• Sonuç bulunamadı

2. ŞİFACILIK KAVRAMININ TARİHSEL SÜRECİ

3.2. ADIGE MİTOLOJİSİNİN ŞİFACILARI

3.2.1. Seteney

Destanların ağırlık noktasında “Nartların Annesi” Seteney vardır. Seteney ulu bir anaerkil figürdür. Bu figür o denli önemlidir ki, destan yapımcıları tüm kahramanları fiziksel ölüme terk ettikleri halde Seteney’e ölümsüzlük verirler (Özbay, 1990:57).

Savaş ve barışa karar vermek, hasat için yeni usuller bulmak, onun görevlerindendir. Hastalık, kıtlık, deprem gibi doğal afetlerde Nartları yönlendiren tek kişidir.

Bebeklerin kız ya da erkek olmasını Seteney belirlerdi ve o yönlendirirdi, nüfus artışı da Seteney’in elindeydi. Seteney’e bu gücü veren, Bereket Tanrısı’nın bahşettiği Nartların altın ağacıydı, kararları bu ağacın altında alırdı. Ağaç hergün bir elma verirdi. Elma, şafakta yeşillenmeye başlar gün batımına kadar da olgunlaşırdı, o elmanın bir tarafı kırmızıydı diğer tarafı sütlü kahve gibi bir rengi vardı. Nartların anne adayları kırmızı tarafı ısırınca dünyanın en güzel erkek çocuğunu dünyaya

getirirdi, diğer tarafını ısırınca da lepiska saçlı kız çocuğu dünyaya getirirdi. (Asfar Keuk ile görüşme, 27.02.2019).

Nart çocukları doğduğunda göbeklerini Seteney kesermiş. Kız çocukları doğunca güzel olsun diye Seteney Guaşe’ye yıkatırlarmış. Erkek çocukları doğunca, çocuk akıllı olsun diye kulağına Seteney Guaşe’yi fısıldatırlarmış (Özbay, 1990:223). Adını verdiği her çocuğun kulağına üflemek onun toplumsal görevlerindendir. Kulağına üflemediği çocuk geri zekalı olmaya mahkumdur (Asfar Keuk ile görüşme, 27.02.2019).

Bu konuda o denli bencil davranır ki, işine burnunu sokan büyük Nart Tlepş ile çatışmaktan ve onu kırmaktan bile çekinmez (Özbay, 1990:20).

Bu atışma; “Seteney Guaşe ile Tlepş’in Çatışması” hikayesinde anlatılmaktadır:

“Pakua Dame adlı yaşlı kadının kendisi hakkında dedikodu yaptığını duyan Seteney; Pakua Dame’nin yeni doğan torununun göbeğini kesmeyi reddeder ve kulağına üflemeyi de kabul etmeyerek;

“….torunu akılsız kalsın da dedikodu iyi miymiş görsün..” der.

Bunun üzerine Pakue Dame torununu alarak yola çıkar. Thağalec, Amış ve Washo Mıvaşho’ye giderek yardım ister. Ancak hiçbiri derdine çare olamaz. Onlardan ümidini kesince Tlepş’e gider. Tlepş Seteney’i ikna edebileceğini söylese de Pakue Dame Seteney’e gitmez. Tlepş te bebeği alarak dökümhaneye götürür; bebeğin kulağına fısıldayıp öğütte bulunur.

Bunlar kulağına gittiğinde, öfkeyle Tlepş’e koşar Seteney:

“-Demek öyle, yüzündeki ise pise bakmadan Pakue’lerin çocuğuna öğüt vermek sana mı kalmış? Neden işin olmayan şeylere burnunu sokarsın? Neden işime karışırsın? Tlepş Seteney’in hışmına güler ve tezgahına döner. Gürültü ile örse vurmaya başlar. Seteney beddualarını ard arda dizer:

-Bu işin sonundan hayır gelmez. Tlepş’in öğüt verdiği herkes akılsız olsun, sözleri doğru olmasın. Övgüleri bedduaya dönüşsün. Beddualar dünyada kalsın…

Lanetleme, beddua gibi kötü davranışların insanoğluna bu olaydan miras kaldığı anlatılır destanlarda..” (Özbay, 1990:223-224).

Bu hikayede; Seteney’in yararlı işler yapması ve bilgeliği yanında, dilediğinde kötülük te yapabileceği vurgulanmaktadır.

Seteney’in kahin ve falcı olması da Nart Destanlarında sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.

Parmağında taşıdığı yüzükle geleceği görmekte, öteki dünyayla görüşmektedir (Asfar Keuk ile görüşme, 27.02.2019).

“Wuezırmes’in Nartları Kıtlıktan Kurtarışı” hikayesinde;

“Wuezırmes’in Pakue’ye hediye verilmesini önlemesi üzerine; yarı tanrı Pakue, Nartları cezalandırmak için bu gücünü kullanıp yağmuru tutarak yağmasını engeller. Yeryüzündeki suları kurutur. Ülkede büyük bir kuraklık başlar. Buna neden olduğu için Nartlar Wuezırmes’e kızmaktadır. Wuezırmes güç durumda kalır. Bu sıkıntıdan nasıl kurtulacağını düşünür. Derken herşeyi bilen, gelecekten haber veren Seteney Guaşe’ye gitmek aklına gelir” (Özbay, 1990:231).

