• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

5.1. Sonuç

İslamiyet hayatın her alanında, insanların belli bir düzen ve uyum içinde yaşaması için kaideler koyan bir dindir. İnsanların ekonomik ve ticari hayatını da kapsayan bu kaideler Müslümanlara bir anlamda rehber niteliğindedir. Bu kaidelerden şüphesiz en dikkat edilmesi gerekenlerden biri faizin yasaklanmış olması ve ticaretin karşılıklı rızaya dayalı bir şekilde yapılmasıdır. Faizin yasak olması İslami finansın ortaya çıkmasını, ticaretin karşılıklı rızaya dayanması ilkesi de İslami pazarlamanın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Araştırmamızın temel amacı; katılım bankalarının kurumsal müşterilerinin İslami finans ve İslami pazarlama anlayışları arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmaktır.

İslami finans anlayışı ile İslami pazarlama anlayışı ilişkisini ortaya çıkarmak için yapılan analizler sonucunda; İslami finansın boyutlarından olan algılanan hizmet kalitesi ile İslami pazarlama anlayışının İslami ürün, İslami fiyatlandırma ve insan boyutları arasında pozitif ilişki olduğu görülmüştür. Diğer yandan algılanan hizmet kalitesi ile İslami pazarlamanın boyutları olan İslami dağıtım kanalları ve İslami tutundurma faaliyetleri arasında bir ilişkiye rastlanılmamıştır. İslami finans hizmeti veren katılım bankalarının müşterilerine karşı verdiği hizmet kalitesi arttığı takdirde, müşterilerin İslami anlamda ürün üretmesi ve buna bağlı olarak bu ürünlerin İslami kaidelere göre fiyatlandırılmasına olan yönelim de artacaktır. Yine İslami finans hizmeti veren katılım bankalarının müşterilerine verdiği hizmet kalitesi artarsa İslami bilinç ve düşünceyle hareket eden bireylerin davranışları da bu bağlamda artacaktır. İslami finansın diğer bir boyutu olan algılanan dini hassasiyetler ile İslami pazarlamanın boyutları olan İslami dağıtım kanalları, İslami tutundurma faaliyetleri, insan ve İslami fiyatlandırma arasında bir ilişkiye rastlanılmamıştır. Diğer yandan algılanan dini hassasiyetler ile İslami ürün arasında pozitif bir ilişkiye rastlanılmıştır. İslami finans

86

hizmeti veren katılım bankaları üzerinde algılanan dini hassasiyetler artarsa ürünlerin İslami kurallara uygun olarak müşteriye sunulması da artmaktadır. Diğer bir deyişle eğer katılım bankaları, müşterilerin dini hassasiyetleri doğrultusunda İslami esaslara yönelik hizmetlerini daha da iyileştirirlerse kurumsal müşterilerin İslami anlamda ürün üretimi ve pazarlamasında da artış olacaktır.

İslami finansın son boyutu olan imaj ile İslami pazarlamanın boyutları olan İslami dağıtım kanalları, İslami ürün, İslami fiyatlandırma ve insan arasında pozitif bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bu duruma göre İslami finansın imajına yönelik anlayış arttıkça ürünlerin İslami pazarlama anlayışına uygun olarak üretimine, dağıtımına ve fiyatlandırılmasına yönelik tutum ve davranışları da artacaktır. Yine aynı şekilde İslami finansın imajına yönelik anlayış arttıkça bireylerin İslam’a uygun davranış sergilemeleri de artacaktır. Diğer bir ilişki de, imaj boyutu ile İslami tutundurma faaliyetleri boyutunun negatif bir ilişki içerisinde olduğu görülmüştür. Buna bağlı olarak İslami finansın imajına yönelik anlayış arttıkça tutundurma boyutun içerisinde yer alan ‘dairelerin fiyatlarını mevcut piyasa şartlarına göre belirlemekten ziyade şirketin kendi belirlediği fiyat üzerinden satılmalı’ ifadesi ‘dairelerin fiyatları mevcut piyasa şartlarına göre belirlenmelidir’ algısı değişecektir. Çünkü bu ifadeye verilen cevapların ortalaması analiz sonuçlarında 2,03 olarak bulunmuştur. Katılımcılar bu ifadeye çoğunlukla katılmıyorum cevabını vermiştir. Yani inşaat sektöründe ki orta ve üst düzey yöneticilerin İslami finansın imajına yönelik anlayışı artıkça dairelerin fiyatları mevcut piyasa şartlarına göre belirlenecektir. Bu durum İslami pazarlama anlamında olması gereken bir davranış olarak iyi anlamda yorumlanabilir. Yine İslami finansın imajına yönelik anlayış arttıkça tutundurma boyutunun içerisinde yer alan ‘ürünün mülkiyeti, müşterinin firmaya bir miktar borcu bulunsa dâhil tamamen müşteriye verilmelidir’ ifadesinde müşterilerin bu soruya verdikleri cevaplar değişecektir. Çünkü bu ifadeye verilen cevapların ortalaması analizler sonucu 1,84 (kesinlikle katılmıyorum) olarak bulunmuştur. Yani analiz sonuçlarına göre inşaat sektöründe ki orta ve üst düzey yöneticiler, müşterinin firmaya bir miktar borcu kalsa dâhil ürünün mülkiyetini müşteriye vermeme eğilimi içindedir. Bu durum, orta ve üst düzey yöneticilerin İslami finans imajına yönelik anlayışları arttıkça değişecektir (katılıyorum veya kesinlikle katılıyorum). İslami pazarlama anlayışı açısından bu durum olumlu bir şekilde yorumlanabilir. Ama İslam dininde inşaat sektörüne getirilen istisnadan dolayı bu durum tamamen taraflar arasındaki anlaşmaya bırakılmıştır.

