• Sonuç bulunamadı

1.5. Döviz Kuru Sistemleri

1.5.1. Sabit Döviz Kuru Sistemi

Paraların bir başka paraya yahut para sepetine bağlanması veya başka paralar karşısında değerinin değiştirilmemesi “sabit kur” olarak tanımlanır (Ertürk, 1994:22).

Sabit döviz kuru sistemi en iyi altın para standardında işler. Klasik altın standardı, yaklaşık 1880‟den 1914 yılına kadar dünyada geçerli olmuş bir para sistemidir. Bu sisteme göre; ülkelerin paraları doğrudan veya dolaylı olarak altınla tanımlanmalı, istenildiği kadar altın serbestçe satın alınabilmeli, ülkeye altın giriş ve çıkışına müdahalede bulunulmamalıdır (Karluk, 2009:537). Bu sistemde altına bağlanmış olan iki ülkenin paralarının birbirine oranı sabit olur. Sistemde paralar altın açısından değerlenmekte olup, önde gelen ülke paralarının altına göre sabit bir değeri olduğu için, bu durum söz konusu paraların değerlerinin sabit kurlar sisteminde etkin bir

12 şekilde birbirine bağlı olduğu anlamına geliyordu (Delice, 2007:10). Sistemde uluslararası alanda yapılan tüm ödemelerde altın kullanılmakta ve böylece döviz kurları istikrarlı tutuluyordu.

Altın standardının işlemesini sağlayan uygun ortam I. Dünya Savaşı öncesi bozulmaya başladı. Altın bu dönemde artık tek uluslararası para değildi. Yabancı tacirler ve merkez bankaları altın veya iki uluslararası rezerv paradan biriyle ödemeleri gerçekleştiriyordu. Yirminci yüzyılın ilk on yılındaki silahlanma yarışı kamu harcamalarında artışa ve bütçe sınırlamalarında genişlemeye yol açmıştır (Delice, 2007:13). Altın standardındaki uyarlama mekanizmasının sancılı sosyal maliyetleri ile birlikte, harp ekonomilerinin büyük finansman gereksinimleri, giderek ülkeleri altın standardının temel ilkeleri ile uzlaşmaz tavırlar almaya zorlamıştır.

Savaş sonrasında da altın standardının yeniden tesisi, savaş sonrası enflasyon nedeni ile daha da zor bir hal almıştır (Gümüşeli, 1994:16).

Altın standardı sistemindeki sıkıntılar sebebiyle daha istikrarlı bir para sistemi kurulması fikri ortaya çıkmış, 1944 yılında ABD‟nin Bretton Woods kasabasında yeni bir sistem kurulmuştur. Üye ülkeler ulusal paralarını ABD dolarına bağlamış; ABD doları da altına parite edilmiştir (1 ons altın=35 ABD doları).

Sistemde ülkelerin her birinin ilan ettiği pariteyi değiştirmeme kararı alınmıştır.

Sabit kur sisteminde kurlar belli aralıklar içinde dalgalanabilir. Önemli olan kurun bu aralığı aşmamasıdır. Bretton Woods sisteminde bu aralık % ±1 olarak belirlenmiştir. Sistemde kendi ulusal paralarını yabancı bir paraya veya paralardan meydana gelen bir sepete bağlayan ülkeler zamanla karşılaştıkları ödeme sıkıntılarında devalüasyon ya da revalüasyon yaparak kuru ayarlayabilmekteydiler.

Sistem bu şekilde ayarlanabilir bir sabit kur sistemi olarak tasarlanmıştır.

Bretton Woods‟da temeli atılan uluslararası para sistemi 25 yıl kadar devam edebilmiştir. 1958‟in sonuna doğru, bütün Batı Avrupa paraları konvertibil olduktan sonra sorunlar çıkmaya başlamış, ABD ödemeler dengesindeki büyük açık, altına hücumu başlatmış altının onsunun 35 doların üzerine çıkmasına neden olmuştur (Gümüşeli, 1994:17). Sistemin diğer sorunlarıyla birlikte spekülatif saldırılar sistemin sonunu getirmiştir. Sistemin çökmesiyle birlikte sabit kur uygulaması da sona ermiştir.

