• Sonuç bulunamadı

Sürgünlerin Köklenmesine Sürgün Uzunluğunun Etkisi

4. BULGULAR

4.4.3. Sürgünlerin Köklenmesine Sürgün Uzunluğunun Etkisi

Sürgün uzunluğunun köklenme üzerine etkilerinin araştırıldığı bu deney setinde NAA’nın 1 mgl-1 konsantrasyonu kullanılarak sonuçlar Çizelge 4.16 ve Şekil 4.14’ te verilmiştir. Uygulama guruplarının tamamında %100 kallus oluşumu görülmüşsede proliferasyon yüzdeleri çok düşük ve birbirine yakın değerlerde ortaya çıkmıştır. Köklenme yüzdesi en yüksek (%85) olan gurubun 1 cm’lik sürgün uzunluğuna sahip eksplantlar olduğu görülmüştür. Fakat, 1 cm’lik uygulama gurubunda ortalama kök uzunluğunun en düşük (11.20 mm) değerde olduğu, ayrıca kök çaplarının diğer uygulama guruplarına göre daha küçük değerlerde olduğu tespit edilmiştir. Eksplant başına düşen kök sayısı en yüksek 4.70 değeri ile 1 cm’lik uygulama gurubunda tespit edilmiş ve diğer gurupların birbirine yakın değerde olduğu ortaya çıkmıştır. Morfolojik olarak, yaprakta pigment değişimi sonucu sararma, yaprak kenarları ve apeksinde kuruma ve kıvrılma, tepe tomurcuğu sürgün pullarında kuruma, sürgün uzunluğunun artışıyla azaldığı tespit edilmiştir.

Çizelge 4.16. Sürgünlerin köklenmesine uzunluğun etkisi Sürgün Uzunluğu (cm) Prolifere Olan Eksplant (%) Kallus Oluşturan Eksplant (%) Köklenme Oranı (%) Eksplant Başına Düşen Kök Sayısı ±SH Ortalama Kök Uzunluğu (mm) ±SH 1 5.70 b 100.00 a 85.30 a 4.70 ± 0.53 a 11.20 ± 2.06 b 2 5.10 b 100.00 a 60.30 b 2.50 ± 0.21 b 25.60 ± 1.26 a 3 10.70 a 100.00 a 65.70 c 2.80 ± 0.16 b 23.50 ± 1.30 a 4 5.00 b 100.00a 65.00 c 2.70 ± 0.10 b 23.60 ± 0.55 a Χ2(df3) P < 0.05 P < 0.05 P < 0.05

Rakamlar kültürün 28. gününde her bir deney için 20 eksplantın ortalamasıdır.

Çizelgede bir sütunda farklı bir harfle gösterilen iki ortalama değer bu

ortalamaların DUNCAN testine göre P < 0.05seviyesinde istatistiksel olarak farklı olduğunu gösterir.

Şekil 4.14. Sürgünlerin köklenmesine sürgün uzunluğunun etkisi (Bar: 15.20 mm)

4.5. Aklimatizasyon Çalışmaları

In vitro köklenen fidelerin doğal ortama alıştırılması sıcaklık, ışık ve nem kontrollü iklimlendirme kabininde yapılmış ve sonuçlar Çizelge 4.17.’de verilmiştir. Adaptasyon çalışmaları iki kademede gerçekleştirilmiştir: ilk aşamada in vitro köklendirilmiş sürgünleri besi ortamı kalıntılarından arındırmak için akan musluk suyunda bir gece bekletme, ikinci aşamada bitkicikler ¼ oranında seyreltilmiş MS çözeltisi ile zenginleştirilmiş tam steril torf bulunan saksılara aktarılmış ve 2-3 hafta boyunca 20 C, yüksek nem (%95) düşük ışık (PPF= 55 mol m-2 s-1) yoğunluklu ortamda bekletildikten sonra, kademeli olarak nemlilik oranının azaltıldığı ve ışık oranının arttırıldığı iklimlendirme kabinine alınmıştır. Toplam 6-7 hafta sonunda bitkicikler 24±2 C sıcaklığın olduğu bir bitki büyütme odasına (maksimum nem %50- 60 ve maksimum PPF =55 mol m-2 s-1) transfer edildikten sonra adaptasyon tamamlanmıştır.

Şekil 4.14. Sürgünlerin köklenmesine sürgün uzunluğunun etkisi (Bar: 15.20 mm)

4.5. Aklimatizasyon Çalışmaları

In vitro köklenen fidelerin doğal ortama alıştırılması sıcaklık, ışık ve nem kontrollü iklimlendirme kabininde yapılmış ve sonuçlar Çizelge 4.17.’de verilmiştir. Adaptasyon çalışmaları iki kademede gerçekleştirilmiştir: ilk aşamada in vitro köklendirilmiş sürgünleri besi ortamı kalıntılarından arındırmak için akan musluk suyunda bir gece bekletme, ikinci aşamada bitkicikler ¼ oranında seyreltilmiş MS çözeltisi ile zenginleştirilmiş tam steril torf bulunan saksılara aktarılmış ve 2-3 hafta boyunca 20 C, yüksek nem (%95) düşük ışık (PPF= 55 mol m-2 s-1) yoğunluklu ortamda bekletildikten sonra, kademeli olarak nemlilik oranının azaltıldığı ve ışık oranının arttırıldığı iklimlendirme kabinine alınmıştır. Toplam 6-7 hafta sonunda bitkicikler 24±2 C sıcaklığın olduğu bir bitki büyütme odasına (maksimum nem %50- 60 ve maksimum PPF =55 mol m-2 s-1) transfer edildikten sonra adaptasyon tamamlanmıştır.

