• Sonuç bulunamadı

Charles Taylor’ın Sierra Leone İç Savaşına Etkileri

2.4. SİERRA LEONE’NİN KAYIP YILLARI: İÇ SAVAŞ DÖNEMİ (1991-

2.4.2. Charles Taylor’ın Sierra Leone İç Savaşına Etkileri

Charles Taylor, Liberya’ya Amerika’dan getirilen azatlı kölelerin torunlarındandı ve ülkesinin seçkin bir kesimine mensuptu. 1983 yılında devleti dolandırmakla suçlandı ve tutuklanamadan üniversite eğitimini almış olduğu ABD’ye kaçtı. Ardından ise Liberya’daki mevcut rejime yönelik harekete geçmek için Libya’ya geçti. Burada rejim karşıtlarıyla beraber National Patriotic Front of Liberia (NPFL) isimli tedhiş örgütünü kurdu. Aslında Taylor’ın amacı sadece mevcut rejimi devirmek ve lider olmak değildi. Onun bir de “Büyük Liberya” ideali vardı. Büyük Liberya ideali, Sierra Leone’nin güneyini ve Gine topraklarının bir kısmını kapsamaktaydı. Bu ideale “Taylorland” diyenler de vardı (Johnston, 2008: 121).

Taylor Libya’dayken bu hedefler çerçevesinde Batı Afrika’daki devrimci olarak nitelendirilen gruplarla ve liderlerle temas kurdu ve destek aradı. Bu şekilde 1989 yılında, kurucusu olduğu NPFL güçleri ile Fildişi’nden ülkesine saldırarak Liberya iç savaşını başlatmış oldu. Bu örgüt içerisinde sadece Liberyalılar değil, Sierra Leone ve Burkina Fasolular da vardı. Savaşı ise başlangıçta büyük ölçüde Fransa ve İtalya gibi ülkelere Fildişi Sahili yoluyla yaptığı milyonlarca dolarlık yasadışı kereste ihracatı ile finanse etmekteydi (Gberie, 2003: 2). İlerleyen aşamalarda ise Sierra Leone elmasları finansal sürece dahil edilecekti.

Yeni kurulmuş olan RUF, Liberya’da mülteci konumunda bulunan Sierra Leonelileri de bünyesine dahil ederek ilk savaş deneyimini burada elde etmişti. 1990’ların ortalarına kadar NPFL ülkenin %95’ini ele geçirmişti (Harris, 2014: 83). Bu çerçevede Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) askeri kanadını teşkil eden Batı Afrika Ülkeleri İzleme Grubu (ECOMOG) barış gücü askerleri Sierra Leone’nin Liberya sınırına konuşlanmış ve Sierra Leone’den askeri destek almıştı. Bu sayede işgalci NPFL güçlerini bombalamaktaydı. Bu yüzden NPFL lideri Taylor, Sierra Leone’nin resmi yönetimine karşı düşmanlık beslemeye başladı. Radyoda yaptığı bir konuşmada Sierra Leone’ye “savaşın acı tadını tadacakları” yönünde göz dağı verdi

59

(Zack-Williams, 1993: 93). Bu bağlamda RUF’u desteklemek ve mevcut rejimin yıkılmasını sağlamak hem sınırlarındaki bir düşmanın ortadan kalkmasını sağlayacak hem de Sierra Leone elmaslarına giden yolu açacaktı. Organizasyon ve çalışma stratejileri onu Sankoh’tan ayırıyordu ve bu sayede RUF üzerinde istediği etkiyi kurmakta zorlanmamıştı.

1991 yılının başlarında Taylor’ın girişimleriyle RUF harekete geçirildi ve Sierra Leone’nin güneyine saldırılar başlatıldı. Bu ilk saldırılar NPFL savaşçıları tarafından yönetildi ve hatta savaşa katılan 2.000 kişinin 1.600’ü NPFL’dendi. Liberya’dan gelen özel güçlere daha sonra Libya, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gambiya, Gine, Togo ve Nijerya’dan da katılanlar oldu. Bu ülkelerden gelen kişiler ise devrim gibi bir amaç taşımamakta, ganimet toplayarak kişisel servetlerini artırmayı planlamaktaydılar (TRC Vol.3A, 2004: 120-121). RUF daha savaşın ilk aşamalarında hedefinden sapmış ve devrimci fikirlerini bir kenara koyarak yabancı güçlere maşalık yapan, yağmacı bir örgüt niteliğine bürünmüştü.

