• Sonuç bulunamadı

SONUÇ VE ÖNERİLER

Belgede g (sayfa 140-151)

Ülkemizde nüfusun yarısından çoğu küreselleşme kelimesini 2000’li yılların başında dahi duymamışken aradan 3 yıl geçmeden herkesin bu kelimeyi bilmesi ülkemizin bilgi eksikliğinden değil küreselleşmenin ani ve çok hızlı gelişip yayılmasıdır. Dünya küreselleşme bakımından daha çok gençtir ve fırsatlara gebedir. Bu nedenle ülkemizde bu fırsatları yakalama konusunda ciddi çalışmalar yapmaktadır. Tüm dünya ülkeleri küreselleşmenin dünyayı tek bir pazara çevireceğini görmektedirler ve bu pazarda yerini almayanların ilerleyen dönemlerde büyük sorunlarla karşılaşacağı düşüncesiyle içinde olmak zorunda oldukları bu pazarı biçimlendirmeye yönelik bir vizyon sahibi olmaları gerekmektedir.

Yaşadığımız çağın süper gücü ABD küreselleşmede liderliği üstlenmiştir. Günümüzde Amerika hegemonik üstünlüğünü Amerikan kıtasından başlayarak dünyada en kuytu köşelere ulaşan iletişim(telekomünikasyon) ağları ile ilan etmiştir. Ülkemiz coğrafi konumu ile her zaman ABD politikalarının merkezinde olmuş ve herhangi başka bir süper güç içinde aynı değerde olması normaldir. Coğrafi konumun önemi rastlantı eseri meydana gelmemiştir, asırlardır bu topraklarda ticaret yolları(ipek yolu, baharat yolu) geçmektedir. Yani dünya pazarında kendine yer edinmek isteyen her ülke Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak zorundadır. Ayrıca İstanbul’un metropol olması ve her türlü finansal yapıyı kaldırabilecek kapasitede olması Türkiye’nin ekonomik anlamda bağımsızlığının da bir göstergesidir. Bununla birlikte genç nüfusun çoğunluğu ve ülkenin gelişim seviyesine bakıldığında Türkiye aslında hala gelişmekte olan ülkeler statüsündedir. Birçok alanda yabancı yatırımlara açık olduğunu her fırsatta göstermektedir. Ülkemizde yabancı sermaye yatırımları her geçen gün devam etmektedir. Bu yatırımları iyi yönetebildiğimiz süreçte ülkemizin geleceği açısından çok verimli olacağı düşüncesi içten bile değildir. Yapılan yatırımları ülkemizin spor

127

sektörüne yönlendirmeyi başarabilirsek, bu alandaki kalkınmayı olumlu yönde etkilemiş oluruz. Nitekim başarılı oluyoruz Türk Telekom Arena, Vodafone Arena gibi dev sponsorluk imzaları ile Türk sporuna büyük yatırımlar yapılmaktadır.

Spor çağımızın dünya ülkeleri arasında rekabet içinde oldukları alanlardan başında gelmektedir. Uluslararasındaki başarılar ülkeler için gurur kaynağı olmakla birlikte ve siyasi alanda da üstünlük göstergesi olarak kullanılmaktadır. Ülkelerin sportif anlamda başarıları olmasında neyin etkileyici olduğu hususunda bir literatürün doğmasına vesile olmuştur. Tüm bu göstergeler bize ekonomik kalkınma seviyesinin her alanda olduğu gibi sportif başarılar üzerinde de olumlu etkisi olduğunu göstermektedir. Ekonomik anlamda gelişmiş ülkeler sportif altyapı yatırımlarına daha fazla kaynak aktarabilecekleri ve bu sayede uluslararası alanda daha çok başarı alabilecekleri hipotezini savunurlar. Bir çok uluslararası sportif organizasyondan sonra bu hipotez doğrulanmaktadır. En çok madalya toplayan ülkeler genellikle ekonomik ve küresel açıdan en yüksek kalkınma seviyesinde olanlardır. En son yapılan dört yaz olimpiyatlarında (Atlanta 1996, Sidney 2000, Atina 2004, Pekin 2008) en fazla madalya kazanan ülkelerin ekonomik durumlarına bakılarak, yapılan araştırma, analizler, raporlar sonucu ekonomik kalkınmışlık seviyesinin spor alanındaki başarıyı karşılaştırdığımızda belirgin belirleyici etkilediği bulunduğu görülmüştür.