Şekil 4.14. Sürgünlerin köklenmesine sürgün uzunluğunun etkisi (Bar: 15.20 mm)

4.5. Aklimatizasyon Çalışmaları

In vitro köklenen fidelerin doğal ortama alıştırılması sıcaklık, ışık ve nem kontrollü iklimlendirme kabininde yapılmış ve sonuçlar Çizelge 4.17.’de verilmiştir. Adaptasyon çalışmaları iki kademede gerçekleştirilmiştir: ilk aşamada in vitro köklendirilmiş sürgünleri besi ortamı kalıntılarından arındırmak için akan musluk suyunda bir gece bekletme, ikinci aşamada bitkicikler ¼ oranında seyreltilmiş MS çözeltisi ile zenginleştirilmiş tam steril torf bulunan saksılara aktarılmış ve 2-3 hafta boyunca 20 C, yüksek nem (%95) düşük ışık (PPF= 55 mol m-2 s-1) yoğunluklu ortamda bekletildikten sonra, kademeli olarak nemlilik oranının azaltıldığı ve ışık oranının arttırıldığı iklimlendirme kabinine alınmıştır. Toplam 6-7 hafta sonunda bitkicikler 24±2 C sıcaklığın olduğu bir bitki büyütme odasına (maksimum nem %50- 60 ve maksimum PPF =55 mol m-2 s-1) transfer edildikten sonra adaptasyon tamamlanmıştır.

4.5.1 Aklimatizasyon Çalışmalarına Torfun Etkisi

Rejenere olan bitkiciklerin bulunduğu ortam, steril, yüksek nem içeren ve ihtiyaç duyulan tüm besinleri içeren bir ortamdır. Bitkiciklerin steril olmayan, daha düşük nem ve daha az besin elementi içeren bir ortama aktarılması ve bu ortamda yaşamlarını devam ettirmelerinde bir çok faktörün önemli olduğu tespit edilmiştir. Bu faktörler; 1- Rejenerantlar kültür kaplarında iken; rejenerantların taşıdığı yaprak sayısı, köklerin sayısı çapı ve boy uzunluğu ve besi ortamında iken kültür kabı kapaklarının uygun sürelerde önce aralanması sonra tam açılması, 2- Besi ortamı maddelerinden arındırma işleminde; bitkicik yaprak gövde ve köklerinde agarlı besi ortamı madde kalıntılarının iyi temizlenmesi, 3- Saksılara aktarma işleminde; kök apikal meristeminde, gövde ve yaprak kısımlarında meydana gelen yaralanma ve hasarlar, bitkicikler saksılarda iken nemin ayarlanması ve sulama periyodudur.

Kısa gövdeli bitkiciklerin, uzun gövdeli bitkiciklere göre daha az bir oranda aklimatize olduğu tespit edilmiştir. Saksılara aktarılan bitkiciklerde mantar kontaminasyonu yok ise, apikal sürgün pullarının ve yaprakların kuruması durumunda bile bitkiciklerin yeni sürgün ve yaprak oluşturarak yaşamına devam ettiği görülmüştür.

Saksılara aktarılan bitkiciklerde değişen nem oranını ayarlamak için bitkiciklerin üzerinin ışık geçiren cam beherlerle uzun süre kapalı tutulması kontaminasyon oranını artırdığı tespit edilmiştir. Aklimatizasyon çalışmalarında kök, gövde ve yaprağı zarar görmeden tam steril torf içeren saksılara aktarılan bitkiciklerin ilk 14-21-28. günde sırasıyla %85, %65, %60’nın ve 90. günde %30’nun yaşamını devam ettirdiği görülmüştür. Ölen bitkiciklerde mantar kontaminasyonu gövde ve yapraklarda görülürken, torf içindeki kökleri çıkarılıp incelendiğinde mantar misellerinin kök etrafını sardığı görülmüştür. Kontaminasyonun engellenebilmesi durumunda yaşamını devam ettirecek bitkicik sayısının artması beklenen durumdur.

Çizelge 4.17. Bitkilerin aklimatizasyonuna torfun etkisi

Sonuçlar aklimatizasyonun 28. ve 90. gününde 20 bitkiciğin yüzdesini gösterir

Şekil 4.15. Nem kontrolü sağlanmaya çalışılan bitki

Torf Tipi 28. Günde Yaşayan Rejenerant (%) 90. Günde Yaşayan Rejenerant (%) Tam steril 60.0 a 30.0 a Yarı steril 40.0 b 20.0 b Steril olmayan 20.0 c 0.0 c χ2 (df 2) P < 0,05 P < 0,05

Şekil 4.16. Saksıya aktarılmış bitki (50. gün)