• Sonuç bulunamadı

2. İŞYERİNDE MOBBİNG

2.5. Sağlık Sektöründe Mobbing

Mobbing son yıllarda tüm sektörlerde çalışanlar arasında kendisini gösteren bir durum olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır. Yapılan araştırmalarda mobbingin boyutları hakkında önemli sonuçlar elde edilerek, genel olarak mobbingin sektör ayrımı yapmadığı belirlenmiştir. Ancak bu ifade mobbingin sektörsel dağılımda eşitlik gösterdiği anlamına gelmemektedir (Kaya, 2012:14).

Ancak özellikle sağlık sektörü; birçok farklı statüde personelin bir arada çalışıyor olması, iş yükünün diğer sektörlere göre biraz daha fazla olması, hizmet sunulan kesimin insan olmasının verdiği sorumluluk vb. nedenlerden dolayı mobbingin çok sık görülen bir alan olarak karşımıza çıkmasına neden olmuştur.

İşyerinde mobbing, kamu ve özel sektörde çalışanların öncelikle ruhsal daha sonra fiziksel sağlıklarının bozulmasına neden olan, çalışanların iş ortamında mutsuz olmalarına veya uzaklaşmaları ile sonuçlanan her türlü psikolojik baskı veya kötü davranışdır (Leymann, 1996:166).

Mobbingin her sektörde az yada çok görüldüğü, sektörün türü ne olursa olsun mutlaka mobbing ile karşılaşılabileceği bir gerçektir.

Hollanda’da Hubert ve Veldhoven (2001) mobbingin yaygın olduğu riskli sektörleri belirlemek amacıyla yapmış oldukları araştırmaya endüstri, eğitim, sağlık, hükümet ve kamu yönetimi, iş hizmetleri, finans kuruluşları, inşaat endüstrisi ve taşımacılık alanında her sektörden en az 1000 kişinin katılımını sağlamış, bu araştırmaya göre eğitim hizmetlerinde, kamu yönetiminde ve sağlık hizmetlerinde (%51) diğerlerine göre mobbing davranışının daha fazla görüldüğü ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni olarak üstlerin astları üzerinde daha fazla yaptırım gücüne sahip olmaları gösterilmiştir (Kaya, 2012:14).

Yukarıdaki çalışmadan da anlaşılacağı gibi sağlık sektörü mobbinge en fazla maruz kalan sektörlerden birisidir. Mobbinge maruz kalma nedenlerinin altında ayrıca sağlık sektöründe çalışan personelin çoğunluğunun kadınlardan oluşması yer almaktadır.

Dilman’ın 2007 yılında özel hastanelerde çalışan 253 hemşirenin katılımı ile gerçekleştirdiği mobbing davranışlarına yönelik araştırma sonucunda mobbinge uğrayan hemşire oranının oldukça yüksek olduğu ( %70 ) belirlenmiştir. Araştırma sonucunda yaş, çocuk sahibi olma, çalışma yılı medeni durum, gibi durumların mobbinge maruziyeti etkilemediği ancak bireyin eğitim durumunun ve çalıştığı servisin etkisinin önemli olduğu ifade edilmiştir.

Yaptığı çalışmalar sonucunda özellikle sağlık meslek lisesi mezun olan hemşirelerin eğitim seviyeleri sebebi ile en çok mobbinge maruz kalan grup olduklarını tespit eden Dilman, özelleşmiş birimlerde daha fazla mobbing uygulandığınıda gözlemlemiştir. Mobbing davranışlarının en çok kimin tarafından uygulandığı sorusu %52,5 ile en fazla doktorlar daha sonra sırasıyla %36,7 hemşirelik hizmetleri yöneticileri ve %18,6 hastane yöneticileri tarafından olarak cevaplanmış, %51,4 mobbing uygulayan kişinin her iki cinsiyetten olduğu ifade edilmiştir. En sık karşılaşılan mobbing davranışının da konuşurken söz kesilmesi olduğu gösterilmiştir (Dilman, 2007:132).

Sağlık sektöründe en çok karşılaşılan psikolojik şiddette aşağılama, hasta yanında sağlık çalışanını küçük düşürme ve özellikle üstü tarafından sözünün kesilmesi yer almaktadır.

Hizmet sektörünün önemli bir kolu olan sağlık sektörü diğer sektörlere nazaran gerek çalışma şartları gerekse çalışma ortamı açısından farklılık göstermektedir. 24 saat sürekli hizmet sunulması, emek yoğun bir sektör olması, dünyada ve ülkemizde diğer sektörlere nazaran kadın işgörenlerin çokluğu ile dikkati çekmesi gibi etkenler mobbingin sağlık alanında hizmet sunanlarda görülme sıklığını diğer sektörlere göre farklı kılabilmektedir. Bu konuda daha ayrıntılı bir açıklamaya giden (Çobanoğlu, 2005: 88) sağlık sektöründe mobbingi tetikleyen etkenlerden bazılarını şu şekilde sıralamıştır:

 Hastanelerde tıbbi olanakların yetersiz olması,

 Hasta sayısının yüksek olması nedeniyle çalışma temposunun yoğun olması,

 Özellikle devlet kurumlarında alınan maaşların yetersiz olması,

 Yoğun çalışma şartları ve nöbetler nedeniyle aile yaşantısını sürdürmede zorluk,

 Hasta yoğunluğu nedeniyle mesleki gereksinimleri tam olarak yerine getirememe,

 Hastalar arasında statü ve ekonomik duruma bağlı ayrımcılık yapılması,

 İdareye yakınlık ve yöneticiye kişisel yaklaşım nedeniyle ayrımcılık yapılması,

 Hemşirelerin daha liseyi bitirir bitirmez uzak yerlerde mesleklerine başlamaları sonucu kendilerini koruyamamaları.

