• Sonuç bulunamadı

Sabiî Âlimler ve İlim Dünyasına Katkıları

İslam dünyasında ilk kültür ortamının teşekkülü ve gelişmesine katkıda bulunanların başında Harranlı sabiî bilgin ve düşünürler gelmektedir.111 Bilindiği üzere İslam felsefesinin oluşumunda en fazla katkıya sahip kültür Yunan kültürüdür. Bu kültürü İslam dünyasına kazandıran genelde Süryani bilginler olmuştur.112 Süryaniler’in 363'te kurdukları felsefe, bilim ve tıp okulları önemli görevler üstlenerek Mezopotamya' ya yayıldı. Burada yeri gelmişken, sabiî âlimleri zikretmeden önce, sabiî'ler hakkında kısaca bilgi vermek istiyoruz: İbn Teymiye'nin doğum yeri ve ilk yetiştiği çevrenin Harran ovası olması, ailesinin de döneminin en entelektüel ailelerinden biri olması, onun Harran ve Harranlı sabiî'ler hakkındaki değerlendirmesini önemli kılmaktadır. İbn Teymiye, özellikle "er-Redd Ale'l Mantıkıyyîn"113 adlı eserinin bazı bölümlerinde Harran ve sabiîlerle ilgili bazı değerlendirmelere yer vermektedir. Bunlardan bir kısmını aşağıdaki satırlarda göstermeye çalışacağız: İbn-i Teymiye, öncelikle Harran ve Harranlılann dini üzerinde durarak bu konuda şöyle der: "...Harran, sabiîlerin yurduydu, orada İbrahim (a.s) doğdu veya oraya Irak'tan geldi. Harran' da şu adlar altında heykeller (putlar) bulunmaktaydı: İlk Neden Heykeli, İlk Akıl Heykeli, Tümel Nefs Heykeli, Zuhal Heykeli, Müşteri Heykeli, Merih Heykeli, Güneş Heykeli ve Ay Heykeli. Harranlılar, Hıristiyanlık çıkmadan önce bunlara ibadet etmekte idi. Daha sonra bu civarda Hıristiyanlık zuhur edince yeni din Harranlılar arasında da yayıldı; ancak sabiîlik de bir inanç olarak devam etti. Bu hal, İslam gelene dek sürdü. İslam idaresinde de sabiîlik ve felsefe son zamanlara kadar devam etti; nitekim Bağdat ve başka yerlerdeki bazı sabiî tabib ve bilgin mütercimler müslüman olmadılar.

İbn-i Teymiye, Farabi'nin Harran'a geldiğini, Sabiîlerden ilim tahsil ettiğini ve onlardan özellikle felsefe öğrendiğini ifade ettikten sonra Harranlı Sabit b. Kurra'nın, Aristo'nun ilahiyat(Teoloji) hakkındaki kitabını şerh ettiğini ve kendisinden bu kitabı açıkladığını ifade eder. Sonra tekrar sözü Sabiîlik üzerine getirerek, bu konuda şu bilgileri verir: "Sabiîlik, Hıristiyanlık zuhur etmeden önce Şam ve civarında (Harran gibi) yaşayanların diniydi. Bunlar kuzey tarafına dönerek ibadet etmekteydiler. Nitekim Şam'da birçok ibadet mahallinin kıblesi (o dönemde) kuzeye yönelikti.114

111 el-Mevsüatü’l-Arabiyye, III, 137,Harran md.

112 Ahmed Kamil Cihan, İslam felsefesini oluşumunda Urfa okulu ve Süryaniler, s.96 113 İbn Teymiyye, er-Redd Ale’l-Mantıkiyyin, s.286-289

Sabiîler ikiye ayrılır: Hanif-muvahhid Sabiîler; müşrik Sabiîler.

Muvahhid Hanif Sabiîleri, Allah, K.Kerimde övmektedir.115 Bunlar, hükümleri nesh ve tebdil edilmeden önceki Tevrat'la dini işlerini tanzim etmekteydiler. Sabiîler, Tevrat ve İncil'den önceki devirlerde ise Haniflerin imamı İbrahim (a.s)'in milletine bağlıydılar.

