• Sonuç bulunamadı

Selahaddin Eyyûbî’nin Sur’u Muhasarası ve Akabinde Gelişen Olaylar

2. Selahaddin Eyyûbî’nin Filistin’e Yürüyüşü (1186 1187)

2.3. Selahaddin Eyyûbî’nin Sur’u Muhasarası ve Akabinde Gelişen Olaylar

Selahaddin Eyyûbî Kudüs’ü fethinin akabinde Bizans İmparatoru II. Isaac’a Haçlılara karşı kazandığı büyük zaferini bildirmek adına elçiler yolladı. Bu elçiler birçok hediyenin yanında özgürlüğüne kavuşturulmuş 190 Yunanlı esiri de getirmişlerdi. Isaac bu haberden oldukça memnun kalarak iadei ziyaret babında üç özel elçisini Selahaddin’e yollamıştır (1188). Elçiler Akka’da Selahaddin ile görüşüp Kralın hediyelerini sunmuşlar ve Haçlıların Kudüs’ü geri almak için bir sefer hazırlığı içinde olduklarını haber vermişlerdir. Bu gelişmelerin yaşandığı esnada Fransız Kralı Philip Augustus Isaac’a Doğu dünyasından bilgiler almak adına elçiler yollamıştır. Gelen bu heyetin Fransa’ya döndüğünde İmparator’a sundukları bilgiye göre: Selahaddin Bizans nezdinde oldukça itibarlı ve Selahaddin’in elçileri Bizans sarayında diğer elçilerden daha değerli bir konumda. Hatta İmparator’un rızası

620 İbn Kesîr, el- Bidâye ve'n- Nihâye, Cilt 13, 31-32; Azzam, Selahaddin Eyyûbi, 250-251. 621 Ebu Şame, Kitabu'r-Ravzateyn Fi Ahbari'd-Devleteyn en- Nuriyye ve's Salahiyye, Cilt 3, 403- 410; Polat, Haçlılara Kılıç & Kalem Çekenler, 167-172.

159

dâhilinde Selahaddin bir heykelini İstanbul’a gönderecekmiş ki halk o heykele tapınsın. Allah’tan Venedikliler bu heykeli çalıp Sur şehrine götürmüş. Ayrıca elçilerin Philip’e verdiği haberlerin içinde, Isaac’ın Selahaddin’e yüz kadırgalık bir yardım donanmasında bulunduğu ve Selahaddin de buna karşılık olarak Haçlıların Bizans topraklarında engellenmesi şartıyla kutsal toprakları Bizans’a vermeyi vaat ettiğini belirttiği kabilinden bilgiler vardır.623 Avrupa’ya giden bu haberde gerçek

dışı şeyler mevcutsa da asıl odaklanılması gereken nokta Bizans sarayıyla Selahaddin’in arasının oldukça iyi olduğu gerçeği idi.

Selahaddin Kudüs’teki işleri yoluna koyduktan sonra Sur şehrine hareket etti. Sur Kudüs’ün düşüşünden sonra Haçlıların toplandığı bir şehir olmuştu. Ölümden kurtulan Haçlılar akın akın Sur’a gelip burada toplanmışlardı. Sur İbn Meştûb’un deyimiyle “ kâfirlerin sadağında kalan tek oktu ”. Sur’un mevcut konumdaki lideri Montferrat Markisi Conrad idi. Bu adam Hıttîn savaşı devam ederken kutsal toprakları ziyaret maksadıyla Bizans’tan ayrılarak Akka’ya gelmeye azmetmişti. Akka’ya yaklaştığı esnada Akka’nın düştüğünü ve Müslümanların şehre hâkim olduğunu görünce hemen harekete geçip Sur’a gitmişti. Sur şehrindekiler de bu soylunun gelişini ilahi bir lütuf sayıp onu kendilerine lider seçmişlerdi. Conrad İbn Esir’e göre “iyi bir idareci ve şehri muhafaza hususunda kabiliyetli bir şeytandı ”. Böylece Sur şehri kısa sürede korunaklı bir hâle getirilmişti.624

Selahaddin ordusuyla birlikte Kasım 1187’de Sur önlerine gelmişti. Sur şehri hendeklerle çevriliydi ve bu hendeklerden kuşların uçması dahi imkân dâhilinde değildi. Selahaddin bir yandan mancınıklar kurarak şehre saldırı hazırlıkları yaparken; bir yandan da Mısır’daki kardeşi Melik Âdil’e haber yollayarak savaş gemileriyle harekete geçmesini emretmişti. Bunun üzerine on parçalık gemi Abdüsselam el-Mağribî kumandasında yola çıkmış ve kısa sürede yardıma yetişmişti.

