• Sonuç bulunamadı

Sanat Eğitiminde Fiziksel Yapı ve Araç Gereç Kullanımı

10. Sanat Eğitimi Kapsamında Sınıf Yönetimi

10.1. Sanat Eğitiminde Fiziksel Yapı ve Araç Gereç Kullanımı

Sanat eğitiminde sınıf yönetimi değişkenlerini ele aldığımız zaman öncelikle fiziksel mekanlarda problem olduğu görülmektedir. Resim-iş dersleri için hazırlanmış sanat odalarının olmayışı dersin işlenişinde aksaklıklar yaratmaktadır. Sınıfların organizasyonu bireylerin öğrenme süreçlerinde ve davranışlarında etkili olan bir değişkendir. Öğrenmenin mekanla ilişkisi, sınıfların kalabalıklığı, ısı, gürültü, iletişim- etkileşim, ortamın duyu organlarını etkilemesi gibi kriterler öğretimin etkililiği açısından büyük önem taşımaktadır. Oysa bu durumun tam tersine sanat eğitimi dersliklerde verilmekte ve aktiviteler sınırlı kalmaktadır. Sınıfların fiziksel yapısının

sıra düzeni oluşturmaya müsait olmadığı apaçık ortadadır. Bu da seçilen öğretim stratejisine ve öğretim teknolojilerine uygun ortamın sağlanmasını engellemektedir.

Her branş için hatta her branş içerisindeki farklı konular için farklı bir sınıf düzenine ihtiyaç vardır. Eğer okullarda her bir ders türü için ayrı bir sınıf yoksa, bunu elde bulunan imkanlarla en az seviyede dahi olsa hazırlamak öğretmenin rolüdür. Örneğin resim iş dersinde projeye dayalı bir grup çalışması yapılacaksa, grup içerisindeki öğrencilerin birbirleri ile iletişim içerisinde olabilecekleri bir yerleşim düzeni sağlanmalıdır.

Yine sınıf yada sanat odaları çekici hale getirilmelidir. Tablolar, panolar, haritalar, eşyalarda kullanılan renkler öğrenmede etkilidir. Bir dersliğin çekici hale getirilmesi, sınıfın büyüklüğü yada küçüklüğü, sınıf mevcudu, aydınlatma gibi unsurlardan çok öğretmenin yaratıcılığı ve sınıfın fiziksel düzenlemesine gösterdiği özenle ilgilidir.

Gökay’a (2005) göre sanat odalarını düzenlerken aşağıda belirtilen noktalara biraz daha dikkat edildiğinde sınıf yönetiminde öğretmenin daha başarılı olacağı görülecektir.

- Sanat sınıfı acaba; dinamik, canlı, belirli bir enerjiyi yakalamış (sinerjiye sahip), heyecan ve mutluluk içeriyor mu?

- Sınıf ve çevresi etrafa düşünce, vizyon, dramatik roller, duygular, farklı özellikler ve yaratıcı düşünceler yayıyor mu?

- Yoksa sınıf alışılmış, ruhsuz bir sınıf özelliği mi taşıyor? - Sanat sınıfının rengi nedir?

- Sınıfın, problem çözme isteğini artırıcı özelliği var mı?

Sanat sınıflarının yada dersliklerin görsel sunu zeminlerinin hazırlanan materyallerin dersin hedeflerini ve öğrencinin gelişim basamaklarına uygun şekilde düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Renk seçiminde öğrenciyi yormayacak ve algıyı kolaylaştıracak renkler tercih edilmelidir.

Sınıfların temiz, gürültüsüz, aydınlık, havalandırılabilecek yapıda olması, ortam ısısının öğrencinin disiplinini, dikkatini ve ilgisini azaltmayacak düzeyde olması gerekmektedir. Bu etkenler öğrenme ortamını direk veya dolaylı olarak etkilemektedir. Özellikle sanat sınıflarında yada resim derslerinde öğrencilerin kendilerini daha özgür hissetmelerinden dolayı çalışmaları esnasında oluşan gürültü diğer derslere oranla biraz daha fazladır. Elbette öğrencilerin kendilerini rahatça ifade edebildikleri bir derste sessizlik beklentisi içinde olmak yanlış bir tutumdur. Ancak oluşan gürültünün rahatsız edici düzeyde olması, dikkati dağıtması yada işitmeyi engelleyici boyutta olması öğretmenin önlem almasını gerektirecektir. Örneğin; sınıf kuralları oluşturulurken bu kuralların gürültüyü de içermesi sınıf yönetim modellerinden önlemsel modelin önemini kavramış bir öğretmen için hiç de zor olmayacaktır.

