• Sonuç bulunamadı

Siirt Ili Antepfıstığı Üretimi

SIIRT ILI MEYVECILIK POTANSIYELI SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERILERI

3.ARAŞTIRMA SONUÇLARI 3.1 Siirt Ili Tarım Potansiyeli

3.3 Siirt Ili Antepfıstığı Üretimi

Türkiye 240.000 ton Antepfıstığı üretimi ile Dünya üretiminin

%17.44’lük üretim payına sahiptir ve Dünya üretiminde üçüncü sırada yer almaktadır (Anonim, 2020a). Türkiye Antepfıstığı üretimi bölgesel bazda değerlendirildiğinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi üretimin %90’lık paya sahiptir. Antepfıstığı yetiştiriciliğine uygun ekolojik koşullarının yanı sıra, bu meyve türünün gen kaynağına sahip olması ve ilk kez kültürünün yapıldığı yer olması Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne, Türkiye Antepfıstığı yetiştiriciliğinde söz sahibi olması ve yayılmasında liderliği getirmiştir.

Türkiye’de, üretim bölgelerine bağlı olarak, birçok antepfıstığı çeşi-di mevcut olup, Siirt, Kırmızı, Uzun, Halebi, Tekin, Barak Yıldızı, Sul-tani, Keten Köyneği, Beyaz Ben vb. çeşitleri en çok tercih edilen çeşit-lerdir (Yavuz ve ark., 2016).

Yaklaşık 7 bin yıldır yetiştiriciliği yapılan Siirt fıstığı, bölgenin en önemli markalarından biridir. Yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak geçimini sağladığı ve 1.000’den fazla firmanın ticareti-ni yaptığı Siirt fıstığı, bölge halkının önemli bir gelir kaynağını teşkil etmektedir. Siirt ve Şanlıurfa’da yetiştirilen Siirt fıstığı, iri taneli olup yüksek çıtlama oranına sahiptir. Antepfıstığına kıyasla daha dolgun ve daha lezzetli bir meyve yapısına sahip olan Siirt fıstığı son yıllara ka-dar yalnızca bölgesel bir lezzet olarak kalmış olmasına rağmen, gelişen teknoloji ile birlikte ürünün dünya çapında tanınma olanakları artmış böylelikle ihraç pazarlarında yerini almıştır.

Meyvesinin yuvarlaklığı, iriliği, gösterişliliği ve periyodisite eğili-minin nispeten az oluşu ile İran fıstıklarına benzer. Etli kabuk pembem-si krem, sert kabuk kemik renginde olup, etli kabuk sert kabuktan kolay ayrılır. Çıtlama oranı % 94, çıtlama aralığı geniş ve içi iridir. İç randı-manı % 43.9’dur ve orta-geç dönem çeşididir (Özçağıran ve ark., 2005).

Siirt fıstığı üretim alanları ve üretim miktarları incelendiğinde; mer-kez ilçe 78.047 da ile birinci sırada yer alırken bunu 55.034 da ile Eruh ve 50.031 da ile Kurtalan ilçeleri takip etmektedir (Anonim, 2020a).

Çizelge 4. Siirt ili Siirt fıstığı üretim alanları ve üretim miktarları İlçeler Ağaç sayısı (x1.000 adet) Toplu

Meyveliklerin

Merkez 2.107.686 788.430 2.896.11678.047 4.205

Kurtalan 34.000 16.031 50.031 50.031 1.700

Eruh 558.386 575.908 1.134.29455.034 1.343

Pervari 935.000 337.515 1.272.51532.415 2.602

Tillo 649.286 270.012 919.298 25.151 2.494

Şirvan 714.215 290.263 1.004.47827.517 1.393

Toplam 4.998.573 2.278.159 7.276.732268.195 13.737

Siirt ilinde 2002 yılına kadar yabani menengiç ve bıttım ağaçları-nın aşılanması ile elde edilen yaklaşık 40.000 dekar alanda fıstık üreti-mi yapılmakta iken, resüreti-mi kurumlar tarafından son yıllarda uygulanan projeler ile fıstık üretim alanları hızla artmış ve 2020 yılında toplam Siirt fıstığı üretim alanı 8 kat artış göstererek 268.195 dekara ulaşmıştır.

İl’de, Siirt Fıstığının yıllık üretimi yaklaşık 14.000 ton civarında olup il ekonomisine 1 milyar TL’ye yaklaşan bir tarımsal katkı sunarak 5 bine yakın ailenin doğrudan geçim kaynağını oluşturmaktadır.

