• Sonuç bulunamadı

2.2. Đçme Suyu Özellikleri

3.4.2. Metot

3.4.2.8. Sertlik Tayini

Numuneden 25 ml alınarak üzerine 1 ml NH4Cl tamponu eklendi.

Renk şarap kırmızısından maviye dönene kadar 0.01 N EDTA ile titre edildi. Kullanılan EDTA miktarı ml olarak belirlendi.

Toplam Sertlik =V1x 4 (V1 Harcanan EDTA miktarı, ml) formülü ile Fransız Sertliği

cinsinden hesaplanarak kaydedildi.

3.4.2.9. Đletkenlik Tayini

Kondüktometre cihazının kalibrasyonu yapıldı Cihazın probu su numunesinin içine daldırıldı.

Cihazın dijital ekranında görülen rakam, iletkenlik değeri olarak kaydedildi.

3.4.2.10. pH Tayini

pH metre cihazının kalibrasyonu yapıldı.

pH metre probu su numunesinin içine daldırıldı.

Cihazın dijital ekranında görülen rakam, pH değeri olarak kaydedildi.

3.4.2.11. Bulanıklık Tayini Cihazın kalibrasyonu yapıldı.

Test küveti numune ile birkaç defa yıkandı, küvete 25 ml numune konuldu ve ışık geçirmeyen kapak kapatıldı.

Küvet yuvasına yerleştirildi.

Cihazın dijital ekranında görülen rakam sabitlenince, bulanıklık değeri olarak kaydedildi.

3.5. Đstatistiksel Analiz

Kuyu suları ile şehir şebeke sularının aralarındaki farklılıkların tespitinde t testi kullanıldı. Grup içi analizlerin yapılmasında varyans analizi uygulandı. Đstatistiksel analizlerde SPSS 13 paket programı kullanıldı.

4. BULGULAR

Konya Garnizonundaki Askeri Birliklere ait 20 farklı noktadan (10 kuyu suyu, 10 şehir şebeke suyu), 5 farklı dönemde (Aralık, Mart, Mayıs, Temmuz ve Eylül) alınan su numunelerinin sertlik, iletkenlik, pH ve bulanıklık gibi su kalite parametreleri ile bazı ağır metaller (alüminyum, arsenik, bakır, demir, kadmiyum, kurşun ve mangan) yönünden tayinleri yapılarak sonuçları Tablo 4.1., Tablo 4.2. ve Tablo 4.3.’te verilmiştir.

Yapılan çalışma sonucunda arsenik ve kadmiyum sularda hiç tespit edilmezken, diğer parametrelerin değişik noktalarda farklı değerlerde çıkabildiği gözlendi.

Kuyu ve şehir şebeke sularının yıllık karşılaştırmasında alüminyum, mangan, bulanıklık ve iletkenlik parametrelerinin farklı olduğu tespit edildi (Tablo 4.1.).

Dönemlere göre (Aralık, Mart, Mayıs, Temmuz ve Eylül) yapılan karşılaştırmada ise; kuyu sularında kurşun ve pH’nın, şehir şebeke sularında alüminyum ve pH’nın dönemler arasında farklılıklar gösterdiği belirlendi (Tablo 4.2. ve Tablo 4.3.).

Araştırma sonucunda, suların tamamının incelenen parametreler yönünden WHO, USEPA ve Avrupa Birliğinin sular için belirlediği kriterler ile Ülkemizde su kalitesinin belirlenmesinde kullanılan TS 266 Đnsani Tüketim Amaçlı Sular Standardı ile T.C. Sağlık Bakanlığı Đnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliğinde belirtilen limit değerlerini aşmadıkları tespit edildi.

Tablo 4.1. Kuyu Suları ile Şehir Şebeke Sularının Karşılaştırılması

Parametre Numune Sayısı

(n) Ortalama Min. Max. t Değeri

Alüminyum (mg/L) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.0155 ± 0.003 0.0479 ± 0.083 0.000 0.000 0.12 0.16 3.591 ***

Arsenik (mg/L) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.000 ± 0.000 0.000 ± 0.000 0.000 0.000 0.00 0.00 0.000

Bakır (mg/L) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.0026 ± 0.0018 0.0084 ± 0.0037 0.000 0.000 0.09 0.14 1.408

Demir (mg/L) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.0107 ± 0.0034 0.0060 ± 0.0022 0.000 0.000 0.12 0.09 1.181 Kadmiyum (mg/L) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.000 ± 0.000 0.000 ± 0.000 0.000 0.000 0.00 0.00 0.000