Sanat eğitiminde sınıf yönetiminin sağlanmasına yönelik fiziksel mekan değişikliği amacıyla, okul bahçesine çıkmak, sanat galerilerine ve müzelere gitmek yani sanat eğitimini sanat odaları yada derslikler dışında yürütmek direk olarak motivasyonu artıracak, öğrenmeyi kalıcı hale getirecektir. Sınıf yönetimini etkileyen diğer bir husus ta araç- gereç kullanımıdır. Materyaller öğrenme sürecine katılan duyu organlarının sayısını artırdığı için daha kalıcı öğrenme sağlanmakta, bireysel ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmakta, motivasyonu ve ilgiyi artırmakta ve zamandan tasarruf sağlanmaktadır. Özellikle sanat eğitimi içerisinde ders saatlerinin yetersizliği göz önünde bulundurulduğu zaman daha kısa sürede öğrenmeyi sağlaması açısından ve dersin kendi niteliğinden kaynaklanan ayrıcalığı yönüyle araç gereç kullanımı öğrenme yaşantısında önemli bir yer tutar.

Sanat eğitimcisi kendisinden beklenene paralel olarak konuya uygun araç-gereç kullanmakla kalmayıp farklı materyaller geliştirmelidir. Geliştirilen materyallerde de hizalama, yakınlık, vurgu, denge, renk gibi … tasarım ilkeleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Sanat eğitimi, gözün (=görsel sanatlar), kulağın (=müziğin), vücudun, jestlerin ve dilin (=drama, tiyatro) eğitimini de kendisine hedef olarak seçmiştir (İlhan, 1997). Bu hedeflerden hangisine yönelik olursa olsun ve hangi öğretim yöntemi uygulanacaksa uygulansın muhakkak görsel bir materyal kullanılması gereklidir.

Sanat eğitimcisi kullanacağı araç ve gereci seçerken konuya uygunluğuna, öğrencinin yaşına ve zihinsel gelişimine ve materyalin kullanacağı öğretim yöntemlerini destekleyici olmasına dikkat etmelidir.

Öğretmenin hazırlamış olduğu görsel bir materyal çok amaçlı olarak ta kullanılabilmektedir. Örneğin; sanat akımları hakkında bilgi edinmeyi sağlayan bir materyali, sanat akımları arasındaki farklılığı gösterebilir nitelikte, öğrencilerin dikkatini çekebilecek soruların sorulmasını sağlayabilecek şekilde bir oyun aracı olarak yada sınıfa asılabilecek bir pano gibi düzenlemek mümkündür.

Öğretmenin bir materyali hazırlarken dikkat etmesi gereken bir başka noktada materyalin kolay taşınabilir olması ve her öğrencinin görebileceği büyüklükte tasarlanmalıdır. Öğretmenin hazırladığı materyaller dışında öğretim sürecinde gerçek eşyalar yada modeller de kullanılabilir. Örneğin; bir natürmort çalışması yaptırılırken sınıfa saksı içerisinde bir çiçek, meyveler, kumaşlar getirilebilir.

Öğretmen bunların dışında tepegöz projektörleri, slaytlar, hareketli resimler, televizyon, video ve özellikle bilgisayar gibi teknolojik araç ve gereçlerden faydalanmalıdır. İçinde bulunduğumuz bilişim çağında öğrenciler her türlü teknoloji ile iç içe bir beceri içerisindedirler. Öğretmen de bu anlamda yeterli olmalıdır. Özellikle bilgisayar destekli öğretime süreç içerisinde yer verilmelidir. Sanat eğitimcisi planında yer alan her türlü konuyla ilgili sunum ve oyunlar hazırlayabilir. Örneğin; sanal bir müzede öğrencilere ünlü sanatçıların eserlerinden örnekler gösterebilir yada öğrenci çalışmalarının sergilenebileceği web sitelerine öğrencilerin ürünlerini göndererek onların derse olan ilgisini ve katkısını artırabilir.

Günümüzde fotoğraf, sinema, video, oyunculuk, bilgisayar teknolojisi ve hatta sanayinin işleyişi sanatçıların geleneksel medya listelerini genişletmiştir. Öğrencilerin kendi dünyalarını bu derece etkileyen çevreyi anlamaları, değerlendirmeleri ve geçiş sağlamalarında yine sanat eğitimcilerine görev düşmektedir. Bu nedenle, özellikle ikincil aşamada fotoğraf, video, bilgisayar gibi multimedyayı kapsayan bir sanat eğitimiyle öğrencilere yardımcı olunacağı düşünülmektedir (Smith, 1989: Gökay, 2005).

Bilgisayarda yapılacak resim çalışmalarında başlangıçta oyun içinde öğrenmeler elde edilirken, ileri sınıflarda resim analizlerinde; elemanların analizi, parçalar

arasındaki ilişkiler, parçaların bütünle olan ilişkileri konusunda veya renk analizlerinde kalıcı öğrenmeler elde edilebilir. Ve bu yolla bireyler sanat yapıtlarından daha fazla haz duyarak iyi birer sanat tüketicisi olma yolunda gelişme kaydedebilirler (Gel, 1997).

Benzer Belgeler