623 Blaum, Güneşteki Kartallar: Selahaddin’den Sonra Eyyubiler, Selahaddin’in Mirası, 189; Çalışır, Denizaşırı Ülke’den Havadisler: Haçlıların Mektupları (1097- 1252), 48-49.

624 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 504-505; Ebu'l Fida, el- Muhtasar Fi- Ahbari'l Beşer, Cilt II, 156; İbn Vâsıl, Müferricü'l-Kürûb Fi Ahbâr-ı Benî Eyyûb, Cilt 2, 242-243; Nicholson, (çev.), Chronicle of the Third Crusade (A Translation of the Itinerarium Peregrinorum et Gesta Regis Ricardi), 36; Edbury (çev.), The Conquest of Jerusalem and The Third Crusade, 51; Annals of Roger de Hoveden, Vol II, 66; Niketas Khoniates, Historia (1180- 1195), Işın Demirkent (çev.), İstanbul: Dünya yayınları, 2006, 196-197; Azzam, Selahaddin Eyyûbi, 252; Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, Cilt II, 394-395; Lyons- Jackson, Selahaddin Kutsal Savaşın Politikaları, 336-339; Harun Korunur, Itinerarium Peregrinorum et Gesta Regis Ricardi Işığında III. Haçlı Seferi (1189-1192), İstanbul: Kitabevi yayınları, 2019, 48.

160

Bu sayede Selahaddin karadan ve denizden Sur şehrini kuşatma imkânı elde etti. Saldırıya geçmeden önce Conrad’a haber yollayarak Kudüs’ü fethettiğini ve Sur’u teslim etmesi karşılığında esir bulunan babasını serbest bırakacağını teklif etti. Conrad ise babasının yeterince yaşadığını söyleyerek teslim olmayı reddetti. Conrad Selahaddin’in saldırısını önlemek adına karaya yakın gidebilen deri kaplı tekneler yaptırarak saldırıya geçti. Kısa sürede Müslüman donanmasına ani saldırılar yapılarak gemilerin çoğu batırıldı ve mürettebatın bir kısmı öldürüldü. Conrad’ın denizden verdiği bu zayiat kuşatmanın seyrini değiştirdi. Donanmada kalan birkaç geminin de geri çekilmesiyle Sur sadece karadan kuşatılmış durumda kaldı. Kış mevsiminin yaklaşması ve askerlerin yorgunluğu da hesaba katılınca Selahaddin beklemenin faydasız olduğunu düşünerek kuşatmayı kaldırdı. Selahaddin kuşatmayı kaldırmadan önce de orduyu teşvik etmek adına kesenin ağzını açmıştı. Şimdi para sıkıntısı çekiliyordu, zengin Emirler Selahaddin’in kendisinden borç para istemesinden korkuyorlardı. İbnü’l-Esîr’e göre: “Sur’un alınamamasının tek suçlusu Selahaddin’dir”. Çünkü bundan önce Kudüs’ün fethi sonrasında kurtulabilen Haçlıların Sur’a gitmesine ses etmemişti. Şimdi ise bunun ceremesini çekmekteydi.625

Selahaddin Sur’dan Akka’ya geldi ve bundan sonra iç kesimlerde bulunan Kerek, Şevbek, Kevkeb, Safed, Hûnin ve Şakif Arnun gibi önemli Haçlı kalelerini almaya yöneldi.626 Hûnin Kalesi Tıbnin ele geçirildikten sonra direnmiş ve teslim olmamıştı.

