• Sonuç bulunamadı

164 ayrılma-bireyleşme sürecinde meydana gelebilecek sorunların nesne ilişkileri üzerinden gelişim boyunca ve yetişkinlikte özellikle de evlilik ilişkisi bağlamında etki edebileceğini destekleyen bulgular sunduğu düşünülmüştür.

Son olarak, ayrılma-bireyleşme sorunlarından evlilikte oyuna ve evlilikte oyundan evlilik doyumuna giden yolda dolaylı olarak etkisi olduğu görülen bir diğer unsurun da model içinde değerlendirilen perspektif alma olduğu görülmüştür. Ayrılma-bireyleşme sorunlarının olumsuz olarak etkilediği perspektif almanın yetişkin eğlence eğilimi üzerindeki doğrudan etkisi ve çift oyunsallığı üzerindeki dolaylı etkisi empatinin ilişkide oyun üzerinde oynadığı role işaret etmiştir. Hazar (2019) evli katılımcılarla yürüttüğü çalışmasında gerçekleştirdiği oyun müdahalesi sonrasında katılımcıların partnerlerine yönelik empatilerinin arttığına dikkat çekmiştir. Bu noktada, empati becerisi düşük olan bir bireyin eşinin ne tür eğlenceli etkinliklerden hoşlanacağına, hangi oyunları oynamaktan keyif alacağına yönelik anlayışının zayıf olması hem bu tür etkinlikleri başlatmaya yönelik eğlence eğilimini hem de buna bağlı olarak evlilik içinde oyunsallığı olumsuz yönde etkiliyor olabilir. Özetle, tüm bu süreçlerin temelinde ayrılma-bireyleşme sürecindeki bozulmalarla birlikte ortaya çıkabilecek ayrılma-bireyleşme sorunlarının yer alabileceği bu çalışma ile gösterilmiştir.

165 değerlendirilmiştir. Önemle, mevcut çalışmada ayrılma-bireyleşme sorunlarından evlilik doyumuna giden yolda aracı olabilecek sosyo-duygusal değişkenlere ve oyuna yönelik değişkenlere yönelik kapsamlı bir incelemenin ilk kez bu çalışma ile yapıldığı düşünülmektedir. Ana Çalışmanın sonuçları aşağıda sunulmuştur.

Demografik değişkenlere ilişkin bulgular ele alındığında, araştırma değişkenlerinden empatik düşüncenin kadın ve erkek katılımcılar arasında farklılaştığı, kadınların empatik düşünce düzeyinin erkeklere göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur. Çocuk sahibi olup olmama değişkeni açısından araştırma değişkenleri incelendiğinde çocuk sahibi olan bireylerin, çocuk sahibi olmayan bireylere göre ayrılma-bireyleşme sorunları düzeyinin daha yüksek ve çift oyunsallığı düzeyinin daha düşük düzeyde olduğu görülmüştür. Araştırma değişkenlerinin geçmişte ayrılma-kopma noktasına gelme değişkeni açısından farklılaşıp farklılaşmadığı değerlendirildiğinde, geçmişte ayrılma kopma noktasına gelmeyen katılımcıların YİÖ-Kesinlik düzeyinin geçmişte ayrılma kopma noktasına gelen katılımcılara göre daha yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Benzer şekilde, geçmişte ayrılma kopma noktasına gelen katılımcıların YİÖ-Belirsizlik düzeyinin geçmişte ayrılma kopma noktasına gelmeyen katılımcılara göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Üstelik, bulgular geçmişte ayrılma kopma noktasına gelen katılımcıların evlilik doyumunun geçmişte ayrılma kopma noktasına gelmeyen katılımcılara göre daha düşük olduğunu ve duygu düzenleme güçlüğü düzeyinin daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Ek olarak yürütülen analizler sonucunda, demografik değişkenler ve ÇOÖ-I’in alt boyutları ile araştırma değişkenleri arasındaki çoğu ilişkinin beklenen yönde anlamlı olduğu görülmüştür.

