• Sonuç bulunamadı

2.3. FİNANSAL İSTİKRARIN SAĞLANMASINA YARDIMCI OLAN, FİNANSAL

2.3.3. Finansal Araçlar

2.3.3.2. Sermaye Piyasası Finansal Araçları

Genellikle Sermaye piyasaları, para piyasalarını da içine alacak şekilde değerlendirilmektedir (Aydın, 2004: 5). Her ne kadar iki piyasada birbirine benzese de sermaye piyasasını para piyasasından ayıran en temel özellik işlem gören finansal aracın vadesidir. Sermaye piyasasında orta uzun vadeli finansal araçların işlem gördüğü piyasalardır.

Vadenin uzun olması, sermaye piyasasını aynı zamanda para piyasalarından da daha riskli yapmaktadır. Bu da finansal istikrarı etkileyen önemli bir faktördür. Başlıca sermaye piyasası finansal araçları şunlardır (SPK, 2007: 4-21);

 Hisse Senetleri (nama/hamiline, adi/imtiyazlı, primli/primsiz, bedelli/bedelsiz vb. ),

 Şirket Tahvilleri,  Devlet Tahvilleri.

Son yıllarda, küresel para ve sermaye piyasalarının serbestleşmesi ve benzeri gelişmelerin yaşanması, bir takım risklerinde ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu risklerin ortadan kaldırılması için “Finansal Türev Ürünler” adı verilen finansal araçlar kullanılmaya başlanmıştır (Kaygusuzoğlu, 2011: 138).

Türev ürünlerin, finansal istikrar açısından önemi ise son yaşanan 2008 küresel finansal krizi ile ortaya çıkmıştır. Eğilmez (2011: 67), 2008 yılı küresel finansal krizi ışığında, finansal türev ürünleri “Şirketlerin başka işlemlerden doğan risklerini alışverişe konu edebilmelerini sağlayan sözleşmeler” olarak tanımlamaktadır. Son yıllardaki krizlerin sebebi türev ürünler olarak gösterilse de, krizlerin asıl sebepleri türev ürünlerin denetimsiz, kontrolsüz ve amaç dışı kullanımı olmuştur.

Finansal istikrarı bozan, krizlerin sebeplerinden biri finansal türev ürünler olduğu kadar, bu finansal türev ürünlerin kullanımı etkileyen hukuki ve idari düzeni ayrı bir başlık altında ayrıca incelenecektir.

64

2.3.4. Finansal Kurumlar

Finansal sistemin önemli bir diğer unsuru olan finansal kurumlar, bankalar, sigorta şirketleri, yatırım fonları, finansman şirketleri ve yatırım bankalarını da içine alan, farklı özel sektöre ait kurumlardır (Mishkin, 2000: 6). Bu finansal kurumlar fon transferinde aracı rol oynarlar. Bir yatırımcı, yatırım yapacağı şirkete doğrudan veya dolaylı yolla yatırım yapabilir. Eğer bu yatırım dolaylıysa bu kurumların aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

Bankacılık Kanunu (2005)’nun da ise finansal kuruluşlar,

“Kredi kuruluşları dışında kalan ve sigortacılık, bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak veya bu Kanunda yer alan faaliyet konularından en az birini yürütmek üzere kurulan kuruluşlar ile kalkınma ve yatırım bankaları ve finansal holding şirketleri” olarak belirtilmektedir.

Finansal kurumları, aracılık faaliyetlerine göre sınıflandırdığımızda, Goldsmith (1958: 52) ‘e göre ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte genel olarak aşağıdaki başlıklar olarak sınıflandırmıştır;

 Bankacılık Sistemi ( Merkez Bankaları, Ticari Bankalar vb.),  Diğer Mevduat Kurumları (Tasarruf ve Kredi Kuruluşları, Kredi Birlikleri vb.)

 Sigorta Kurumları (Özel Sağlık Sigortası Şirketleri, Emeklilik Fonları),

Diğer Finansal Aracılar (Yatırım Firmaları, Finans Firmaları vb.).

Finansal kurumların bu kadar geniş bir yelpazede yapılanmış olması, finansal gelişimle yakın ilişki içinde olmasından kaynaklanmaktadır. Tam bu noktada finansal kurumların aracılık hizmeti görmesi sebebiyle ilk başta bankalar olmak üzere zaman içinde derinleşen finansal piyasalarla birlikte farklı finansal kurumlar da ortaya çıkmıştır.