Spor, sonuç olarak doğuştan gelen bir yetenek olabilir. Fakat potansiyel yeteneklerin keşfedilmesi ve bu yetilerinin üzerine gidilmesi alt yapı çalışmaları projelerinin yapılması elzemdir. İşte ekonomi ve doğal olarak küreselleşme burada devreye girmektedir. Ekonomik yönden gelişmiş ülkelerin gerek kamu gerek özel sektörün spor altyapısına yatırımların yapması imkânlar dâhilinde beklenmelidir. Ekonomik açıdan kalkınmış ülkelerde eğitimde spora daha fazla yer verilmesi, insanların özellikle gençlerin spora ayıracak daha fazla zamanlarının bulunması da normaldir. Bunlar, ekonomik gelişmenin sportif başarıyı pozitif etkilemesini göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sporun ve ekonominin hızla gelişmesi spor ekonomisi kavramını sisteme dâhil etmiş ve spor yönetimine veya spor işletmeciliğine yönetsel açıdan yaklaşım gelişmiştir. Spor hizmetlerinin girdileri işgücü, tesis, sermaye, malzeme, çıktıları ise hissi, ruhi ve fiziki olarak yeterli sosyalleşmiş toplum oluşturduğunu söylemek yerinde olur.

128

Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birisi spor işletmelerindeki yapısal eksikliklerdir. Spor işletmeleri yöneticileri, yönetimle ilgili yapacağı işleri yönetim fonksiyonları çerçevesinde yönetecekse; planlama aşamasında, örgütün amaçları bunlara giden yolları ve yöntemleri belirlemeli, örgütleme fonksiyonu ile planlanmada belirlenen amaç ve hedefleri ulaşımda yol olacak fiziki ve beşeri unsurları sağlamayı bunların aralarındaki ilişkiler sistemini kurmalı, yönetme aşamasında artık örgütü fiili olarak harekete geçirmeli ve personeli motive ederek yönlendirebilmeli, koordinasyon hareketleri ile işletme içinde uyumlu bir çalışma ortamı yaratabilmeli, sonunda kontrol ederek ulaşılan sonuçlar ile işletmenin kurulma aşamasında planlamadaki amaç ve hedeflere kadar ulaşıldığını ölçülere uygunluğunu test ederek işletmenin gösterdiği ilerlemeyi sistemli bir şekilde gözden geçirmelidir. Bu işlem sporda ar-ge çalışmalarının gerekliliğini göstermektedir. Habertürk gazetesinin 22 Haziran 2015 tarihinde yaptığı haberde tezimizi doğrulayan detayları görebiliriz bu habere göre; Ülkemizde geçen yıl devletin 5,7 milyar lira, Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin ise, 3,1 milyar lira AR-GE harcaması yaptığını gösteriyor. Dolayısıyla Türk şirketleri üretimden satışlarının yüzde 0,74’ünü; devlet ise milli gelirin yüzde 0,32’sini AR-GE için harcamış. Bu oranlara bakarsak Türk futbol takımlarının geçen yıl en az 7,8 milyon lira AR-GE harcaması yapması gerektiği ortaya çıkıyor. Kulüplerdeki duruma baktığımızda halka açık olan 4 büyük kulübün bilançosunda AR-GE harcaması ve alt yapıya yapılan harcama mevcut değil yada yazılamayacak kadar küçük olduğundan görülmüyor. Altyapıya en çok yıllık harcama Barcelona 10 milyon Euro oyuncu sayısı 250, Ajax 6 milyon Euro oyuncu sayısı 200, Arsenal 3 milyon Euro oyuncu sayısı 180 Ülkemizde bu paraları kulüpler her yıl hatta her dönem gelip geçen binlere futbolcuya verdiler Oysa Avrupalı başarılı takımlar 1 yıldız parasına her yıl onlarca yıldız çıkarmayı sürdürüyor. Uluslararası sahada başarılı olmak isteyen kulüpler artık kısa vadede bir şeyler yapmaya çalışmayı bırakıp ne yapmaları gerektiklerini bu örneğe anlamaları gerekmektedir.

