• Sonuç bulunamadı

GEREÇ VE YÖNTEMLER

SİTOLOJİ ÖRNEĞİ SONUÇ

LOJ İ ÖRN EĞİ SA YI SI

SİTOLOJİ ÖRNEĞİ SONUÇ

Grup A re-TUR tm var Grup B re-TUR tm yok

ġekil 9. Benign ürotelyal epitel hücreleri (Giemsa x40)

ġekil 10. Atipik ürotelyal epitel hücreleri (Giemsa x40)

ġekil 11. Malign ürotelyal epitel hücreler (Giemsa x40)

ġekil 13. Yoğun iltihap, mantar ve spor hifaları (Giemsa x40)

Bizim çalıĢmamızda re-TUR spesmenlerini öngörmede (tümör var – tümör yok) BTF‟nin duyarlılığı %92.86, özgüllüğü %24.00; düzeltilmiĢ BTF‟ nin duyarlılığı %23.81, özgüllüğü %96.00 olarak bulundu.

ġekil 14‟ de sitolojik değerlendirme sonuçlarına göre fibronektin değerlerinin dağılımı karĢılaĢtırılmıĢtır. DüzeltilmiĢ fibronektin değeri ortalaması malign olarak yorumlanan sitolojide en fazla iken benign olarak yorumlanan sitolojide en az olarak bulunmuĢtur. Ancak BTF ve düzeltilmiĢ BTF‟ nin sitolojinin duyarlılığını ve özgüllüğünü arttırmadığı bulunmuĢtur.

ġekil 14. Sitoloji sonuçlarının fibronektin ve düzeltilmiĢ fibronektin değerleri ile karĢılaĢtırılması

Patolojik spesmenlerde Grup A‟ da (re-TUR tm var) 27 yüksek dereceli ürotelyal karsinom; 15 düĢük dereceli ürotelyal karsinom olduğu görülmüĢtür. Yüksek dereceli ürotelyal karsinom olarak değerlendirilen 27 hastanın fibronektin değeri ortalaması 26.24 ng/ml (en düĢük: 1.39 en yüksek: 50.29), düzeltilmiĢ fibronektin değeri ortalaması 57.07 ng/mg (en düĢük: 1.02 en yüksek: 256.59) olarak bulunmuĢtur.

DüĢük dereceli ürotelyal karsinom olarak değerlendirilen 15 hastanın fibronektin değeri ortalaması 21.05 ng/ml (en düĢük:2.46 en yüksek: 38.98), düzeltilmiĢ fibronektin değeri ortalaması 33.27 ng/mg (en düĢük:5.11 en yüksek:124.24) bulunmuĢtur. ġekil 15‟ de re-TUR sonucu tümör olan hastalarda yüksek ve düĢük dereceli ürotelyal karsinomada fibronektin değerleri dağılımı karĢılaĢtırılmıĢtır. Yüksek dereceli karsinomada fibronektin değerlerinin daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Ancak Ġstatistiksel olarak tümörün derecesi ile (yüksek, düĢük) fibronektin değerlerinin düzeyinin karĢılaĢtırılması fibronektin (p=0.131) ve düzeltilmiĢ fibronektin değeri (p=0.203) için Mann Whitney U testine göre anlamlı bulunmamıĢtır. 24,97 26,52 28,1 21,76 49,39 42,24 39,45 34,82 0 10 20 30 40 50 60

Malign Atipi İltihap Benign

BT F / DÜZ E L T ILM BT F S E V IY E L E RI SITOLOJI SONUCU Fibronektin (ng/ml) Düzeltilmiş Fibronektin (ng/mg)

ġekil 15. Tümör grade’ nin fibronektin değerleri ile karĢılaĢtırılması

Patoloji spesmenlerinde Grup A‟ da (re-TUR tm var) 26 ürotelyal karsinom 3 cm‟den büyük,16 ürotelyal karsinom ise 3cm‟ den küçük olarak görülmüĢtür. Ürotelyal karsinom 3cm‟den büyük olarak belirtilen grupta fibronektin değeri ortalaması 25.31 ng/ml (en düĢük:1.39 en yüksek: 50.29), düzeltilmiĢ fibronektin değeri ortalaması 57.66 ng/mg (en düĢük: 1.02 en yüksek: 256.59) bulunmuĢtur. Ürotelyal karsinomun 3cm‟den küçük olduğu grupta fibronektin değeri ortalaması 22.88 ng/ml (en düĢük:9.8 en yüksek:38.42), düzeltilmiĢ fibronektin değeri ortalaması 33.81 ng/mg (en düĢük:6.36 en yüksek:140.05) olarak bulunmuĢtur. ġekil 16‟ da re-TUR spesmenlerinde tümör boyutunun 3cm‟den küçük veya büyük olması fibronektin değerlerine göre karĢılaĢtırılmıĢtır. Tümör boyutu 3cm den büyük olan hastalarda BTF değerleri daha yüksek bulunmuĢtur. Tümör boyutu ile fibronektin değerlerinin (p=0.484) ve düzeltilmiĢ fibronektin değerlerinin karĢılaĢtırılması (p=0.103) istatistiksel açıdan Mann Whitney U testine göre anlamlı bulunmamıĢtır.