Müşrik Sabiîlere gelince, bunlar, aynen Arap ve Hint müşrikleri gibi âlemin sonradan yaratıldığını kabul etmekteydiler. Rivayete göre müşrik filozoflar arasında âlemin kıdemine inandığını ilk açıklayan Aristo'dur.116 Burada İbn Teymiye'nin söyledikleri Harranlı Sabiîlerin inançlarını değerlendirmek açısından oldukça dikkat çekicidir. Sabiîler hakkında verdiği yukarıdaki bilgilerin dışında İbn Teymiye birçok tarihçi ve ravinin onlar hakkındaki görüşlerini naklettikten sonra Fakihlerin onlarla ilgili düşüncelerine sözü getirerek şöyle der:

"Sabiîler hakkında fakihlerin ihtilafı ise, onlar, ehl-i kitap mı, değil mi noktasındadır. Bu konuda Ahmed b. Hanbel ve Şafii'den şu iki rivayet ve hüküm varit olmuştur. Hatta bu fukahâya göre de Sabiîler iki gruptur: Sabiîlerden olduğunu söyleyen ve ehl-i kitabın dinine tabii olanlar ve ehl-i kitaplar; eğer ehl-i kitabın dinine tabii değillerse, onların dininden değillerdir." 117

Harranlıları, Sabiîlerden bir cemaat olarak niteleyen Şehristani de onlar hakkında şu bilgileri verir:"...Harranlılar, bütün kötülüklerin yıldızların ve unsurların çeşitli birleşmeleri, bir araya gelmelerinden dolayı zorunlu olarak meydana geldiğine inanmaktadırlar... Bütün Sabiîler, günde üç kere ibadet ederler, cenabetlikte yıkanırlar... Domuz eti, köpek eti kendilerine haramdır. Bu toplumda boşanma hâkim kararı ile olur ve iki kadınla evlenilmez..." Ayrıca onlara göre sevap da azap da ruhlaradır... Allah birdir... Kendi aralarında sadece Sabiî kadınlarla evlenirler... Yıldızlar adına kurban keserler vs...118

Bütün bunlara rağmen onlar özellikle 9. ve 10. yüzyıldan beri "Harranlı Sabiîler"119 olarak anıla gelmişlerdir. Bu durum o kadar benimsendi ki, bu yüzyıllardan

115 Bakara 62 “İman edenler, Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiler’den Allah’a ve Ahiret gününe inanan ve

salih amel işleyenlerin elbette Rableri katında ecirleri vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülecek te değildir”

116 İbn Teymiyye, er-Redd Ale’l Mantıkiyyun, s. 288–289

117 Şeşen Ramazan, a.g.e, s. 54-55; İbn Teymiyye, a.g.e, s. 455–456 118 Şeşen, a.g.e, s.54–55, İbn Nedim, el-Fihrist, Beyrut, 1364, s. 318-321 119 el-Mevsüatü’l-Arabiyye, III, 137, Harran md.

sonraki tüm kaynaklarda Sabiîler denilince artık Harranlılar anlaşılır olmuştur. 120 M. S. 9. asırdan itibaren Süryanilerin Müslümanlarla olan ilişkileri doruğa ulaşmıştır. Başlangıçta tıp, astronomi, sonra mantık ve felsefe sahasında Süryani dilinden Arapça’ya çeviri dönemi başlamıştır. Felsefi çeviriler Abbasi halifesi el-Me’mun (825– 833) zamanında resmi bir kimlik taşır. Bu iş kurulan Daru’l-Hikme de pek çok Yunanca ve Süryanice eser, Süryani çevirmenler aracılığıyla Arapça’ya çevrilmiştir.121

Hâsılı kelam, ilim ve kültürün müslümanlara geçişinde önemli bir halkayı oluşturan Harran Sabiîleri daha İslam'dan önce ilim zemininin hazırlamış bulunmaktaydılar. Böylece Harran’ın tarihte sahip olduğu önem, İslam fethinden sonra daha da canlanmış ve dini bir merkez konumuna gelmiştir.

