• Sonuç bulunamadı

Servet Üzerinden Alınan Vergiler

Türk vergi sisteminde servet üzerinden alınan vergiler; emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi ve veraset ve intikal vergisi olmak üzere üç tanedir. Bunlardan ilk ikisi servete sahip olma nedeniyle sonuncusu ise servetin intikali vesilesiy-le alınmaktadır. (DS-2013) (DS-2013)

Motorlu Taşıtlar Vergisi

Tarihçe, Kavram, Konu, Mükellef

1957 yılında hususi otomobil vergisi adı ile getirilen bu vergi, 1963 yılında 197 sayılı Kanun’la yeniden düzenlenerek mo-torlu kara taşıtları vergisi adını almıştır.

1980 yılında yapılan düzenlemelerle verginin kapsamına, kara taşıtlarına ilave olarak, motorlu deniz ve hava taşıtları da alınmış; verginin ismi de motorlu taşıtlar vergisi olarak değiştirilmiştir.

Yasa’nın 2’inci maddesinde “motorlu taşıt”:

“Karada, havada, deniz, göl ve nehirlerde insan, hayvan ve eşya taşımaya yarayan ve makine kuvvetiyle hareket eden taşıtlardır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Verginin konusunu; ilgili yerlere kayıt ve tescili yapılmış olan motorlu kara taşıtları, uçak ve helikopterler ile motorlu deniz taşıtları oluşturur.

Mükellef, adlarına motorlu taşıt kayıt ve tescil edilmiş bulunan gerçek ve tüzel kişilerdir.

Mükellefiyetin Başlaması

Motorlu taşıtlar vergisinde mükellefiyetin başlaması, motorlu taşıtların trafik sicili ile Ulaştırma Bakanlığı tarafından tutu-lan sivil hava vasıtaları siciline kayıt ve tesciline bağtutu-lanmıştır.

Şu kadar ki mükellefiyet:

• Yeni kayıt ve tescil edilen taşıtlar için:

Kayıt ve tescil takvim yılının ilk altı ayı içinde gerçekleşmişse kayıt ve tescilin yapıldığı takvim yılı (01.01. …..) başın-dan, (DS-2015)

Kayıt ve tescil takvim yılının son altı ayı içinde gerçekleşmişse son altı aylık (01.06. …) dönemin başından itibaren başlamaktadır.

• Kayıt ve tescilli iken devir ve temlik nedeniyle kayıt ve tescili yapılan taşıtlarda: Değişiklik takvim yılının ilk altı ayında yapılmış ise takip eden son altı aylık dönemin başından, Değişiklik takvim yılının son altı ayında yapılmış ise takip eden takvim yılı başından itibaren başlamaktadır.

• Motorlu taşıtların sicildeki kayıtlarının silinmesi durumunda mükellefiyetin

sona ermesi ise: Silinme takvim yılının ilk altı ayı içinde yapılmış ise ikinci altı aylık dönemin başından, Silinme ikinci altı aylık dönem içinde yapılmışsa takip eden takvim yılı başından itibaren gerçekleşmektedir.

Satış ve devir işlemi, siciline işlenmek üzere üç iş günü içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu ile vergi dairesine bildirilir. Bu bildirimle birlikte alıcı adına trafik tescil işlemi gerçekleşmiş sayılır. Satış ve devir tarihi itibariyle, 197 sayılı Motorlu Taşıt-lar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca eski malikin vergi mükellefiyeti sona erer, yeni malikin vergi mükellefiyeti başTaşıt-lar.

Yapılan satış ve devir işlemi üzerine noterler (DS-2015) tarafından yeni malik adına, bir ay süreyle geçerli tescile ilişkin geçici belge düzenlenir. Satış ve devir işlemlerinin bildiriminden itibaren bir aylık süre içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu veya Emniyet Genel Müdürlüğünün uygun gördüğü kamu kurum veya kuruluşları tarafından yeni malik adına tescil bel-gesi düzenlenerek elden veya posta aracılığıyla teslim edilir. Tescil belbel-gesinin bir ay içerisinde teslim edilememesi halin-de yeni malike sorumluluk yüklenemez.

Aynı değişiklikle araç satın alıp tescil yaptırmayanlara idari para cezası verileceği de hükme bağlanmıştır.