21,05 26,24 33,27 57,07 0,00 10,00 20,00 30,00 40,00 50,00 60,00 Grup A düşük dereceli Grup A yüksek dereceli BT F / DÜZ E L T ILM BT F S E V IY E L E RI PATOLOJIK INCELEME Fibronektin (ng/ml) Düzeltilmiş Fibronektin (ng/mg)

ġekil 16. Tümör boyutu ile fibronektin değerlerinin karĢılaĢtırılması

Patoloji spesmenlerinde Grup A‟ da (re-TUR tm var) 28 ürotelyal karsinom multipl odaklı, 14‟ü ise tek odaklı görülmüĢtür. Multipl odak bulunan grupta fibronektin değeri ortalaması 23.17 ng/ml (en düĢük:1.39 en yüksek: 45.5), düzeltilmiĢ fibronektin değeri ortalaması 42.61 ng/mg (en düĢük:1.02 en yüksek:171.08) olarak bulunmuĢtur. Tek odaklı olarak belirtilen grupta fibronektin değerleri ortalaması 26.82 ng/ml (en düĢük:11.69 en yüksek:50.29), düzeltilmiĢ fibronektin değeri ortalaması 60.51 ng/mg (en düĢük:6.36 en yüksek:256.59) bulunmuĢtur. ġekil 17‟de re-TUR spesmenlerinde tümör odak sayısı, fibronektin değerlerine göre karĢılaĢtırılmıĢtır. Ġlginç olarak, çok odaklı olan grupta fibronektin değerleri daha düĢük bulunmuĢtur. Tümörün tek veya multipl odaklı olması durumunun fibronektin değerleri (p=0.522) ve düzeltilmiĢ fibronektin değerleri (p=0.423) ile karĢılaĢtırılması istatistiksel açıdan Mann Whitney U testine göre anlamlı bulunmamıĢtır.

22,88 25,31 33,81 57,66 0,00 10,00 20,00 30,00 40,00 50,00 60,00 70,00 Grup A 3cm'den

küçük Grup A 3cm'denbüyük

B T F / D Ü Z EL T IL M IŞ B T F SE VIY EL ERI PATOLOJIK INCELEME Fibronektin (ng/ml) Düzeltilmiş Fibronektin (ng/mg)

ġekil 17. Tümör odak sayısının fibronektin değerleri ile karĢılaĢtırılması

Bizim çalıĢmamızda re-TUR spesmenlerini öngörmede (tümör var – tümör yok) BTF‟ nin duyarlılığı %92.86, özgüllüğü %24.00 olarak bulundu.

Bizim çalıĢmamızda re-TUR spesmenlerini öngörmede (tümör var – tümör yok) düzeltilmiĢ BTF‟ nin duyarlılığı %23.81, özgüllüğü %96.00 olarak bulundu.

26,82 23,17 60,51 42,61 0,00 10,00 20,00 30,00 40,00 50,00 60,00 70,00

Grup A tek odaklı Grup A multipl odaklı

BT F / DÜZ E L T ILM BT F S E V IY E L E RI PATOLOJIK INCELEME Fibronektin (ng/ml) Düzeltilmiş Fibronektin (ng/mg)

TARTIġMA

Mesane kanseri, geliĢmiĢ ülke istatistiklerine göre en sık saptanan kanserler arasında 7. sırada ve ürogenital sistem tümörleri içinde prostat kanserinin ardından ikinci sırada yer al- maktadır (1,2). Tümör patogenezinde tümörlerin yüzeyinde bulunan proteolitik enzimlerin etkisi ile ESM yıkılmaktadır. Bu esnada ESM‟nin ana yapıtaĢı olan fibronektin de fragmanlara ayrılmaktadır. Bu fragmanlar aktif bağlanma noktaları içermektedir. Bu fragmanlar monoklonal spesifik antikorlar bağlanması ile tespit edilebilir ve ölçülebilir hale gelirler. Böylece fibronektin mesane tümörü için bir belirteç olabilir ve son yıllarda sıkça çalıĢılan bir belirteç olmuĢtur. Ġdrar sitolojisi de mesane tümörlerinin tanısında önemli bir yer tutar.

