• Sonuç bulunamadı

SINIR TĠCARETĠ VE STM UYGULAMALARINDA BÖLGEDE

III. BÖLÜM:

4. SINIR TĠCARETĠ VE STM UYGULAMALARINDA BÖLGEDE

BÖLGEDE GÖRÜLEN OLUMSUZLUKLAR

Doğu Anadolu bölgesi Sosyo- ekonomik açıdan en az geliĢmiĢ bölgemiz olması nedeniyle sınır ticareti ve STM uygulamaları ilk olarak bu bölgemizde faaliyete geçmiĢ ve buradaki olumlu sonuçları nedeniyle diğer bölge ve illerimize de

uygulanmaya konulmuĢ veya öngörülmüĢtür. Uygulamalar beraberinde

olumsuzluklar da getirmiĢtir.

Sınır ticaretinin ilk uygulamaya konulmasından sonraki yıllarda talebin çoğunlukla akaryakıt ürünlerine olduğu bilinmekte. Özellikle 1997-1999 yılları arasında akaryakıt ithalatının arttığı ve bu akaryakıtın ülkemizin neredeyse tamamında kullanıldığı anlaĢılmakta80. Oysa mevzuat gereği sınır ticareti

kapsamında getirilen ürünlerin sadece sınır ticaretinin yapıldığı il ve komĢusu mücavir il81

de kullanılması gerekmektedir. Ayrıca kotalar belirlenirken bu illerin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen miktar kadar ürün getirilebilmektedir. Buradan anlaĢıldığı kadarıyla hem ihtiyaçtan akaryakıt getirilmiĢ hem de kullanılması gereken bölgenin dıĢında da kullanılmıĢtır. Dolayısıyla ciddi bir denetim problemi yaĢandığı

80 ÖZTÜRK, “a.g.m”, s.10

81 Sınır ticareti yapılan ile komĢu olan ve sınır ticareti kapsamında getirilen ürünlerden faydalanabilen

görülmektedir. Bunun sonucunda normal vergi oranlarıyla akaryakıt ithal eden tüccar ile sınır ticaretinin sağladığı vergi indiriminden faydalanan tüccar arasında haksız rekabete yol açmıĢtır.

Sadece akaryakıtta değil, tarım ürünlerin de de aynı problem yaĢanmıĢtır. Örneğin, sınır ticareti kapsamında Ġran‟dan ithal edilen kuru kayısı ve üzüm sınır illerinde tüketilmek yerine yerli ürünlerle karıĢtırılarak ihraç edilmiĢtir. Bunun neticesinde iç piyasayı olumsuz etkilediğinden Ġran‟dan çekirdeksiz kuru üzüm ithalatı sınır ticareti kapsamından çıkarılmıĢtır. Yine Türkiye için önemli ürünlerden biri olan Antepfıstığı sınır ticareti kapsamında getirilen Ġran fıstığı ile karıĢtırılarak Türk malı gibi ihraç edilmiĢtir. Oysa Ġran fıstığı Avrupa normlarına uymamaktadır82

. Görüldüğü üzere burada da temel sorun sınır ticareti denetimlerinin yeterince yapılamamasıdır.

Denetimin zorluğu da baĢlı baĢına bir sorun teĢkil etmektedir. Sınır ticareti neredeyse tüm sınır illerinde uygulanmıĢtır. Bölgenin coğrafi Ģartları, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki güvenlik problemleri, sınır ticareti yapan iller ve mücavir iller beraberinde düĢünüldüğünde çok geniĢ bir alanı kapsaması ve bu illerin dıĢına ürün çıkıĢını engelleyecek ciddi bir denetim mekanizması bulunmayıĢı, özellikle akaryakıt ürünlerinde kar oranının yüksek olması denetimi zorlaĢtıran unsurlardır.