Vergi Tarifeleri

Muhtelif taşıtların nasıl vergilendirileceği, Kanun’un 5 ve 6. maddelerinde, üç ayrı tarifede belirlenmiştir:

• (I) no.lu tarifede; otomobil, kaptıkaçtı, panel, arazi taşıtları ve motor silindir hacmi 100 cc’den büyük olan motosiklet-lerin,

• (II) no.lu tarifede, (I) no.lu tarifede yazılı taşıtlar dışında kalan minibüs, otobüs, kamyon, kamyonet gibi diğer kara taşıtlarının,

• (III) no.lu tarife ise uçak ve helikopterlerin sahiplerinin ödeyecekleri vergiler belirlenmektedir.

Satın alınması özel tüketim vergisine tabi olmayan traktörler, motorlu taşıtlar vergisinin konusu içinde de sayılmamıştır.

(DS-2014) (TEK-2014)

Vergileme Ölçüleri, Vergi Miktarları

TÜRK VERGİ SİSTEMİ Hangi taşıt için ne kadar vergi ödeneceğinin belirlenmesinde ölçü olarak:

• (I) no.lu tarifede yer alan taşıtlarda motor silindir hacmi, yaş

• (II) no.lu tarifede yer alan taşıtlarda motor silindir hacmi, yaş yanında koltuk sayısı esas alınmıştır.

Motor silindir hacmi; taşıtların motorlarını imal eden fabrikalarca uluslararası normlara göre tespit olunarak teknik belge-lerinde gösterilen ve ilgili mevzuatları gereğince cm2 cinsinden ifade olunan motor hacmidir.

Vergi miktarı, tüm tarifelerde maktu (spesifik) olarak belirlenmiştir. Taşıtların motor silindir hacmi ve motor gücü arttıkça, ödeyeceği vergi de artmaktadır. Buna karşılık, yaş arttıkça vergi düşmektedir.

Yaş, motorlu taşıtlarda model yılına göre geçen süredir. Bu süre takvim yılı itibariyle tespit edilir. (DS-2013) Verginin Tahakkuku, Ödenmesi

Motorlu taşıtlar vergisi, taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi dairesi tarafından her yıl Ocak ayının başında senelik olarak tahakkuk ettirilmiş sayılır. (vergi dairesince kendiliğinden) (DS-2014) Ödenmesi, her yıl Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte yapılır. Taşıtların yılın ilk altı ayı içinde, ilk defa kayıt ve tescilinin yapılması halinde vergi, yıllık olarak tahakkuk eder. Tahakkuk eden verginin taksit süresi geçmiş olan kısmı kayıt ve tescilin yapıldığı tarih-ten itibaren bir ay içinde ödenir. İlk altı ay geçtiktarih-ten sonra yapılacak kayıt ve tescil işlemlerinde ise sadece ikinci altı aya tekabül eden vergi tahakkuk eder ve ödenir. Devir ve temlik nedeniyle, Ocak ve Temmuz aylarında yapılacak kayıt ve tescil değişikliklerinde; vergi, bu değişikliğin yapılmasından önce ödenir.

Güvence Önlemleri, İstisnalar

Motorlu taşıtlar vergisinin ödenmesini güvence altına almak için (trafik sicil memuru, noter gibi) görevlilere ve yükümlüle-re yönelik çeşitli bildirim ve kontrol uygulamalarına da yer verilmiştir. Örneğin:

• Noterler bir motorlu aracın satışını yapmadan önce, vergilerinin ödendiğine dair belgeyi istemek zorundadırlar.

• Aynı şekilde motorlu aracın fenni muayenesini yapan muayene komisyonları ve fenni muayene yapma yetkisi verilen gerçek ve tüzel kişiler, muayeneyi yapmadan önce verginin ödenip ödenmediğini araştırmak zorundadırlar.

Bu yükümlülüklere uymadan işlem yapanlar, alınmayan vergi ve cezalarından mükellefle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır.

Kanun’un 4’üncü maddesinde yazılı motorlu taşıtlar, vergiden istisna edilmiştir.