Sierra Leone ordusu savaş kabiliyetinden yoksundu ve gelen saldırılara mukavemet göstermekte zorluklar yaşıyordu. Sierra Leone kökenli ECOWAS Genel Sekreteri Abass Bundu, Sierra Leone ordusunun isyancılara karşı koyabilecek nitelikte olmadığını, sayılarının az ve ekipmanlarının yetersiz olduğunu dile getirmekteydi (Clotilde, 2017: 108). Yıllarca siyasi tartışmaların merkezinde yer alan ordu, asıl görevini ihmal etmişti. Bu yüzden Momoh, RUF’a karşı Ginelilerin üstün savaş becerilerinden yararlanmak için Gine’den, iki ülke arasındaki savunma paktı çerçevesinde 200 kişilik takviye güç getirtti. NPFL bu güçlere karşı savaş becerilerinden dolayı çekince içerisindeydi ki Gineliler bu grupları Liberya sınırına püskürtmeyi başardı (Wai, 2015: 98). Gerek Ginelilerin gösterdiği bu başarı gerekse de NPFL ile RUF arasında yaşanan sorunlar neticesinde NPFL Sierra Leone iç savaşından çekilmeye karar verdi. Bu iki örgütün anlaşmazlık sebebi ise NPFL’nin önder kadrosunun içerisinde bulunduğu yağma hırsı ve RUF’a kaşı göstermiş oldukları kibirdi. NPFL mensupları RUF komutanlarından emir kabul etmemekteydiler. Bu sebeplerden dolayı NPFL savaştan ayrılmış olsa da, elmas ve silah ticareti üzerine RUF ile anlaşma sağlanmıştı (Kaifala, 2017: 225). Bu açıdan RUF’un silah tedariki için elmas madenlerinin kontrolü hayati öneme sahipti. Ülkenin içinde bulunduğu

60

siyasi kriz ortamı, RUF’un elmas madenlerinde hakimiyet kurmasına zemin hazırlamış oldu. Liberya’da Taylor’ın rejimi devirip başa geçmesiyle bu süreç daha kolay hale geldi.

2.4.3. 1992 Askeri Darbesi ve NPRC Yönetimi

1992 yılına gelindiğinde Sierra Leone’nin devlet mekanizması çökmüş vaziyetteydi. Ekonomi, siyaset, bürokrasi, toplum, ordu vs. her mekanizma derin bir kriz içerisindeydi. Devletin güvenliği büyük tehdit altındaydı. Güney bölgelerini işgal eden RUF’un bu bölgelerdeki faaliyetleri kulaktan kulağa yayılmakta ve korku saçmaktaydı. Bu ortamda ordunun içindeki muhalif genç subaylar, 29 Nisan 1992 tarihinde Valentine E. M. Strasser öncülüğünde Momoh’a darbe yaptılar. Darbeci subaylar tarafından yönetim mekanizması için Ulusal Geçici Yönetim Konseyi (National Provisional Ruling Council [NPRC]) kuruldu. Diğer hükümetlerde de olduğu gibi savaş ve yolsuzlukların sonlandırılacağı ve ülkenin bir an önce sivil yönetime devredileceği söylemleri bu hükümette de çokça duyuldu. Ancak refah ve zenginliğin tadını aldıktan sonra bu vaatler havada kaldı.

Bu yeni yönetici konseyin öncelikli hedefi orduyu güçlendirmekti. Ancak konseyin orduyu güçlendirmekten anladığı şey, asker sayısını artırmaktan başka bir şey değildi. Ordunun içerisine dolandırıcılar, hırsızlar, çete üyeleri, zararlı içecek ve madde bağımlıları dolduruldu. Askeri eğitim ve vatani sadakatten mahrum olan bu askerler, gündüzleri askerlik vazifelerini yerine getirirken geceleri teröristlerle iş birliği yapmaktaydılar. Bu kişilere, asker (soldier) ve isyancı (rebel) kelimelerinden türetilen “sobel” ismi verilmekteydi (Zack-Williams, 1997: 357). Sobeller, teröristlere askeri üniforma vererek onların sivilleri yanıltmalarına ve işgallerini kolaylaştırmalarına yardım etmekteydiler. Bu şekilde şehirler baş döndürücü bir hızda el değiştirmekteydi. Halk hem ordudan hem de RUF’tan zarar görmekteydi.