Tanımlarda da sıkça rastladığımız aracılık hizmetleri doğrudan finansal sistemi etkileyen bir özelliktir. Finansal kurumlar, özellikle önceki bölümde değinilen asimetrik bilginin ortaya çıkaracağı finansal istikrarsızlığı önleyici bir rol oynar. Bireylerin ve firmaların, yatırım yapacakları veya fon aktaracakları kurum hakkında daha düşük maliyetli bilgi toplayabilmelerini sağlar. Bunun sonuncunda hem borç alanlar hem de

65

borç verenler çok daha düşük maliyetlerde doğru bilgiye ulaşırlar. Finansal aracılar böylece toplamış oldukları bilgilerle kaynakları minimum maliyetle maksimum fayda sağlayacağı kanallara aktararak finansal istikrar ve ülkenin ekonomik büyümesine de katkıda bulunur.

Salehi (2008: 101) ‘ e göre, finansal aracıların faaliyetleri, işlemleri, genel bir yönetime ve denetime tabidir. Birçok ülkede bu yönetim ve denetim faaliyetleri merkez bankaları tarafından gerçekleştirilir. Bu oluşumun içinde merkez bankası, ticari bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik fonları vb. kurumlar yer alır. Bu finansal aracılar Şekil 9 ,’da belirtilmektedir.

Şekil 8: Finansal Aracıların Bileşenleri

Kaynak: Salehi, 2008: 101

Bir finansal sistemin için de yer alan, finansal kurumların, aracılık faaliyetlerinin gelişmişliği ile finansal istikrar arasında doğrudan bir bağlantı kurmak mümkündür.

Ülkenin aracılık faaliyetlerini yürüten finansal kurumların çeşitliliği, ülke ekonomisinin büyümesine ve finansal istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunacaktır.

Finansal kurumların aracılık faaliyetlerinde ilerleme ile birçok potansiyel yatırımcının ellerinde bulundurdukları kaynakları yatırımlara aktarmasına yardımcı olur.

66

Genel olarak kalkınmada aracılık faaliyetleri, bankalar tarafından yürütülmekteyken, ekonomilerin gelişmesiyle, ticari bankaların yanında birçok farklı sigorta şirketleri, yatırım bankaları vb. birçok kurum ortaya çıkmıştır (Yetiz, 2008: 9).

Finansal kurumların aracılık faaliyetlerine vurgu yapılarak farklı ayrımlara da tabi tutulduğu görülmektedir. Örneğin, İbicioğlu (2006: 21) finans sisteminin bir alt sektörü olarak değerlendirdiği mevduat toplamaya yetkili şirketler, sigorta şirketleri ve emeklilik şirketleri vb. şirketlerin dışında mali aracılık hizmetinde bulunan şirketleri ayrıca değerlendirmektedir. Banka, sigorta ve emeklilik şirketlerinin dışında kalan finansal aracılık hizmetleri yapan kurumlar ise aşağıda genel olarak sıralanmıştır;

 Leasing şirketleri,

 Bireysel veya ticari kredi sağlayan şirketler,  Faktoring şirketleri,

 Finansal varlık ve menkul kıymet vb. satışı yapan şirketler,  Holdingler (kendileri doğrudan finansal hizmet vermeseler de kontrol ettikleri şirketlerin finansal aracılık hizmeti yapması).

Her ne kadar finansal kurumlar çeşitli isimlerden oluşan ve farklı kurumların oluşturduğu bir yapı olsa da finansal sistemi organize şekilde etkiledikleri görülmektedir.

Finans kurumlarının, toplam sektördeki paylarına baktığımızda bazı kurumların çok daha fazla pay aldıkları görülmektedir. BDDK’nın yayımlamış olduğu 2015 faaliyet raporuna göre, BDDK’nın gözetimdeki finansal kurumlar ve BDDK’nın gözetiminde olmayan finansal kurumlar şeklinde ayrıma gidilerek oluşturulan Grafik 4’ te bankaların finans sektöründeki payının çok büyük olduğunu da göstermektedir

.

Grafik 4 ‘te bankaların finansal sektördeki payının %65,7 gibi önemli oranda olması, Türkiye’nin yukarıda açıklanan banka temelli bir finansal sisteme dayalı bir ekonomiye sahip olduğunu göstermektedir. Grafik 4, sadece BDDK’nın denetimi dışında %31,7’lik, kısmın içinde Emeklilik ve Sigorta Şirketleri de bulunmakta olup, görüldüğü üzere payları düşüktür.

67

Grafik 6: BDDK Gözetiminde Bulunan Kuruluşların Finansal Sektördeki Payları

Kaynak: BDDK, 2015b Faaliyet Raporu

Finansal sistemin unsuru olan finansal kurumlardan, finansal istikrara etkisi açısından bankalar ve merkez bankalarının ayrıca incelenmesi gerekmektedir.

Benzer Belgeler