Bu istisnalara örnek olarak:

• Genel ve özel bütçeli daireler ile belediyelere ait taşıtları,

• Karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluklara, o devletin uyruğunda bulunan elçilik ve konsolosluk memurlarına ait taşıtları,

• Sakatlık dereceleri %90 ve daha fazla olan malûl ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile malûl ve engellilerin, bu du-rumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtları verebiliriz.

Veraset Ve İntikal Vergisi

Veraset ve intikal vergisinden toplanan paranın toplam vergi gelirleri içinde payı %0,08 (binde sekiz) gibi bir oranda kal-maktadır. Bu yüzden servet transferi üzerinden alınan bu vergi, “adı var, kendi yok vergisi” şeklinde de isimlendirilebilir (!).

VİVK’nın 1’inci maddesine göre, verginin konusuna “karşılıksız intikaller” girer.

Karşılıksız intikal, malların bir şahıstan başka bir şahsa;

• Veraset yoluyla veya

• Bağış, yarışma ve çekilişlerde kazanılan ödüller, spor toto, milli piyango ikramiyelerinde olduğu gibi ivazsız olarak geçmesini kapsamaktadır.

Yarışma kavramı, çekiliş ya da kura yöntemine başvurulmaksızın önceden ilan edilen bilgi, yetenek, güzellik gibi bazı kriterlere göre yarışmalarda üstünlük gösterenlerin (bir seçici kurul tarafından belirlenen iştirakçilere ikramiye verilmesi dâhil) seçilmelerini ifade etmektedir.

Kumar oynamaktan elde edilen kazancın da “ivazsız bir intikal olduğu, bunun sonucunda veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerektiği” yönünde Danıştay kararları bulunmaktadır.

Verginin Stopaj Yoluyla Alınması

At yarışlarına ve futbol müsabakalarına ait müşterek bahislerle gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekiliş-lerde kazanılan ikramiyeler üzerinden %10 oranında vergi tevkifatı yapılması öngörülmüştür. (DS-2014) (DS-2015) Bu tevkifat, kazanılan ikramiye veya ödülün (aşağıda açıklayacağımız) istisna tutarını geçmesi durumunda uygulanacaktır.

İkramiyenin ayni olarak ödenmesi halinde, tevkifata o malın fatura değeri esas alınacaktır.

Harcama vergileri ile ilgili yedinci ünitede daha önce açıklandığı gibi, bu tip şans oyunlarının oynanması esnasında

“şans oyunları vergisi” tahsil edilmektedir. Devlet, oyuncunun kazanması durumunda bu sefer veraset ve intikal vergisi almaktadır.

• Beyanname, miras yoluyla mal edinmede, ölüm tarihinden itibaren (ölümün Türkiye’de vuku bulduğu ve mükellefin

Tür-TÜRK VERGİ SİSTEMİ kiye’de bulunduğu durumlarda) 4 ay içinde verilir (DS-2014) (4 aylık süre, ölüm olayının Türkiye’de ancak mükellefin yurt dışında bulunduğu durumlarda 6 aya; ölüm olayının yurt dışında vukubulması durumunda; mükellef Türkiye’de ise 6 aya, mükellef ölenin bulunduğu ülkede ise 4 aya, mükellef bir üçüncü ülkede ise 8 aya çıkarılmıştır.

• Üzerinden stopaj öngörülmeyen diğer karşılıksız intikallerde de, sağlanan karşılıksız intikalin, belirlenen istisna tutarı-nın üzerinde olan kısmıtutarı-nın beyan edilmesi mecburiyeti vardır. Bu beyanname malların hukuken iktisap edildiği tarihi iz-leyen 1 ay içinde verilecektir.

Beyannamenin Geç Verilmesi

Beyannamenin zamanında verilmemesi esas olarak vergi ziyaı suçunu oluşturmaktadır. Veraset ve intikal vergisi beyan-namesi açısından bu konuda daha yumuşak bir düzenleme yapılmış, ek süre uygulaması öngörülmüştür. Buna göre;

• VİV beyannamesinin normal beyan süresinden sonraki 15 gün içinde verilmesi durumunda vergi ziyaı suçu doğmamış kabul edilmekte, sadece 2. Derece usulsüzlük cezası kesilmektedir.

