• Sonuç bulunamadı

SİERRA LEONE’DE ÇOCUKLARIN MİLİTANLAŞMASININ

Afrika’daki çocuk asker sorununun en trajik boyutlarına tanık olunan Sierra Leone’de, çocukların çeşitli şekillerde istismar edilmesi ve genç öfkenin yaygınlaşması aslında uzun bir geçmişe sahiptir. Çocukların militanlaşmasını tetikleyen en önemli unsur ise -Afrika’nın geneli için de söylenebileceği üzere- koloni yönetiminin sebep olduğu toplumsal bölünmüşlük ve keskin sınıfsal ayrımlar olmuştur. İngiltere yönetiminin tedrici olarak Freetown’a yerleştirdiği Kreoller, koloni yönetimi tarafından desteklenmiş, eğitim ve nitelik gerektiren sektörlerde başat konuma gelmişlerdir. Bu yüzden Kreoller, yetiştirildikleri Batı kültürünün etkisiyle kendilerini bölge yerlilerinden ayrı ve üstün görmüşler, yerlileri dışlama eğiliminde olmuşlardır. Kreoller toplumun elit tabakasını oluştururken, yerliler toplumun fakir ve ezilmiş alt sınıfı olarak kalmışlardır. Bölge yerlileri ile Kreoller arasında sağlıklı bir toplumsal yapı kurulması bu sebepten mümkün olmamıştır.

Kreollerin ardından 19. yüzyılın sonlarında Batı Afrika’ya yönelik gerçekleşen Lübnanlı göçleri, toplumsal yapının yeniden şekillenmesine sebep olmuştur. Lübnanlılar ticaret hayatındaki tecrübeleri ve İngilizlerin teşvikleri sayesinde kısa sürede Sierra Leone’de zenginleşmişler ve ülke sermayesini büyük ölçüde ellerinde toplamayı başarmışlardır. Böylesi bir ortamda Kreollerin tahtı sarsılmıştır. Ancak yerlilerin cephesinde değişen bir şey olmamıştır. Kötü şartlar altında çalıştırılan yahut işsizlik ve fakirlikle mücadele edenler yine yerliler olmuştur. Sistemden dışlanan ve ötekileştirilen gençler, 20. yüzyılın başlarında devlet otoritesine karşı güvenlerini kaybederek apolitik, asosyal ve şiddete meyilli hale gelmişlerdir (Abdullah, 2002: 21). Bu dönemde Arms Akimbo, Foot-A Backers ve A-Burn-Am gibi önde gelen gençlik çeteleri Freetown’da aktif hale gelmiştir (Rosen, 2005: 65). Bu isyan havası içerisinde Afrika’daki ilk işçi grevleri de Freetown’da meydana gelmiştir. Sömürgeciliğe karşı mukavemet gösteren ve gençleri organize etmeyi amaçlayan Batı Afrika Gençlik Ligi,

90

Sierra Leone’de gençlerin kitleler halinde harekete geçmesi için işlevsel olmuştur (Rosen, 2005: 67). Ancak İkinci Dünya Savaşı yıllarında söz konusu Lig, kolonyal yönetimin baskılarına direnememiştir.

Freetown ve çevresinde durum bu şekilde iken hinterlandın ormanlık alanlarında gençler ve çocuklar sömürgeciliğe karşı çeteler (secret society) oluşturmuş ve savaşlar vermiştir. Bunlardan en çok bilineni “Poro” isimli gizli topluluktur. Bu topluluk Mendeler tarafından kurulmuş; Liberya, Gine ve Fildişi Sahili’nde de faaliyet göstermiştir. Bu örgütlenmeler çeşitli dini ve kültürel seremonilere sahip olup bünyelerine sadece erkekleri kabul etmekteydiler. Elmas madenlerinin yoğun olduğu bölgelerde zorla çalıştırılan ve kötü muamelelere maruz kalan çocuklar -RUF’da da görüldüğü üzere- Poro topluluğu bünyesine dahil olmaktaydı. Şehirlerde kurulan ve büyük ölçüde gençlerden oluşan çete grupları da bu orman teşkilatlarının çokça etkisinde kalmıştır. Bu gruplar kendi aralarında rekabet etmekle birlikte polislerle de çatışmalara girebilmekteydiler (Rosen, 2005: 69).