Yağmalanan şehirlerdeki siviller kendilerini korumak için kabile temelli olarak ayrılan Sivil Savunma Güçleri’ni (Civil Defence Forces/CDF) kurarak RUF’a karşı savaş başlattılar. Kamajorlar4 söz konusu sivil savunma güçleri arasında, İngiliz özel askeri

4 Kamajorlar, Sierra Leone’nin doğusunda ve güneyinde yaşayan Mende etnik kökenine mensup, yerel

sivil savunma güçleridir. Cumhurbaşkanı Kabbah tarafından RUF’a karşı mücadelede aktif olarak kullanılmışlardır.

61

şirketlerinin de desteğiyle en etkili mücadeleyi sunan birlik olmuştur. Kamajorlar devletin de desteğiyle en iyi organize olmuş sivil savunma gücüdür (Berman ve Florquin, 2005: 371).

NPRC rejimi ilk dönemlerinde yabancı askerlerin de katkısıyla RUF’u yenmeye çok yaklaşmıştı. Zafer kazanacağına emin olan NPRC, RUF mensuplarının teslim olmasını teşvik etmek için bir aylık ateşkes ilan etti ve af vaatlerinde bulundu. Ancak bu ateşkes kararı büyük bir hataydı. Çünkü RUF bu karardan istifade ederek ülke içerisinde ilerleme kaydetmişti (Wai, 2015: 101). Buna ordu içindeki yaygın zafiyet ve sobeller de eklendiğinde, NPRC rejimi RUF’a karşı zayıf konuma düşmüştü. RUF’a sunulan görüşme ve savaşı sonlandırma teklifleri geri çevrilmekteydi. RUF talanlarıyla kendine ekonomik bir düzen kurmuş, güç elde etmişti. Çoğu zaman bir vekalet savaşı yürütmesi bakımından Mozambik iç savaşının aktörlerinden Mozambik Ulusal Direniş Hareketi (Resistência Nacional Moçambicana [RENAMO]) ile kıyaslanan RUF, RENAMO gibi işgal ettiği bölgelerde kendi düzenini kurma hedefi taşımamaktaydı (Abdullah, 1998: 222). Aksine işgal ettiği bölgelerde düzeni bozmakta, halkı öldürmekte ve işkence etmekteydi.

RUF’un hızlı ilerleyişine karşılık NPRC Başkanı Strasser, 1995’te Zimbabve ve Güney Afrika’nın bağımsızlık hareketlerini bastırmak için kurulan askeri kuvvetlerde görev yapmış olan Robert C. Mackenzie’nin kumandası altındaki Londra menşeli Gurkha Güvenlik Muhafızları (Gurkha Security Guards [GSG]) isimli özel güvenlik şirketi ile anlaştı. Bu güvenlik şirketi RUF hakkında ön bilgiye sahip değildi ve beklenen başarıyı gösteremedi. Bir süre sonra GSG anlaşmayı feshederek ülkeyi terk etti (Peters, 2011: 69). Ardından Güney Afrika’dan Executive Outcomes (EO) isimli, bünyesinde eski ajan ve savaşçıların bulunduğu özel askeri şirket ile anlaşma sağlandı. Bu şirket 1994 yılında Güney Afrika’daki Apartheid rejiminin beyaz azınlığı için savaş vermişti. İngiliz iş adamı Tony Buckingham bu şirketin ortakları arasındaydı ve söz konusu şirket, bu kişinin ismiyle anılmaktaydı. Sierra Leone’de faaliyet gösteren İngiliz Branch Enerji Şirketi’nin de teşvik ve girişimleriyle ülkenin mevcut yönetimi ile EO arasında anlaşma sağlanmıştır. Bu süreç Angola iç savaşı sırasında da yaşanmıştır (Harding, 1997; Akam, 2012).

62

EO’nun öncelikli hedefi elmas alanlarını koruyarak RUF’un yaşam kaynağını kesmekti. Ancak bunun için talep edilen fiyat çok yüksekti. Devlet hazinesi bu şirkete akmaktaydı (Zack-Williams, 1999: 150). Bu şirket de başarı sağlayamazsa Strasser iktidarını kaybedeceğini biliyordu. Çünkü gücünü yabancı askeri şirketlerden devşiren yönetime karşı halkın güveni büyük ölçüde sarsılmıştı ve uluslararası toplum askeri rejimin sona ermesi gerektiği konusunda baskı yapmaktaydı.

Benzer Belgeler