• Bu sürenin geçmesine (örneğin ölüm olayından sonra 10 yıl geçmesine)

rağmen beyanname verilmemesi durumunda ise, idare mükellefe tebliğ edilmek şartı ile 15 günlük süre vermek duru-mundadır. Beyannamenin bu

15 gün içerisinde verilmesi durumunda da, yine vergi ziyaı doğmamış kabul edilir. Verilecek ceza ise bu sefer, 1. dere-cede usulsüzlük suçu cezasıdır.

• Yani, vergi ziyaı suçunun oluşması ancak, idare tarafından beyanname vermeyen mükellefin tespit edilip, kendisine 15 günlük süre verilmesi ve buna rağmen mükellefin yine beyanname vermemesi durumunda ortaya çıkacaktır.

Verginin Oranı

Stopaj yoluyla alınan veraset ve intikal vergisinin oranı %10 olarak öngörülmüştür. Verginin beyanname üzerinden alın-ması durumunda ise VİVK m. 16’da yazılı artan oranlı tarife uygulanmaktadır. (TEK-2013) Tarifede yazılı oranlar vera-set durumunda 1’le 10, karşılıksız intikal durumunda ise 10’la 30 arasında değişmektedir. Yürürlükte olan tarife için ünite sonunda yer alan okuma parçasına bakılabilir. Bir şahsa; ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan, evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanmak suretiyle hesaplanır.

Verginin Ödenmesi, Güvence Önlemleri

Spor toto oyunu, at yarışları ile diğer yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyeler üzerinden kesilen vergiler vergi so-rumluları tarafından, yarışma ve çekilişin düzenlendiği tarihi izleyen ayın 20’inci günü akşamına kadar beyan edilerek ödenmesi gereklidir. Kazandıkları ikramiye veya ödüller üzerinden vergi kesintisi yapılan mükelleflerin beyanname ver-mesine ise gerek bulunmamaktadır.

Beyan üzerinden alınan veraset ve intikal vergisinin, tahakkukundan itibaren her yıl iki eşit taksitte (Mayıs ve Kasım aylarında) olmak üzere 3 yıl içinde ödenmesi öngörülmüştür. (TEK-2014)

Veraset ve intikal vergisinin ödenmesini güvence altına almak amacıyla, çeşitli güvenlik önlemleri öngörülmüştür:

• İntikal eden gayrimenkulün vergisi tamamen ödenmedikçe, devir ve ferağı yapılamaz ve üzerinde herhangi bir ayni hak tesis edilemez.

• Kamu idaresi ve kuruluşları, bankalar, mahkemeler, icra daireleri gibi bazı kuruluşlar da verginin ödenmesinden sorum-lu tutulmuşlardır.

• Son olarak, yarışma ve çekilişleri düzenleyenlerin; ikramiye kazananların listesini, ertesi ayın 15’inci günü akşamına kadar vergi dairesine bildirme mecburiyetleri bulunmaktadır.

Muaflıklar ve İstisnalar

Kanun’un 3’üncü maddesine göre, aşağıda yazılı kişiler veraset ve intikal vergisinden muaf tutulmuştur. Yani bu kişiler, kendilerine veraset yoluyla veya karşılıksız mal intikali durumunda veraset ve intikal vergisi ödemeyeceklerdir:

• Kamu kuruluşları, emekli ve yardım sandıkları, sosyal sigorta kurumları, kamu yararına yönelik dernekler, siyasi partiler vb. kuruluşlar,

• Tüzel kişiliklere ait olan ve kamu yararına; ilim, araştırma, sağlık, din, spor gibi alanlarda faaliyet gösteren teşekküller,

• Karşılıklılık şartıyla yabancı memleketlerin Türkiye’de bulunan diplomatik

temsilcileri ile elçilik ve konsolosluklara mensup olan ve o devletin tabiiyetinde bulunan memurları ve bunların aileleri.

