• Sonuç bulunamadı

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Dönemi (2001-2005)

2.8. Planlı Dönem Öncesi Türkiye Enerji Politikası

2.9.8. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Dönemi (2001-2005)

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı dönemi öncesi dünya ülkelerinde demokratikleşmenin bir sonucu olarak insan, insan haklarına verilen önem artmıştır. Bu kavramların önem kazanmasından dolayı birçok alanda serbestleşme görülmüştür. İnsanlar teknolojiyi daha aktif ve etkin kullanmaya başlamıştır. Kullanımın bir sonucu

73

olarak dünya ülke durumları hakkında her alanda kolayca bilgi edinilebilir hale gelinmiştir.

Gelişen teknoloji ile beraber firmalar arası rekabette artış olmuş ve insanoğlunun birçok bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmasıyla da arz ve talebi de uluslararası bir niteliğe taşımıştır.

Beşinci Kalkınma Planı Dönemi içerisinde 1999 yılının ikinci çeyreği kısmından itibaren ekonomik aktivitede göreli olarak toparlanmalar gözlenmiş, sanayi üretiminde sınırlı oranda da olsa bir artma kaydedilmiştir. Fakat deprem felaketlerinin yaşanması üretimde gözlemlenen bu canlanmanın durmasına sebebiyet vermiştir. Yedinci Kalkınma Planı döneminde maden üretiminde artışın sağlanması, maden kaynaklarının geliştirilip çeşitlendirilmesi hedeflenmiştir. Ancak hedeflenen değerlere ulaşılamamıştır. Bu plan döneminde üretimdeki artışın yıllık ortalama yüzde 2,7 seviyelerinde gerçekleşmesi öngörülmektedir. Maden geliştirme ve arama kapsamında Eti Holding AŞ’nin araştırmalarını sürdürdüğü Trona Projesi, TPAO Genel Müdürlüğünün Kuzey Marmara’daki doğal gaz arama-üretim projesi ile Hazar Bölgesi ve Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile ortaklaşa gerçekleştirilen petrol arama ve üretim faaliyetleri gelişme sağlanan başlıca projeler olmuştur(http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/2/plan8 .pdf, Erişim Tarihi:27.12.2017).

Gelişen teknoloji, nüfus miktarındaki artış, hızla büyüyen ekonomi, sanayi sektöründe yaşanan çeşitlilik ve bunların beraberinde oluşan refah ortamı Türkiye enerji talebinde artışı meydana getirmiştir. İlerleyen zaman ile birlikte dünyada değişmektedir. Artık tüm dünyada enerji geleceği adına belirlenen politikalarda daha önceki yıllara oranla geniş kapsamlı düşünülmeye başlanmıştır.

Artan sanayileşme, fosil yakıtların kullanımında ki artış küresel ısınmanın artışına neden olmuştur. Bu yüzden Türkiye dâhil birçok ülkede belirlenen politikalarda dünya için oluşturulabilecek en iyi tablonun üzerinde durulmuş olup enerji üretimi ve tüketimi sırasında doğan çevresel sorunların en aza indirilmesi hedeflenmiştir.

74

Yedinci Kalkınma Planının son yıllarında içine girilen ve Sekizinci Kalkınma Plan döneminde ilk yıllarda devam etmesi beklenen enerji yetersizliğinin temel sebebi ise geçmişteki on yıllık yatırım uygulamalarından kaynaklanmaktadır (http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/2/plan8.pdf, Erişim Tarihi:37.12.2017). Yatırım uygulamaları sırasında meydana gelen kurulacak santrallerin proje ve inşaat aşaması kısımlarında fazlaca yaşanan vakit kaybı sebep olmaktadır. Daha önceki kalkınma planlarında enerji sektöründe özel sektörün yatırıma teşvik edilmesi kamu sektörünün geri planda durması bir politika olarak izlenmiştir.

Fakat özel kesimin yapması beklenen katkılar ve yatırımlar alınamamıştır. Özel kesimin şirketleri tarafından yapılması beklenen projeler nedeni ile de kamu proje paketi geliştirilememiş, kamu tarafından yapılan yatırımlarda da yetersiz kalınmıştır. Bu plan döneminden önce ülke ekonomisinin ve sanayisinin gelişmiş ülkelere göre aşırı yüksek enerji yoğunluğu, enerji tasarrufunun potansiyel büyüklüğünü göstermekte fakat bu potansiyelin kullanılmasına yönelik tedbir, yöntem ve politikalar yeterli

biçimde uygulama şekline aktarılamamaktadır

(http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/2/plan8.pdf, Erişim Tarihi:27.12.2017). Bu konuda alınan gerekli tedbirlerin uygulama aşamasında yaşanan problemler kısır bir döngünün oluşmasına neden olmuştur. Yoğun talebe karşı verimsiz oranda enerjinin kullanımı Türkiye’nin ileriki dönemleri için tehlike oluşturmaktadır.

Yedinci Kalkınma Planı dönemi içinde birincil enerji tüketimi yılda ortalama yüzde 4,5 oranında büyümüştür. 1995 yılında 63,1 milyon tep olan birincil enerji tüketiminin, 2000 yılı sonunda 78,8 milyon tep’e ulaşması beklenmektedir. Yedinci kalkınma planında öngörülen değerlere ulaşılamamıştır. Birincil enerji tüketimi yıla ortalama yüzde 1,3 oranında büyümüş ve 1995 yılında 26,3 milyon tep olan birincil enerji üretimi, 2000 yılında 28,1 milyon tep düzeyinde kalmıştır (http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/2/plan8.pdf, Erişim Tarihi:27.12.2017). Bu da Türkiye’deki yaşanan yoğun enerji talebinin yerel üretimle karşılanarak yeterli gelemeyeceği yurtdışı kaynaklarından faydalanılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.

75

Sekizinci Kalkınma Planı döneminde birincil enerji talebinin 6,1 oranında bir artış gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu dönemde enerji tüketiminde en çok doğalgaz kaynağında bir artış yaşanması öngörülmüş olup nükleer enerjinin geliştirilmesi üzerinde durulacağı, bu dönemdeki Türkiye’ enerji talebinin yerel üretimle karşılanamamasına rağmen enerji karşılanırken en uygun maliyet ve en güvenilir şekilde karşılanması politikaları belirlenmiştir. Maden arama faaliyetlerine ve bu faaliyetlerin ileri teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilmesine önem verilecek, ülkemizde bilinen maden kaynaklarının geliştirilmesi alışmalarına devam edilecektir. Sektörde faaliyet gösteren kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi alışmalarına devam edilecektir. Ve Türkiye’deki nükleer enerji hammaddelerinin aranmasına yönelik alışmalara devam edilmesi yine bu dönemde belirlenmiş politikalardır (http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/2/plan8.pdf, Erişim Tarihi:27.01.2018).