• Sonuç bulunamadı

1.1.5. Finans Endüstrisinin leyii

1.1.5.2. Sermaye Piyasalar

Para piyasalarından sonra yapılması gereken ikinci ayrım, sermaye piyasalarıdır. Sermaye piyasalarında; belediyelerin, şirketlerin ve hükümetlerin çıkardığı borç senetleri dahil olmak üzere bir yıldan uzun vadeli aktiflerin ticareti yapılır. Bu noktada borç olarak verilen ya da borç olarak alınan fonların bir yıldan uzun vadeli olarak değerlendirilmesiyle oluşan yapı, sermaye piyasası olarak adlandırılabilir.48 Sermaye piyasası enstrümanlarının genelde yatırımcılara yıllık

getiriler kazandırması beklenir. Bu yüzden sermaye piyasası araçlarının likiditesi düşüktür.49

Sermaye piyasalarından fon arz ve talebi finansal aracılar (Financial Intermediator) sayesinde gerçekleştirilir, çünkü fonların ihtiyacı olan kesimlere doğru ve etkin şekilde aktarılması oldukça güçtür. Fon arz ve talep edenlerin kendileri için belirlediği risk ve getiri seviyeleri birbirinden faklıdır. Dolayısıyla tarafların risk ve getiri anlamında beklentileri aynı olanlarla karşılaşması güçtür. İşte bu noktada, finansal aracılar risk ve getiri konusunda tercihleri aynı olan tarafları buluşturacak ve tasarrufları en etkin ve hızlı şekilde taşınmasına yardım edecektir. Bu piyasada fonlar el değiştirirken menkul kıymetler kullanılır. Dolayısıyla menkul kıymetler piyasası, sermaye piyasası ile eş anlamlı olarak kullanılabilir.50

Sermaye piyasasından elde edilen uzun vadeli fonlar, işletmenin duran varlıklarının finansmanında kullanılır. Duran varlıklar ifadesi işletmenin bir yıldan az sürede likiditeye çeviremeyeceği ya da çevirse dahi bundan zarar edeceği varlıklar

48 Cooper, Fraser, ve Uselton, ss. 22, 24. 49 Madurra, s. 3.

25

için kullanılır. Dolayısıyla, bu varlıkların finansmanı da sağlıklı olması açısından sermaye piyasalarından uzun vadeli borçlanılarak yapılır. Yani sermaye piyasaları, orta ve uzun vadeli fon arz ve talebinin bir araya geldiği bir piyasadır. Vade süresi bir yıldan fazla olduğu için risk artmakta, bu da faiz oranlarını yükseltmektedir.51

Sermaye piyasası ülke ekonomisi için önemlidir. İyi işleyen bir sermaye piyasası, finansal kaynakları verimli yatırım alanlarına yönlendirmede, öz kaynakları yeterli olmayan firmaların finansman ihtiyacının karşılanmasında, küçük yatırımcıların yüksek miktarda fon isteyen yatırımlara girişmesinde, tasarrufun teşvik edilmesinde ve ülkedeki servet ve gelir dağılımının daha adil olmasında yardımcı olur. Ancak böyle bir sermaye piyasasının var olması için de ekonomideki tasarruf düzeyinin belli bir seviyede olması, halka açık anonim şirketlerinin sayısının artmış olması ve sermaye piyasası ile ilgili hukuksal çerçevenin iyi belirlenmiş olması gerekir.52 Bunlar, hukuki çerçeveleri ve işleyiş biçimleri yönünden aşağıda üç değişik

ayrım biçimde incelenmektedir.

a) Birincil, İkincil, Üçüncül ve Dördüncül Piyasalar: Finansal piyasalar

için söz konusu olan diğer bir ayrım birincil, ikincil, üçüncül ve dördüncül piyasalar ayrımıdır. Birincil piyasalar, yeni çıkartılmış değerli kağıtların, ilk alıcılarına satıldığı bir finansal piyasa çeşididir. Birincil piyasalar, fon kullananların gereksinim duydukları fonları sağlamak için, fon sunanlara ilk kez başvurdukları, yeni sundukları finansal araçları (hisse senedi veya tahvil gibi) sattıkları piyasalardır.53

Çıkarılan fonlar doğrudan ya da dolaylı yolla çıkarılabilir.54 Doğrudan çıkarımla

satılmak istenen finansal varlıklar, az ya da çok sayıdaki yatırımcıya herhangi bir aracı olmaksızın satılması amaçlanır. Dolaylı çıkarımda ise finansal varlıklarını satmak isteyen bir anonim ortaklık ya da kamu kuruluşu, satışı piyasadaki mevcut bir aracı kurum vasıtasıyla belli bir komisyon karşılığında satış yapar. Yine eğer

51 Nuray Kondak, Finansal Pazarlara Giriş, Menkul Kıymet Pazarlarının Gelişimi, Finansal Araçlar ve Kurumları, İstanbul, Der Yayınları:237, 1998, s. 7.