87

Katılımcıların yaş gruplarına göre İslami finans ve İslami pazarlama anlayışlarına yönelik yapılan analizler neticesinde dağıtım faktöründe 26-34 yaş grubunun, 36-45 yaş grubuna ve 56 ve üzeri yaş grubuna göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisinde olduğu sonucuna varılmıştır. Buradan hareketle katılımcıların yaşları ilerledikçe, İslami pazarlama anlayışına uygun bir şekilde hareket etmedikleri sonucuna varılabilir

Katılımcıların eğitim durumlarına göre İslami finans ve İslami pazarlama anlayışlarına yönelik yapılan analizler neticesinde, İslami finansın boyutları ile eğitim durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık bulanamamıştır. İslami pazarlamanın boyutlarından İslami dağıtım kanalları faktöründe ortaokul mezunlarının lise mezunlarına, İslami tutundurma faaliyetleri faktöründe ilkokul, ortaokul, lise, üniversite mezunlarının yüksek lisan\doktora mezunlarına, İslami ürün faktöründe ise yüksek lisans\doktora mezunlarının lise mezunlarına göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisinde olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Buradan hareketle eğitim seviyesi arttıkça katılımcıların İslami pazarlama anlayışına uygun bir şekilde hareket etmekten uzaklaştıkları söylenebilir.

Katılımcıların medeni durumlarına göre İslami finans ve İslami pazarlama anlayışlarına yönelik yapılan analizler neticesinde bekâr katılımcılar dağıtım boyutunda evli olan katılımcılara göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisinde olduğu ortaya çıkmıştır. Evli katılımcılar İslami ürün boyutunda bekâr katılımcılara göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisindedir. Evli olan katılımcıların daireleri teslim edilebilir bir halde müşteriye sunma gibi İslami pazarlama anlayışı içerisinde yer alan konularda bekâr olan katılımcılara göre daha olumlu davrandıkları söylenebilir. Bunun sebebinin evli katılımcıların bekâr olan katılımcılara göre aile ve yuva kavramlarına daha yakın olmalarına dayandırılabilir. Evli katılımcıların algılanan hizmet kalitesi boyutunda bekâr katılımcılara göre katılım bankalarının hizmet kalitesinden daha çok memnun olduğu görülmektedir. Son olarak evli katılımcıların imaj boyutunda bekâr katılımcılara göre İslami finansın imajını daha olumlu olarak görmektedir. Genel olarak aile ve yuva kavramlarına yakın olan evli katılımcıların bekârlara göre İslami esaslara daha uygun bir davranış sergiledikleri söylenebilir.

Katılımcıların gelir durumlarına göre İslami finans ve İslami pazarlama anlayışlarına yönelik yapılan analizler neticesinde İslami dağıtım kanalları faktöründe 15.001-20.000 TL aylık geliri olan katılımcıların 10.000 TL ve altı aylık geliri olan katılımcılara, 15.001-20.000