1993 yılında Malmstrom ve ark.(82)‟nın yaptığı bir çalıĢmada 106 mesane tümörlü hasta ile 13 benign ürolojik hastalığı olan ve 24 sağlıklı olguda BTF seviyeleri karĢılaĢtırılmıĢtır. ÇalıĢmada idrar örnekleri herhangi bir madde eklenmeden -70 derecede saklanarak analiz zamanı gelince idrar örnekleri 1 gün öncesinden konjuge edilmiĢtir. Ertesi gün örnekler çalıĢılmıĢtır. Mesane tümörlü hastalarda BTF değerleri benign ürolojik hastalık BTF değerlerine göre kıyaslandığında belirgin olarak yüksek saptanmıĢtır ve sağlıklı hastalarda BTF değerleri 0.1μg/l - 34μg/l, benign ürolojik hastalık olanlarda 1μg/l - 48μg/l, mesane tümörlü hastalarda ise BTF değerlerinin 50μg/l - 1936μg/l bulunmuĢtur. Ayrıca çalıĢmada TUR-T sonrasında BTF değerlerinin istatistiksel olarak anlamlı düĢme gösterdiğini belirtmiĢlerdir. Yine, TUR-T sonrası intravezikal BCG instillasyonu uygulanmasına baĢlanan ve takiplerinde tam remisyon saptanan hastalar remisyona girmeyen hastalar ile karĢılaĢtırıldığında BTF değerleri daha düĢük bulunmuĢtur.

2002 yılında Eissa ve ark.(83)‟nın yaptığı bir çalıĢmada 168 mesane tümörü Ģüphesi olan hastalardan endoskopik giriĢim öncesi idrar örnekleri alınarak idrar NMP22, BTF, UBC düzeyleri ölçülmüĢ ve bu örneklerde sitolojik inceleme yapılmıĢtır. Fibronektin bakılana kadar örnekler 1000g devrinde 10dk santrifüj edildikten sonra buzdolabında -20oC‟ de

saklanmıĢtır. Toplam 100 hastada endoskopi sonrası tümör olduğu saptanmıĢ ve tedavi uygulanmıĢtır. Ayrıca 47 sağlıklı hasta çalıĢmaya dahil edilmiĢtir. Tümör saptanan tüm hastalarda NMP22, BTF ve UBC değerleri tümör saptanmayan hastalara göre idrarda istatistiksel olarak anlamlı Ģekilde yüksek düzeyde saptanmıĢtır. Bu çalıĢmada ROC analizleri ile değerlendirildiğinde duyarlılığı ve özgüllük değerleri sırası ile NMP22‟ de %85 - %91.3, BTF‟ de %83 - %82.6, UBC‟ de %67 - %80.8 ve sitoloji için %44 -%100 olarak bulunmuĢtur. Sitolojik incelemenin tüm belirteçlerin duyarlılık ve özgüllük değerlerini arttırdığı belirtilmiĢtir.

2003 yılında Mutlu ve ark.(84)‟nın yaptığı bir çalıĢmada mesane kanseri olgularının taranmasında ve tanısında fibronektin çalıĢılmıĢ, fibronektinin mesane kanseri evresini öngörmede etkili olduğu belirtilmiĢtir. ÇalıĢma kapsamındaki 75 hastadan takipler esnasında 103 adet idrar örneği alınmıĢ ve -70oC‟de saklanmıĢtır. Örnekler oda sıcaklığında

çözündürülüp, 1500rpm devirde 5 dakika santrifüj edildikten sonra ölçülmüĢtür. Evre hakkında bilgi vererek tedavinin planlanmasında faydalı olabileceği vurgulanmıĢtır. Bu çalıĢmada BTF‟ nin invaziv mesane kanserini %91 duyarlılık ve %100 özgüllük ile tespit ettiği bulunmuĢtur. Ancak fibronektinin nüks ve progresyon tespitinde yetersiz olduğu belirtilmiĢtir.

