• Sonuç bulunamadı

Bu çalıĢmada Trakya Bölgesinde Ekoturizm potansiyeli bulunan köyler baz alınarak anket uygulaması yürütülmüĢtür. Bölgenin özellikle iç kesim kırsallarında tarımsal faaliyetler daha yoğun olarak yapılmaktadır. Bu bölgelerde turizm ve dolayısıyla ekoturizm potansiyeli oldukça sınırlı kalmaktadır. Trakya Bölgesinin özellikle kuzey doğusunda bulunan Ġğneada longos (su basar) ormanları ve çevresindeki kırsal bölgelerde ise ekoturizm potansiyeli en yüksek durumdadır. Bir diğer önemli bölgede Saroz bölgesi ve civarı olarak göze çarpmaktadır. Bu bölge dalıĢ aktiviteleri için de önemli bir yer olarak kullanılmaktadır. Ekoturizm açısından bir baĢka değerli bölgede ġarköy ve civarındaki köylerdir. Tekirdağ ġarköy arasında yer alan bölge özellikle yamaç paraĢütü ve trekking amaçlı kullanılmaktadır. Tezin içerisinde anlatıldığı gibi sadece doğa sporların yapılmakta olması Ekoturizm kapsamına girmeyeceğinden bölgedeki yerel halkın da fayda sağlaması açısından köylerdeki durum detaylı değerlendirilerek bakılması daha doğrudur.

Yerel halk ve kooperatiflerin Ekoturizm aktivitelerinde rol alması gerekliliği tezin en önemli bulgularındandır. Anket yapılan bireylerin çoğunluğu ekoturizm faaliyetlerinde kooperatiflerin rol alması gerektiğini düĢünmektedir. Ancak ekoturizm faaliyetleri için baĢlı baĢına Ekoturizm kooperatiflerinin oluĢturulması ankete katılan bireyler için cazip gelmemektedir. Bu noktada mevcut kooperatiflerin bu görevi de yapabileceği düĢüncesinin hakim olması muhtemeldir.

Anket uygulamasında sorulan açık uçlu sorular ve yapılan yüz yüze görüĢmelerde yerel halkın her tür turizm faaliyetine yüksek oranda sıcak baktığı anlaĢılmaktadır. Özellikle yerel halkın bölgelerine gelebilecek ek gelire karĢı olumlu yaklaĢtığı çok açıktır. AraĢtırma bulgularında da öne çıkan bu durum üreticilerin gelir seviyesinin nispeten düĢük olduğu ile de desteklenebilmektedir.

Her ne kadar gelir getirici faaliyetlere olumlu yaklaĢılsa da bazı noktalarda bu tür aktivitelerin beraberinde bazı olumsuzluklar getireceği de görülmüĢtür. Bölge halkı ve kooperatif üreticileri bölgelerinin doğal kaynaklarının hızlı bir kirlenme sürecine gireceğinden de endiĢe duymaktadır.

92

Ekoturizm doğası gereği nispeten bozulmamıĢ doğal alanlara yapılan seyahatleri ifade eder. Böyle yerlerde Ekoturizm aktiviteleri için inĢa edilebilecek yapılar beraberinde bazı sorunlara da yol açabilecektir. Drumm ve Alan (2005)’e göre “If you build it, they will come” olarak kısa ve öz bir ifade ile bu durum özetlenmektedir. Yani “eğer inĢa ederseniz, geleceklerdir” anlamına gelen bu söz ekoturizmin tehlikesine de dikkat çekmektedir. YapılaĢma olmayan bakir bir alanda doğal kaynakların korunması kolaydır. Ancak bu “doğa harikası” tabir edilen yere yaptığınız yapılaĢma insanları ister istemez bölgeye çekecektir. Bu da istenmeyen sonuçlar doğurabilecektir.