Kurşun (mg/L) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.0044 ± 0.0011 0.0045 ± 0.0021 0.000 0.000 0.04 0.08 0.43

Mangan (mg/L) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.0027 ± 0.0008 0.0002 ± 0.0001 0.000 0.000 0.03 0.00 3.027 * Bulanıklık (NTU) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 0.2770 ± 0.0196 0.2004 ± 0.0180 0.000 0.000 0.85 0.59 2.874 * Đletkenlik (µS/cm) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 448.03 ± 13.20 411.80 ± 3.03 333.60 350.40 671.00 448.70 2.675 ** pH Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 7.24 ± 0.0548 7.20 ± 0.0360 6.48 6.71 8.11 7.84 0.619

Sertlik (Fr) Kuyu Suyu 50 Şebeke Suyu 50 32.40 ± 15.7041 30.48 ± 4.1160 10.00 18.00 69.00 36.00 0.837 * P < 0.05 ** P < 0.01 *** P < 0.001

Tablo 4.2. Kuyu Sularının Aylara Göre Karşılaştırılması PARAMETRELER AYLAR Alüminyum (mg/L) Arsenik (mg/L) Bakır (mg/L)) Demir (mg/L) Kadmiyum (mg/L) Kurşun (mg/L) Mangan (mg/L) Bulanıklık (NTU) Đletkenlik (µS/cm) pH Sertlik (Fr) Aralık 0.0246 ± 0.0116 0.000 ± 0.000 0.0103±0.0091 0.0070±0.0040 0.000±0.000 0.0040±0.0013 b 0.0044±0.0020 0.2450±0.0462 427.35±24.87 7.44±0.12 a 29.80±4.82 Mart 0.0279 ± 0.0095 0.000±0.000 0.0005±0.0004 0.0154±0.0080 0.000±0.000 0.0020±0.0011 b 0.0049±0.0030 0.2580±0.0335 434.16±25.41 7.46±0.91 a 32.02±5.34 Mayıs 0.061 ± 0.0031 0.000±0.000 0.0005±0.0003 0.0075±0.0037 0.000±0.000 0.0007±0.0005 b 0.0020±0.0018 0.2680±0.0406 442.36±26.63 7.36±0.93 a 32.00±5.16 Temmuz 0.0069 ± 0.0029 0.000±0.000 0.0011±0.0005 0.0030±0.0018 0.000±0.000 0.0027±0.0012 b 0.0005±0.0003 0.2740±0.0333 470.58±37.29 6.99±0.12 b 36.90±5.85 Eylül 0.0119 ± 0.0070 0.000±0.000 0.0006±0.0004 0.0210±0.0140 0.000±0.000 0.0126±0.0043 a 0.0019±0.0009 0.3400±0.0619 465.20±34.98 6.93±0.83 b 30.40±4.25 F Değeri 1.755 0.000 1.130 0.902 0.000 4.854 1.000 0.691 0.393 5.949 0.300

Tablo 4.3. Şehir Şebeke Sularının Aylara Göre Karşılaştırılması PARAMETRELER AYLAR Alüminyum (mg/L) Arsenik (mg/L) Bakır (mg/L)) Demir (mg/L) Kadmiyum (mg/L) Kurşun (mg/L) Mangan (mg/L) Bulanıklık (NTU) Đletkenlik (µS/cm) pH Sertlik (Fr) Aralık 0.1090±0.0178 a 0.000±0.000 0.0012±0.0012 0.0068±0.0037 0.000±0.000 0.0006±0.0005 0.000±0.000 0.2160±0.0438 402.19±6.65 7.43±0.08 a 30.00±1.43 Mart 0.0476±0.0195 b 0.000±0.000 0.0113±0.0093 0.0059±0.0032 0.000±0.000 0.0104±0.0064 0.0004±0.0003 0.1850±0.0334 408.70±6.30 7.34±0.06 a 31.20±1.05 Mayıs 0.0485±0.0189 b 0.000±0.000 0.0017±0.0016 0.0030±0.0026 0.000±0.000 0.000±0.000 0.0002±0.0002 0.1800±0.0377 414.68±6.41 7.06±0.05 b 30.30±1.43 Temmuz 0.0311±0.0145 b 0.000±0.000 0.0109±0.0078 0.0044±0.0036 0.000±0.000 0.0095±0.0078 0.0004±0.0003 0.1680±0.0385 414.79±7.84 7.14±0.07 b 29.20±1.42 Eylül 0.0114±0.0110 b 0.000±0.000 0.0169±0.0141 0.0098±0.0091 0.000±0.000 0.0020±0.0012 0.000±0.000 0.2530±0.0491 418.63±6.70 7.02±0.04 b 31.70±1.36 F Değeri 3.984 0.000 0.653 0.262 0.000 1.226 0.714 0.704 0.896 7.532 0.539

