• Sonuç bulunamadı

10. 6284 Sayılı Kanun Kapsamında Tedbir Kararlarına Aykırılık Halinde Uygulama

Belgede HUKUK EĞİTİMİ MODÜLLERİ (sayfa 25-30)

MADDE 13 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.

(2) Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.

(3) Zorlama hapsine ilişkin kararlar, Cumhuriyet başsavcılığınca yerine getirilir. Bu kararlar Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine bildirilir.

Söz konusu ceza paraya çevrilemez ve ertelenemez.

A. Koruyucu Tedbir Kararı Verilmesi Için Delil Veya Belge Aranır Mı?

Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için şiddetin varlığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı gecikmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi can güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde geciktirilemez.

B. Türk Vatandaşı Olmayanlar Koruma Kararlarından Yararlanabilir mi?

5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 13. Maddesinin 3. fıkrasına göre evliliğin genel hükümleri uyarınca uygulanacak hukuk, eşlerin müşterek milli hukukudur.

“Evlilik birliğinin korunmasına ilişkin tedbirlerin, zaman geçirilmeden mümkün olduğunca kısa sürede alınması gerekir. Oysa uygulanacak hukukun ve bu yabancı bir hukuksa, bu hukukun ilgili maddi hükümlerinin tespiti ve bunların mahkeme tarafından uygulanması yargılamada ciddi bir zamanın harcanmasına neden olabilir. Bu nedenle bu tür tedbirlerin evlenmenin genel hükümlerine uygulanacak hukuka tabi tutulması amaca hizmet etmeyecektir.

Bunların geçici bir tedbir olarak kabul edilmeleri ve Türk hukukuna tabi tutulmaları işin niteliğine daha uygun düşer.”

“Ailenin Korunması Hakkında Kanun uyarınca verilen kararlar geçici tedbir niteliğine sahip olan ve nihai olmayan kararlardır. Bu itibarla, Ailenin Korunması Hakkında Kanun'a dayanarak tedbir talep edilen hallerde, evlilik birliğinin genel hükümlerine uygulanacak hukuk yabancı bir hukuk olsa da Ailenin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanması gerekir”16

C. 6284 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Verilen Tedbir Kararlarına Itiraz MADDE 9:

(1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir.

(2) Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya, o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine gecikmeksizin gönderilir.

(3) İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.

Tedbir kararına itiraz, kararın infazını durdurmaz.

İtiraz mercii, kararını bir hafta içinde verir.

16- Akıncı, Ziya; Demir Gökyayla, Cemile, Milletlerarası Aile Hukuku, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2010, s.27

11. Elektronik Kelepçe Teknik Takip Sistemi

Elektronik kelepçe kadına yönelik şiddetin önlenmesinde teknik yöntemlerle takip, şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişinin, şiddet uygulanması muhtemel olan kişiye yaklaşıp yaklaşmadığının elektronik kelepçe ve GPS teknolojisi ile takip edilmesine yönelik bir sistemdir. Sistemin Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kapsamında Teknik Yöntemlerle Takip Sistemlerinin Kullanılmasına Yönelik Pilot Uygulama İş Birliği Protokolü” imzalanmıştır. Protokol ile Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı bünyesinde kurulu elektronik izleme sistemi altyapısı ve elektronik kelepçe cihazlarının kullanıldığı sistem ile şiddet uygulayan ve şiddet mağdurunun birlikte takip edileceği uygulama öngörülmüştür. 2013 yılında çıkarılan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği 104.