Diplomatik muafiyet aşağıdaki iki durumda uygulanmamaktadır:

• Bu kişilerin, Türk tabiiyetinde bulunan şahıslardan veraset yoluyla veya diğer yollarla mal iktisap etmeleri,

• Burada sayılan (Türkiye’de bulunan diplomatik temsilcileri ile elçilik ve konsolosluklara mensup olan ve o devletin tabii-yetinde bulunan memurları

ve bunların aileleri) kişilerin dışında kalan yabancıların, Türkiye’de ikamet

eden şahısların Türkiye’de bulunan mallarını veraset veya diğer yollarla iktisap etmeleri.(fahri konsoloslar, dahil değil!) (TEK-2013) (TEK-2014)

İstisnalar ise 4’üncü maddede 12 bent halinde düzenlenmiştir. Aşağıda bunlardan bazılarına değinilecektir:

• Veraset durumunda eşe ve (evlatlıklar dâhil) çocuklara intikal eden hisseden her biri için her yıl belirlenen maktu

tutar-TÜRK VERGİ SİSTEMİ lar,

• İvazsız intikaller ve para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı fians oyunları Kanunu’nda ta-nımlanan şans oyunlarından kazanılan ikramiyelerin her yıl belirlenen maktu tutardaki kısmı,

• Veraset yoluyla intikal eden ev eşyası ile murise ait şahsi eşyalar,

• Örf ve adete göre verilmesi mutat bulunan hediye, çeyiz, yüz görümlüğü ve drahomalar (gayrimenkuller hariç),

• Her türlü sadakalar,

• Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kuruluşu için veya kurulduktan sonra tahsis olunan mallar.

Çeyiz: Kanun’un 4’üncü maddesi C bendindeki “cihaz” ibaresinin ‘çeyiz’

anlamında kullanıldığı düşünülmektedir.

Drahoma: Bazı topluluklarda, kız evi tarafından erkek tarafına verilen başlık parası ve hediyelere verilen isimdir.

Emlâk Vergisi

Emlak vergisi, 20 milyon civarındaki mükellef sayısıyla; çok sayıda kişiyi ilgilendiren vergilerden biri olma özelliğini taşı-maktadır. Emlak Vergisini belediyeler toplataşı-maktadır. (DS-2015)

Bina Vergisi: Konu, Yükümlü, Muaflıklar

Türkiye sınırları içinde bulunan binalar, verginin konusunu oluşturur. Bina kavramı avlu, bahçe gibi mütemmim cüzleri de kapsar.

Yükümlü binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi; her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerdir (EVK m. 3). Ör-neğin, hazine arazisine kaçak gecekondu yaparak oturan kişi, emlak vergisinin yükümlüsüdür.

Bu şekilde tapusu olmayan gayrimenkullerde oturanlar da emlak vergisi yükümlüsü olmaktadırlar.

Bir binaya paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında mükellef

olurlar. El birliği halinde mülkiyette ise, malikler verginin tamamından müteselsilen sorumlu olurlar.

Bina Vergisi: Matrah, Oran

Bina vergisinin matrahı, binanın bu kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeridir. Vergi değeri kavramının ne an-lama geldiği, bu bölümün “ortak hükümler” başlığı altında açıklanmıştır.

Bina vergisinin oranı;

• Meskenlerde binde 1,

• Diğer binalarda ise binde 2 olarak belirlenmiştir.

Bu oranlar büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde sırasıyla binde 2 ve binde 4 olarak uygulanır. Bakanlar Kurulu bu oranları yarısına kadar indirme veya üç katına kadar artırma konusunda yetkili kılınmıştır.

Bakanlar Kuruluna hiç bir geliri olmayanlar ve emeklilerin emlak vergisi yükümlülüğü konusunda da bir yetki verilmiştir.

Buna göre,

• Hiç bir geliri olmadığını belgeleyenlerin,

• Gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların,

• Gazilerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin.

Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkı na sahip olunması hali dâhil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak 2007 ve izleyen yıllar için emeklilerin ve hiç geliri olmayanların emlak vergisini sı-fıra indirilmiştir. Belirli zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenlerin bu istisnadan yararlanma yolu kapatılmıştır.

Arazi Vergisi: Konu, Yükümlülük, Muaflıklar

Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsalar, bu verginin konusunu oluşturur. Belediye sınırları içinde, belediyece parsellenmiş arazi arsa sayılır.

Arazi vergisinin yükümlüsü arazinin maliki, malik yoksa intifa hakkı sahibi; her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenlerdir.Kanun, bina vergisinde olduğu gibi burada da bazı arazilere daimi, bazılarına da geçici Muaflık getirmiştir. Ör-neğin;

• Çeşitli kamu kuruluşlarına ait araziler ile

• Belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan (ticari ve turistik faaliyetlerde kullanılmama şartıyla) araziler, daimi ola-rak arazi vergisinden muaf tutulmuştur.