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

Araştırmada Konya Garnizonundaki Askeri Birliklerdeki 20 farklı noktadan (10 kuyu suyu, 10 şehir şebeke suyu) 1 yıllık periyot içinde ve 5 dönemde (Aralık, Mart, Mayıs, Temmuz ve Eylül) su numuneleri toplanarak kuyu suları ile şehir şebeke sularının sertlik, iletkenlik, pH ve bulanıklık gibi su kalite parametreleri ile bazı ağır metaller (alüminyum, arsenik, bakır, demir, kadmiyum, kurşun ve mangan) yönünden karşılaştırması yapıldı.

Araştırma sonucunda incelenen parametreler tek tek değerlendirildiğinde;

Bu araştırmada alüminyum konsantrasyonu, 0 ile 0.1600 mg/L arasında değişen miktarlarda tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 0.0155 ± 0.003 mg/L, şehir şebeke suları için 0.0479 ± 0.083 mg/L olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri arasında önemli farklılığın (P< 0.001) olduğu görüldü (Tablo 4.1.). Alüminyum konsantrasyonunun kuyu sularında düşük çıkma nedeni; alüminyum’un doğada çok miktarda bulunmasına karşın suda az çözünmesiyle açıklanabilir (Deniz 2005). Buna karşın şehir şebeke sularında yüksek çıkma nedeni ise; şehir şebeke sularının işlem gördüğü arıtma tesisinde alüminyum bileşiklerinin kullanılmasından kaynaklanabileceği şeklinde düşünüldü. Akar (2000) alüminyum hidroksit ile koagulasyon yapılmamış yeraltı sularında 0.014 mg/L, alüminyum hidroksit ile koagulasyon yapılmış yüzeysel sularda ise 2.57 mg/L alüminyum tespit edildiğini belirtmiştir. Bu sonuç da bizim araştırma sonucumuzu desteklemektedir. Kuyu suları ile şehir şebeke sularının dönemsel olarak karşılaştırılmasında ise; kuyu sularında dönemler arasında önemli bir fark görülmemesine rağmen, şehir şebeke sularında aralık ayında diğer aylara oranla alüminyum konsantrasyonunun daha yüksek değerde olduğu gözlendi (Tablo 4.2.). Bunun nedeni ise; muhtemelen suya aralık döneminde çevreden daha yüksek düzeyde alüminyum karışmış olabileceği olarak yorumlandı. Nalbantçılar (2002) alüminyum’u 0.004261 ile 0.17133 mg/L, Öztürk (2003) 0 ile 0.028 mg/L, Deniz (2005) 0 ile 0.02 mg/L, Kruawal ve ark. (2005) 0.03 ± 0.02 mg/L, Alioğlu (2006) 0.02 ile 0.25 mg/L aralığında bulduklarını bildirmişlerdir. Anonim (2007 d)’de alüminyum değerinin 0 ile 0.01 mg/L, Anonim (2007 e)’de 0 ile 0.191 mg/L, Anonim (2007 f)’de 55 ile 63 µg/L olarak tespit edildiği belirtilmiştir. Bahsedilen bir çok çalışmada elde edilen sonuçlar bu araştırmada elde edilen sonuçlarla benzerlik göstermektedir. Fakat Tahan ve ark. (1994) Venezuella’nın Maracaibo şehri içme suyunda yaptıkları çalışmada alüminyum’u, 533 ± 313 µg/L olarak tespit etmişlerdir. Bu çalışmada alüminyum değerinin yüksek bulunma nedeni, bölgede sulara alüminyum bulaştıracak bir kaynağın olması ya da

jeolojik yapıya bağlı olarak suya alüminyum bulaşması olarak değerlendirilebilir. Deniz (2005) çalışmasında bir kuyuda tespit ettiği yüksek alüminyum konsantrasyonunun, numune alınan kuyunun Sarıçay’a yakın olması nedeniyle bu akarsuyun taşıdığı süspansiyon alüminyum bileşikleri ve atmosferden dökülen tozlardan kaynaklanabileceğini bildirmiştir. Alioğlu (2006)’nun çalışmasında sadece bir noktada alüminyum değeri limiti (0.25 mg/l) aşmıştır. Tahan ve ark. (1994), Deniz (2005) ve Alioğlu (2006)’nun çalışmaları haricindeki çalışmalar ile yaptığımız araştırmada bazı numunelerde alüminyum tespit edilmesine rağmen hiçbir noktada alüminyum değerleri sularda bulunmasına müsaade edilen limit değerleri aşmamıştır.

