• Sonuç bulunamadı

Sektörün Yapısal Sorunları ve Çözüm Yolları

Kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ gibi mevzuatlar ile ilgili sektörün girişimleri ve bu konudaki değişiklik önerileri ve girişimleriyle ilgili bilgiler bu bölümde sunulmuştur.

Sektörün rekabet gücünün artırılması ve verimlilik bölümünde ifade edilen toplam 10 sorun ile ilgili kanun, tüzük, yönetmelik ve uygulama alanlarında yaşanan eksiklikler vardır. Sorunlar ile ilgili durum şu şekilde özetlenebilir.

Mobilya sektörünün en önemli sorunları haksız rekabet, kayıt dışı oranının yüksek olması ve fikri hakların korunmasıdır. Konu ile ilgili mevcut yasa, yönetmelik ve mevzuatlar olmasına rağmen takip ve denetleme konularında eksiklikler vardır.

Sektörün diğer sorunu, hammadde ile ilgili yapılması gerekenlerdir. Yoğunluklu olarak dışa bağımlı olması şu şekilde özetlenebilir.

Orman kanunu güncellenmeli, ormanların verimli kullanılamamasının önüne geçilmeli ve orman ürünlerinde uygulanan %8’lik fonun kaldırılması ile ilgili çalışma yapılmalıdır.

Mevcut orman kanunu güncel değildir. Endüstriyel odun üretiminde dışa bağımlılığa alternatifler üretilmeli ve endüstriyel ağaç üretimine izin verilmeli (İsveç Örneği), özel ormancılık desteklenerek, orman köylüsü probleminin çözülmesi ve üretimin arttırılması yönünde bir iyileşme için gerekli yasal ve alt yapı düzenlemelerinin yapılması gerekmektedir. Endüstriyel odunun pahalı elde edilmesi, panel levha üretiminde tekelleşme söz konusu ve maliyetlere direk etkisi önlenmeli, lif levha (MDF), ve yonga levha (Sunta) gibi ürün yelpazesine çevreye duyarlı alternatif kompozit malzeme arayışları teşvik edilmeli bu konuda mevzuatlar oluşturulmalıdır.

Tekstil, sünger, polyester, kuş tüyü gibi döşemeli mobilyalarda yerli hammadde sağlanmasına yönelik alternatif düşünceler oluşturulmalıdır. Saç, metal profil malzeme çeşitliliği sağlanmalı, sektörde mobilya üretiminde uygun saç ve metal profil konusunda sıkıntılar giderilmelidir. Bu ürünler ile ilgili hammaddenin teminine yönelik teşvik

engelleyebilir.

Hammadde temininde AB standartlarına uyum sağlanmalı ve sertifikasız hammadde girişinin önüne geçilmeli, (Kyoto protokolü çerçevesinde en az E1 standardı), ürün yaşam döngüsü göz önüne alınarak insan sağlığına zarar veren malzeme kullanımına izin verilmemeli, bu konuda mevzuat eksiklikleri giderilmelidir. Ülke genelinde çevreye duyarlı ürünlerin standart testlerin yapılabileceği uygun laboratuar ortamları sağlanmalı ve bu konuda çalışmalar yapılmalıdır.

Sektörün diğer önemli sorunu mesleki eğitim sorunudur. Bu durum sektörün gelişimini ve rekabet gücünü etkilemektedir veAvrupa Birliği Katılım Bildirgesi’nde de Türkiye’nin Mesleki eğitim politikasını geliştirmesi ve uygulaması gereken öncelikler arasında sıralanmıştır.

Diğer sorun ise mobilya sektöründe uygulanan yüksek vergi oranlarının Avrupa ülkeleri seviyesinin üstünde olması ve dış pazarlarla rekabet için önemli bir dezavantaj olmasıdır.

Türkiye’de SGK primlerinin yüksek oluşu da rekabeti olumsuz etkileyen diğer bir faktördür.

Bu nedenle, SGK primleri uluslararası uygulamalar ve ülke gerçekleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.

Mobilya sektöründeki ihracatta yakalanan başarılı sürecin daha da gelişerek devam ettirilebilmesi için, sektörün yapısı dikkate alınarak, firmaların yatırım ve ihracat teşviklerinden daha fazla ve daha yaygın olarak yararlanmaları gerekmektedir.

Mobilya sektöründeki ürünlerin büyük çoğunluğu geniş hacimli ve ağır ürünler olduğundan nakliye, firmalar için ihracatta maliyeti artıran en önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Sektörde çoğunlukla dünyanın en pahalı taşıma şekli olan karayolu taşımacılığı kullanılmaktadır. Bu konuda demir ve deniz yolunun kullanımı ve güzergâhının artırılmasına yönelik yaptırımlara ihtiyaç vardır.