Selahaddin Sur’u kuşattığında ise Hûnin zor durumda ve erzaksız kaldı. Bunun üzerine eman dileyip teslim oldular.627 Devamında Selahaddin Kevkeb ve Safed

Kaleleri üzerine yoğunlaştı. Bu kaleler Hıttîn mevkiine yakın olmakla beraber; Kevkeb Hospitalier tarikatının Safed ise Templier tarikatının sığınak yeriydi. Bu kalelerin muhasara edilmesiyle şövalyelerin azgınlıkları ve yol kesmeleri son

625 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 512-515; Ernoul, Kronik (Haçlı Seferleri Tarihi Selahaddin Eyyubi ve Kudüs’ün Fethi), 184-188; Ebû’l Farac, Tarih, Cilt II, 446-447; el- Makrîzî, Kitabu's- Sülûk li- Marifeti Düveli'l- Mülûk, Cilt 1-1. kısım, 97; İbn Kesîr, el- Bidâye ve'n- Nihâye, Cilt 13, 32; Ebu'l Fida, el- Muhtasar Fi- Ahbari'l Beşer, Cilt II, 157; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 103-105; Korunur, Itinerarium Peregrinorum et Gesta Regis Ricardi Işığında III. Haçlı Seferi (1189-1192), 49.

626 Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 103.

627 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 515; Ebu'l Fida, el- Muhtasar Fi- Ahbari'l Beşer, Cilt II, 157.

161

bulmuştu. 628 Selahaddin Kevkeb muhasarası devam edip uzayınca şehrin

müstahkemliğini de göz önünde bulundurup Kaymaz en-Necmî’yi muhasaraya devam etmesi için burada bırakıp Kevkeb önlerinden ayrıldı (Mayıs-1188). Ayrıca Safed kuşatmasının da devam ettirilmesi emrini vererek Dımaşk’a doğru yola çıktı.629 Haçlı tarikat mensuplarının ellerinde olan bu kaleler ancak Kasım 1188’de

Selahaddin’in eline geçmiş bulunmaktaydı. Böylece Hicaz-Şam ve Mısır yollarına hâkim ve daima saldırganca davranan bu Haçlı kaleleri ele geçirildi.630

Selahaddin Dımaşk’tan 13 Haziran 1188’de ayrıldı ve Hıms’a doğru yola çıktı. Hıms’ın batı kısmında kalan Kades Gölcüğü (Buhayratu Kades) kenarında konakladı. Çevredeki emirlerden Nusaybin, Sincar ve Habur hâkimi İmaadeddin Zengî önce geldi. Sonra Musul, el-Cezîre ve civar bölgelerin askerleri Selahaddin’e katılmak için geldiler. Selahaddin yeğeni Takiyyüddîn Ömer Haleb sahibi olan oğlu el-Melik Zâhir’e Trablus topraklarına gitmelerini emretti. Etraftan gelen orduyla beraber Selahaddin vakit kaybetmeden Trablus Kontluğu topraklarına akınlarda bulundu.631 Bu sırada Cebele Kadısı Mansur b. Nebil isimli bir zat Selahaddin’e Cebele, Lazkiye ve Antakya Kontluğu topraklarına yürümesini teklif etti. Bu sayede Selahaddin Sur’u ele geçirememiş bile olsa Sur’un kuzeyinde kalan liman şehirlerini Haçlılardan alabilirdi. Bunun üzerine Selahaddin Mansur’un teklifini mantıklı bularak harekete geçti.632 Selahaddin öncelikle Antartus’a vardı ve orasını tahrib

ederek ilerledi. Devamında Marakıyye’ye geldi. Bunun üzerine Marakıyye halkı korkup şehri boşalttı ve yakınlarda olan el-Markab Kalesi’ne sığındılar. Bu kale oldukça yüksek burçlara ve korunaklı bir yapıya sahipti; hiç kimse bu kalenin zapt edileceğini tahayyül dahi edemezdi. El-Markab Hospitalier tarikat mensuplarının elinde bulunmaktaydı ve bu Cebele’ye gitmek isteyen birisi için önem arz etmekteydi. Cebele yolunun sağ tarafına düşen bu kaleden emin olmadan yolu geçmek imkânsızdı. Selahaddin Cebele’ye ilerlerken Sicilya donanmasından 70

628 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 516; İbn Kesîr, el- Bidâye ve'n- Nihâye, Cilt 13, 37-38; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 111-112.