Bu araştırmada, arsenik hiçbir numunede tespit edilmedi. Nalbantçılar (2002) arseniği, sadece bir kuyuda (katı atık sahası yakınında) ve 0.009250 mg/L miktarında tespit etmiştir. Öztürk (2003) arseniği, 0 ile 0.068 mg/L aralığında bulmuştur. Fytianos ve Christophoridis (2004) Yunanistan’ın Selanik şehrinden alınan 52 çeşme suyunun % 13.5’inde10 ppb’nin biraz üstünde arsenik saptamışlardır. Xia ve Liu (2004) Çin’de kronik arsenik tanısı konan 10.000 kişinin yaşadığı bölgede içme suyu arsenik düzeyinin 0.05-2 ppb arasında olduğunu bildirmişlerdir. Deniz (2005) arseniği, 0.001 ile 0.574 mg/L, Kruawal ve ark. (2005) < 0.001 mg/L, Xu ve ark. (2005) ortalama 0.91 µg/L, Anonim (2007 f)’de < 1 µg/L düzeyinde belirlemişlerdir. Anonim (2007 d) ve Anonim (2007 e)’de arseniğe rastlanmamıştır. Hafeman ve ark. (2007) Bangladeş’ te yaptıkları çalışmada 3824 su numunesinden 850’sinde arseniği < 10 µg/L düzeyinde, 2976 örnekte ise ≥ 10 µg/L düzeyinde bulmuşlardır. Bahsedilen çalışmaların bir çoğunda arsenik hiç tespit edimemiş ya da düşük miktarlarda tespit edilmiş olmasına karşın Fytianos ve Christophoridis (2004), Xia ve Liu (2004) , Deniz (2005) ve Hafeman ve ark. (2007)’nın çalışmalarında limitleri aşan düzeylerde arsenik bulunmuştur. Bunun nedenleri; Deniz (2005) arseniğe katı atık sahası depolama alanı çevresindeki sularda rastlamıştır. Hafeman ve ark. (2007)’nın çalışmasında arsenik bulunması, Bangladeş’in jeolojik yapısından kaynaklanmaktadır. Fytianos ve Christophoridis (2004) ile Xia ve Liu (2004)’nun çalışmaları sonucunda arsenik tespit edilmesi jeolojik yapıya bağlı olarak veya çeşitli nedenlerle sulara arsenik bulaşabileceği olarak değerlendirilebilir.

Bu araştırmada bakır konsantrasyonu, 0 ile 0.14 mg/L arasında değişen miktarlarda tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 0.0026 ± 0.0018 mg/L, şehir şebeke suları için 0.0084 ± 0.0037 mg/L olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde bakır konsantrasyonunda kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri ile kuyu

(Tablo 4.1., Tablo 4.2.). Wyatt ve ark. (1998) bakır’ı 0.003 ile 0.430 µg/L, Nalbantçılar (2002) 0.000121 ile 0.035797 mg/L, Öztürk (2003) 0 ile 0.095 mg/L, Tamasi ve Cini (2004) 2.8 µg/L, (2005) 0 ile 0.1 mg/L, Kruawal ve ark. (2005) < 0.001 mg/L, Xu ve ark. (2005) 10.8 µg/L olarak bulmuşlardır . Anonim (2007 d)’de bakır, 0.018 ile 0.02 mg/L, Anonim (2007 e)’de 0 ile 0.004 mg/L, Anonim (2007 f)’de < 0.01 mg/L düzeyinde bulmuşlardır. Virkutyte ve Sillanpaa (2006) Çin’de Doğu Şangay bölgesinde farklı kaynaklardan topladıkları 12 su örneğinde bakır düzeyinin Çin ulusal içme suyu standartları ile WHO standartlarına göre yüksek seviyede olduğunu bildirmişlerdir. Bu araştırmanın sonucu, Virkutyte ve Sillanpaa (2006)’nın yaptığı araştırma dışında tüm araştırma sonuçları ile paralellik göstermektedir ve araştırmada bulunan bakır konsantrasyonu gerek ulusal gerekse uluslararası standartlarda belirtilen limit değerleri aşmamıştır.