52 Taner ve Polat, ss. 10-11.

53 Frederic S. Mishkin, The Economics of Money, Banking, and Financial Markets, New York:

Pearson-Addison Wesley, 2004, s. 26.

54 Stanley G. Eakins ve Frederic S. Mishkin, Financial Markets and Intitutions, Second Edition,

26

istenirse satış, aracı kurum tarafından satış ve dağıtım garantisi verilerek de yapılabilir.55

İkincil piyasalar ise daha önce birincil piyasada çıkarılmış olan menkul kıymetlerin tekrar alınıp satıldığı piyasalardır. Örneğin; döviz piyasası, opsiyon piyasası ve gelecek satış sözleşmelerinin yapıldığı piyasa, menkul kıymet pazarları ve serbest pazarlar buna örnektir.56 Bu piyasada aracılık yapanlara yatırım firması (Investment firm) denir ve hem alım satımı kendi nam ve hesabına (Dealer), hem de ajan veya komisyoncu olarak alım satıma aracılık yapmak suretiyle görevlerini yerine getirebilirler. Broker ve Dealer’lar bu piyasa için önemlidir, çünkü “broker” satılacak olan finansal varlık için alıcı ve satıcıları birbirleriyle buluşturur. Burada broker belli bir komisyon karşılığında aracılık yapar. Dealer ise finansal varlığı daha önce belirlenmiş fiyattan satın alarak alıcıları ve satıcıları buluşturur. Yani dealer kendi nam ve hesabına alım-satım yapar. Piyasada satış belli bir müşteriyle özel pazarlık yapılarak da satılabilir (Over the counter). Bu durumda alıcı ve satıcıların işlem yapabilmek için fiziksel olarak bir araya gelmesine gerek yoktur. Örneğin; Euro piyasalarında borçlanma genellikle bilgisayarlar üzerinden yapılabilmektedir. Diğer yandan, ikincil piyasalar borsa şeklinde de örgütlenebilir. Bu durumda, alıcı ve satıcılar belli bir fiziksel mekanda toplanarak işlemlerini gerçekleştirir.57

Üçüncül piyasalar, menkul kıymetlerin aynı şekilde borsa dışında alınıp satıldığı piyasalardır. Yapı olarak organize olmamış piyasalara benzerler. Piyasadaki aracılar her şekilde piyasa oluşturarak ellerindeki büyük miktarda olan menkul kıymetleri satmaya çalışırlar. Üçüncül piyasalarda aracılar, organize olmuş borsadaki acentaların rakibi olur.58

Dördüncül sermaye piyasasında ise daha çok büyük kurum ve kişiler, büyük miktarda işlem hacimleriyle alıp satarlar. İşlem miktarının büyük olması, aracı kurumların komisyon miktarını arttırmaktadır. İşte bu komisyon ödenmeden dördüncül piyasada işlemler gerçekleştirilir. Bu piyasadaki işlemlere kayıt tutulmaz.

55 Cevat Sarıkamış, Sermaye Piyasaları, İstanbul, Alfa Basım Yayım Dağıtım, 1995, ss. 79-80. 56 Başoğlu, Ceylan ve Parasız, s. 17

57 Grinbalt, Tittman, ss. 73-74. 58 Ceylan, Korkmaz, s. 18.

27

İşlemleri yapanların adları gizli tutulur. Diğer piyasalardaki risk yüklenme, stok tutma ve kredi hazırlama gibi faaliyetler bu piyasada yapılmaz. Piyasada az sayıdaki kişi, alıcı ve satıcı arasında bağlantı görevi görerek alım satımları gerçekleştirirler.59

b) Örgütlenmiş ve Örgütlenmemiş Piyasalar: Üçüncü ayrım, örgütlenmiş

ve örgütlenmemiş piyasalar ayrımıdır. Örgütlenmiş piyasalar işlemlerin belirli kurallara göre yapıldığı, işlemler için belli bir fiziksel mekanın bulunduğu ve işlemlerin buradan yürütüldüğü ve piyasayı yöneten belirli yöneticilerin görev yaptığı piyasalardır. Bu piyasada belirli bir fiziksel mekanda menkul kıymet alıcı ve satıcıları karşı karşıya gelerek işlemlerini yaparlar. Örgütlenmiş para piyasalarına en iyi örnek, ticari bankalar ve yine örgütlenmiş sermaye piyasalarına en iyi örnek, menkul kıymet borsalarıdır.60