629 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 521; Ebu'l Fida, el- Muhtasar Fi- Ahbari'l Beşer, Cilt II, 158; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 112.

630 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 533-534; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El- Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî-Hurûbu Selahaddin ve Feth Beytü’l Mukaddes, 143-148; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 117.

631İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 521-522; Ebu'l Fida, el- Muhtasar Fi- Ahbari'l Beşer, Cilt II, 158; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 112-113.

162

parça savaş gemisi Trablus’ta bulunan Haçlılara yardıma gelmişti. Selahaddin’in ordusunun Cebele yolunda olduğunu görünce el-Markab Kalesi’ne yakın bir yere demirleyen donanma Müslüman ordusunun geçmemesi için ok atışlarını başlatmıştı bile. Selahaddin bu durum üzerine muhasara aletlerini deniz kıyısına kurdurtup, donanmaya karşı saldırıda bulunarak ordunun bu sıkıntılı ve dar yoldan geçişini sağladı. 15 Temmuz 1188’de Selahaddin Cebele şehrine ulaşmış ve şehre hâkim olmuştu. Bu zaferde Cebele Kadısı Mansur b. Nebil’in büyük yararlılığı görülmüştü. Selahaddin Cebele’deki işleri yoluna koyduktan sonra şehirden ayrıldı. Şehirdeki Haçlı taifesi aileleriyle beraber Antakya’ya gittiler.633 Cebele’den Lazkiye’ye hareket

eden Selahaddin 21 Temmuz’da şehre indi ve muhasaraya başladı. Bir iki gün şiddetli çarpışmalar gerçekleşti. Cebele Kadısı Mansur’un Lazkiye halkının gözünü İslam ordusuyla korkutmasının sonrasında yapılan anlaşmayla Lazkiye teslim oldu. Şehir halkından isteyen malı ve ailesiyle şehirden ayrılacaktı. Lazkiye oldukça mamur ve güzel inşa edilmiş bir liman şehriydi.634 Sicilya donanması da denizden

Lazkiye önlerine gelmiş ve şehrin kolayca teslim olmasını Haçlılar adına zillet saymışlardı. Bunun için şehirden ayrılan Haçlıları yakalayıp cezalandırmayı dahi düşünmüşlerdi. Donanma komutanı Lazkiye’nin düşüşünün verdiği üzüntüyle Selahaddin’in huzuruna çıkmış ve ona: “Sen âli bir Sultan ve merhametli bir Hükümdarsın! Franklara daha ne yapabilirsin; onları itaat boyunduruğuna soktun. Şimdi onları salıver ve tekrar şehirlerine hâkim olsunlar; bu sayede senin emrin altında çalışır, kölelerin olurlar. Bu şekilde onlara memleketlerini geri ver aksi halde denizden gelecek Haçlılara karşı koyamayabilirsin” dedi. Ancak Selaahaddin bu donanma komutanının önce yumuşak sonra cüretkârlaşan teklifini “biz çok güçlüyüz,

denizden gelecek askerlerin hiçbir önemi yoktur” sözleriye reddetti. Lazkiye’de cizye

633 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 522-523; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El- Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî-Hurûbu Selahaddin ve Feth Beytü’l Mukaddes, 127-128; İbn Vâsıl, Müferricü'l-Kürûb Fi Ahbâr-ı Benî Eyyûb, Cilt 2, 256-259; Ebu Şame, Kitabu'r-Ravzateyn Fi Ahbari'd-Devleteyn en- Nuriyye ve's Salahiyye, İbrahim Zeybek (Tahkik), Cilt 4, Beyrut: Müessese-i Risale, 1997, 15-20; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El-Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî, 233-234; Ernoul, Kronik (Haçlı Seferleri Tarihi Selahaddin Eyyubi ve Kudüs’ün Fethi), 195; Nicholson, (çev.), Chronicle of the Third Crusade (A Translation of the Itinerarium Peregrinorum et Gesta Regis Ricardi), 43: Burada Cebele’nin 16 Temmuz’da alındığı yazmaktadır.; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 113-114.