Bu araştırmada demir konsantrasyonu, 0 ile 0.12 mg/L arasında değişen miktarlarda tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 0.0107 ± 0.034 mg/L, şehir şebeke suları için 0.0060 ± 0.0022 mg/L olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde demir konsantrasyonunda kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri ile kuyu suları ve şehir şebeke sularında dönemsel olarak önemli bir farklılığın olmadığı görüldü (Tablo 4.1., Tablo 4.2.). Tahan ve ark. (1994) Venezuella’nın Maracaibo şehri içme suyunda yaptıkları çalışmada demir’i 167 ± 104 µg/L olarak bulmuşlardır. Nalbantçılar (2002) çalışmasında demir’i, genellikle 0.002 ile 0.16 mg/L aralığında tespit etmiş, sadece bir kuyuda 0.30734 mg/L bulmuştur. Öztürk (2003) çalışmasında demir’i hiçbir kuyuda tespit edememiştir. Tamasi ve Cini (2004) demir’i 113 µg/L, Deniz (2005) 0 ile 2.7 mg/L, Kruawal ve ark. (2005) 0.0067 ± 0.009 mg/L, Alioğlu (2006) 0 ile 0.153 mg/L, olarak belirlemiştir. Anonim (2007 d)’de 0.002 ile 0.02 mg/L, Anonim (2007 e)’de 0 ile 0.087 mg/L, Anonim (2007 f)’de en yüksek 12µg/L konsantrasyonlarında tespit edilmiştir. Bu araştırmada ve bahsedilen birçok çalışmada sularda demir bulunmasına rağmen, standartlarda belirtilen limit değerlerin altında kalmıştır. Nalbantçılar (2002) çalışmasında katı atık sahasına yakın kuyudan aldığı numunede yüksek konsantrasyonda demir belirlemiştir. Deniz (2005) ise, bazı kuyularda yüksek konsantrasyonda demire rastlamasını bölgenin jeolojik yapısına bağlamıştır.

Bu araştırmada kadmiyum hiç bir numunede tespit edilmedi. Wyatt ve ark. (1998) kadmiyum’u 0.001 ile 0.005 mg/L, Nalbantçılar (2002) 0 ile 0.00277 mg/L, Öztürk (2003) 0 ile 0.001 mg/L, Tamasi ve Cini (2004) < 0.10 µg/L, Deniz (2005) ile 0.002 mg/L, Kruawal ve ark. (2005) 0.0001 mg/L olarak tespit etmişlerdir. Virkutyte ve Sillanpaa

(2006) Çin’de Doğu Şangay bölgesinde farklı kaynaklardan topladıkları 12 su örneğinde kadmiyum düzeyinin Çin ulusal içme suyu standartları ile WHO standartlarına göre yüksek seviyede olduğunu bildirmişlerdir. Anonim (2007 d) ve (2007 e)’de kadmiyum’a rastlanmamıştır. Anonim (2007 f)’de, kadmiyum, < 3µg/L olarak tespit edilmiştir. Bu araştırmanın sonucu Wyatt ve ark. (1998) ile Virkutyte ve Sillanpaa (2006)’nın çalışması dışında tüm çalışma sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Bu iki çalışmada kadmiyum konsantrasyonunun yüksek çıkma nedeni; su kaynaklarının katı atık sahalarına ya da endüstri bölgelerine yakın olması olarak ifade edilmiştir.

Bu araştırmada kurşun konsantrasyonu, 0 ile 0.08 mg/L arasında değişen miktarlarda tespit edildi . Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 0.0044 ± 0.0011 mg/L, şehir şebeke suları için 0.0045 ± 0.0021 mg/L olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri arasında önemli bir fark görülmedi (Tablo 4.1.). Buna karşın kuyu suları ile şehir şebeke sularının dönemsel olarak karşılaştırılmasında ise; şehir şebeke sularında dönemler arasında önemli bir fark görülmemesine rağmen, kuyu sularında eylül ayında diğer aylara oranla kurşun konsantrasyonunun daha yüksek değerde olduğu gözlendi (Tablo 4.2.). Bunun nedeni ise; eylül döneminde katı atık sahasından veya organize sanayi bölgesinden sulara kurşun karışmış olabileceği şeklinde değerlendirildi. Wyatt ve ark. (1998) kurşun’u 0.002 ile 0.040 µg/L, Nalbantçılar (2002) 0 ile 0.0028 mg/L, Öztürk (2003) 0 ile 0.005 mg/L, Tamasi ve Cini (2004) 2.0 µg/L, Deniz (2005) 0 ile 0.4 mg/L, Kruawal ve ark. (2005) < 0.001 mg/L düzeylerinde bulduklarını bildirmişlerdir. Virkutyte ve Sillanpaa (2006) Çin’de Doğu Şangay bölgesinde farklı kaynaklardan topladıkları 12 su örneğinde kurşun düzeyini Çin ulusal içme suyu standartları ile WHO standartlarına göre yüksek seviyede bulmuşlardır. Anonim (2007 d)’de, kurşun 0.0003 ile 0.0004 mg/L aralığında tespit edilmiştir. Anonim (2007 e)’de kurşun’a rastlanmamıştır. Bu araştırmanın sonucu Nalbantçılar (2002), Deniz (2005) ile Virkutyte ve Sillanpaa (2006)’nın çalışma sonuçları dışında tüm çalışma sonuçları ile paralellik göstermektedir. Nalbantçılar (2002)’ın çalışmasında kurşun sadece bir kuyuda limit değerlerini aşmış ve bunun nedeni kaynağın katı atık sahasına yakınlığı olarak değerlendirilmiştir. Deniz (2005)’in çalışmasında kurşun konsantrasyonunun yüksek çıkma nedeni jeolojik yapı olarak değerlendirilmiştir.