Arazi Vergisi: Matrah, Oran

Arazi vergisinin matrahı, arazinin bu kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeridir. Vergi değeri kavramı, bundan sonra gelen 3 no’lu “ortak hükümler” başlığı altında açıklanmaktadır.

Arazi vergisinin oranı ise;

TÜRK VERGİ SİSTEMİ

• Arazi için binde 1,

• Arsa için binde 3’dür.

Bu oran, büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde sırasıyla binde 2 ve binde 6 olarak uygulanır. Ayrıca Ba-kanlar Kurulu, bu oranları 3 katına kadar artırma ve yarısına kadar indirme konusunda yetkili kılınmıştır.

Emlak Vergisinde Mükellefiyetin Başlaması, Emlak Vergisi Bildirimi

Bundan önceki başlıklar altında açıklandığı gibi emlak vergisinin matrahı, bina ve arazinin vergi değeridir. Vergi değerleri 4 yılda bir aşağıda açıklanan esaslara göre belirlenmektedir:

• Arsa ve araziler için, VUK’un asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca,

• Binalar için, Maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca beraberce tespit ve ilan edilecek olan bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre takdir edilen arsa veya arsa payı değeri esas alınarak hesaplanan bedeldir (EVK m. 29).

Emlak Vergisinin Tarh ve Tahakkuku, Vergi Değerinde Otomatik Artış, Ödeme Emlak vergisinde mükellefiyet;

• EVK’nin 33’üncü maddesinin 1-7 numaralı fıkralarında yazılı, vergi değerini tadil eden sebeplerin olduğu bazı durum-larda bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi,

• Dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi,

• Muafiyet olan durumlarda muafiyetin bittiği tarihi izleyen bütçe yılından itibaren başlar.

EVK’nin 33’üncü maddesinde yazılı sebeplerin ortaya çıkması durumunda mükellefe emlak vergisi bildirimi verme zorun-luluğu getirilmiştir. Bu sebeplere örnek olarak;

• Yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona ermesi veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlan-masını,

• Binanın veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesini,

• Mevcut binaya (ek inşaat, asansör veya kalorifer tesisatı eklenmesi gibi) ilaveler yapılmasını,

• Mevcut binanın yanması veya yıkılmasını,

• İkamet amacıyla kullanılan dairenin iş yerine dönüştürülmesini,

• Arazinin fidanlaştırılması veya ağaçlandırılmasını,

• Arazinin parsellenerek arsa haline getirilmesini ve

• Herhangi bir sebep yüzünden bir şehir, kasaba veya köyün tamamını kapsayacak şekilde bina ve arazinin değerlerin-de, %25’i aşan oranlarda artma veya eksilme olmasını verebiliriz.

Emlak vergisi bildirimi:

• Yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde,

• EVK’nın 33’üncü maddesinde yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde emlakın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye verilir.

Bu haller bütçe yılının son üç ayı içerisinde vuku bulduğu takdirde, bildirim, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde verilir.

Müeyyideler, Zamanaşımı, Sorumluluk

Emlak vergisi bildirimi süresi içinde verilmez ise vergi idarece tarh edilir. İdarece tarhiyatta her yıla ilişkin vergi değeri, 29’uncu madde hükmü dikkate alınarak hesaplanır.

Bildirim dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının, ida-rece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar.

Satış, bağış gibi yollarla başkasına devredilen bina ve arazinin; devrin yapıldığı yıl ile geçmiş yıllara ait ödenmemiş em-lak vergisinin ödenmesinden, devreden ve devralan müteselsilen sorumludur. (TEK-2013)

Bu durumda, devralanın mükellefe rücu hakkı saklı tutulmuştur. Diğer taraftan tapu dairelerine; devir işlemlerini, devrin yapıldığı ayı takip eden ayın 15’inci günü akşamına kadar ilgili belediyeye bildirme yükümlülüğü

Bu durumda, devralanın mükellefe rücu hakkı saklı tutulmuştur. Diğer taraftan tapu dairelerine; devir işlemlerini, devrin yapıldığı ayı takip eden ayın 15’inci günü akşamına kadar ilgili belediyeye bildirme yükümlülüğü