634 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 524; İbn Vâsıl, Müferricü'l-Kürûb Fi Ahbâr-ı Benî Eyyûb, Cilt 2, 259-261; İbn Haldûn, Tarih-i İbn Haldûn, Cilt 5, 365; Ernoul, Kronik (Haçlı Seferleri Tarihi Selahaddin Eyyubi ve Kudüs’ün Fethi), 195; Nicholson, (çev.), Chronicle of the Third Crusade (A Translation of the Itinerarium Peregrinorum et Gesta Regis Ricardi), 43; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 114; Aşûr, el-Eyyûbiyyûn ve el-Memâlik fi Mısır ve Şam, 67.

163

vererek yaşamayı kabul eden Hıristiyan ve Ermenilerden bazı kimseler şehirde kaldı. Bu kalışta Sicilya donanmasının Lazkiye halkını dışarı çıktıkları takdirde cezalandırma yollu söylemlerinin de etkisi olmuştur. Selahaddin Lazkiye’yi yeğeni Takiyyüddîn Ömer’e vermiştir. O da kısa sürede Lazkiye’deki yıkımın izlerini silmiş ve şehri müstahkem bir görünüme kavuşturmuştur.635

Selahaddin Eyyûbî 24 Temmuz 1188’de Lazkiye’den Sahyun Kalesi’ne harekete geçti. Sahyun Kalesi bir dağın tepesinde sarp bir mevkide bulunmaktaydı ve oldukça korunaklıydı. Etrafını derin bir vadinin çevrelediği Sahyun Kalesi kuzey yamacından vadi ile bitişik konumdaydı. Selahaddin saldırıyı bu taraftan gerçekleştirdi ve atılan oklar kaleden pek çok Haçlıyı yaraladı. Saldırının şiddeti ardınca Sahyun Kalesindekiler eman dilediler ve sonrasında kurtuluş fidyesini ödeyenler kaleden ayrılarak Antakya’ya gitti. Selahaddin Sahyun Kalesi’ni Kubeys Kalesi Emiri Nasıruddin Mengüpars’a verdi. Sahyun’dan sonra Belâtunis, el-Aydû, Cemâhertin Kaleleri de ele geçirildi.636 Selahaddin buradan sonra Bekas ve Şuğr Kaleleri üzerine

yoğunlaştı. Bu iki kale Lazkiye-Cebele geçişini kolaylaştırmanın yanında Suriye’ye yapılan yolculuklarda da geçişi kolaylaştırıyordu. Bekas Kalesi’ndeki Haçlılar Selahaddin’in yaklaştığını duyunca kaçıp Şuğr Kalesi’ne sığınmışlardı. Bu yüzden Bekas zahmetsizce ele geçirildi. Şuğr Kalesindekiler de Selahaddin’in saldırısı sonrasında ondan üç gün mühlet istediler ve üç günün sonunda haber saldıkları Antakya Haçlı Kontluğu’ndan yardım gelmeyince kaleyi 11 Ağustos’ta emanla teslim ettiler. İbnü’l-Esîr’e göre eğer kaledekiler korkup teslim etmeseydi, kalenin müstahkemliğinden ötürü Müslümanlar asla ele geçiremezlerdi.637 Selahaddin bu

fetihlerle uğraşırken oğlu Melik Zâhir Gazi de Serminiyye Kalesi’ni ele geçirdi (19

635 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 524-525; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 114.

636 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 525; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El- Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî-Hurûbu Selahaddin ve Feth Beytü’l Mukaddes, 132-133; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El-Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî, 241-244; İbn Vâsıl, Müferricü'l-Kürûb Fi Ahbâr-ı Benî Eyyûb, Cilt 2, 261-264; Ebu Şame, Kitabu'r-Ravzateyn Fi Ahbari'd-Devleteyn en- Nuriyye ve's Salahiyye, Cilt 4, 25-28; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 114-115; Edbury (çev.), The Conquest of Jerusalem and The Third Crusade, 50: Selahaddin Eyyûbî’nin Sahyun’u ele geçirdiği kısa bir cümleyle dile getirilmektedir.