Bu araştırmada mangan konsantrasyonu, 0 ile 0.03 mg/L arasında değişen miktarlarda tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 0.0479 ± 0.083 mg/L, şehir şebeke suları için 0.0155 ± 0.003 mg/L olarak bulundu. Bu sonuçlar

farklılığın (P< 0.05) olduğu görüldü (Tablo 4.1.). Bunun nedeninin; mangan konsantrasyonunun yüksek bulunduğu noktalardaki jeolojik yapıdan veya organize sanayi bölgesinden ve katı atık sahasından suya mangan karışmış olabileceği şeklinde değerlendirildi. Kuyu suları ile şehir şebeke sularının dönemsel olarak karşılaştırılmasında ise; dönemler arasında önemli bir fark tespit edilmedi (Tablo 4.2.). Hafeman ve ark. (2001) Bangladeş’ te yaptıkları çalışmada sularda mangan düzeyini 0 ile 8.61 mg/L düzeyinde (ortalama 1.28 mg/L) bulmuşlardır. Öztürk (2003) çalışmasında mangan’ı hiçbir kuyuda tespit edememiştir. Tamasi ve Cini (2004) mangan’ı 0.8 µg/L, Deniz (2005) 0 ile 2.3 mg/L, Kruawal ve ark. (2005) 0.002 ± 0.003 mg/L, Alioğlu (2006) 0 ile 0.009 mg/l aralığında bulmuşlardır. Anonim (2007 e)’de mangan, 0 ile 0.021 mg/L aralığında tespit edilmiştir. Anonim (2007 f)’de mangan, en yüksek 9µg/L olarak saptanmıştır. Poccaro ve ark. (2007) Sicilya’da Etna Yanardağı bölgesindeki yeraltı sularının önemli bir kısmında yaptıkları çalışmada mangan değerininin Đtalya ve Avrupa’da kullanılan standartların üzerinde olduğunu bildirmişlerdir (1860 µg/L). Bu araştırmanın sonucu Hafeman ve ark. (2001), Deniz (2005) ile Poccaro ve ark. (2007)’nın çalışma sonuçları haricinde tüm çalışma sonuçları ile paralellik göstermektedir. Hafeman ve ark. (2001) ile Deniz (2005)’in çalışmalarında mangan değerinin yüksek çıkma nedeni jeolojik yapıya bağlanmıştır. Poccaro ve ark. (2007) çalışmalarında mangan değerinin yüksek bulunma nedeni Volkanik Etna Yanardağı’ndan çevreye yayılan maddelerin sulara karışması olarak değerlendirilmiştir. Hafeman ve ark. (2001), Deniz (2005) ile Poccaro ve ark. (2007)’nın çalışmaları dışında bahsedilen çalışmalarda ve bu araştırmada bazı kaynaklarda kurşun tespit edilmesine rağmen hiçbir noktada sularda bulunmasına müsaade edilen limit değerlerini aşmamıştır.

Bu araştırmada suların sertlik değeri, 10 ile 69 Fr arasında tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 32.40 ± 15.7041 Fr, şehir şebeke suları için 30.48 ± 4.1160 Fr olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde sertlik açısından; kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri ile kuyu suları ve şehir şebeke sularında dönemsel olarak önemli bir farklılığın olmadığı görüldü (Tablo 4.1., Tablo 4.2.). Araştırmada belirli noktalarda kuyu sularında sertlik değerlerinin yüksek çıktığı gözlendi. Nalbantçılar (2002) sertlik değerini 17 ile 100 Fr, Bilgin (2003) 12.3 ile 16.8 Fr, Öztürk (2003) 20 ile 42 Fr aralığında saptamışlardır. Anonim (2007 d)’de sertlik değeri, 19 ile 32 Fr aralığında tespit edilmiştir. Anonim (2007 e)’de sertlik değerinin (CaCO3) 69 ile 157 Fr aralığında olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmada kuyu sularında belirli noktalarda sertlik değerlerinin yüksek çıkması, Öztürk (2003) çalışmasında da belirttiği gibi sudaki

tuz oranının fazla olmasına bağlı olarak suların sertliğinin arttığı şeklinde yorumlandı. Bu araştırma ve diğer çalışmaların sonuçlarına bakarak sertlik değerlerinin su kaynaklarına ve özellikle de jeolojik yapıya göre değişiklik gösterdiği değerlendirildi.