İl genelinde meyve veren ağaç sayısı 4.998.573 adet iken, meyve vermeyen yaşta ağaç sayısı 2.278.158 adet’tir. Son yıllarda il genelinde Siirt fıstığı üretimini teşvik etmek amacıyla, Tarım Bakanlığı tarafından çiftçilere sertifikalı fidanlarla kapama bahçe tesisi projeleri yoğunluk kazanmıştır. Böylelikle Siirt fıstığı üretim alanları hızla artmaya başla-mıştır. Meyve vermeyen yaştaki fidanların sayısının fazla olması, önü-müzdeki yıllarda üretimin daha da artacağının göstergesidir.

İlin fıstık yetiştiriciliğinde periyodisite, fıs meyve oluşumu, salkım seyrelmesi ve salkım silkmeleri, yöre koşullarına uygun anaç seçile-memesi, hasat sonrası ürün işleme ve muhafaza şartlarının uygun ko-şullarda yapılamaması en önemli yetiştiricilik problemleri arasında yer almaktadır.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde son yıllara kadar kıraç alanlarda ya-pılan Antepfıstığı yetiştiriciliği, sulu koşullarda (GAP) üretimin önünün açılması ile birlikte, Antepfıstığı fidanı üretiminde tercih edilen anaç se-çimi yetiştiricilikte bölgenin en önemli sorunu haline gelmiştir. Piyasada satılan fidanların neredeyse tamamı Pistacia vera L. (Siirt, uzun çeşidi) üzerine aşılı çeşitlerden oluşmaktadır. Bu fidanlarla kurulan bahçelerde dikimden birkaç yıl sonra çürüme ve fidan kurumaları ile karşılaşılmak-tadır. Bu nedenle antepfıstığı yetiştiriciliğinde bölgenin ekolojik koşulları-na uygun akoşulları-naç seçimi ile kapama bahçeler kurmak bir tercih değil zorun-luluktur. Zira antepfıstığında önemli bir gen kaynağına sahip Türkiye’nin lider ülkeler ile rekabet edebilmesi için ülkenin %90’lık üretim payına sahip olan Güneydoğu Anadolu bölgesi fidan üretiminde, bölgeye adap-te olmuş, sulu tarıma uygun ve üzerine aşılı çeşidin verimliliğini önemli oranda artıracak anaçların kullanımı ile mümkündür.

Geçen 10 yıllık sürede Siirt ili fıstık üretim alanı bakımından 40.000 dekardan yaklaşık 300.000 dekara yükselmiş olmasına rağmen üretim miktarı bakımından önemli bir artışın olmadığı göze çarpmak-tadır. Bu durum bahçe tesisinde yöreye uygun anaç kullanılmamasının yanı sıra yetiştiricilik aşamasında da pek çok sorunun bulunduğunun göstergesidir. Nitekim bahçe tesisinde verim ve karlılık uygun anaç ve çeşit seçimi, bahçede yeterli sayıda ve uygun tozlayıcı bulundurma, su-lama, gübreleme, budama gibi kültürel işlemlerin zamanında ve doğru şekilde yapılmasıyla ölçülebilir.

Tarımsal üretimde amaç; mümkün olan en yüksek verimi ve en ka-liteli ürünü elde etmektir. Bu amaca ulaşmak için dengeli ve düzenli gübreleme önemlidir. Kültürel işlemlerin zamanında yapılarak hızla ar-tan üretim alanlarında verimi ve kaliteyi en yüksek düzeye çıkarabilmek fıstık yetiştiriciliğinde yukarıda belirtilen sorunların ortadan kalkması-na ve bilinçli üretime katkı sağlayabilecektir.

Fıstık bahçelerinde salkımlar şeklinde ani meyve dökümleri ile ka-lın dallardaki uyur göz uyanmaları ve uç sürgünlerde düzensiz büyü-melere sıklıkla rastlanmaktadır. Bazı yıllarda soğuklamanın yeterince karşılanamaması ve yağmurlarla birlikte ani sıcaklık düşmeleri, özel-likle düzenli gübreleme programlarının uygulanmadığı zayıf ağaçlarda meyve, meyve salkımı ve yaprak dökülmelerine sebep olmaktadır.

Yine il genelinde fıstık ağaçlarında geç yeşerme, dal uçlarının ku-ruması, sürgün ve salkım yanıklık hastalığına (Botryosphaeria sp.) fıstık alanlarında gün geçtikçe daha çok rastlanmaktadır. Fıstık alanlarında ana zararlı durumunda olan Fıstık Dal Güvesi (Kermania pistacella) za-rarlısına karşı bugüne kadar ruhsatlı bir ilacının bulunmaması da sorun teşkil etmektedir. Monitör amaçlı ruhsatlı olan feromon tuzak (Vitphe-rolure KP) üreticiler tarafından pahalı bulunduğundan yeteri miktarda kullanılamamaktadır. Bu nedenle hastalık ve zararlı ile mücadelede de kısa zamanda önlemler alınarak yayılmasının önüne geçilmesi sağlan-malıdır.