Fuar ve nakliye desteği teşviklerle sektör mutlaka desteklenmelidir. 16.07.2009 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanan yatırımlarda “Devlet Yardımları Hakkındaki Karar”da, yonga levha, MDF, sunta, kontrplak bölge bazında desteklenecek sektörler arasında sayılmakla birlikte sektörle ilgili önemli sayıda imalat ve ihracatçının bulunduğu İstanbul teşvik kapsamı dışında bırakılmıştır. Aynı kararda mobilya imalatı “metalden ve plastikten imal edilenler hariç” tutularak hem karmaşa yaratılmış hem de teşvik kapsamı daraltılmıştır.

Bu karar mobilya yan sanayinin gelişmesine katkı yapmadığı gibi (hırdavat, bağlantı

rekabet gücünü etkilemektedir. Bu nedenle mobilya yan sanayinin desteklenmesine ve gelişimine yönelik tedbirler alınmalıdır.

İhracatçı Birlikleri’nce kapatma işlemleri yapıldıktan sonra ithalatların yapıldığı (teminatların tutulu olduğu) gümrüklerin başmüdürlüklerine teminat çözümü için yazılı olarak gereği bildirilmektedir. DİİB kapatma ve teminat çözümüyle ilgili işlemler başmüdürlüklerde Ekonomik Etkili Gümrük Rejimi servisleri tarafından takip edilmekte ve bağlı gümrük müdürlüklerine (teminatların tutulu olduğu) teminat iadesi için talimat verilmektedir. Gümrük Müdürlüğü de saymanlığına talimat vermektedir. Kapatma yazısı ile teminat iadesi arasında geçen sürenin ortalama 1-1,5 ay olduğu ifade edilmektedir. İzin belgelerinin kapandı yazıları alındıktan sonra, bu belge ile ilgili gümrük müdürlüklerine başvuruda bulunulduğu takdirde teminat mektuplarının biran önce teslim edilmesi sağlanmalıdır.

Sektörde son zamanlarda çekler ile ilgili yaşanan sorunlar giderilmeli ve konu ile ilgili net düzenlemeler yapılmalıdır.

Çin ve Uzak doğu ülkelerinden ithal edilen kalitesiz ucuz ürünler ihracatta rekabeti etkilemektedir. Çin ve Uzakdoğu ülkelerinden yapılan ithal ürünler (özellikle de laminatlar), uluslararası anlaşmalar çerçevesinde kontrole tabi tutulmalıdır. Bu konuda uygulama ve denetleme sıkıntıları vardır.

ATR dolaşım belgesi, Euro 1, Menşe Şehadetnamesi belgeleri satış ve belge onay işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesi için gerekli altyapının kurulması, firmaların zaman kaybına uğramaması için önem arz etmektedir.

7.Sektörün AB Uyum Sürecinde Geldiği Nokta, Karşılaştıkları Uyum Sorunları

Türkiye mevzuatını, Gümrük Birliği’nin gerçekleştirilmesiyle birlikte de AB mevzuatına göre uyarlamıştır. Ancak, uygulanabilirlik konularında hala sıkıntılar olduğu söylenebilir.

Orman Yönetim Konsey Sertifikası (FSC) Avrupa Birliği ülkelerinde mobilya ile ilgili bütün ahşap içerikli ürünlerde istenmektedir. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan mobilya ihracatlarında, FSC Sertifikası arandığı ve mobilya ihracatçısı bu sertifikayı temin etmekte zorlanmaktadır. Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, mobilya üretiminde kullanılan ağaçların, plantasyon ormanlarından elde edildiğini gösteren FSC Sertifikasının verilmesiyle sorunun aşılacağı düşünülmektedir.

açığa çıkan zararlı gazların ölçümü ve kontrolü ile ilgili bir yapılanma yoktur. Bu konuda İnegöl’de bir laboratuar sınırlı boyutta hizmet vermektedir. Üretici ve ihracatçı mobilya firmalarının yurt dışından ithal ettikleri hammaddeler ve ihraç ettikleri ürünler, akredite laboratuarlarda bazı testlere tabi tutulmakta olup, İnegöl, Ankara Siteler ve Kayseri gibi mobilya üretim ve ihracatında önemli paya sahip illerimizde laboratuar bulunmaması nedeniyle, söz konusu firmalar ihracat işlemlerinde sıkıntı yaşamaktadırlar. Mobilya test laboratuarlarının mobilya üretimin yaygın olduğu bölgelerde açılması ve dış ticarete yönelik akredite olmuş nitelikte raporların verilmesi sağlanmalıdır.

Sektörde iş güvenliği konularında yaşanan sıkıntılar hala AB standartlarında değildir.

Benzer Belgeler