Bu araştırmada suların elektriksel iletkenlik (EC) değeri, 340 ile 650 µS/cm aralığında değişen miktarlarda tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 448.03 ± 13.20 µS/cm, şehir şebeke suları için 411.80 ± 3.03 µS/cm olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri arasında önemli farklılığın (P< 0.01) olduğu görüldü (Tablo 4.1.). Yapılan araştırmada EC’nin özellikle belirli bölgelerdeki kuyu sularında yüksek bulunması Öztürk (2003)’ün çalışmasında da belirttiği gibi yeraltı sularındaki tuzluluk oranına bağlandı. Bu yeraltı sularındaki tuzluluğun nedeni de, geçilen killer içinde jips (CaSO4 + 2 H2O)’in yaygın

olarak bulunması olarak değerlendirildi. Kuyu suları ile şehir şebeke sularının dönemsel olarak karşılaştırılmasında ise; önemli bir farklılığın olmadığı görüldü (Tablo 4.2.). Katkat (2000) EC’yi, 385 ile 1371 µmhos/cm, Nalbantçılar (2002) 44 ile 2132 µmhos/cm, Tümür (2002) 195.1 ile 649 µmhos/cm, Bilgin (2003) 210 ile 229 µmhos/cm, Öztürk (2003) 340 ile 847 µmhos/cm, Deniz (2005) 1000 ile 3000 µS/cm aralığında bulmuşlardır. Anonim (2007 d)’de EC, 350 ile 650 µS/cm, Anonim (2007 f)’de 250 ile 336 µS/cm aralığında tespit edilmiştir. Bu araştırma ve bahsedilen çalışmaların sonuçlarına göre genel olarak iletkenlik değerlerinin bölgelere, toprak yapısına ve suların tuz ihtivasına ya da tuzlu sularla karışma durumlarına göre değiştiği görülmektedir.

Bu araştırmada bulanıklık değeri, 0.09 ile 0.85 NTU aralığında değişen miktarlarda tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 0.2770 ± 0.0196 NTU, şehir şebeke suları için 0.2004 ± 0.0180 NTU olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri arasında önemli farklılığın (P< 0.05) olduğu görüldü (Tablo 4.1.). Bulanıklık değerinin kuyu sularında yüksek bulunma nedeninin; şehir şebeke sularının tüketime sunulmadan önce arıtma işleminden geçirilmesine karşın kuyu sularının bu kadar teferruatlı işlemlere tabi tutulmaması ve bulanıklığı oluşturan; askıda bulunan kil, silis, organik maddeler, mikroorganizmalar, çökelebilir haldeki kalsiyum karbonat, demir hidroksit ve benzer maddelerin tam olarak uzaklaştırılamaması olabileceği sonucuna varıldı. Kuyu suları ile şehir şebeke sularının dönemsel olarak karşılaştırılmasında ise; önemli bir farklılığın olmadığı görüldü (Tablo 4.2.). Tümür (2002) bulanıklığı, 0.2 ile 1.54 NTU, Bilgin (2003) 0.02 ile 0.21 NTU, Öztürk (2003) 0.24 ile 8.0 NTU aralığında bulmuşlardır. Anonim (2007 d)’de bulanıklık, kuyu

aralığında tespit edilmiştir. Anonim (2007 e)’de bulanıklığın, 0.2 ile 0.6 NTU, Anonim (2007 f)’de 0.36 ile 0.37 NTU aralığında bulunduğu bildirilmiştir. Bu araştırmada ve diğer çalışmalarda bulanıklığın su kalitesine göre değiştiği sonucuna varılmış olup araştırmada bulunan sonuçların standartlarda belirtilen limit değerleri aşmadığı görülmüştür.