Çağımızın insanları sporu bireysel ve halk olarak sağlığı koruyucu ve güçlendirici etkileriyle değerli bir hizmet sektörü olarak görülmektedir. Bunun yanında kitlesel teknolojik çözümlerle elektronik medya ve internet sayesinde kârlı bir duyurum, reklam yöntemi şeklini alan spor, bir yandan büyük kitlelerin katıksız dikkatini toplayan bir şov ve aktivite programları şeklinde tüketime arz edilirken, öbür yandan da yatırımcılara yüksek işlem hacmiyle cazip bir pazar halini almaktadır. Sportif

129

başarılar son dönemde sadece takım olarak ve ülkesel açıdan önemli olmayıp, uluslararası döviz ve finans piyasaları ile uluslararası ekonominin tüm araçlarını etkilemektedir. Uluslararası borsalarda işlem gören halka arz edilmiş Spor Anonim Şirketleri ve beraberindeki taraftar kitlesi ile beraber uluslararası başarılar kazanmaya çalışmaktadır. Tabi ki spor ekonomisinden elde edilen gelir kaynakları sadece sponsorluklardan olmayıp bilet satışları, televizyon ile mağaza gelirlerinden ve kulüplerin kendi adlarına açtıkları banka kredi kartlarından ciddi gelir sağlamaktadır. Bununla birlikte spor kulüplerinin marka değerleri de bu açıdan değer kazanmaktadır. Örnek verecek olursak 2013 yılında Bayern Münih’in marka değeri 860 Milyon dolardır, Türkiye’ye bakacak olursak Galatasaray Spor Kulübünün marka değeri ise 116 Milyon dolardır. Bu konuda spor kulüpleri Uluslararası kapsamda marka değerlerini arttırmak için yatırımlar yapmaları gerekmektedir. Örneğin Uluslararası branşlarda sporcular yetiştirmek bunlara o yarışmalarda destek sağlamak, uluslararası organizasyonlarda katılımcı, üye, düzenleyen olmak, gönüllü yardım çalışmalarına katılmak gibi yabancı kamuoyunun dikkatini çekecek bir çok çalışma yapıla bilinir.

Son yıllarda spor sosyolojisi ve felsefesinin üzerinde durduğu konularda biri sporun küreselleşmeye bağlı olarak uğradığı değişimlerdir. Ülkeden ülkeye uygulanan modern spor programları değişiklik göstermektedir. Spor sosyologları da sporun ulusal ifadesini incelerken modern sporun küreselleşme süreçlerine nasıl bir bağlantı içinde olduğunu da gözden kaçırmamalıdırlar. Küresel durumun bu keşfi Batı sosyolojisinde ve spor sosyolojisinde kesinlikle önemli konular arasındadır.

Ülkemizde 1980 sonrası hem kapitalizm hem de futbol endüstrisi için dönüm noktası olduğu görmekteyiz. Çünkü mal yani futbol karşılaşması ve sermayenin yanında futbolun ana girdisi olan işgücü yani futbolcu, teknik adam akımının hızlandığı 1980 sonrası dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası gibi organizasyonlarla endüstrisinin ölçeği genişlerken, metalaşan futbolun cirosu artmıştır, kulüpler derneklerden şirketlere dönüşüp ve borsaya kote olarak anonim şirket olmuşlardır. Buda küreselleşen dünyada sporun endüstri olarak var oluşunun belgesidir. 1980 sonrası Türkiye dünya kapitalizmine daha çok entegre olmuştur, dolayısıyla dünya futbol endüstrisine eklemlenmiş bir ekonomi olarak tekrar yapılanmıştır. Endüstrileşen futbol ‘formel’ sektörünün yanında birde yeraltı ‘enformel’ sektörünü de yaratmıştır. Yapılan bazı araştırmalarda bu yönde bulgulara ulaşılmıştır. Mesela 1995’te Den

130

Butter ve Vander Talk’ın Seul 1988 ve Barcelona 1992 yaz olimpiyatları için ayrı ayrı yaptıkları regresyon analizlerinde, ekonomik gelişmişlik seviyesinin ölçüsü olarak baz aldıkları kişi başına milli gelir oranının kazanılan madalya sayısını pozitif olarak etkilediği görülmüştür.