637 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 526; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El- Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî, 245-247; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El-Feth’ül Kussî Fi’l- Fethü’l Kudsî-Hurûbu Selahaddin ve Feth Beytü’l Mukaddes, 133-135; İbn Vâsıl, Müferricü'l- Kürûb Fi Ahbâr-ı Benî Eyyûb, Cilt 2, 264; Ebu Şame, Kitabu'r-Ravzateyn Fi Ahbari'd- Devleteyn en- Nuriyye ve's Salahiyye, Cilt 4, 29; Şeşen, Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî, 115.

164

Ağustos 1188). Cebele’den Serminiyye’ye kadar olan Antakya Haçlı toprakları bir buçuk ay gibi kısa bir sürede ele geçirilmişti.638

Selahaddin Şuğr Kalesi’nden sonra Berzeye (Burziye) Kalesi’ne yürüdü. Bu kalede bulunanlar Müslüman halka zarar veriyor, yol kesicilik yapıp taşkınlık çıkarıyorlardı. Kale müstahkem olmasının yanında içindeki Haçlıların kendilerini savunmalarından ve ok saldırılarında bulunmalarından ötürü Selahaddin’in ordusu zorluk yaşadı. Selahaddin kalenin doğu tarafındaki asker sayısının azlığından ötürü buradan yoğun saldırı yapılması emrinden sonra Berzeye cebren ele geçirilerek kale ve içindekiler yağmadan kurtulamadı. Kale sahibi ve maiyeti de Selahaddin’e esir düşmüşlerdi. Selahaddin onların canını bağışlayarak Antakya’ya gitmelerine müsaade etti.639 Selahaddin Berzeye’den sonra Antakya yakınlarında bulunan Derb-i Sâk Kalesi üzerine yürüdü ve 2 Eylül’de kale önlerinde görüldü. Derb-i Sâk Templier tarikat üyelerinin barındığı müstahkem bir kaleydi. Askerler kaleyi muhasara edip lağımlar açmaya başlayınca kaledekiler de Antakya Haçlı Kontluğu’na haber salıp yardım istediler. Yardım gelmezse kurtulma şanslarının olmadığını belirttiler. Beklenen yardım gelmeden lağımcılar ilerleyerek kale burcunu yıkmayı başardılar. Böylece kaledeki Haçlılar karşı duramayacaklarını anlayarak 13 Eylül’de teslim oldular. Üzerlerindeki kıyafetleri dışında silah, zahire ve mallarını kalede bırakarak Antakya’ya iltica ettiler.640

Selahaddin Derb-i Sâk’tan Bagras üzerine yürüyerek burayı kuşattı. Bagras Antakya’ya oldukça yakın bir konumdaydı. Bu sebepten Antakya tarafından gelebilecek olası bir saldırıyı önlemek adına bir miktar Yezek (Selahaddin Eyyûbî’nin istihbarat örgütü) askerini Antakya’dan haber getirmesi için

638 İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 527; İbn Vâsıl, Müferricü'l-Kürûb Fi Ahbâr-ı Benî Eyyûb, Cilt 2, 264-265; Ebu Şame, Kitabu'r-Ravzateyn Fi Ahbari'd-Devleteyn en- Nuriyye ve's Salahiyye, Cilt 4, 30; İbn Haldûn, Tarih-i İbn Haldûn, Cilt 5, 366.

639İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 527-529; Bahaaddin İbn Şeddad, Selahaddin-i Eyyubi, 142-143; Bahaaddin İbn Şeddad, Siret-i Selahaddin Eyyûbî (en-Nevâdirü’s Sultaniyye ve’l Mehâsinü’l Yûsufiyye), 61; İbn Vâsıl, Müferricü'l-Kürûb Fi Ahbâr-ı Benî Eyyûb, Cilt 2, 265-267; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El-Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî-Hurûbu Selahaddin ve Feth Beytü’l Mukaddes, 135-138.

640İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 529-530; Bahaaddin İbn Şeddad, Selahaddin-i Eyyubi, 143-144; Bahaaddin İbn Şeddad, Siret-i Selahaddin Eyyûbî (en-Nevâdirü’s Sultaniyye ve’l Mehâsinü’l Yûsufiyye), 62; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El-Feth’ül Kussî Fi’l- Fethü’l Kudsî-Hurûbu Selahaddin ve Feth Beytü’l Mukaddes, 139; İmâdeddin el-Kâtib el- İsfahânî, El-Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî, 255-256; Ebu Şame, Kitabu'r-Ravzateyn Fi Ahbari'd-Devleteyn en- Nuriyye ve's Salahiyye, Cilt 4, 38-40; Edbury (çev.), The Conquest of Jerusalem and The Third Crusade, 50.

165

görevlendirdi. İbn Şeddad kendisi de Yezek gücünün içinde bulunuyordu ve bu sırada Habib-i Neccar’ın mezarını ziyaret ettiğini söyler. Bagras Kalesi içinde çok sayıda Haçlının bulunmasında dolayı alınması zor bir kaleydi. Selahaddin’in kuşatma azmini gören kale efradından birisi eman talep etti ve bu sayede Bagras ele geçirildi. Buradan pek çok silah, zahire ve mal alındıktan sonra Selahaddin kaleyi yıktırdı. Çünkü bu kaleden Müslümanlar çok zarar görmüştü; bilhassa Haleb halkı yapılan saldırılardan muzdarip olmuştu.641 Selahaddin’in Antakya’ya bu kadar yaklaşmış

olması Antakya Haçlılarını tedirgin etmişti. Bu yüzden Selahaddin’e elçiler yollayıp barış talebinde bulundular. Bu teklif Selahaddin için de fırsat oldu; bu sulh ile yorulmuş ve sıkılmış ordusunu dinlendirebilecekti. İki tarafın da istekli olmasıyla kısa sürede barış yapıldı. Ekim 1188’den Mayıs 1189’a kadar sürecek olan barış ortamında Antakya Haçlı Kontluğu Selahaddin’e sadık kalacak ve elindeki Müslüman esirleri serbest bırakacaktı. Hıttîn’den beri süren savaş ortamı bir ateşkes yüzü görmüştü. İbn Şeddad’ın yorumuyla: “Bizimle Frenk memleketinden sadece

Antakya arasında sulh” yapılmış oldu.642 Selahaddin bu sulhten sonra güneye

yönelerek Dımaşk’a indi. Burada Abbâsî Halifesi’nin elçisi olarak gelen İbn Sekine’yi huzurunda ağırladı. Geri dönüş yolunda elçiyle beraber Abbasî Halifesi’ne Haçlı esirleri, değerli hediyeler ve Kral Guy de Lusignan’ın tacını yolladı. Haçlılardan alınan gerçek haçı da Halife’ye yolladı. Bu hediyeler bir süre halk görsün diye Bağdat sokaklarında dolaştırıldı. 643 1189 yılında Haçlı tehdidinin

öngörüldüğü noktalar Sur şehri ve Şakif-i Arnun Kalesi’ydi; Antakya Haçlılarının güneyinde kalan ve Askalan’a kadar olan bölgede sadece bu iki yerde Haçlılar tutunmayı başarmıştı. Ele geçirilen Haçlı kalelerinden sağ kurtulanlar ya Sur’a ya da Antakya’ya gitmişlerdi. 644 Ayrıca Sur’daki Haçlılar azimlerini güçlendirerek

641 Bahaaddin İbn Şeddad, Selahaddin-i Eyyubi, 144-145; Baha'al-din Ibn Shaddad, The Rare and Excellent History of Saladin, 87-88; Bahaaddin İbn Şeddad, Siret-i Selahaddin Eyyûbî (en- Nevâdirü’s Sultaniyye ve’l Mehâsinü’l Yûsufiyye), 62-63; İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 530-531; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El-Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî- Hurûbu Selahaddin ve Feth Beytü’l Mukaddes, 139-140; İmâdeddin el-Kâtib el-İsfahânî, El- Feth’ül Kussî Fi’l-Fethü’l Kudsî, 257-259.

642İbnü’l-Esîr, el- Kâmil Fi't- Târîh Tercümesi, Cilt 9, 531-532; Bahaaddin İbn Şeddad, Selahaddin-i Eyyubi, 145; Baha'al-din Ibn Shaddad, The Rare and Excellent History of Saladin,