Bir diğer sorun ise ithal edile ürünlerle ilgilidir. Sınır ticareti kapsamında ithal edilmesi gereken ürün grupları, her yıl ilgili il Valiliklerince düzenlenmekte ve son Ģekli DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı tarafından belirlenmektedir. Ancak ithal edilecek bu ürünler, ithalat ve ihracat belgesi sahibi kiĢi ve firmalara dağıtılmakta, bu kiĢi ve firmalarda il ihtiyacından çok kar getirisi yüksek ürünleri ithal etmeyi tercih etmektedirler, dolayısıyla çok sayıda kiĢi ve firma aynı ürünü ithal ettiğinde karlı bir ticaret olmamaktadır. Bu nedenle bu ürünlerin ithalatından vazgeçilmekte ve kotalar genelde doldurulamamaktadır. Ġthalatın giderek düĢmesi, ticaret yapılan diğer

82

ülkenin de sınır ticaretine yeterince önem vermemesine neden olmakta, karĢılıklı olarak ticaret hacminin düĢmesi ve sınır ticaretinden beklenen faydanın sağlanamaması Ģeklinde bir sorun meydana getirmektedir83

.

UlaĢım sorunu da göz ardı edilemeyecek sorunlardan birini teĢkil etmektedir. Örneğin STM bulunan Ağrı, Hakkari ve Van illerinin Türkiye‟nin diğer bölgeleriyle özellikle kıĢ aylarında ciddi bir ulaĢım sorunu olduğu açıktır. Ayrıca Van-Kapıköy ve Hakkari-Esendere‟nin uluslararası transit geçiĢlere kapalı olması ve mevcut yolların fiziki Ģartlarının yetersizliği ticaret akıĢını yavaĢlatan unsurlar arasında sayılabilir.

Sınır ticaretinde yaĢanan olumsuzluklar doğrudan STM‟leri de etkilemektedir. Bunlara ek olarak STM‟ler açısından en önemli sorunu ise altyapı yetersizlikleri oluĢturmaktadır. Özellikle Türkiye‟nin ilk uygulamaya koyduğu STM olan Sarısu STM „nin mevcut durumuyla burada sınır ticaretinin sağlıklı yapılmasına imkan vermemektedir. Burası mevcut haliyle bir ticaret merkezinden çok kaderine terk edilmiĢ bir yer izlenimi vermektedir. Bu da projeye ne kadar önem verildiğinin bir göstergesidir. Esendere de de durum pek farklı değildir. Üstelik bu merkezlerin sınırın sıfır noktası diye tabir edilen yerlerde bulunması ve diğer ülkenin sınır ticaret merkeziyle yan yana olması ülkemizin imajı açısından da olumsuz bir durumdur. Mevcut fiziki Ģartlarda bu merkezlerde sağlıklı bir Ģekilde ticari iĢlemlerin yapılması ve gerekli denetimlerin sağlanması neredeyse imkansızdır84. Bölgede göz ardı

edilemeyecek en önemli problem elbette terördür. Her alanda olduğu gibi Sınır ticaretinde de güvenli bir ortama ihtiyaç vardır. Esnaf ve tüccarların güvenliğin tam olarak sağlanamadığı bir bölgede ticareti sağlıklı yürütmesi beklenemez.

Sınır ticaretinde yaĢanan sorunlara ne yazık ki gerekli çözümler üretilememiĢtir. 008/14451 sayılı Sınır Ticaretinin Düzenlemesine ĠliĢkin Karar, ile 13 ilde açılması öngörülen STM‟ler sadece Ağrı, Hakkari ve Van ile

sınırlandırılmıĢtır. Ayrıca sınır ticaretine konu ürünler ise sürekli

83 TAN-ALTUNDAL, a.g.e, s.102. 84

sınırlandırılmaktadır85. Buradan da anlaĢılacağı üzere karĢılaĢılan sorunları çözmek

yerine sınır ticaretini sınırlandırarak çözüm aranmaktadır.

85

IV. BÖLÜM

EDĠRNE’DE SINIR TĠCARETĠ VE SINIR TĠCARET

MERKEZĠNĠN UYGULANABĠLĠRLĠĞĠ

Sınır ticareti ülkemizde genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile birlikte anılmaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden biri de ülkemizin kara sınırlarının çok büyük bir kısmının bu bölgelerimizde yer almasıdır. Bu bölgelerimiz dıĢında Edirne ve Kırklareli illerimizin de komĢu illere kara sınırı bulunmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde baĢlayan sınır ticareti daha sonraki dönemde kısa bir sürede olsa Edirne‟de uygulanmıĢ fakat günümüzde hem Edirne hem e Kırklareli sınır ticareti kapsamında bulunmayan iki ilimizdir. Üstelik Edirne Türkiye‟nin Avrupa‟ya açılan en büyük kapısı konumundadır. Bu nedenle bu bölümde Edirne‟de sınır ticaretinin uygulanabilirliği konusu iĢlenmeye çalıĢılacak.

