• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

1.1. ILO Sözleşmeleri ve Tavsiye Kararları

Birleşmiş Milletlere bağlı bir uzmanlık örgütü olan ve başlıca hedefleri “çalışma yaşamında hakların yaşama geçirilmesi, insana yakışır istihdam fırsatlarının teşvik edilmesi, sosyal korumanın güçlendirilmesi ve çalışma yaşamıyla ilgili konularda diyaloğun güçlendirilmesi” olan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), çalışma hayatına ilişkin standartların, sözleşme ve tavsiye kararları üçlü yapı (hükümet-işveren ve işçi) tarafından kabul edilmesi için çalışan uluslararası bir örgüttür (ILO, 2019a). Sözleşmeler, onaylandıkları zaman üye devletler açısından bağlayıcı hale gelen antlaşmalardır. Tavsiye kararları ise bağlayıcı olmamakla birlikte üye devletler için rehber niteliğinde belgelerdir (Kamu Denetçiliği Kurumu, 2015).

Türkiye ILO’nun 8 temel sözleşmesinin9

tamamını, 4 yönetişim Sözleşmesinin 3’ünü ve 177 teknik sözleşmesinin de 48’i olmak üzere 59 tane sözleşmesini onaylamıştır (ILO, 2019b).

ILO’nun madencilik, özellikle kömür madenciliği sektörüne ilişkin standartları belirlemek için de üç teknik sözleşme, bu sözleşmelerden birine dair bir tavsiye kararı ve çeşitli uygulama kılavuzları hazırladığı görülmektedir. Bunlar şu şekildedir (ILO, 2019b):

 45 Numaralı Yeraltı İşleri (Her Nevi Maden Ocaklarında Kadınların Çalıştırılmaması Hakkında) Sözleşmesi (Teknik

9 Türkiye’nin de onaylamış olduğu çalışma hayatına ilişkin 8 temel sözleşme: 29 Numaralı Zorla Çalıştırma Sözleşmesi (1930), 87 Numaralı Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi (1948), 98 Numaralı Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Sözleşmesi (1949), 100 Numaralı Eşit Ücret Sözleşmesi (1951), 105 Numaralı Zorla Çalıştırmanın Yasaklanması Sözleşmesi (1957), 111 Numaralı Ayrımcılık (İstihdam ve Meslek) Sözleşmesi (1958), 138 Numaralı Asgari Yaş Sözleşmesi (1973) ve 182 Numaralı Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimleri Sözleşmesi (1999)’dir (ILO, 2019c).

31

Sözleşme, ILO Kabul Tarihi: 04.06.1935, Türkiye’de yürürlüğe girdiği tarih 21.04.1938),

 123 Numaralı Asgari Yaş (Yeraltı İşleri) Sözleşmesi (Teknik Sözleşme, ILO Kabul Tarihi: 22.06.1965, Türkiye’de yürürlüğe girdiği tarih: 08.12.1992),

 176 Numaralı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi (Teknik Sözleşme, ILO Kabul Tarihi: 22.04.1995, Türkiye’de yürürlüğe girdiği tarih: 23.03.2015),

 176 Numaralı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesine İlişkin 183 Numaralı Tavsiye Kararı (1995),

 Yeraltı Kömür Madenlerinde Güvenlik ve Sağlık ILO Uygulama Kılavuzu (2006)

 Açık Madenlerde Sağlık ve Güvenlik Uygulama Kılavuzu (1991)  Küçük Ölçekli Yüzey Madenlerinde Güvenlik ve Sağlık El

Rehberi ( Sektörel Çalışma Belgesi No:168)

 Kömür Madenlerinde Yeraltı Çalışmalar İçin Model Güvenlik Düzenlemeleri Kodu (1949)

 Kömür Madenlerinde Yer Altında Elektrik Kullanımı Nedeniyle Oluşan Kazaların Önlenmesi ILO Meslek Rehberi (1959)

 Kömür Madenlerinde Yer Altında Yangın Nedeniyle Oluşan Kazaların Önlenmesi ILO Meslek Rehberi (1959)

 Kömür Madenlerinde Yeraltı Patlamaları Nedeniyle Oluşan Kazaların Önlenmesi ILO Meslek Rehberi (1974)

 Kömür Madenlerinde Güvenlik ve Sağlık ILO Meslek Rehberi (1986).

1.1.1. 176 Sayılı ILO Sözleşmesi

176 Sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’nin başlangıç kısmında belirtildiği üzere, bu sözleşme 6 Haziran 1995 tarihinde Uluslararası Çalışma Ofisi Yönetim Kurulu’nun Cenevre’de yapmış olduğu 82. oturumunda, madencilik sektöründe çalışan işçilerin karşılaştıkları tehlike ve risklere ilişkin gerekli güvenlik ve sağlık önlemlerinin hazırlanması ve uygulanması, bu süreçte de işçilere danışılması gerekliliği ve işçilerin eğitim almalarının ve

32

bilgilendirilmelerinin işçiler açısından bir gereklilik ve hak olduğu belirtilmiş ve bu doğrultuda kabul edilmiştir. Türkiye bu Sözleşmeyi 12 Aralık 2014 tarihinde 29203 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6580 sayılı Yasa ile onaylamıştır (ILO, 2019d).

24 maddeden oluşan 176 Sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi 1. maddesinde maden ve işveren tanımlarını yapmaktadır. Bu sözleşme yeraltı, yerüstü, kamu veya özel sektör ayırmadan tüm madencilik faaliyeti yapan mekanları maden kabul etmektedir. Dolayısıyla bu Sözleşme tüm madenler için geçerlidir. Sözleşmeye göre (ILO, 2019d) işveren ; “bir madende bir ya da daha fazla sayıda işçi, duruma göre operatör, baş yüklenici, yüklenici ya da taşeron çalıştıran gerçek ya da tüzel kişidir”.