maddesine göre; “haklarında belirli yerlere gitmekten yasaklama veya belirlenen konut, yer veya bölgeden çıkmama ya da belirlenen kişilere yaklaşmamaya dair verilen denetimli serbestlik kararları elektronik cihaz kullanılmak suretiyle yerine getirilebilir.” Elektronik kelepçe teknik donanımı sayesinde şiddet uygulayanın mağdura öngörülen mesafeden fazla yaklaşması halinde kolluk tarafından fark edilerek müdahale edilmesini sağlamaktadır17. Şiddetin tekrarlanma riskinin fazla olduğu ve diğer tedbirlerin mağduru korumada yetersiz kalacağının değerlendirildiği durumlarda, 6284 sayılı Kanunda öngörülen diğer tedbirlerle birlikte hükmedilebilen ve şiddetin önlenmesi açısından önemli ve caydırıcı bir etkiye sahip olan, ancak daha önce 15 pilot ilde uygulanma imkânı bulan teknik yöntemlerle takip (elektronik kelepçe) uygulaması, 2021 yılı Şubat ayı itibari ile tüm il ve ilçelere yaygınlaştırılarak ülke genelinde uygulama imkânına kavuşmuştur.

Söz konusu izleme Ankara'da bulunan "Elektronik İzleme Merkezi" tarafından yerine getirilmekte, kararın yerine getirilmesi sırasında bir tehlike ortaya çıktığında korunan kişiyle veya şiddet uygulayanla irtibata geçilerek gerekli uyarı ve ihtarlar yapılmakta, riskli bir durum ortaya çıktığında da ilgililerin bulunduğu yerdeki kolluk birimleri vasıtasıyla olaya müdahale edilmektedir. Yine, tarafların kendilerine verilen cihazlardan uzaklaşmaları, cihazların şarjının bitmesi, elektronik kelepçeye zarar verilmesi, panik butonuna basılması gibi durumlarda da en yakın kolluk birimleri tarafından mağdurun korunmasına yönelik gerekli önlemler alınmaktadır.

2013 yılında çıkarılan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği 104. maddesi ne göre; "haklarında belirli yerlere gitmekten yasaklama veya belirlenen konut, yer veya bölgeden çıkmama ya da belirlenen kişilere yaklaşmamaya dair verilen denetimli serbestlik kararları elektronik cihaz kullanılmak suretiyle yerine getirilebilir."

Madde 105/3: "Elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle takibine karar verilen yükümlü, elektronik kelepçe takılmasına ve ilgili ünitenin kurulmasına rıza göstermek, cihazları kullanılır durumda bulundurmak, kararın infazı için gerekli olan kısıtlamalara ve cihazların kullanımına ilişkin belirlenen kurallara uygun hareket etmek zorundadır. Bu kurallara aykırı davranış yükümlülüğünün ihlali sayılır."

12. İnsan Hakları Eylem Planında Aile İçi Şiddetle Mücadele Önlemleri

İnsan Hakları Eylem Planının “Aile İçi Şiddet ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadelenin Etkinliğinin Artırılması”

başlıklı 6.3 numaralı hedefi aşağıdaki maddeleri içermektedir:

a. Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili kanunda öngörülen cezayı artıran sebepler, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletilecektir.

b. Tek taraflı ısrarlı takip fiilleri ayrı bir suç olarak düzenlenecek ve böylelikle mağdurlara sağlanan güvence artırılacaktır.

c. Cinsel saldırı mağduru kadınların ikincil örselenmelerini önlemek amacıyla hastanelerde oluşturulan özel merkezler/kadın destek birimleri yaygınlaştırılacaktır.

d. Aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetten kaynaklanan suçların etkin bir şekilde soruşturulması amacıyla kurulan özel soruşturma büroları ülke genelinde yaygınlaştırılacaktır.

17- Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği. Erişim adresi https://www.resmigazete.gov.tr/

eskiler/2013/03/20130305-7.htm

e. Şiddet mağduru kadınların hak arama yollarını etkin bir şekilde kullanabilmeleri için Ceza Muhakemesi Kanunu 234’üncü maddesi uyarınca avukat görevlendirilmesi imkânı getirilecek, adli yardım hizmetlerinden yararlanma koşulları kolaylaştırılacaktır.

f. Aile içi şiddet bürolarında görevli Cumhuriyet savcıları ile tedbir kararlarına bakmakla görevli hâkimlere uygulama birliğinin sağlanması için düzenli olarak eğitim verilecektir.

g. Tehdit altındaki kadınların daha etkin korunmasını sağlamak için önleyici ve koruyucu kapasite artırılacak ve bu kapsamda teknolojik imkânlardan da azami ölçüde yararlanılacaktır.

h. Haklarında uzaklaştırma kararı verilenler başta olmak üzere, aile içi şiddet veya kadına karşı şiddet uygulayanların rehabilitasyonu sağlanacak, bu amaçla öfke kontrolü ve stres yönetimi gibi etkili programlar geliştirilecektir.

i. Boşanma sürecinin taraflar ve çocuklar üzerindeki olası olumsuz etkilerini en aza indirebilmek, özellikle çocukla kişisel ilişkinin sağlıklı yürütülmesini sağlamak amacıyla süreç hakkında taraflar ve çocuklar bilgilendirilecek ve ihtiyaç duyanlara psikososyal destek sağlanacaktır.

13. Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet Olayları Kayıt Formu

Adalet, İçişleri, Millî Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2020-2021 Koordinasyon Planı”nda kolluk birimleri tarafından kullanılan,

“Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet Olayları Kayıt Formu”nun risk değerlendirme ölçeği güncellenmesi yer almıştır. Bu plan doğrultusunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın uzmanlarından tarafından hazırlanan “Aile içi ve Kadına Karşı Şiddet Olayları Kayıt ve Risk Değerlendirme Formu” güncellemiş durumdadır. Pilot uygulamasına 4 Ocak 2021’de Ankara’da başlanan form, ardından ülke geneline yaygınlaştırılmıştır. Güncellenen yeni formlarda yer alan 22 soru ile 6284 sayılı kanun kapsamındaki işlenen suçlar detaylı şekilde ele alındığı için ortaya çıkan sonuçlarla risk analizleri daha etkin şekilde yapılabilecektir.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı kapsamında hazırlanan “Acil Faaliyet Planı”

kapsamında kolluk birimleri tarafından kullanılmakta olan aile içi ve kadına karşı şiddet olayları kayıt formu güncellenerek "Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet Olayları Kayıt ve Risk Değerlendirme Formu" oluşturulmuş ve güncellenen form 20 Ocak 2021 tarihi itibariyle 81 il ve ilçelerinde bulunan tüm polis ve jandarma bölgelerinde kullanılmaya başlanmıştır. Güncellenen Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet Olayları Kayıt ve Risk Değerlendirme Formunun, nitelikli ve tekrarlanan şiddet vakalarının tespiti, şiddet mağdurunun maruz kaldığı eylemlerin ve risk durumunun ortaya konulması, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk tarafından koruyucu ve önleyici tedbirlerin doğru şekilde belirlenmesi, yine mahkemece verilebilecek koruyucu ve önleyici tedbirlerin tür ve sürelerinin belirlenmesine katkı sağlaması beklenmektedir.

Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet Olayları Kayıt ve Risk Değerlendirme Formunun yeni halinde; taraflar arasında daha önce şiddet eylemi gerçekleşip gerçekleşmediği, olay yerine gidilmesi halinde kolluk görevlilerinin olay yeri ve mağdurla ilgili gözlemleri, şiddet türlerinden hangisine maruz kalındığının şiddet mağdurunun maruz kaldığı davranış türlerine göre belirlenmesi, ısrarlı takip olgusunun tespiti, şiddetin hangi sıklıkta meydana geldiği, bu eylemler nedeniyle mağdurun tıbbi ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyup duymadığı, taraflar hakkında daha önce tedbir kararı verilip verilmediği, şiddet mağduru ve faili için risk artırıcı faktörlerin belirlenmesi, şiddet uygulayan kişinin silahı olup olmadığı, mağduru veya yakınlarına yönelik tehdit eylemleri ve niteliği, şiddet uygulayanın alkol, uyuşturucu madde veya kumar bağımlılığı bulunup bulunmadığı, psikolojik rahatsızlığı ve öfke kontrolü problemi olup olmadığı, tarafların boşanma/ayrılma aşamasında olup olmadıkları, aralarında devam eden dava bulunup bulunmadığı, şiddet eylemlerine çocukların maruz kalıp kalmadığı veya şiddete tanık olup olmadıkları, mağdurun veya çocuklarının bedensel veya zihinsel bir engellerinin bulunup bulunmadığı gibi vakanın niteliğini belirleyici birçok soruya yer verilmektedir. Formla toplanan bu verilere göre kolluk tarafından vaka ile ilgili "çok yüksek", "yüksek", "orta" ve "düşük" risk değerlendirmesi yapılabilmektedir. Ayrıca, söz konusu formun kolluk birimleri tarafından tedbir mahkemelerine ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı şiddet önleme ve izleme merkezlerine (ŞÖNİM) sistem üzerinden anlık veri paylaşımı ile gönderilmesi ve ilgili kurumlarca da gerekli tedbirleri hızlı bir şekilde alınması mümkün hâle getirilmiştir.

Önceki formda tek bir maddede ve evet/hayır şeklinde geçen fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet yeni formda 4 ayrı soru haline getirilmiştir.

Yeni formlarda;

• Şiddet tanımları ayrı ayrı vurgulanarak detaylandırılmıştır.

• Şiddetten etkilenen diğer aile bireyleri soruldu ve şiddetin sıklığı detaylandırılmıştır.

• Israrlı takip ve musallat olma durumu yer ve zaman vererek ele alınmıştır.

• İlk defa ve önemli yeniliklerden birisi olarak; şiddetin uygulandığı mekanın durumu ve mağdurun o andaki hali tespitine çalışılmıştır.

• Risk arttırıcı durumlar mağdur ve fail açısından detaylı ele alınmıştır.

• Boşanma aşaması, töre ve namus cinayet geçmişi incelenmiştir.

• Silah durumu ve silaha kolay erişim durumu ele alınmıştır.

• Çocukların şiddetten ne kadar etkilendiği analiz edilmiştir.

• Koruyucu ve önleyici tedbir kararları ve etkinliği vurgulanmıştır.

Yeni Kayıt Formu Ne Gibi Faydalar Sağlayacak?

• Kolluk, Mülki Amir ve Hakimin mağduru koruyucu tedbir kararları vermesindeki etkinliğini arttıracak, barınma yeri sağlama ve koruma altına almadaki tereddütleri giderecektir.

• Kolluk ve Hakimin faile yönelik önleyici kararlar almasındaki karar alma etkinliği arttıracaktır.

• ŞÖNİM’lerin (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) mağdura yönelik vaka bazlı çalışmalarına kolaylık sağlayacak. Faille ilgili risk durumlarına eğilimine yönelik çalışmalara sevk edilecektir.

• Formdaki detaylar devletin diğer kurumlarının da kadına yönelik şiddet konusunda çözüme yönelik yardımlarını arttıracaktır.

• Cinsel suç mağdurlarına destek sağlanmasına yönelik adımlar daha da güçlü atılacaktır.

• Formlar doldurulurken cinsel suç mağduru 18 yaş altı çocukların ifadelerinin, Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM)/Adli Görüşme Odası (AGO) görevlileri ile irtibat kurularak alınması sağlanacaktır.

• Cinsel suç mağduru 18 yaş üstünde ise ifadesi, Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda Adli Görüşme Odasında (AGO) alınacak, mümkün olmaması halinde kolluktaki işlemleri sırasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü (AÇSHİM) / Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM)/

Sosyal Hizmet Merkezi (SHM) görevlileri ile irtibat kurularak, kadın meslek elemanının refakat etmesi sağlanacaktır.