13 Sabit kurlarda paraların bağlanacağı standart önemlidir. Ülkelerin yoğun ticaret ortaklığı kurduğu ülkelerle, sermaye hareketlerinin olduğu ülkeler aynı ülkeler ise herhangi bir sorun çıkmaz. Ancak ticareti ağırlıklı olarak yaptığı ülkelerle, sermaye hareketi yoğun olan ülke farklıysa, bu durum sorun çıkabilir (Ertürk, 1994:24). Örneğin, Avrupa ile ticareti ağırlıklı olan ülke kendi parasını dolara bağlarsa burada ticaret yapan tarafların aleyhine bir durum oluşur. Bu sebeple paralar ilişkilerin ağırlıklı olduğu sepet hangisi ise ona bağlanmalıdır.

Sabit kur sisteminde kur belirsizlikleri olmayacağı için yatırımlar üzerinde bu sistemin olumlu etkisi olacaktır. Ayrıca enflasyon sorunu yaşayan bir ülkede sabit kur uygulaması enflasyonun düşürülmesine yardımcı olabilir.

Sistemin temel sorunu hükümetlerin istikrar amaçlı para politikasından yararlanmamalarıdır. Ülkenin ihracatına olan dış talep sürekli bir düşüş eğilimine girerse, sabit kur sisteminde kısa dönemde ihracat ve ithalat nispi fiyatları ayarlanamadığı için, yurtiçi istihdam ve üretim düşer. Bu durumda hükümet, kurları sabitlediği için para arzını kontrol edemez. Hükümetin bağımsız para politikası izleyememesi ekonomide büyük zararlara yol açabilecektir

Şekil 2‟de sabit döviz kuru sisteminin uygulanma şekilleri gösterilmiştir.

14 Şekil 2: Sabit Döviz Kuru Uygulamaları

Kaynak: Karluk, Rıdvan, “Uluslararası Ekonomi Teori Politika”, Beta Basım Yayın, İstanbul, 2009: 542.

Sabit döviz kuru sisteminin tam sabitleme ve yarı sabitleme olmak üzere iki ana kaynağı vardır. Tam sabit kur sistemi ise para kurulu veya ortak para olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. Para kurulu uygulanan sabit kur sisteminde bağımsız para politikası uygulanamaz. Bu haliyle katı bir sistemdir. Ülkeler ulusal paralarını başka bir paraya ya da para sepetine bağlarlar. Sabit kur sisteminde ortak para uygulamasında ise ülkeler Euro gibi ortak bir para birimine geçerler.

Yarı sabitlenmiş kur sistemi de iki şekilde uygulanır. Bunlar sabit sabitleme ve esnek sabitlemedir. Bu sistemde esnek sabitleme sabit fakat ayarlanabilir kur rejimi ile aynıdır (Karluk, 2009:543). Esnek sabitleme de kendi içerisinde sürüklenen çapa sistemi ve bant içinde dalgalanma sistemi olmak üzere iki farklı şekilde uygulanır. Çapa uygulaması ile sabit kur rejimi biraz daha yumuşatılır. Bant içinde dalgalanma ise sabit kur sisteminin belirli aralıklarla dalgalanmasını ifade eder. Bant

Sabit Kur Sistemi

Tam Sabit Kur Sistemi

Para

Kurulu

Ortak Para

Yarım Sabit Kur Sistemi

Sabit Sabitleme

Esnek Sabitleme

Sürüklenen Çapa

Bant İçinde Dalgalanma

Genişleyen Dalgalanma Paralel Dalgalanma (Tüneldeki

Yılan)