Şimdi tezimizi uzatmamak ve mevzu'yu dağıtmamak için Harranlı Sabiî âlimleri’nden bazılarını kısaca zikretmeye çalışalım: 122

1) Sabit b. Kurra el Harrani (821–901): Çağının en büyük matematikçilerinden, tabiplerinden ve Yunan filozoflarının eserlerini Arapça'ya çevirenlerindendir.150 civarında Arapça, 15 civarında Süryanice eser telif etmiştir. Arapça, Süryanice ve Grekçe'yi mükemmel bir şekilde bilen Sabit gerek hocalığı gerekse eserleriyle İslam düşünce tarihine büyük etkisi olmuştur.123

2) Sinan b. Sabit b. Kurra: Sabit b. Kurra'nın oğlu olan Sinan, tıp, geometri, astronomi, Süryanice dini, Süryani hükümdarları konusunda pek çok eserler yazdı. Abbasi halifesi el-Muktedir tarafından Tabiplerin Reisi tayin edildi. Kitabul Hermesi Arapça'ya tercüme etti... Sonraları müslüman oldu.

3) Sabit b. Sinan b. Sabit b.Kurra, Sabit b. İbrahim b. Zehrun, Ebu İshak İbrahim b. Sinan b. Sabit b. Kurra: Zamanın meşhur tabiplerindendirler.

4) Battâni el-Harrani (847–929): Sabiî asıllı bir Müslüman olan el-Battani’nin tam adı, "Ebu Abdullah Muhammed b. Cabir b. Sinan'dır." O tarihlerde Dünya'nın Ay'a olan uzaklığını doğru olarak hesaplayan el-Battâni en büyük İslam astronomi

120 Sarıkavak, a.g.e, s.28

121 Ahmed Kamil Cihan, İslam felsefesini oluşumunda Urfa okulu ve Süryaniler, s.96

122 Detaylı bilgi için bkz. Şeşen, a.g.e, s.59–76; Ömer Rıza Kehhale, Mu’cemu’l-Müellifin, I, 36, 105, 124,

II, 100, III, 101, 202, IV, 73, 78, 240, 241;; Lütfi Göker, Bilimin Tarihi gelişimi ile Harran’ın Yeri ve Önemi, (Fırat Havzası Sempozyumu), s.1-15, 23-26 Mart, 1987; Harran Üniversitesinin Bilimsel Temelleri ve Harranlı Bilim Adamları, Erciyes Üniv. Gevher Nesibe Tıp Tarihi Enstitüsü, Yayın no: 16, Kayseri 1995, s. 28-71,

123 Tıb bölümünden Sabit b. Kuran’ın çeşitli Hastalıklara karşı uyguladığı Tedavi Yöntemleri adlı bir tez

çalışmasının tıb dünyasına yeni ufuklar açacağını düşünmekteyiz. Hatta onun adına Harran üniversitesi Bünyesinde Tıp Tarihi Enstitüsü’nün açılması, geçmişe sahip çıkma adına atılacak önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz.

bilginlerindendir. Eserleri ve fikirleriyle dünya bilim ve düşüncesine büyük katkı sağlamıştır.

5) Ebu Sa'id Cabir b. İbrahim es-Sâbi: IV. asırda yaşayan Geometri ve astronomi âlimidir. Eserleri günümüze ulaşmıştır.

6) İbn Vasıf el-Harrani: Meşhur göz tabibi idi. Ebu’l Ferec b.Ebu’l Hasan b. Sinan el-Harrani, Yunus el–Harrani, İbn ravh es-Sabi: Harranlı meşhur tabiplerdendirler.

7) Haccac b. Matar (786–833): Me'mun devrindeki meşhur mütercimlerdendir. Aristo’nun bir eserini Arapça’ya çevirmiştir. Aynı zamanda Me'mun tarafından görevlendirilen büyük bir bilgindir.

8) Ebu İshak İbrahim b. Hilal b. İbrahim b. Zehrunes-Sabi el-Harrani: Matematik, astronomi, tıp bilgini ve aynı zamanda Kuran hafızı, fakat Müslümanlığı kabul etmemiştir. Devrinin en büyük ediplerinden idi. Eserleri günümüze ulaşmıştır.

9) Hilâl b. Muhassin b. İbrahim es-Sâbi: (359–448): Aile efradından ilk müslüman olanlardandır. Çağının büyük tarihçilerindendir.