Örgütlenmemiş piyasalar ise tezgah üstü piyasa olarak da adlandırılır. Burada örgütlenmiş piyasadakinin tam tersine belirli bir fiziksel mekan olmaksızın ve belli kurallara bağlı kalmadan tarafların kendi aralarında yaptıkları pazarlıklar sonucu, vardıkları mutabakata göre alım satım işlerini yürüttükleri piyasalardır. Piyasada tezgah üstünde menkul kıymet almak ya da satmak isteyen kişiler ve elinde menkul kıymet stoku bulunan dealer’lar faaliyet gösterirler. Piyasada söz konusu olan menkul kıymet ise borsaya kote ettirilmiş tahvil ve hisse senetleri, eğer mal söz konusu ise mal örneğe gerek duyulmadan alınır satılır. Örgütlenmemiş para piyasalarında, tefeciler ve bankerlik kuruluşları aracılık yaparlar. Örgütlenmiş para piyasasında kullanılan poliçe, bono ve çek bu piyasada da kullanılır.61

Borsa kotuna alınmamış menkul kıymetlerin alım satımı ise tezgahüstü piyasalarda gerçekleşir. Bununla birlikte, borsa kotundaki menkul kıymetler de zaman zaman tezgahüstü piyasalarda alım-satıma konu olabilir. Tezgahüstü piyasalar, organize olmamış, daha çok katılımcıları bilgisayar ağıyla birbirine bağlayan piyasalardır. Bu tip bir piyasaya Amerika Birleşik Devletleri’ndeki National Association of Security Dealers Automated Quotation System (NASDAQ) örnek

59 Ceylan, Korkmaz, s. 19.

60 İlker Parasız, Para Banka ve Finansal Piyasalar, Dördüncü Baskı, Bursa, Ezgi Kitabevi Yayınları,

1991, s. 51.

28

olarak verilebilir. Ülkemizde de, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’nın 1986 yılında faaliyetine başlamadan önce menkul kıymetler piyasası organize olmamış, belli kural ve düzenlemeleri bulunmayan bir tezgahüstü piyasası özelliğini taşımaktaydı.62

Türkiye’de faaliyet gösteren piyasaları organize ve tezgahüstü piyasalar olarak iki bölümde incelersek şöyle bir sonuca varılacaktır:63

Organize piyasalar:

• TCMB Açık Piyasa • İMKB Hisse Senedi Piyasası

• TCMB İnterbank Para Piyasası • İMKB Up Uluslararası Tahvil ve Bono Piyasası

• TCMB Döviz Piyasası • İstanbul Altın Borsası

• İMKB Tahvil ve Bono Piyasası (Kesin alım- satım, repo pazarı)

Tezgahüstü Piyasalar:

• Bankalararası TL Piyasası • Bankalararası Döviz Piyasası

• Bankalararası Repo Piyasası • Serbest Döviz Piyasası

• Bankalararası Tahvil Piyasası • Serbest Altın Piyasası

c) Hisse Senedi ve Tahvil Piyasası: Son olarak, tahvil piyasası fon ihtiyacı

olan özel firma ya da kamu kuruluşunun, öncelikle piyasanın ve kendi mali durumuna göre bir yıl, isterse bir - on yıl arası ve yine on yıldan daha uzun vadeli olarak borçlanabileceği bir piyasadır. Burada fon talep eden itibari değerleri eşit ibareleri aynı olmak üzere borç senetleri çıkarır. Böylece iktisadi birim tahvil çıkartarak ödünç para sağlarken, tahvil tutarının (ana para) ve faizinin tahvil alıcısına sağlanmasını da garanti etmiş olur. İkinci yol, hisse senedi ihraç etmektir. Hisse senedi anonim ortaklıklar tarafından çıkartılan ve yatırımcıya aldığı hisse oranında ortaklık ve mali hak veren bir tür kıymetli evraktır. Firma çıkardığı hisse senetlerinin her birinin nominal değeri kadar fon elde eder. Ancak söz konusu hisse senedi ikincil piyasada alınıp satılıyorsa, bu durumda firmaya yeni fon girişi olmaz.64 Finansal

piyasalar bu şekilde özetlendikten sonra finans endüstrisinde kullanılan araçları kısaca incelemek gerekir.

62 Konuralp, s. 19.

63 İMKB, Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası

Yayınları, 2000, s. 533.

29

Benzer Belgeler