Ülkemiz Spor alanında dev organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır ve bunları yapmak için aday olmaya devam etmelidir. Bu tür organizasyonların yapılmasında üye olması bile ülke tanıtımı küresel ve ekonomik anlamda bir güç olduğunun göstergesidir. Çünkü bu dev organizasyonların yapımı için alt yapısal ve sosyolojik açıdan güçlü olmak gerekmektedir. Yapılan her organizasyon ülkedeki sportif faaliyetlerin ve sporcuların kalitesini arttırmada etkili olacaktır. Bu tarz organizasyonlar için yapılan alt yapı ve tesisler organizasyonlar bittiği zaman ülke sporcularına kalacaktır ve sportif başarıyı direkt olarak etkiler. Spor tesislerinin kullanılabilirliği hem spor hizmeti talebini ve spor programlarının arz sürecini hem de spor programlarından faydalanma oranını arttırır. Organizasyonda edilen TV yayın hakları, bilet satışları, forma satışlar, turizme getirisi, organizasyonun yapıldığı yerin kalkınması gibi ülke çapında büyük bir ekonomik gelişme yaşanır.

Devasa spor faaliyetlerinde etkili bir kaynak olan sponsorların küreselleşmeye katkısı üzerinde hala düşünülmektedir. 2002 Kore/Japonya Dünya Kupası finali için; Nike, Adidas, Yahoo, McDonalds, Budweiser, Philips ve Fujifilm gibi global isimlerin ortak logolarına toplu olarak üzerinde durulan, tahmini olarak 1,5 Milyar seyirciye, sporun küreselleşmenin en dikkat çekici yolu olduğunu açık olarak söylenebilir. Tüm dünya insanların aynı anda aynı şeyi izlediği zaten küresel bir olaydır, buda özellikle geleceğin tamamen gelişmiş küresel bir kültürün gelişinin dramatik önsezisi olarak görünmektedir. Bir örnekte Türk Hava Yolları, dünyanın en büyük kulüplerinden olan Manchester United ve Barcelona’nın resmi sponsorudur. Dünya futbolunun önemli takımlarından İngiliz futbol kulübü Manchester United ile 22 Ocak 2010 tarihinde Manchester’da 3,5 yıllık resmi sponsorluk sözleşmesi imzalamıştır. Bu yollaları Markasını tüm dünyaya duyurmuş A.B.D.’den Avrupa’ya veya ülkemize gelen birinin A.B.D. ve ya bir başka hava yolu yerine THY’nı seçmesini başarmıştır. Sporda alınan başarılar kati şekilde etkilediği düşünülen bir başka etkili unsurla alakalı olarak kısaca özetleyecek olursak. Genç nüfus ne kadar çoksa yetenekli sporcular çıkarma olasılığı da o kadar yüksektir. Bir ülkenin nüfusu ile yetenekli

131

sporcu bulması arasında doğru orantılı bir bağ vardır. Ülkemizin genç nüfus oranı birçok diğer Avrupa ülkelerine oranla yüksektir ama başarı seviyemiz çok düşüktür. Siyasetin spor alanındaki başarılarla olan bağı, özellikle komünist yapıdaki ülke hükümetlerinin uluslararası camiadaki sportif başarıları uygulamadaki siyasi sisteminde bir başarısı olarak göstermeye çalıştıkları ve bunun içinde bu alana çok fazla kaynak ayırdıkları gözlemlenmektedir. Maalesef ülkemiz de spora ayrılan kaynak futbol, basketbol, voleybol gibi belli spor branşları dışında özellikle olimpik sporlarda çok yetersizdir. Bunların temelinde ekonomik ve siyasi istikrarsızlık, sporun halk arasında yayılmasının önündeki en büyük engeldir. Bu yüzden devlet planlamalar yaparken sporu her yönüyle ele almalı ve yatırım yapmalıdır.

132

KAYNAKLAR

Adalı, S. (1977). Personel Yönetimi, Türk Sevk ve İdare Derneği Yay., İstanbul. Akdemir, A. M. (2010). Küreselleşme ve Kültürel Kimlik Sorunu, Sosyal Bilimler

Enstitüsü Dergisi.

Argan, M. (2002). Katırcı H. Spor Pazarlaması, Nobel Yayınları, Ankara.

Argan, M. (2004). Spor Sponsorluğu Yönetimi, 1. Baskı, Detay Yayınevi, Ankara. Cemalcılar, İ. (1985). İşletme Bilgisi, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.

Çağlarırmak, N. (2013). Spor Ekonomisi, Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Yayınları, No:1928, Eskişehir.

Çoban, B. Devecioğlu, S., Karakaya, Emre Y. (2011). Spor Sektöründe E-Ticaret,

Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 1.

Devecioğlu, S. (2004). Sporun Ekonomik Boyutu, Standart Ekonomik ve Teknik

Dergi T.S.E, Yıl 43, Sayı 511.