88

TL aylık geliri olan katılımcıların 10.001-15.000 TL aylık geliri olan katılımcılara, 15.001- 20.000 TL aylık geliri olan katılımcıların 25.001 ve üzeri TL aylık geliri olan katılımcılara göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayışa sahiptirler. Buradan hareketle İslami dağıtım kanalları boyutunda gelir düzeyi yükseldikçe katılımcıların İslami pazarlama anlayışına uygun olarak hareket ettikleri görülmüştür. İslami tutundurma faaliyetleri faktöründe 15.001-20.000 TL aylık geliri olan katılımcıların, 25.001 ve üzeri TL aylık geliri olan katılımcılara, 20.001- 25.000 TL aylık geliri olan katılımcıların 25.001 ve üzeri TL aylık geliri olan katılımcılara göre, insan faktöründe 10.001-15.000 TL aylık geliri olan katılımcıların 15.001-20.000 TL aylık geliri olan katılımcılara göre, İslami anlamda daha hassas bir anlayışa sahiptirler. İmaj faktöründe 10.000 TL ve altı aylık geliri olan katılımcıların 15.001-20.000 TL aylık geliri olan katılımcılara göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisinde olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlara göre İslami tutundurma faaliyetleri, insan, imaj boyutlarında gelir düzeyi düştükçe katılımcıların İslami anlamda daha olumlu bir tutum içerinde oldukları görülmüştür.

Katılımcıların kurumdaki mevkilerine göre İslami finans ve İslami pazarlama anlayışlarına yönelik yapılan analizler neticesinde orta düzey çalışan katılımcılar imaj faktöründe üst düzey yöneticilere göre İslami finansın imajını daha olumlu bir şekilde görmektedir. Buradan hareketle, orta düzey yöneticiler katılım bankalarının müşteri beklentilerini tatmin etme konusunda, üst düzey yöneticilere göre daha olumlu bir algı içerisinde olduğu söylenebilir. Orta düzey çalışanlar İslami dağıtım kanalları faktöründe üst düzey yöneticilere göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisindedir. Orta düzey çalışanlar İslami ürün faktöründe üst düzey yöneticilere göre katılım bankalarının hizmet kalitesinden daha çok memnun olduğu görülmektedir. Son olarak üst düzey yöneticilerin insan faktöründe orta düzey çalışan katılımcılara göre İslami kurallara uygun hareket eden bir birey olma hususunda daha olumlu bir tutum içerisinde oldukları söylenebilir. Bu kapsamda inşaat şirketlerinde, orta düzey yöneticiler üst düzey yöneticilere göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisindedirler. Bunun sebebinin üst düzey yöneticilerin ticari ilişkilerde orta düzey yöneticilere göre daha dünyevi arzular ve istekler doğrultusunda karar alma eğiliminde olduğu söylenebilir.

Katılımcıların sektördeki deneyim sürelerine göre İslami finans ve İslami pazarlama anlayışlarına yönelik yapılan analizler neticesinde İslami finansın boyutları ile sektördeki

89

deneyim süreleri grupları arasında anlamlı bir farklılık bulanamamıştır. İslami dağıtım kanalları faktöründe 1 yıldan az çalışanların) 1-5 yıl arası, 6-10 yıl arası ve 16 yıl ve üzeri çalışanlara, 11-16 yıl arası çalışanların 6-10 yıl arası çalışanlara göre, İslami tutundurma faaliyetleri faktöründe 1 yıldan az çalışanların 16 yıl ve üzeri çalışanlara, 11-16 yıl arası çalışanların 16 yıl ve üzeri çalışanlara göre İslami anlamda daha olumlu bir anlayış içerisinde olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Buradan hareket ile katılımcıların sektördeki deneyim süreleri azaldıkça İslami pazarlama anlayışı ile hareket etme tutumları artmaktadır. Zaman geçtikçe bireylerin ticari ilişkilerde yaşadıkları bir takım sıkıntılara bağlı olarak dünyevi hırslara ve arzulara yenik düştükleri söylenebilir. Bu sebepten dolayı da sektördeki deneyim süreleri artan katılımcıların İslami pazarlama anlayışı ile hareket etmekten giderek uzaklaştıkları sonucuna varılabilir.

Katılımcıların katılım bankaları haricinde geleneksel bankaları da kullanma durumlarına göre İslami finans ve İslami pazarlama anlayışlarına yönelik yapılan analizler neticesinde katılım bankaları haricinde geleneksel bankaları kullanmayan katılımcıların algılanan dini hassasiyet, imaj, İslami dağıtım kanalları, İslami ürün, İslami tutundurma faaliyetleri ve insan faktöründe hem katılım hem de geleneksel bankaları kullanan katılımcılara göre dini hassasiyetlerinin daha yüksek olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Buradan hareketle sadece katılım bankalarını kullanan katılımcıların, geleneksel bankaları da kullanan katılım bankaları müşterilerine göre İslami anlamda daha bilinçli bir şekilde katılım bankası müşterisi olduğu söylenebilir.

Özetlemek gerekirse katılım bankaların kurumsal müşterilerinin İslami finans ve İslami pazarlama anlayışları arasında bir ilişkinin var olduğu, İslami finans sisteminin bilinirliğinin artmasıyla bu ilişkinin daha da yüksek bir duruma geleceği anlaşılmıştır.

Benzer Belgeler