“Nartların Orağı Buluşu” hikayesinde;açlık tehlikesiyle karşılaşan Nartlar, bu sorunu çözmek için toplanırlar. İşin içinden çıkamayınca, kurultaydan bir temsil grubu seçerek, Seteney’e danışmaya giderler.

Olup bitenden haberdar olan, gelecekten haber alma yeteneğinde olan Seteney onları saygı ile karşılar (Özbay, 1990:132).

Yine aynı hikayede Seteney Nart yaşlılarına dönerek:

“-…..Büyüklerim, kardeşlerim oğlum Sasrıko’nun atı Tığujeyi bilirsiniz, denizaltı tanrıçası Psıtha Guaşe afsunlamıştır onu..”

demektedir (Özbay, 1990:133).

“Nartların Tohumluğu” hikayesinde; Nartlar tohumluğu kimin çaldığını ve yerini öğrenmek için yine Seteney’e danışırlar.

Nart Destanlarından “Sasrıko ile Totreş” hikayesinde; Sasrıko’nun atı Tığujey’e sitem eden Seteney’e Tığujey;

“-Ey cadı anamız!...” diye hitap eder.

“Sasrıko’nun Sonu” adlı hikayede; Seteney’in, Sasrıko’nun öldürülmesini isteyen kötü insanların cadı Barambukh ile anlaştığını ve cadının kötü amacını baktığı fasulye falında gördüğü anlatılır:

“Cadı kadının kötü amacını Seteney fasulye falında okur. Sasrıko, Nartların Humara tepesinde düzenledikleri şölene çağrılır. Şölene gitmek üzere atını ve silahlarını hazırlayan Sasrıko’nun yanına gider:

-Ey oğul,

Doğurmadan büyüttüğüm, Altın beşiklerde yatırdığım oğul, Gitme bu şölene,

Sana pusu kurdular, Sana büyü yaptılar… Bu yolculuk son yolun… Dinle beni…

diye oğluna yalvarır.” (Özbay, 1990:325-326)

Seteney’in hekim kişiliği de söylencelerde karşımıza çıkmaktadır. Devlerle kavgası sırasında iki bacağı kopan Sasrıko’nun bacaklarını dikerek yaralarını iyileştirmiştir (Asfar Keuk ile görüşme, 27.02.2019).

Nart Destanlarından birinde, Sasrıko’nun yarasının Seteney tarafından tedavisi anlatılmaktadır:

“Sasrıko çıktığı seferde yaralanır. Yaralı olarak geri döner, en güvendiği arkadaşına misafir olur. Arkadaşı yapmadığını bırakmaz, lakin bir türlü yarasını iyileştiremez. Yara iyice azıp iyileşmez olunca arkadaşı sorar:

-Senin ilacın nedir?

der Sasrıko. Arkadaşı doğruca Sasrıko’nun annesine; Seteney Guaşe’ye gider, Sasrıko’nun durumunu anlatır.

-Tuzlu su yaparak fıçıya doldurun. Onun içine oturtursanız iyileşir, der, Seteney Guaşe.

-O olmaz, çok ağır gelir, der, Sasrıko’nun arkadaşı. -Dediğimi yap,

diyerek, yolcu eder Seteney Sasrıko’nun arkadaşını.

Tuzlu su hazırlayıp, fıçıya doldururlar. Sasrıko, içine girip yedi gün yedi gece tuzlu suda kalır. Yedi gün yedi gece sonra Seteney bir ulak gönderir:

-Araba gönderiyorum, Sasrıko’yu bana getirin,

der. Arabanın tabanını, sivri uçları yukarı gelecek şekilde çivi ile doldurur. Sasrıko’yu arabaya bindirirler, araba hareket ettikçe çiviler bata bata evine getirirler”

(Karmokov,t.y:133).

Nart Destanlarında birçok yerde adı geçen Altın Ağacın elmasının tılsımını tek bilen kişi Seteney’di.

“Bu elma ağacın tepesinde olur, diğer elmalardan daha hoş kokar, daha gösterişli ve daha olgun olurdu. Seteney, ilk soğuklar gelip, yapraklar dökülmeye başladığında, elmayı koparıp sandığa koyarak saklardı.

-Gün gelir ilaç olur.

derdi. Bu elmadan bir tadımlık yiyen; çok dürüst bir yiğit, yaşlanmaz bir kahraman olurdu. Geçen ömrü kadar süreyi bu elma yeniden geri verirdi.

Seteney’in yaşlandığı, yüzünün buruşup çirkinleştiği görülmemiştir. Elmanın kabuğunu yüzüne sürünce yüzü ak pak olur, kırışıklıklar kaybolurdu. Kabuğunu kaynatıp suyunu içen; tüm dertlerinden kurtulup neşeli, şakrak, devamlı gülebilen bir insan olurdu. “ (Asfar Keuk ile görüşme, 27.02.2019).

Anlatımlarda da görüldüğü üzere; geleceği görmesi, iyiliği ve kötülüğü yönetme gücü, yaraları tedavi etmesi, hastalıkları iyileştirmesi gibi güçleri nedeniyle, Nart Mitolojisi’nde Seteney şifacı rolünü üstlenen ana karakterdir.