14. Kadın Destek Uygulaması (KADES)

KADES18, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri engellemek ve hızla müdahale edebilmek amacıyla kullanıcılara sunulmuş resmi bir uygulamadır. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış bir acil müdahale uygulamasıdır. KADES uygulaması, son yıllarda giderek artan kadına şiddet olaylarının önüne geçebilmek ve kadınlara yardım edebilmek amacıyla geliştirilmiştir.

Eşinden veya bir başkasından şiddet gören ya da şiddete maruz kalma ihtimali olan kadınlar, akıllı telefonları üzerinden yapacakları ihbarlarda hızlı bir şekilde bu iş için kurulan Kadın Acil Destek İhbar Sistemine ulaşabilmektedirler.

Akıllı telefon kullanıcısı bir kadının, Google Play Store ve Apple Store uygulamasından indireceği “Kadın Destek Uygulamasını (KADES)”, T.C. Kimlik Numarasını girerek ve sonrasından EGM serverlarından gelen aktivasyon kodu ile aktif hâle getirebileceği uygulama ile aile içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınların acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezine ulaşarak, yardım çağrısının yapıldığı olay yerine en yakın ekip veya devriyenin sevk edilmesiyle olaya müdahale edilmesi sağlanmaktadır. İçişleri Bakanlığınca yapılan açıklamaya göre KADES üzerinden alınan ihbarlara ortalama cevap verme süresi beş dakikadır.

18- Erişim adresi https://www.icisleri.gov.tr/kadin-destek-uygulamasi-kades

15. Adliyelerde Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddetle Mücadele Alanında Alınan Tedbirler:

Tedbir Mahkemeleri:

2020 yılı Ocak ayı itibariyle sadece 6284 sayılı Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında olan tedbirler hakkında karar vermek üzere tedbir mahkemeleri kurulmuştur. Bu tedbir mahkemeleri, aile mahkemeleri arasından belirlenmiştir ve tedbir talepleri ile ilgili karar vermektedir. HSK tarafından verilen 27.12.2019 tarih ve 1584 numaralı karar uyarınca19; “Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözmekle görevli ihtisas mahkemeleri olarak mezkûr Kanun uyarınca aile mahkemeleri kurulmakla birlikte aile içi ve kadına yönelik şiddet eylemlerinde ve buna bağlı olarak 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında verilen önleyici ve koruyucu tedbir kararlarının sayısında yaşanan artış gözetildiğinde, mahkemelerin verimliliği ve etkinliği ile bu konuda alınacak tedbir kararları yönünden ivediliğin sağlanması amacıyla, 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrası gereğince, aile mahkemesi bulunan yerlerde 6284 sayılı Kanun uyarınca gelecek işlere o yerdeki belirli aile mahkemelerinin bakması, aile mahkemesi bulunmayan yerlerde ise gerek aile mahkemelerinin görev alanında olan dava ve işlere gerekse 6284 sayılı Kanun uyarınca gelecek işlere bakmak üzere o yerdeki belirli asliye hukuk mahkemelerinin bakması hususunda ihtisas mahkemeleri belirlenmesinin faydalı olacağı değerlendirilmiştir.” Buna göre 6284 sayılı Kanun kapsamındaki tedbirleri ihtisas mahkemesi olarak belirlenen mahkemeler vermektedir.

Cumhuriyet Başsavcılıkları Nezdinde "Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Büroları":

Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan 17/12/2019 tarihli ve 154/1 nolu “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulanması” konulu Genelge ile aile içi ve kadına yönelik şiddet soruşturmaları, Cumhuriyet başsavcılıkları nezdinde kurulan özel bürolar ve bu soruşturmaları yürütmekle görevli belirli Cumhuriyet savcıları tarafından yürütülmektedir.

Hâlihazırda Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde kurulu "Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Büroları"

77 ilde faaliyet göstermekte olup büro bulunmayan il merkezlerinde ise söz konusu soruşturmalar bu suçlara bakmakla görevlendirilmiş Cumhuriyet savcıları tarafından yürütülmektedir. Ayrıca il merkezi olmayan 103 ilçe adliyesinde de aile içi şiddet soruşturma bürosu faaliyet göstermektedir. Söz konusu büroların tüm il merkezleri ile büro bulunmayan ilçe adliyelerinde yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.

