rehberliği eşliğinde olumlu yönlerini iyileştirme, eksiklerini tamamlama ve olumsuz yönlerini ise revize etme olanağı sağladığından adayların pedagojik bilgilerinde pozitif yönde gelişim gözlemlenmiştir.

• Öğrencileri karşısında özgüvenlerini koruyabilmeleri ve etkili bir ders işleyişi gerçekleştirebilmeleri adına alan bilgisinin önemli olduğunun farkında olan öğretmen adayları uygulama boyunca kendilerine verilen ünitelerdeki konu ve kavramlar ile ilgili alan bilgilerinin pozitif yönde geliştiği gözlemlenmiştir. PABEM modeli çerçevesinde içerik düzenleme planlarının bu katkıyı sağladığı söylenebilir. Ancak, genel kimya bakımından adayların hala bilgi eksiklilerinin olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, öğretmen adaylarının alan bilgilerinin

gelişimine modelin katkısı olmakla birlikte adayları istenilen seviyeye ulaştırmada yetersiz kalmaktadır.

• Öğretmen adaylarının mikro-öğretim uygulamalarında en çok bildikleri ve kendilerine güvendikleri 5E modelini kullanmayı tercih ettikleri belirlenmiştir. PABEM modelinin öğretmen adaylarının tamamen yeni bir yöntem veya stratejiyi denemeye yeterince teşvik edemediği bunun yerine bilinenleri geliştirmeye katkı sağladığı söylenebilir.

• Öğretmen adaylarının kimya öğretim programını kullanırken genellikle planlama yaptıkları kazanıma ve onunla ilişkili bir önceki kazanıma baktıkları faklı sınıf düzeylerindeki kazanımlara, hangi kazanımın kaç ders saati süresince öğretileceği bilgisine ve değer tutumlara bakmaya özen göstermedikleri tespit edilmiştir.

Öğretmen adaylarının kavram yanılgısı ve öğrenme zorlukları ile ilgili bilgilerinin geliştirilmiş olmasına karşın hâlâ eksikliklerinin olduğu tespit edilmiştir.

Öğretmen adaylarının yapılandırmacı öğretim biçimini benimsedikleri ve uygulamalarını planlarken bu yaklaşımın gerekliliklerini göz önüne almaya çalıştıkları gözlemlenmiştir. Adaylar öğrencilerinin kendi öğrenmelerinden sorumlu olması ve öğretmenin bilgiyi aktarmaktan ziyade öğrencisine bilgiye ulaşma yollarını aşılaması gerektiğinin farkında olup derslerini bu açılardan planlamaya çalışmışlardır.

6. 2. Öneriler

Uygulamalar sonucunda elde edilen veriler dikkate alınarak kimya öğretmen adaylarının öğretimine yönelik aşağıdaki öneriler oluşturulmuştur:

6. 2. 1. Araştırma Sonuçlarına Dayalı Öneriler

Öğretmen adaylarının eğitiminde teorik bilgiden ziyade uygulamaya dayalı öğretim sıklıkla tercih edilmelidir. Bu çalışma kullanılan PABEM modeli öğretmen adaylarının PAB gelişimlerini olumlu yönde etkilediğinden kimya öğretmen adaylarının eğitiminde kullanılmalıdır.

İçerik gösterimi PAB’ın tüm alt boyutlarını işe koştuğundan ve kullanıcılarına çok yönlü düşünebilme becerisini aşıladığından kimya öğretmen adaylarının eğitiminde uygulamalı olarak kullanılmalıdır. Ancak öğretmen adaylarının deneyimsiz oldukları göz önüne alınarak 7. sorunun kapsamının genişletilerek

“Bu konu/kavramı öğretmek için seçtiğin öğretim stratejilerini ders işleyişinde nasıl kullanacaksın?” şeklinde 7.1. olarak bir alt soru eklenmesi önerilmektedir. • Kimya öğretmen adaylarının özellikle öğretim stratejileri, değerlendirme

yöntemleri, kavram yanılgıları ve öğrenme zorlukları gibi konularda problemler yaşadıkları gözlemlenmiştir. Bu nedenle bu konular ile ilgili öğretim gerçekleştirilirken daha çok uygulamaya dayalı öğretime önem verilmeli ve öğretmen adaylarına alanyazın taraması yaptırılarak çeşitli kavram yanılgısı, öğrenme zorluğu, yöntem, teknik vb. bularak incelemelerine fırsat tanınmalıdır. Alanyazın taraması ve temel araştırma becerilerinin öğretmen eğitiminin ilk yıllarında verilmesi bu sürece de katkı sağlayacaktır.