Devecioğlu, S. (2011). Sporun Yeni Ekonomik Sistemde Görünümü, I. Uluslararası

Spor Ekonomisi ve Yönetimi Kongresi Bildiriler Kitabı, 12 – 15 Ekim, İzmir.

Devecioğlu, S. (2010). Cumhuriyetten Günümüze Türk Sporunda Ekonomi Politikaları ve Uygulamaları, İkinci İktisat Tarihi Kongresi, Elazığ, 24-25 Haziran. Devecioğlu, S. (2008). Türkiye'de Futbolun Kurumlaşması, İletişim Kuram Ve

Araştırma Dergisi.

Devecioğlu, S. (2011). Farklı Spor Organizasyonlarının Ekonomik Analizi, 1.

Uluslararası Spor Ekonomisi ve Yönetimi Kongresi Bildiriler Kitabı, İzmir.

Durak, N. (2011). Gelenek ve Modernize Etkileşimi Bağlamında Spor Etiği,

Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi.

Ekenci, G. ve İmamoğlu A. F. (1998). Spor İşletmeciliği, 1. Baskı, Alp Ofset Matbaacılık, Ankara.

133

Erkan, M. (1981). Sosyolojik Açıdan Spor, Filiz Kitapevi, İstanbul.

Ekren, N. ve Çağlar, B. A. (2003). Spor Ekonomisi: Teorik Bir Çerçeve, Active

Dergisi, No: 32.

Gellner, E. (1992). Uluslar ve Ulusçuluk, İnsan Yayınları, İstanbul. Genç, D. A. (1998). Spor Hukuku, Alfa Yayım Dağıtım, İstanbul.

Gürgen, H. (1995). Halkla İlişkiler Ortam ve Araçları, Anadolu Üniversitesi AÖF Yayınları, Eskişehir.

Hazar, A. (2007). Spor ve Turizm, 1. Baskı, Detay Yayınevi, Ankara.

Karakoç, B. (2011). 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın Spor Turizmi ve

Ekonomik Etkileri Açısından İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Muğla Üniversitesi,

Sos. Bil. Ens., Muğla.

Karaman Z., T. ve Altay A., O. (1995). Global Yönetim, Yeni Türkiye Siyaset Özel Sayısı, İzmir.

Kılıçbay, M. A. Globalleşmenin Programı: Batılılaşma, Ekonomik Yaklaşım, Cilt: 4, Sayı: 9, 1993.

Kül, S. (2011). Ankara'da ki Özel Spor İşletmelerine Üye Olan Kişilerin Üye Olma

ve Üyeliğini Devam Ettirme Nedenleri, Yüksek Lisans Tezi Ankara Üniversitesi

Sos.Bil. Ens., Ankara.

Kırcova, İ. ve Yılmaz H. İ. (2011). Social Media Marketing In The Professional Team Sports, I. Uluslar arası Spor Ekonomisi ve Yönetimi Kongresi Bildiriler Kitabı, 12-15 Ekim, İzmir.

Pepe, K. (2008). Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde Okuyan Öğrencilerin Serbest Zaman Değerlendirme Anlayış ve Alışkanlıkları ile Beklentilerinin Araştırılması,

Spor Yönetimi Ve Bilgi Teknolojileri Dergisi, Cilt: 3, Sayı: 1.

Saatçıoğlu, C. (2013). Spor Ekonomisi Teori, Politika ve Uygulama, Gazi Kitapevi, Ankara.

Şimşek, K. Y. (2011). 2011 Erzurum Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunlarının Erzurum Şehrine Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Etkisi, Selçuk Üniversitesi Beden

Eğitimi ve Spor Bilim Dergisi.

134

Seyidoğlu, H. (1992). Ekonomi Terimler Sözlüğü, Gizem Yay., Ankara.

Talimciler, A. (2008). Futbol değil iş: endüstriyel futbol, İletişim kuram ve

araştırma dergisi Sayı 26.

Tevfik, T. İşletmeciliğin Temel Kuralları, G.Ü. Mühendislik fakültesi Yayınları, Ankara.

Topçuoğlu, N. (2000). Gelişmekte Olan Ülkerler Oynuyor Ama Kazanamıyor,

Referans Gazetesi, 10.10.2000.

Tuncer, D., Varoğlu, D., Aydın, D., Y. (1995). Genel İşletmecilik Bilgisi, 7. Baskı, Siyasal Kitabevi, Ankara.

Uslubaş, T. (2015). Büyük Türkiye Tarihi, Mikro Kitap Yayıncılık, İstanbul.