1. EDĠRNE’NĠN MEVCUT SOSYO-EKONOMĠK YAPISI

Devlet Planlama TeĢkilatı 2003 yılı illerin sosyo-ekonomik kalkınmıĢlık göstergelerine göre Edirne, 81 ilimiz içerisinde 16. Sıradadır. Tüm Türkiye düĢünüldüğünde iyi bir durumda olduğu söylenebilir ancak kendi coğrafi bölgesi olan Marmara Bölgesi illeri içerisindeki diğer illerle kıyaslandığında son sıralarda yer almaktadır. Bu sıralamaya göre Ġstanbul 1, Kocaeli 4, Bursa5, Tekirdağ 7, Yalova 9, Kırklareli 11, Balıkesir 15 „nci sıralarda yer almaktadırlar86. Son dokuz yılda da

Edirne‟nin çok büyük bir sıçrama yapmadığı varsayılırsa mevcut durumu çok ta farklı olmasa gerekir. Ancak Ģehrin 1996-2003 yılları arasında Kırklareli ve Tekirdağ ile birlikte geliĢme gösteren iller arasında yer aldığı ve sıralamada üç basamak yükseldiği göz ardı edilmemelidir87

.

86 DĠNÇER ve diğerleri, a.g.e, S.55 87

Tablo 6: Marmara bölgesi, illerin sosyo-ekonomik geliĢmiĢlik göstergeleri(2003)

(Kaynak: Dinçer ve Diğerleri, s.79.)

2011 yılı verilerine göre Edirne‟nin toplam nüfusu 399.316 kiĢidir. Bu nüfusun 272.294 kiĢisi il ve ilçe merkezlerinde, 127.022 kiĢisi de belde köylerde yaĢamaktadır88. Buradan da anlaĢılacağı üzere nüfusun yüzde 68‟i il ve ilçe

merkezlerinde yaĢarken yüzde 32‟si belde ve köylerde yaĢamaktadır.

Edirne‟nin ekonomik yapısı ağırlıklı olarak tarım sektörüne dayanmaktadır. Bununla birlikte ilin Avrupa‟yı Ġstanbul ve Ortadoğu‟ya bağlayan yol üzerinde olması, ilde tarım dıĢı etkinliklerin de geliĢmesini sağlamıĢtır. Gayri Safi Yurt Ġçi Hasıla (Cari Fiyatlarla) içinde; tarım sektörünün payı %32.7, sanayi sektörünün payı %11.6, ticaret sektörünün payı %13.4, inĢaat sektörünün payı % 5.1 ve hizmet sektörünün payı %37.2‟dir. Edirne‟nin Türkiye Gayri Safi Hasıla içindeki payı

88

%0.73‟tür. Ġller arasında yapılan sıralamaya göre; 32.sırada yer almaktadır. 2003 yılında Edirne‟nin Fert BaĢına Gayri Safi Yurt Ġçi Hasılası 2.271.000.000 TL‟dir89

.

Edirne‟nin bulunduğu konum itibariyle yurt içi ve yurt dıĢı ulaĢım olanaklarının geniĢliği, Ġstanbul gibi büyük bir sanayi ve ticaret merkezine yakın oluĢu, büyük sanayi gruplarının ilgisini çekmiĢ; özellikle tekstil konusunda faaliyet gösteren iĢletmeler 1990‟lı yıllardan sonra Edirne‟de geliĢmeye baĢlamıĢtır.

Ġlde bulunan sanayi iĢletmelerinin büyük bir bölümü un, yağ ve süt konusunda faaliyet gösteren iĢletmelerden oluĢmaktadır. Ayrıca ilde yetiĢtirilen çeltiğin pirince iĢlenebilmesi amacıyla çok sayıda çeltik iĢleme fabrikaları da kurulmuĢtur.

Ġldeki sanayileĢme Tekirdağ ve Kırklareli illerine göre daha yavaĢtır. Ġlin en önemli sektörü tarımsal ürün iĢleyen gıda sanayidir. Bunlar çeltik, un, yağ, süt ve süt ürünleri vb. tesislerdir. Ayrıca ilde son yıllarda tekstil sektöründe de önemli geliĢmeler yaĢanmaya baĢlamıĢtır90

.