2004 yılında Loachim ve ark.(10)‟nın yaptığı bir çalıĢmada 103 mesane tümörlü hastada TUR-T doku materyallerinde tenaskin, fibronektin, kollajen tip IV ve laminin seviyeleri klinikopatolojik özellikler (tümör grade ve evresi, çok odaklı olması, CIS varlığı) bakımından karĢılaĢtırılmıĢ ve tümör prognozuna yönelik istatistiksel anlamlı bulgular saptanamamıĢtır.

2005 yılında Menendez ve ark. (9) mesane kanseri öntanısı olan 78 hastayı ve sağlıklı 45 gönüllüyü kapsayan çalıĢmalarında mesane kanseri düĢünülen hastalara sistoskopi yaparak tümör saptandığı zaman TUR-T yapmıĢlar ve biopsi almıĢlardır. Sonrasında hastaları patoloji spesmenlerine göre malign, benign ve kontrol grubuna ayırmıĢlar ve idrar fibronektin seviyelerini immulite otoanalizer (DPC) yöntemiyle ölçmüĢlerdir. Mesane kanseri tanısında sitoloji ile BTF seviyelerini karĢılaĢtırmıĢlar ve sitolojik incelemenin duyarlılığını %55, özgüllüğünü %100 bulmuĢlardır. Yine bu çalıĢmada fibronektinin %78 duyarlılığa ve %80 özgüllüğe sahip olduğunu belirtmiĢlerdir. Tümörlü hastaların BTF seviyeleri benign ürolojik

hastalık olanlar ile kıyaslandığında anlamlı olarak yüksek bulunmuĢ ve yüksek dereceli tümörlerde BTF düzeylerinin daha yüksek olduğu, evre arttıkça BTF seviyelerinin de arttığı belirtilmiĢtir. Tekrarlayan tümörlerde BTF seviyelerinin daha düĢük seviyelerde saptanması istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıĢ, BFT seviyesinin daha az saptanmasının nedeninin tekrarlayan tümörlerde tümör hacminin ilk saptanan tümöre göre daha az olması nedeniyle olabileceğini belirtmiĢlerdir.

2008 yılında Li ve ark.(85)‟nın yaptığı bir çalıĢmada mesane tümörü tanısında TUR öncesi ve sonrasında fibronektin seviyeleri ölçülmüĢtür. Toplanan idrar örnekleri 4°C‟ de 100g devirde 7 dakika santrifüj edilip, analiz yapılana kadar -20°C‟de saklanmıĢtır. Hastalara 4-6 hafta sonra re-TUR uygulanmıĢ, rezidü tümör saptanması durumunda hastalarda fibronektin değerlerinin 211.9 μg/l dan 97.3 μg/l‟ e kadar düĢtüğünü, ancak rezidü tümör saptanmaması durumunda 195.1 μg/l den 34.0 μg/l‟ e kadar düĢtüğü görülmüĢtür. ROC analizleri ile değerlendirildiğinde BTF‟nin optimal kesim noktasınınfetik 67.8 µg/L değerinde %91.4 duyarlılığı ve %89.0 özgüllüğü olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca düzeltilmiĢ BTF‟nin optimal kesim noktası 81.3 µg/g değerinde %87.8 duyarlılığa ve %85.6 özgüllüğe sahip olduğu bulunmuĢtur.

2010 yılında Eissa ve ark. (86) yaptığı bir çalıĢmada mesane tümörlü 100 hasta, benign ürolojik hastalığı olan 93 hasta ve sağlıklı 47 hasta çalıĢma kapsamına alınmıĢ idrar örnekleri toplandıktan sonra 2.500–4.000g devirde 15–20 dakika santrifüj edilmiĢtir. Fibronektin ve kreatinin konsantrasyonu ölçümünde idrar süpernatantları kullanılmıĢtır. Fibronektin çalıĢılması için örnekler -80o‟de saklanmıĢtır. Mesane tümörlü hastalar 3 yıl boyunca izlenmiĢ

ve hastaların %52‟ sinde tümörün tekrarladığı saptanmıĢtır. Rekürrens görülen grubun sadece %62‟ sinde BFT seviyeleri optimal kesim noktasının üzerinde (+) olarak bulunmuĢtur. Mesane tümörü tanısında BTF‟ nin farklı tetkiklerle kombine edilmesi ile mesane kanseri tanısal değerinin artabileceği belirtilmiĢtir.