Bu araştırmada suların pH değeri, 6.56 ile 8.11 aralığında tespit edildi. Yıllık ortalama değerleri ise; kuyu suları için 7.24 ± 0.0548, şehir şebeke suları için 7.20 ± 0.0360 olarak bulundu. Bu sonuçlar çerçevesinde kuyu suları ile şehir şebeke sularının yıllık ortalama değerleri arasında önemli farklılığın olmadığı görüldü (Tablo 4.1.). Kuyu suları ile şehir şebeke sularının dönemsel olarak karşılaştırılmasında ise; kuyu sularında aralık, mart ve mayıs aylarında, şehir şebeke sularında ise, aralık ve mart aylarında diğer aylara oranla pH’nın daha yüksek değerde olduğu gözlendi (Tablo 4.2.). pH’ nın yüksek çıkmasının birçok nedene bağlı olarak (sıcaklık, yağmur suları, suyun geçtiği bölge vs.) bu dönemlerde sudaki hidrojen iyonu konsantrasyonunda meydana gelen artıştan kaynaklanabileceği düşünüldü. Katkat (2000) pH’yı, 7.4 ile 8.2, Nalbantçılar (2002) 7.2 ile 8.2, Tümür (2002) 7.3 ile 8.6, Bilgin (2003) 6.53 ile 7.83, Öztürk (2003) 7.17 ile 7.98, Deniz (2005) 7.0 ile 8.0 aralığında bulmuşlardır. Anonim (2007 d)’de pH, 7.32 ile 8.22 aralığında tespit edilmiştir. Anonim (2007 e)’de pH, 6.6 ile 7.3 aralığında bildirilmiştir. Anonim (2007 f)’de pH, 7.7 ile 7.81 aralığında bulunmuştur. Yapılan araştırmada ve diğer çalışmalarda pH su kalitesine ve bölgelere göre değişmekle beraber hiçbir çalışmada limit değerleri aşmamıştır.

Sonuç olarak; Konya Garnizonundaki Askeri Birliklerdeki sularda incelenen parametreler ışığında olumsuz bir duruma rastlanmadı ve suların tüketilmelerinin insan sağlığı için bir tehlike oluşturmadığı sonucuna varıldı.

Kuyu suları ile şehir şebeke suları karşılaştırıldığında, özellikle mangan, iletkenlik ve bulanıklık değerleri açısından elde edilen sonuçların önemli olduğu görüldü.

Çalışmada bazı parametreler (arsenik ve kadmiyum) sularda hiç bulunmazken, bazı parametreler (alüminyum, demir, bakır, kurşun ve mangan) farklı noktalarda değişen miktarlarda tespit edildi.

Suların sertlik dereceleri; az yumuşaktan çok sert’e kadar değişmekle birlikte çoğunlukla oldukça sert ve sert su özelliği taşıdığı görüldü.

Bu araştırmada incelenen parametreler yönünden Konya bölgesindeki su kalitesinin tespiti amacıyla yapılan çalışmalara katkı sağlayacağı kanaatine varıldı.

6. ÖZET

S.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ / KONYA -2007

Ümit Cenk KAHRAMAN

Tez Yöneticisi

Yrd. Doç. Dr. Gürkan UÇAR

Konya Garnizon Birliklerindeki Kuyu Suları Đle Şehir Şebeke Sularının Su Kalitesi ve Ağır Metaller Yönünden Karşılaştırılması

Bu araştırmada Konya Garnizonundaki Askeri Birliklerdeki kuyu suları ile şehir şebeke sularının pH, sertlik, iletkenlik, bulanıklık gibi su kalite parametreleri ile bazı ağır metaller yönünden (alüminyum, arsenik, bakır, demir, kadmiyum, kurşun ve mangan) karşılaştırması yapıldı.

Araştırmada 20 farklı noktadan (10 kuyu suyu, 10 şehir şebeke suyu), 5 farklı dönemde (Aralık, Mart, Mayıs, Temmuz ve Eylül) alınan su numuneleri üzerinde çalışıldı. Kuyu suları ile şehir şebeke suları karşılaştırıldığında alüminyum, mangan, bulanıklık ve iletkenlik değerleri açısından farklılıklar olduğu tespit edildi.

Dönemlere göre (Aralık, Mart, Mayıs, Temmuz ve Eylül) yapılan karşılaştırmada ise; kuyu sularında kurşun ve pH’nın, şehir şebeke sularında alüminyum ve pH’nın dönemler arasında farklılıklar gösterdiği belirlendi.

Sonuç olarak; Konya Garnizonundaki Askeri Birliklerdeki kuyu ve şehir şebeke sularının, incelenen parametreler yönünden WHO, USEPA ve Avrupa Birliği su kalite standartları ile ülkemizde geçerli olan TS 266 Đnsani Tüketim Amaçlı Sular Standardı ile T.C. Sağlık Bakanlığı Đnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliğinde sular için belirlenen

Benzer Belgeler