• Sonuç bulunamadı

2000’li yıllardan sonra, finansal istikrar kavramı daha çok gündeme gelmeye başlamıştır. Bunda, yakın bir geçmişte yaşanan finansal krizlerin etkisi de büyüktür. Sadece krizler değil, küreselleşen dünya finansal işlemlerin artmasına da sebep olmuştur. Bunun sonucunda ihtiyaca yönelik finansal ürünler geliştirilmiş ve finansal piyasalar her geçen gün daha da derinleşmiştir. Çeşitlenen piyasalar, birçok riske açık hale gelerek, finansal istikrarı tehdit etmeye başlamıştır.

Cihak (2006: 4) ‘ a göre finansal istikranın önemini açıklamaya, son otuz yılda finansal istikrarın bir kamu politikası olduğunu vurgulayarak başlar. Ayrıca ülke otoritelerinin çoğu, özellikle yüksek ve orta gelirli ülkeler, finans sektörüne ve finans sektörünün sağlamlığına odaklandıklarını belirmektedir. Bunun en önemli nedenini ise finansal krizlerin yüksek maliyetleri, bu krizlerin yaşanma sıklığının artması ve son olarak finansal işlem hacimlerindeki önemli derece artış olarak açıklamaktadır.

Finansal istikrarsızlık, bir ülkenin makroekonomik büyüme ve gelişimini negatif yönde etkilemektedir. Bu yüzden finansal sistemin işleyişi ve finansal istikrarı gerçekleştirmek için uygulanan politikalar hayati öneme sahiptir (Demir ve Çakır, 2015: 36).

Finansal istikrarın önemini TCMB ise üç ana başlık altında değerlendirmektedir (TCMB, 2015: 7);

i. Bir ekonomide finansal istikrarsızlık yaşanırsa, piyasalarda faaliyet gösteren tarafların zarar etmesine ve bu etkilerin bulaşmasıyla diğer piyasalarda faaliyet gösteren tarafların olumsuz yönde etkilenmelerine sebep olabilir.

ii. Finansal istikrarın küresel olarak da önemi büyük olup, bir önceki madde de belirtildiği gibi, yerel bir piyasada oluşan istikrar veya istikrarsızlık, diğer ülke piyasalarını da önemli derecede etkiler.

iii. Finansal istikrarın ülke ekonomisine de katkısı bulunmakta olup, fon transferinin daha verimli şekilde çalışmasını sağlayarak, ülkenin tasarruflarının yatırımlara dönüşerek, doğru risk dağılımını da

19

gerçekleştirir. Böylece ülke finansal sistemi şoklara karşı daha dayanıklı bir yapı oluşturur.

Finansal istikrar sadece yerel bir durum değil aynı zamanda uluslararası bir durumdur. Özellikle son elli yılda yaşanan gelişmeler dikkate alındığında, her ülke birbirine bağımlı hale gelmiştir. Öyle ki bizim dışarıya kapalı olarak diye düşündüğümüz ekonomilerde bile ortaya çıkan aksaklıklar, mevcut sektörü etkilemekle kalmayıp, aynı ülkede ki farklı sektörlere de sıçramaktadır. Bu durumun bu kadarla kalmadığı, bu aksaklıkların ve sorunların diğer ülkelere de yansıdığı görülmektedir. IMF’ bunu “hiçbir ülke ada değildir” şeklinde ifade etmektedir (IMF, 2012a: 1). IMF, böylece finansal istikrarın küresel boyutta önemine dikkati çekerek, finansal istikrarın bütün ülke ekonomileri için önemini vurgulamıştır.

Tüzün ve Kahyaoğlu (2015: 25)’ ise finansal istikrara farklı bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Finansal istikrarın makroekonomik bir konu olarak değil mikroekonomik bir konu olarak algılandığını belirtmektedir. Buna ek olarak, finansal istikrarın gerçekleşememesinin, sektörün doğru denetlenmemesine bağlandığını fakat bunun 2008’de yaşanan küresel finansal krizden sonra değiştiğini vurgulamaktadır. Bu değişiklikten sonra merkez bankalarının para politikaları içinde yer alan finansal istikrar kavramı gündeme daha sık gelerek önemini arttırmıştır. Tüzün ve Kahyaoğlu (2015: 25), özellikle ekonomileri derinden etkileyen krizler sonucunda, finansal istikrarın merkez bankaları açısından da önemli olmaya başladığını belirtmektedir.

Merkez bankalarının finansal istikrarla son zamanlarda yakından ilgilenmelerini ve finansal istikrarın önemini Başçı ve Kara (2007: 8) ‘ da, 2008 yılı küresel finansal krizi ve sonrası dönemde, merkez bankalarının para politikalarına olan ilgisinin farklı bir boyut kazandığı, şeklinde yorumlamıştır. Bu bağlamda önemli bir topluluk olan G- 20 gibi, uluslararası yapıların konuyu tartışmaya başladıklarını belirtmektedir. Bu toplulukların merkez bankaları, finansal istikrar kavramı başta olmak üzere kredi genişlemesi vb. konuları da çok daha fazla gündeme getirdiklerini vurgulamaktadır. Bu yüzden makroekonomik riskleri en aza indirecek, politikaların oluşturulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini eklemektedir.

Tiryaki ve Yılmaz (2012: 71) ise finansal istikrarın önemini açıklamaya önce istikrar kavramını tanımlayarak başlamıştır. “Aynı kararda, biçimde sürme, kararlılık”

20

olarak tanımlanan “istikrar” sözcüğü hemen hemen her ekonomik faaliyet alanında arzu edilen bir durum olarak kabul edilmiştir. Bunu destekler şekilde, elde edilen bir başarının sürekliliği de en az o başarıyı elde etmek kadar önemlidir. Böyle bir değerlendirme yaptığımızda, istikrar sadece ekonomik bir kavram olarak kalmamakta aynı zamanda sosyolojik bir kavram da olmaktadır. Finansal istikrar, 1970’lerden itibaren yoğun bir şekilde başlayan ve devamlı gelişen iletişim imkânları ve teknoloji destekli finansal yapıda giderek önem kazanmıştır. Bu ilerleme en son 2008 yılında yaşanan küresel finansal krizi ile finansal istikrarın ekonomik birimler tarafından, finansal istikrarı sağlayıcı hedeflerin oluşturulmasına sebep olmuştur.

Özellikle başta gelişmekte olan ülkelerde (Meksika, Rusya, Brezilya, Türkiye, Arjantin), 90’lı yıllarda yaşanan krizlerin meydana getirdiği kayıplar, bu ülkelerin büyümeleri üzerinde olumsuz etkilerde bulunmuştur. Olumsuz etkileri sadece büyümeleri üzerine olmayıp, finansal istikrarsızlığın ortaya çıkmasına da sebep olması, finansal istikrar kavramını, ekonomi biliminin gündemini oluşturan en önemli konulardan biri haline gelmiştir. Yaşanan krizler sonucunda, finansal regülasyon tartışmaları başlamıştır. Finansal istikrar sadece belli başlı otoritelerce değil aynı zamanda para ve maliye politikası yapıcıları açısından da tartışılan bir konudur. Finansal istikrarın önemli bir konu haline gelmesinde rol oynayan faktörler arasında finansal işlemlerin hacminde yaşanan hızlı artışlar, finansal araçların çeşitlerinde, yapısında yaşanan değişimler ve belki de en önemlisi finansal sistemlerden kaynaklanan ve maliyeti yüksek olan krizler yer almaktadır.

Benzer Belgeler