Edirne, çevre illerle karĢılaĢtırıldığında, sanayi bakımından geliĢmiĢ bir il değildir. Buna rağmen, ilde tarımsal üretiminin yüksek oluĢu ve coğrafi olarak uygun bir konumda bulunuĢu sanayi bakımından da belli bir ilerleme sağlanmasına imkan vermiĢtir. Sanayi Sicil istatistiklerine göre Edirne‟de 249 sanayi tesisi bulunmakta olup, bunların toplam istihdamı 9.600 kiĢi civarındadır. Bu sanayi iĢletmeleri genellikle ayçiçeği, süt, pirinç gibi Edirne‟de yoğun olarak üretilen tarımsal ürünlere dayanan iĢletmelerdir; büyük sanayi iĢletmeleri ise tekstil sektöründe yoğunlaĢmıĢtır91 . 89 www.etso.org.tr, EriĢim(29.01.2012) 90 www.etso.org.tr, EriĢim(30.01.2012) 91 www.edirne.gov.tr,EriĢim(30.12.2012)

Tablo 7:Sektörler Ġtibariyle Sanayi Siciline Kayıtlı ĠĢletmeler (2008 Sonu)

SEKTÖRÜ ĠġYERĠ SAYISI ĠġÇĠ SAYISI

Gıda, içki ve tütün sanayi 142 1.851

Dokuma,giyim ve deri sanayi 24 5.318

TaĢ ve toprağa dayalı sanayi 26 713

Maden Sanayi 27 1.128

Diğer 30 632

TOPLAM 249 9.642

(Kaynak: www.edirne.gov.tr)

Diğer yandan turizm de Edirne için önemli bir gelir ve istihdam alanıdır. Ġlde turizm iĢletme belgeli olarak 21 konaklama tesisi hizmet vermekte olup, bunların oda sayısı 800, yatak sayısı da 1.604‟tür. Yerel yönetim belgeli olarak da 28 konaklama tesisi hizmet vermektedir. Bunların toplam oda sayısı 865, yatak sayısı 1.784‟tür92

.

Tablo 8: Turizm ĠĢletme Belgeli ve Belediye Belgeli Tesislerde Konaklamalar

Yıl

Turizm ĠĢletme Belgeli

Yerel Yönetim

Belgeli Toplam DeğiĢim (%)

GiriĢ Geceleme GiriĢ Geceleme GiriĢ Geceleme GiriĢ Geceleme

2005 107.104 144.850 78.800 125.302 185.904 270.152 7,3 13,0 2006 103.558 136.692 92.277 138.795 195.835 275.487 5,3 2,0 2007 119.859 160.690 123.457 178.199 243.316 338.889 24,2 23,0

(Kaynak: www.edirne.gov.tr)

Ayrıca Edirne‟nin Avrupa-Türkiye-Ortadoğu uluslararası transit yolu güzergahının yer alması ve Türkiye‟nin Avrupa‟ya açılan kara sınır kapıları olan Kapıkule, Ġpsala, Hamzabeyli ve Pazarkule‟nin Edirne‟de yer alması Edirne‟nin ekonomisine olumlu yönde etki etmektedir. Yolcu ve araç geçiĢi bakımından Türkiye‟nin en büyük sınır kapısı olan Kapıkule sınır kapısı Edirne‟de

92

bulunmaktadır. Edirne‟de bulunan sınır kapılarından 2010 yılı içerisinde 787.186 yolcu aracı Türkiye‟ye giriĢ yaparken, 758.276 yolcu aracı Türkiye‟den çıkıĢ yapmıĢtır. Yine aynı yıl içerisinde bu kapılardan 411.259 Tır Türkiye‟ye giriĢ yaparken 408.965 Tır çıkıĢ yapmıĢtır. Ayrıca, aynı yıl 2.006.855 yolcu sadece Kapıkule‟den, dolayısıyla Edirne‟den Türkiye‟ye giriĢ yapmıĢtır93. Yalnızca bu

rakamlar dikkate alındığında Edirne‟de bulunan sınır kapılarının ilin ekonomisi için ne kadar önemli olduğu görülmektedir.

2. EDĠRNE’DE SINIR TĠCARETĠNĠN TARĠHĠ GELĠġĠMĠ

Benzer Belgeler