Öğretmen adaylarının süreç başında yapılandırılmış bir ders planı hazırlamaktan kaçındıkları bu nedenle de ders işleyişleri esnasında özellikle ara geçiş aşamalarında zorluklar yaşadıkları, ders anlatımlarında mantıksal kopukluklar meydana geldiği tespit edilmiştir. Ayrıca öğretmen adayları sürekli en çok bildikleri 5E modelini kullanmayı tercih etmişlerdir. Bu nedenle aday öğretmenlerden her fırsatta farklı yöntem teknikleri işe koşarak ders planları hazırlatılıp uygulamaya koymaları istenmelidir. Böylece öğretmen adaylarının hem zamanlama ile ilgili yaşadıkları problemlerin de minimum seviyeye ineceği hem de farklı modelleri de uygulamaya koyma konusunda özgüvenlerinin gelişeceği düşünülmektedir.

• Öğretmen adaylarının işe koştukları dersin konusu ile ilgili alan bilgilerinin geliştiği ancak genel kimya bilgisi bakımından eksiklerinin olduğu sonucuna varılmıştır. Alan bilgisinin gelişimi için sadece PABEM modelini kullanmak hem zaman hem de kapsam bakımından sınırlı katkı sağlayabileceği için yeterli değildir. Bu nedenle fakültedeki eğitim derslerinin dokusuna uygun olarak adayların alan bilgilerini geliştirecek farklı uygulamalara da yer verilmelidir.

6. 2. 2. İleride Yapılabilecek Araştırmalara Yönelik Öneriler

PABEM modeli bu çalışmada kimya öğretmen adaylarının PAB gelişimleri üzerine etkisini ortaya çıkarmak için kullanılmıştır. Modelin farklı alanlarda da uygulanmasının öğretmen adaylarının gelişimlerine fayda sağlayacağı düşünülmektedir.

İçerik gösterimi yönteminin öğretmen adaylarının eğitiminde etkisinin daha derinlemesine inceleyebilmek adına farklı alanlarda öğrenim gören öğretmen adayları ile çalışma gerçekleştirilebilir.

Öğretmen adayları pilot-mikro öğretimlerini gerçekleştirirken uygulamayı neden yaptıklarının ve onlara ne gibi katkılar sağlayacağının çok farkında olmadıkları için istenilen verim elde edilememiştir. Pilot-mikro öğretim gerçekleştirilmeden önce adayların uygulamanın ciddiyetinin farkına varmaları ve kendilerine sağlayacağı katkıları düşünmeleri adına onlardan beklentiler hususunda daha iyi bir ön hazırlık yapılmalıdır.

Bazı öğretmen adayları kendi gerçekleştirdikleri mikro-öğretimlerden daha çok şey öğrendiklerini arkadaşlarının gerçekleştirdikleri mikro-öğretimin mesleki gelişimlerine yeterli katkıyı sağlamadığını belirtmişlerdir. Ancak zaman kısıtlaması olduğu için her bir öğretmen adayı bir adet pilot mikro-öğretim bir adet mikro-öğretim olmak üzere toplam iki kez öğretim gerçekleştirmiştir. Her bir öğretmen adayı ile pilot mikro-öğretime ek iki esas mikro-öğretim uygulaması gerçekleştirmenin gelişimsel açıdan daha faydalı olacağı düşünülmektedir. • Uygulama sırasında öğretmen adaylarına çekirdek grup ve geniş grup şeklinde

dönütler sağlanmıştır. Bu durum adayların akranları üzerinden de öğrenme sağlanmalarına olanak sağlamıştır. Bu nedenle öğretmen adaylarına gruplar şeklinde verilen dönütlerin daha etkili olacağına inanılmaktadır.

• Çalışmadaki uzman etkileşimli uygulamaların sadece araştırmacı tarafından gerçekleştirilmesi sürecin çok fazla zaman almasına sebep olmuştur. Öğretim üyelerinin ders yükü de düşünüldüğünde öğretmen adaylarının eğitiminde uzman etkileşimli bir öğretim gerçekleştirileceği zaman her grup için bir öğretim üyesinin danışmanlık yapması hem zaman bakımından öğretim üyesinin yükü hafifletecek hem de her gruptaki öğretmen adayına öğretim üyeleri daha çok vakit ayrılabilecektir.

Benzer Belgeler