Bu noktada bazı tedbirlerin de alınması gereklidir. Doğa dostu yapılaĢma bu noktada ilk akla gelen çözümlerdendir. “Doğaya uyumlu” yapılacak binalar, doğal kaynaklara çok daha az zarar verecektir. Ekoturizm turizm türleri arasında en “doğa dostu” olan olarak geçse de insanın hiçbir Ģekilde ulaĢmadığı bakir alanlar ancak tam anlamıyla korunabilmektedir. Ekoturizm de olsa herhangi bir turizm hareketi yaĢanan bölge bir Ģekilde insanların kullanıma açılmıĢ demektir. Ġnsanların bilinç düzeyleri ne kadar yükselirse korumacılık anlayıĢı elbette o kadar yükselecektir.

Yerel unsurların ekoturizm potansiyeli olarak ön plana çıkmadığı görülmektedir. Bu noktada Trakya Bölgesi genelinde Anadolu’daki gibi yerel giyim ve el iĢlerinin turistik çekim öğesi olarak karĢımıza çıkmadığı görülmektedir. Yüz yüze yapılan görüĢmelerde yerel yemek ve diğer yerel unsurların neredeyse kaybolmaya yüz tuttuğu da vurgulanmıĢtır. Bu konuda yerel öğelerin artık turistik çekim öğeleri gibi görünmediği-unutulduğu gibi sonuçlara varılmıĢtır.

Ekoturizm yönetimi konusunda tam olarak fikir birliğine rastlanılmamıĢ olsa da anket sonuçlarından hükümetin ekoturizm yönetimi konusunda yüksek önemde olmadığı göze çarpmaktadır. Bunun sebebi belki de devletten yapılacak yardımların kısa vadede gerçekleĢmesinin güç olduğu inancı da etkili olabilir. Ekoturizm yönetimi konusunda yerel halk gücün kendisinde olduğu bilincindedir ve bunu takip eden ikinci önemde ise kooperatifler gelmektedir.

Kırsal kalkınmanın en etkili yöntemi bölge halkının refahını doğrudan veya dolaylı olarak hızlı bir Ģekilde arttırmaktır. Ekoturizm bu konuda en doğru ve mantıklı çözüm olarak karĢımıza çıkmaktadır. Ekoturizmin odağındaki yerel halkın refahını sağlama amacı anket

93

uygulanan bölgelerdeki üreticilere en cazip gelen unsur olarak karĢımıza çıkmaktadır. Gelir düzeyi belirli bir seviyenin altında olan üreticilerin ek gelir getirici faaliyetlere olumlu yaklaĢtığı açıkça görülmektedir.

Kooperatiflerin gelir getirici faaliyetleri yönetmesinde her ne kadar ortak bir fikir birliği söz konusu olsa da ekolojik ve organik ürün satıĢının kooperatifler aracılığı ile satıĢı söz konusu olduğunda negatif bir yaklaĢım görülmektedir. Yine tezin bulgularına göre Ekoturizm yapılabilecek bölgelerin temizlik ve bakım konularında kooperatiflerin rolü en alt seviyede beklenmektedir.

Ayrıca Kooperatiflerin Ekoturizm konusunda rolü hakkında yöneltilen açık uçlu sorulara verilen yanıtlara göre kooperatiflerin tur Ģirketleriyle anlaĢarak Ekoturizm faaliyetlerini yönetmede etkin rol üstlenmeleri gereği de tezin diğer sonuçlarındandır. YurtdıĢında verilen örnekler incelendiğinde bu tip çalıĢmaların çok daha geniĢletilerek ülkemizde uygulanması yerinde olacaktır.

Özetle çalıĢmada Kırsal kooperatiflerin ekoturizm rolü üstlenebileceği açıkça görülmüĢtür. YurtdıĢında örnekleri bulunan baĢlı baĢına bu alanda çalıĢan Ekoturizm Kooperatifleri ülkemizde belki de bilinmemesi nedeniyle rol alması istenmemektedir. Mevcut kooperatiflerin faaliyet alanlarına ekoturizm ve diğer turistik faaliyetlerin eklenerek yönetimlerinde yerel halkın birincil önceliğe sahip olacağı bir yapı üzerinde durulmaktadır.