2011 yılında Eissa ve ark. (87) tarafından yapılan idrar tümör belirteçlerinin mesane kanseri tanısındaki yerinin araĢtırıldığı çalıĢmaya 132 mesane tümörlü hasta, 60 benign ürolojik lezyonu olan hasta, 48 sağlıklı gönüllü dahil edilmiĢtir. BTF ölçümü için toplanan örnekler proteaz inhibitörü içeren süpernatantın uzaklaĢtırılması amacıyla 4000g devirde 2 dk boyunca santrifüje edilmiĢtir. Buzlu salin solüsyonu ile homojenize edilip tekrar santrifüje edildikten sonra -80O‟ de saklanmıĢtır. Ġdrar örnekleri çözündükten sonra fibronektin, telomeraz (RTA), sitokeratin 20 (CK20), idrar mRNA (VUC) değerleri ölçülmüĢtür. Bu çalıĢmada idrar BTF‟ nin duyarlılığı %80.3, özgüllüğü % 61.2 olarak bulunmuĢ ve sonuçların istatistiksel anlamlı olduğu belirtilmiĢtir.

Yinelenen TUR yüksek dereceli tümörlerde 4-6 hafta arasında yapılan bir iĢlemdir. Ġdrar fibronektin değerlerinin yüksek dereceli tümörlerde ve rezidü tümörlerde düzeyinin artması nedeniyle çalıĢmamızda fibronektin seviyelerine bakılması aynı zamanda re-TUR öncesi sitolojik inceleme yapılarak sitoloji ile re-TUR spesmen sonuçlarının karĢılaĢtırılması planlanmıĢtır.

Sitoloji sonuçları re-TUR öncesi patoloji sonucunu öngörmede %100 duyarlılık ve %76 özgüllük ile ki-kare analizine göre (P <0.001) anlamlı bulunurken, BTF seviyesi tüm gruplar ve alt gruplarda anlamsız bulundu. Önceki TUR esnasında azalan tümör hacmi nedeniyle fibronektin fragmanlarının idrarda az miktarda bulunması malign sitoloji saptanan ve re-TUR spesmenlerinde tümör saptanan hasta grubunda (Grup A) fibronektin düzeylerinin düĢük saptanmasının sebebi olabilir. Ayrıca hastalarımızdan 12‟sinin sitolojik incelemesinde yoğun iltihap bulunması fibronektin seviyelerinin bu hastalarda yüksek bulunmasına sebep olmuĢ olabilir. Beklenilenin aksine Grup A da BTF seviyesi Grup B den düĢük olarak bulunmuĢtur. Ancak idrar volümüne göre BFT seviyesi hatalı olarak düĢük bulunabileceği için idrar kreatinin seviyesi kullanılarak ölçümü yapılan düzeltilmiĢ BFT tayini tekrar değerlendirilmiĢtir. DüzeltilmiĢ fibronektinin Grup A da Grup B‟ ye göre beklendiği üzere daha yüksek olduğu bulunmuĢtur. Dolayısı ile daha önce yapılan çoğu çalıĢmada belirtilenin aksine bizim çalıĢmamızda BTF ve düzeltilmiĢ BTF sonuçları birbirine benzer çıkmamıĢtır. DüzeltilmiĢ BTF değerleri beklendiği Ģekilde tümörlü hastalarda daha yüksek bulunmuĢtur. Ancak hem BTF hem düzeltilmiĢ BTF değerleri istatistiksel anlamlı bulunmamıĢtır. Sitolojide iltihap saptanan hastalar elendikten sonra fibronektin seviyelerine tekrar bakılmıĢ ancak yine anlamlı fark saptanmamıĢtır. Ġdrar fibronektin bakılmasının sitoloji sonuçlarını desteklediği görülmüĢtür. Bizim çalıĢmamızda fibronektin kit çalıĢılması protokolü (Human Fibronectin Platinum ELISA, eBioscience, North America) uygulandı, bu nedenle Mutlu ve ark.(84)‟nın Eissa ve ark.(83,86,87)’nın Li ve ark.(85)‟nın yaptıkları çalıĢmalardan farklı olarak idrar örnekleri santrifüj edilmedi..

Sonuç olarak re-TUR öncesi öngörüde fibronektin bakılması bizim çalıĢmamızda anlamlı bulunmadı. Ancak sitolojik inceleme re-TUR öncesi öngörüde istatistiksel olarak anlamlı bulundu.

SONUÇLAR

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği‟nde mesane tümörlerinde gereksiz re-TUR sayısını BTF ve sitolojik incelemelerin yardımıyla azaltmayı amaçlayan Haziran 2012 - Ağustos 2013 tarihleri arasında yapılan çalıĢmamızda aĢağıdaki sonuçlar elde edilmiĢtir.