Önerilen araştırma modelini incelemek amacıyla gerçekleştirilen yol analizi sonucunda önerilen ilk modelde anlamsız yolların olduğu ve modelin kabul edilebilir uyuma sahip olmadığı görülmüştür. Bunun üzerine, anlamsız yolların çıkarıldığı ikinci bir model test edilmiş ve modelin kabul edilebilir uyuma sahip olduğu bulunmuştur. Buna

166 göre son modelde doğrudan yollar incelendiğinde, evlilik doyumu üzerinde YİÖ-Kesinlik, çift oyunsallığı, çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk değişkenlerinin doğrudan etkisinin anlamlı olduğu; ayrılma-bireyleşme sorunlarının YİÖ-Kesinlik, çift oyunsallığı, çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk, perspektif alma üzerinde doğrudan etkilerinin anlamlı olduğu; çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk ve perspektif almanın yetişkin eğlence eğilimi üzerindeki doğrudan etkilerinin anlamlı olduğu; yetişkin eğlence eğiliminin çift oyunsallığı üzerindeki doğrudan etkisinin anlamlı olduğu bulunmuştur.

Modeldeki dolaylı etkiler incelendiğinde, ayrılma-bireyleşme sorunlarının YİÖ-Kesinlik boyutu aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki dolaylı etkisi ele alındığında elde edilen bulgular, ayrılma-bireyleşme sorunları yükseldikçe YİÖ-Kesinlik düzeyinin azaldığını, YİÖ-Kesinlik boyutundan alınan puanlar azaldıkça evlilik doyumunun da azalabileceğini göstermiştir. Modeldeki diğer yol, ayrılma-bireyleşme sorunlarının çift oyunsallığı aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki anlamlı dolaylı etkisini göstermiştir.

Buna göre, ayrılma-bireyleşme sorunları yükseldikçe çift oyunsallığının azalabileceği, çift oyunsallığı azaldıkça da evlilik doyumunun azalabileceği dikkat çekmiştir. Bir başka yol, ayrılma-bireyleşme sorunlarının çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki anlamlı dolaylı etkisini göstermiştir. Buna göre, ayrılma-bireyleşme sorunları yükseldikçe çocukluktan memnuniyet/hoşnutluğun azalabileceği, çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk azaldıkça evlilik doyumunun da azalabileceği dikkat çekmiştir.

Modelde dolaylı etkilerin incelendiği bir diğer yol, ayrılma-bireyleşme sorunlarının çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk, yetişkin eğlence eğilimi, çift oyunsallığı aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki anlamlı dolaylı etkisini göstermiştir.

Bu yolda, ayrılma-bireyleşme sorunlarının çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk aracılığıyla yetişkin eğlence eğilimi üzerindeki dolaylı etkisi; ayrılma bireyleşme sorunlarının çocukluktan memnuniyet/hoşnutluk ve yetişkin eğlence eğilimi üzerinden

167 çift oyunsallığı üzerindeki dolaylı etkisi; çocukluktan memnuniyet/hoşnutluğun yetişkin eğlence eğilimi aracılığıyla çift oyunsallığı üzerindeki dolaylı etkisi; çocukluktan memnuniyet/hoşnutluğun yetişkin eğlence eğilimi ve çift oyunsallığı aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki dolaylı etkisi; yetişkin eğlence eğiliminin çift oyunsallığı aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki dolaylı etkisi anlamlı bulunmuştur.

Son olarak modelde incelenen bir başka yol, ayrılma-bireyleşme sorunlarının perspektif alma, yetişkin eğlence eğilimi, çift oyunsallığı aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki anlamlı dolaylı etkisini göstermiştir. Bu yolda, ayrılma-bireyleşme sorunlarının perspektif alma aracılığıyla yetişkin eğlence eğilimi üzerindeki dolaylı etkisi; ayrılma bireyleşme sorunlarının perspektif alma ve yetişkin eğlence eğilimi üzerinden çift oyunsallığı üzerindeki dolaylı etkisi; perspektif almanın yetişkin eğlence eğilimi aracılığıyla çift oyunsallığı, perspektif almanın yetişkin eğlence eğilimi ve çift oyunsallığı aracılığıyla evlilik doyumu üzerindeki dolaylı etkisi anlamlı bulunmuştur.

Genel olarak değerlendirildiğinde, ayrılma-bireyleşme sorunları ile evlilik doyumu arasındaki ilişkide çeşitli sosyo-duygusal değişkenlerden yansıtıcı işleyiş/zihinselleştirmenin, perspektif almanın, çocukluktan memnuniyet/hoşnutluğun ve oyuna yönelik değişkenlerden ise yetişkin eğlence eğilimi ile çift oyunsallığının çeşitli yollar üzerinden aracı rollere sahip olduğu görülmüştür.

168

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 184-188)

Benzer Belgeler