Özsoy, S. ve Doğu, G. (2006). Spor Gazeteciliğinin Bugünkü Durumu ve Mesleki Nitelikleri, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Sayı 25.

Özsoy, S. (2011). Türkiye’de Bilişim Teknolojisi İle Değişen Spor Gazeteciliği,

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Sayı 41.

Yetim, A. A. (2000). Sosyoloji ve Spor, Top Kar Matbaacılık, Ankara.

Yetkiner, K. (2011). Spor Endüstrisinde Sponsorluk Kavramı ve Türk Futbolundaki

Değişimlerin Sponsorluk Üzerindeki Etkisi: Milli Takım Örneği, Yüksek Lisans Tezi,

Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Spor Yöneticiliği Programı, İstanbul.

Yıldız, S. M. (2010). Spor ve Fiziksel Etkinlik Hizmetleri Pazarlaması, 1. Basım, Detay Yayınevi, Ankara.

Yıldız, Y., Çetinöz, F., Kaplan, F., Türkmen, M. (2007). TV Reklamlarında Spor İmajının Kullanılması ve Tüketici Davranışları Üzerine Etkisi, Spor Yönetimi ve

Bilgi Teknolojileri Dergisi, ISSN: 1306-4371 Cilt 2, Sayı 1.

Yükselen, C. (1994). Temel Pazarlama Bilgileri İlkeler Kavramlar Örnek Olaylar, 2. Baskı, Adım Yay., Ankara.

135

İNTERNET KAYNAKLARI

Ayvalı, M. (2014). adres http://www.bireyselyatirimci.com/arbitraj-nedir/ 05 Haziran 2014, alındığı tarih: 09.05.2015.

DPT, II. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/9/plan1.pdf DPT, II. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1968. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/8/plan2.pdf DPT, III. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1973. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/7/plan3.pdf DPT, IV. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1979. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/6/plan4.pdf DPT, IV. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1984. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/5/plan5.pdf DPT, VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1989. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/4/plan6.pdf DPT, VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1995. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/3/plan7.pdf DPT, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 2000. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/2/plan8.pdf DPT, IX. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 2006. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/1/plan9.pdf DPT, X. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 2013. Adres:

www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/12/Onuncu%20Kalk% C4%B1nma%20Plan%C4%B1.pdf

Rekabet Kurulu, Rekabet Kurulu Kararı, Karar Sayısı: 05-59/880-237. Adres: www.rekabet.gov.tr/.

http://web.deu.edu.tr/sbt/index.php?option=com_content&view=article&id=54&Item id=76 alındığı tarih: 07.05.2015.

http://perweb.firat.edu.tr/personel/yayinlar/fua_9/9_69758.pdf alındığı tarih: 20 Mayıs 2015.

136

www.sponsorluk.gov.tr/Home/Content/12#2 alındığı tarih: 01/06/2015. www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa61.htm alındığı tarih: 03/06/2015. www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa82.htm alındığı tarih: 03/06/2015.

137

ÖZGEÇMİŞ

Ad-Soyad : Sinan Çırka

Doğum Tarihi ve Yeri : 03/10/1988 Sivas

E-posta : sinancirka@gmail.com

Hobileri : Dans etmek, Spor Yapmak, Gitar Çalmak

ÖĞRENİM DURUMU :

* Lisans : 2013, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme Bölümü

*Yüksek Lisans : 2016, İstanbul Aydın Üniversitesi, İşletme Anabilim Dalı, İşletme Yönetimi Bilim Dalı

MESLEKİ DENEYİM VE ÖDÜLLER:

Türkiye Dans Sporları Federasyonu: Ocak 2013, Fed. Bşk. Asistanlığı

ENEPO Bilişim Teknolojileri : Mart 2011 – Ocak 2013, PHP Yazılım Uzmanı

KİMDİR :

1988 Sivas doğumluyum. Üniversite hayatım boyunca bir yandan da çalışarak hem mesleki anlamda tecrübe kazandım hemde kendi ayaklarımın üzerinde durarak sorumluluk sahibi biri olduğumu Yüksek Lisans Tezimi Vererek ispatlamış oldum. Yıllarca aktif bir sporcu oldum okul takımlarında ve yerel amatör kulüplerde bir çok branşta yarıştım halen spor hayatıma dans ederek devam ediyorum .

Belgede g (sayfa 140-151)

Benzer Belgeler