1- Fibronektin değerleri re-TUR spesmeninde tümör tespit edilen grupta tümör olmayan gruba göre daha düĢük saptandı.

2- Erkek ve kadın alt grup karĢılaĢtırmalarında da fibronektin seviyeleri, re-TUR spesmeninde tümör tespit edilen grupta tümör olmayan gruba kıyasla daha düĢük saptandı.

3- DüzeltilmiĢ fibronektin değerleri re-TUR spesmeninde tümör bulunan grupta (Grup A) tümör bulunmayan gruba göre (Grup B) daha yüksek olarak bulundu. 4- Sitolojik incelemenin re-TUR sonucunu öngörmede anlamlı olduğu görüldü. 5- DüzeltilmiĢ fibronektin değerleri sitolojik inceleme ile uyumlu olarak malign

sitolojik incelemede yüksek çıkarken benign sitolojik incelemede düĢük olarak bulundu.

6- Erkek ve kadın hastalarda ayrı ayrı incelendiğinde düzeltilmiĢ fibronektin değeri Grup A da Grup B ile kıyaslandığında daha yüksek olarak bulundu.

7- DüzeltilmiĢ fibronektin değeri yüksek dereceli ürotelyal karsinomada düĢük dereceli ürotelyal karsinoma ile kıyaslandığında daha yüksek olarak bulundu. 8- DüzeltilmiĢ fibronektin değeri 3cm „den büyük ürotelyal karsinomada 3 cm‟den

9- Hem BTF, hem de düzeltilmiĢ fibronektin değerleri tek odaklı tümör saptanan hastalarda daha yüksek bulundu.

10- Ġdrar fibronektin değerinin re-TUR sonucu tümör bulunan hastalarda tümör olmayan hastalar ile kıyaslandığında daha az seviyelerde çıkması, ancak düzeltilmiĢ fibronektin değerlerinin daha yüksek seviyelerde saptanması nedeniyle tümör belirteçlerinin mutlaka düzeltilmiĢ değerlerle çalıĢılması gerektiğini öneriyoruz.

11- Bizim çalıĢmamızda re-TUR sonuçlarını öngörmede (tümör var – tümör yok) sitolojik değerlendirmenin duyarlılığı %100, özgüllüğü %76 olarak bulundu. Sitoloji pozitif prediktif değeri: %87.5 olarak bulundu.

ÖZET

Mesane kanseri, geliĢmiĢ ülke istatistiklerine göre en sık saptanan kanserler arasında 7. sırada yer almaktadır. Mesane kanseri tanısında altın standart yöntemin sistoskopi ve biyopsi olduğu bilinmektedir. Ancak sistoskopi pahalı ve invaziv bir yöntemdir.

Progresyon ve rekürrens olasılığı yüksek mesane tümörlerinde yinelenen TUR, önceki TUR‟ u takiben 2-6 hafta içinde yapılmaktadır. Yüksek dereceli ve kas invaziv kanserlerde idrardaki fibronektin düzeyinin sitolojik çalıĢmadaki gibi yüksek oranlarda duyarlı ve özgül olması nedeni ile yinelenen TUR planlanan hasta grubunda kullanımı değerli olmaktadır.

Ekstrasellüler matriksin majör glikoproteini olan fibronektinin hücre-hücre adezyonu, morfogenezis, diferansiyasyon, en önemlisi onkojenik transformasyonda rolü olduğu bulunmuĢtur.

Mesane kanserinde salgılanan proteazların etkisi ile fibronektin fragmanlara ayrılmakta ve idrarda artmaktadır. Bu sebeple idrar fibronektini, mesane tümörü için belirteç olarak kullanılabilir. Ġnflamasyon, benign prostat hiperplazisi, prostat kanseri gibi durumlarda da idrar fibronektin seviyesi artmaktadır.

ÇalıĢmamızda yinelenen TUR spesmenlerini öngörmede sitolojik değerlendirmeyi idrar fibronektini ile karĢılaĢtırdık. Sitolojik değerlendirme Ki-kare testine göre yüksek duyarlılık ve özgüllük ile istatistiksel olarak anlamlı bulunurken, idrar fibronektini bakılması düĢük duyarlılık ve özgüllük ile Mann Whitney U testine göre istatistiksel olarak anlamsız olarak bulundu.

THE ROLE OF URINARY FIBRONECTIN LEVELS

Benzer Belgeler