Mobbingin etki ve sonuçlarının çalışma hayatına olan etkilerinin yadsınamayacak kadar önemli olduğu yapılan araştırmalar sonucunda kendisini göstermeye başlamıştır.

Durumun ciddeyetini gözler önüne sermek amacıyla Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Hemşirelik Konseyi (ICN) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlıkta mobbing ile ilgili çeşitli araştırmalar yapmış olup yayınladıkları raporlar ile mobbingin önemli bir konu olduğu üzerinde durmuşlardır. Örneğin; WHO 2002 yılında yayınladığı raporunda mobbinge yer vermesi, ICN’nin 2001 yılı raporunda mobbingin büyük bir sorun haline geldiğini ve neredeyse prematüre mortalite/morbidite oranlarına yakın oranlara ulaştığını ifade etmesi ile dünyanın mobbing konusu üzerine dikkatlerinin çekilmesi sağlanmıştır (Dündar, 2010:45).

Yapılan çalışmalar mobbingin gün geçtikçe daha çok bilinmesine ve hızla artmasına rağmen hala etkili mücadele edemediğimiz, böyle devam ederse maruz kalan sayısının daha da artacağını göstermektedir.

10 AB üyesi ülkede yapılan araştırmada haftada en az bir kez üstleri tarafından zorbalık ve tacize uğrayan hemşire oranları Şekil 1’de görülmektedir. Polonya, %8,9 ile ilk sırada yer almakta, İngiltere %5,6 ile ikinci sırada ve Almanya %4,7 ile üçüncü sırada gelmektedir. 10 ülkenin ortalaması ise %3,6 olarak bulunmuştur. Hollanda %0,6 ile hemşirelerin haftada bir kez zorbalık ve taciz yaşama oranı en düşük ülke olmuş, ikinci sıraya %1,0 ile Norveç yerleşmiştir. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Polonya ortalamanın üzerinde kalan ülkelerdir (Milczarek, 2010:50).

Şekil 2. AB Üyesi 10 Ülkede Hemşirelerin Haftada En Az Bir Zorbalık veya

Taciz Yaşama Yüzdeleri

Kaynak: Milczarek, 2010:50

Türkiye’de mobbing kavramı, yeni bir kavram olmasına rağmen araştırmacılar tarafından merak edilen bir unsur olarak karşımıza çıkmakta ve özellikle sağlık alanında çalışmalara ağırlık verilmektedir. Bu alanda yapılan çalışma sonuçlarda mobbingin hiçte önemsenemeyecek düzeyde önemli bir olgu olduğunu gözler önüne sermektedir.

Örneğin Özdevecioğlu’nun 2003 yılında Kayseri’de hemşireler üzerine yaptığı araştırma sonuçlarına göre %89,5 hemşirenin mobbing mağduru olduğunu göstermiştir (Özdevecioğlu, 2003:121).

Ülkemizde kurumların araştırma yapılmasına izin verdiği sürece mobbing ile yapılan çalışmalar hızla artarken, sonuçları açısından mobbing oranlarının yüksek oluşu ve mücadele yöntemlerini bilemeyişimiz durumu kötüleştirmektedir. Ayrıca çok yüksek

oranda mobbinge maruz kalmalarına rağmen korku duyup tepkisiz kalmaları mobbingin devam edeceğininbariz bir göstergesidir.

Ayrıca Isparta’da mobbingin etkilerini incelenmeye yönelik sağlık çalışanları üzerine yapılan bir çalışma sonucu mobbingi uygulayan kişilerin %41,2’sinin bağlı bulundukları yöneticiler olduğu belirtilmiştir (Yavuz, 2007:4).

Yukarıda belirtilmiş araştırmalar mobbingin sağlık sektöründeki boyutlarını göstermekte olup, yöneticilerin bu konuya daha fazla ilgi göstermeleri gerektiğini ortaya

%3,6 %2,9 %8,9 %0,6 %1,0 %3,7 %5,6 %4,4 %1,6 %4,7 %2,2 %0,0 %1,0 %2,0 %3,0 %4,0 %5,0 %6,0 %7,0 %8,0 %9,0 %10,0 Ortalama Slovakya Polonya Hollanda Norveç İtalya İngiltere Fransa Finlandiya Almanya Belçika

koymaktadır. Hizmet sunulan kesimin insan olduğu göze alındığında sağlık çalışanlarının mesleklerini daha iyi icra etmelerinin önemi artmaktadır. Mobbingin olmadığı bir sağlık kuruluşunda hizmet sunan iş görenler, daha verimli çalışarak kendi iş tatminlerini ve hasta memnuniyetini de sağlamış olacaklardır. Bu nedenle mobbingi önlenme politikalarının yöneticiler tarafından benimsenmesi ve uygulanması gereklidir. Ayrıca sağlık hizmetinin bir ekip olarak sunulduğu göz önüne alınarak ekibin herhangi bir basamağında meydana gelebilecek olumsuz bir durumun tüm ekip işleyişini dolayısıyla en alttan en üste kadar tüm çalışanların motivasyonları üzerinde negatif bir durum oluşturabileceği düşünülerek yöneticilerin mobbing uygulaması konusunda daha duyarlı olmalarının gerekliliği bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK MOBBİNG İLE İLGİLİ TÜRKİYE’DE YAPILMIŞ OLAN ARAŞTIRMA VE YAYINLARDAN ELDE

EDİLEN SONUÇLAR