Aynı zamanda emniyet müdürlükleri bünyesinde şiddet olaylarının tek elden takibi, tedbirlerin planlanması açısından özel bir birim olarak aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet büro amirlikleri kurulmuştur. Böylece, 6284 sayılı Kanun uyarınca öngörülen koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının tek elden değerlendirilmesi ve etkin takibinin sağlanması amaçlanmıştır.

Tekrarlanan Şiddet Vakaları için UYAP Nezdinde Uyarı Sistemi

Tekrarlanan şiddet vakalarının gözden kaçırılmaması amacıyla; Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde tedbir kararlarının UYAP kaydı aşamasında bir uyarı sistemi (POP-UP) geliştirilmiştir. Söz konusu uyarı sistemi sayesinde 6284 sayılı Kanun kapsamında tedbir kararı vermekle görevlendirilmiş olan tedbir mahkemeleri tarafından aleyhinde tedbire hükmedilen kişi hakkında tedbir kararı oluşturulması ve kararın kaydı aşamasında, tedbir mahkemesi kâtibinin ekranına ilgiliye ait daha önce verilen tedbir kararları uyarı şeklinde gösterilmektedir. Söz konusu uyarıda ilgili hakkında daha önce tedbire hükmetmiş olan mahkemenin adı, karar verilen dosyaya ilişkin değişik iş numarası, tedbirin türü ve süresinin yer aldığı bilgilere yer verilmektedir. Benzer bir tedbir geçmişi uyarısına Cumhuriyet başsavcılıklarında aile içi ve kadına karşı şiddet bürolarında görevli Cumhuriyet savcılarının mahkemeden yapacakları 6284 tedbir taleplerinin oluşturulması aşamasında da yer verilmektedir. Bu sayede vakaya özgü tedbir karar ve süreleri belirlenirken, kişi hakkında tedbir geçmişi görülebilmekte ve vakaya uygun tedbirler belirlenebilmektedir. Benzer şekilde tarafların hukuk ve ceza dosyalarına da UYAP sistemi üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

19- 27.12.2019 tarih ve 1584 numaralı karar, Erişim adresi https://www.hsk.gov.tr/Eklentiler/files/27_12_2019%20tarih-li%20ve%201584%20Say%C4%B1l%C4%B1%20Karar%C4%B1.pdf

Şiddet uygulamış olan kişi için evden uzaklaştırma kararı alındığında şiddet mağduru geçimini nasıl sağlar?

Şiddet uygulayan kişinin evden uzaklaştırıldığı süre boyunca şiddet mağdurunun, kendisi ve çocuklarının geçimini sağlamak için nafaka ödemesini istemesi mümkündür.

Ayrıca, şiddet mağdurunun ihtiyacının varlığının tespiti ve eşten nafaka alınamaması halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurulması mümkündür

2. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)

Merkezin koordineli çalışacağı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) hakkında yönetmelik 17 Mart 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kuruluş amacı tek bir kurumda tüm sorunlara çözüm üretilmesinin sağlanarak tekrarlayan mağduriyetin önlenmesidir.

Madde 3/ö: Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM): Şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik güçlendirici ve destekleyici danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verildiği, yeterli ve gerekli personelin görev yaptığı ve tercihen kadın personelin istihdam edildiği, çalışmaların yedi gün yirmi dört saat esasına göre yürütüldüğü merkezleri,

Madde 3/ö: Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM): Şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik güçlendirici ve destekleyici danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verildiği, yeterli ve gerekli personelin görev yaptığı ve tercihen kadın personelin istihdam edildiği, çalışmaların yedi gün yirmi dört saat esasına göre yürütüldüğü merkezleri,

Belgede HUKUK EĞİTİMİ MODÜLLERİ (sayfa 25-30)