Kolonyal dönemde köklenen genç öfke, bağımsızlığın ardından düzenin aynı şekilde devam etmesi ve Afrika’da devrimci fikirlerin yaygınlık kazanması ile daha da alevlenmiştir. İki başat parti olan SLPP ve APC, gençleri kendi politik çizgilerine çekme ve onları bu yolda harekete geçirme gibi hedeflerle gençlere dar bir bakış açısı ile yaklaşmışlardır. Örneğin APC, destekçisi olan gençlerin benzer kıyafet ve sembolleri kullanmasını sağlayarak kendi gücünü ve etkisini rakiplerine göstermeye çalışmıştır. Bu parti iktidara gelince, destekçisi olan gençler iltimas elde etmiş ve diğer yurttaşlara karşı şiddet eylemlerinde bulunmalarına göz yumulmuştur (Rosen, 2005: 78). Ülkenin gençleri yıllarca iktidar kavgasının parçası haline getirilmiştir. Hatta bu durum daha da ileriye götürülmüş, ülkenin işsiz ve fakir gençlerinden, halkın öfkesine karşı politikacıları ve sermayedarları koruyacak olan paramiliter güçler oluşturulmuştur.

Ülkede eğitim sistemi ise savaştan önce genel olarak şehirli orta sınıfın çocuklarına yönelik yapılandırılmıştır. Yani eğitim, sosyo-politik ve ekonomik düzende de olduğu gibi kolonyal dönemin mirasını taşımaya devam etmiştir. Zira İngiliz idaresi döneminde de eğitimde, başta Kreoller olmak üzere elit tabaka öncelikli olmuştur. Ülke bağımsızlığını kazandığında okuma yazma bilen vatandaşların oranı sadece

91

%8’dir. Bağımsızlığın ardından savaşa kadar uzanan süreçte bu durumda değişen herhangi bir şey olmamıştır. Mevcut eğitim kurumları da savaşla birlikte kullanılamaz hale gelmiştir (TRC Vol. 3B, 2004: 239-240). Savaş öncesi dönemde bazı çocuklar okuyabilmek ve eğitim masraflarını karşılayabilmek adına sezonluk işlerde çalışmak mecburiyetinde kalmıştır (Peters, 2004: 20). Özellikle kırsal bölgelerde çocuk işçilik yaygın olarak görülmüştür. Söz konusu çocuk işçilerin yaşları altıya kadar düşürülebilmektedir (Zack‐Williams, 2001: 77). Esasında çocuklar kolonyal dönemden beri iş gücünde kullanılmakta, köle ticaretinin muhatabı olmaktadır. Özellikle Rosalind Shaw’ın kaleme aldığı ve Atlantik’teki köle ticaretinde Sierra Leoneli çocukların durumuna da değinen “Memories of the Slave Trade: Ritual and the Historical Imagination in Sierra Leone” isimli kitap çarpıcı niteliktedir. 19. yüzyılda köle ticareti yasaklanmış olsa dahi ülkenin iç kesimlerinde köle ticareti yerli ortaklarla iş birliği içinde belli oranlarda devam etmiştir. Shaw’a göre Atlantik köle ticaretinin sosyal pratikleri ve etkileri ise hala devam etmektedir. Hatta yazara göre Afrika’daki birçok savaş da bu pratikler çerçevesinde açıklanabilir. Zira köle ticareti, bölge halkına bölünmüş bir toplum yapısı, politik şiddet kültürü ve fakirlik bırakmıştır (Geniş bilgi için bkz: Reno, 2003). Aynı şekilde çocuk işçiler ve çocuk askerler meselesi de bu çerçevede ele alınabilir. Köle ticareti ile yerinden edilip çalışmaya zorlanan yahut çeşitli savaşlarda asker olarak kullanılan çocuklarla yetişkinler arasında ayrım gözetilmemiştir. Bu sadece tarihsel bir anekdot değildir, ülkenin bağımsızlık sonrasında politik kültürünün zeminini hazırlayan bir olgudur. Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki bulanıklık bağımsızlık döneminde de devam etmektedir.

Tablo 3: Sahraaltı Afrika’daki Silahlı Çatışmalarda, Ülkelere Göre Çocuk Asker Kullanımı

(2002) (Twum-Danso, 2003: 24)

Ülke Adı Nüfus Sayısı 18 yaş altı nüfus oranı

(%)

Silahlı Çatışmalarda Kullanılan 18 yaş atındaki çocuklar

Liberya 2.467.000 50 15.000

92

Angola 11.569.000 52 3000

Mozambik 18.265.000 51 8.000-10.000

Uganda 20.791.000 56 8.000-10.000

Etiyopya 60.148.000 53 N/A57

Her alanda yaygınlaşan sosyal ve ekonomik eşitsizlik çocukların ve gençlerin militanlaşma sürecini hızlandırmıştır. 1980’lerde Fourah Bay Koleji öğrencileri ideolojik ve askeri eğitim için başta Libya olmak üzere çeşitli ülkelere gitmişlerdir. Kolonyal dönem ve ardından kolonyal dönemin mirasını devralan hükümetler döneminde geri bırakılan gençlerin ve istismar edilen çocukların RUF’a sempati duymaları ve gönüllü savaşçılar haline gelmeleri zor olmamıştır.

3.2. SİERRA LEONE’DE ÇOCUKLARIN SAVAŞA KATILIM

Benzer Belgeler