Ekoturizm potansiyeli bulunan tüm köylerdeki yerel halk turizm odaklı her tür iĢbirliğine açık bir tutum sergilemektedir. AĢırı turizm faaliyetinin (kitlesel turizm faaliyetlerindeki gibi) doğal kaynakları kirletici etkisi olmayacağı her tür turizm faaliyetini desteklemektedir. EndiĢe duyulacak bazı faaliyet türlerinde yerel yönetimler tarafından denetleme mekanizmasının olması da ayrıca istenmektedir.

Sonuç olarak Trakya Bölgesinde özellikle orman köyleri ve kıyı alanlara yakın bölgelerdeki köylerde ekoturizm faaliyetleri rahatlıkla yapılabilecek düzeydedir. Bu faaliyetler yürütme ve planlanma aĢamalarında çevre üniversitelerden yardım alınması da bazı noktalarda gerekli görünmektedir.

94

Yerel halkın kimi faaliyetlere katılmadan önce sertifika ve eğitim programlarından geçirilmesi de ileride hedeflenecek baĢarıyı arttırabilecektir. Bu konuda yerel halka en yakın konumda bulunan üniversitelerden yardım alınmalıdır. Üniversitelerin kalkınma ajansı ve diğer devlet destekleri ile beraber yürütebileceği projeler ile konu daha derinlemesine araĢtırılabilecektir. Bu tip destekler ile teĢvik edilebilecek ekoturizm yönetimi çok daha baĢarılı sonuçlar verecektir.

Her ne kadar bölge halkı hükümet ve yerel yönetimlerden bu konuda yüksek bir etki beklemese de ekoturizm gibi ülke genelini ilgilendiren bu tip konularda hükümetlerin ve yerel yönetimlerin etkisi bir hayli fazla olacaktır.

Çıkarılabilecek yasa ve yönetmeliklerde Ekoturizm konusunda belli baĢlı kurallar ve uygulamaların ortaya konulması daha sonraki uygulamalara öncülük etmesi açısından oldukça yararlı olacaktır. Bu konuda gerek üreticilerin, gerekse mahalli idarelerin ve sivil toplum kuruluĢlarının ortak görüĢleri alınarak uygulamaya konulması son derece yararlı sonuçlar doğurabilecektir.

Trakya Bölgesinde doğru bir ekoturizm planlaması yapılırsa yöre halkına istihdam olanakları yaratabilir, bölgenin ekonomik refahı yükseltilebilir ve aynı zamanda doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilirliği sağlanabilir.

Ayrıca bölgeye uygun ekoturizm faaliyetlerinin belirlenmesi ve bunların gerçekleĢtirilebileceği alanların saptanması ile turizm iĢletmeleri, yöre halkı ve kamu yöneticilerinin ortaklaĢa oluĢturabilecekleri turistik ürünler ve hizmetler için altyapı oluĢturulacaktır.

Doğaya en üst düzeyde saygı gösterilmesi gereken turizm türü olan Ekoturizmin dikkatli uygulanmadığında çevreye getireceği tahribat, bölge halkına getireceği yararlardan çok daha fazla olabilecektir. Bu bağlamda çevreye uyum açısından yapılacak her tür faaliyetin önceden planlanması çok doğru olacaktır. Bu konuda gerek ÇED raporu gerekse farklı bir yönetmelikle çıkarılabilecek ulusal veya uluslararası normlara uygunluğun denetlenmesi esas teĢkil edecektir.

95

Ayrıca yerel idarelere veya doğrudan yerel halka verilebilecek turizm teĢvikleri bu konuda geliĢimi arttırabilecek unsurlardandır. Devletin turizmi desteklemesi ve gerek kalkınma planlarında gerekse çizilebilecek bazı çerçeve uygulamalarda sübvanse etmesi uzun vadede kırsal kalkınmada oldukça yararlı olacaktır.

Modern turizm anlayıĢının oldukça geliĢme gösterdiği günümüzde artık geliĢimi yakalamak için yeni turizm hareketleri desteklenmeli hatta bunlar devlet politikası haline dönüĢtürülmelidir. Atılacak tüm adımlar gelecekte Türkiye’nin, geliĢmiĢ ülkelerin elde ettiği turizm gelirlerinden çok daha fazlasını elde etmesine bir adım daha yaklaĢtıracaktır.

96

Benzer Belgeler