Sözleşmenin 6-12. maddelerinde işverenlere yüklenmiş sorumluluklar detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Buna göre; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularına önem verilmesi, madenlerde meydana gelebilecek iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı ilgili yasa ve yönetmelikte belirlenen tedbirlerin alınması, işçilere güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı hazırlanması, madenlerde oluşabilecek her türlü güvenlik ve sağlık riskinin ortadan kaldırılması ya da en aza indirgemesi için tüm gerekli önlemlerin alınması gibi sorumluluklar işverene yüklenmiştir.

Sözleşmenin 13-15. maddelerinde ise işçilere ve işçi temsilcilerine tanınan hak ve görevler detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Buna göre işçi ve temsilcilerine, madenlerde meydana gelen veya gelebilecek kazaları ve tehlikeleri işverene ve yetkili mercie bildirme, bu tehlikeler ile ilgili denetim ve araştırma yapılmasını talep etme, kendi güvenlik ve sağlıkları konusunda ciddi tehlikeli bir durum ortaya çıktığı zaman madendeki yeri terk etme, kendi aralarında güvenlik ve sağlık temsilcileri seçme gibi hak ve sorumluluklar yüklenmiştir.

13.05.2014 tarihinde Soma faciasında 301 maden işçisinin, 28.10.2014 tarihinde de Ermenek faciasında 34 maden işçisinin ölümünden sonra 176 sayılı ILO Sözleşmesinin ülkemizce onaylanmamış olması çok tartışılan konulardan olmuş ve iş kazalarının önlenememesinde etkisi olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bu kazaların yasadaki eksiklikten kaynaklandığı da iddia edilmiştir (Gerek, 2015). Çünkü Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ileride de ayrıntılı

33

işlenecek olan ulusal mevzuatta başta 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik, İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, İş Sağlığı ve Güvenliği ile İlgili Çalışan Temsilcinin Nitelikleri ve Seçilme Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik gibi çok sayıda düzenleme bulunmaktadır (Öztuna, 2015).

Bu ulusal yasa ve yönetmelikler incelendiğinde de 176 Sayılı Madenlerde Sağlık ve Güvenlik Hakkında ILO Sözleşmesi’nin içerdiği koruma ve güvenlik önlemlerine büyük ölçüde yer verildiği görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere, Türkiye’deki esas problem yasa, yönetmelik eksikliği değil, iş güvenliği kültürünün olmayışı ve hem işverenlerin, hem devletin hem de işçilerin iş güvenliğine bakış açılarıdır. İş güvenliği sisteminde en önemli nokta devletin iş güvenliği alanında yapmış olduğu yasal düzenlemeleri etkin bir biçimde denetlemesi ve bu düzenlemelere uyulmadığı takdirde caydırıcı yaptırımları uygulaması ve yargının devreye girmesidir. Nitekim Türkiye’nin birçok kez acı şekilde deneyimlediği üzere, devlet etkin bir denetleme sistemi kurmamakta, sadece yasanın getirdiği iş güvenliği uygulamaları da işverenler tarafından maliyet kalemi olarak görülerek göz ardı edilmektedir. Türkiye’nin 176 sayılı ILO Sözleşmesini onaylayarak taraf olması, ulusal mevzuatta içerdiği önlemlerin çoğunun zaten bulunmasına rağmen, uluslararası hukukta sorumluluklar üstlenmesine ve bundan dolayı da daha etkili bir iş güvenliği politikası uygulamasına ve yürütmesine katkı sağlayacağından dolayı önemlidir (Türkiye Barolar Birliği, 2015).

1.1.2. Yeraltı Kömür Madenlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin ILO Uygulama Rehberi

Yeraltı Kömür Madenlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin ILO Uygulama Rehberinin orijinali 1986 yılında kabul edilmiş ancak ILO Yönetim Kurulu’nun 2005 yılında yapmış olduğu 292. toplantısında alınan karara göre, kömür madenlerinde güvenlik ve sağlığa yönelik yeniden ele alınarak düzenlenmesine karar verilmiştir. Rehber niteliğinde olan belge, 8-13 Mayıs 2006 tarihleri

34

arasında Cenevre’de Yeraltı Kömür Madenlerinde Sağlık ve Güvenlikle İlgili Uzmanlar Toplantısında kabul edilmiştir (ILO, 2011).

Kılavuzun amacı, 176 Sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesinin ve bu sözleşmeye ilişkin 183 Numaralı Tavsiye Kararının düzenlediği kuralların desteklenmesi ve bu kuralların uygulanmasının kolaylaştırılmasıdır. Rehber, sözleşme olmadığı için üye devletler açısından bağlayıcı nitelikte değildir (ILO, 2011).

Rehberin içeriği incelendiğinde, yeraltı kömür madenlerinde iş güvenliği ve sağlığı yönetim sistemleri, iş sağlığı hizmetleri, risk değerlendirme ve önleme yöntemleri, genel fiziksel, kimyasal, ergonomik tehlikeler, kömür tozunun tutuşması, solunabilir tozlar, maden yangınları, su, gaz ve malzeme patlamaları, elektrik sistemleri, patlayıcılar ve ateşleme, yer üstündeki binalar ve yapılar, madencilik işlemlerine başlama ve ara verme, insan ve malzeme nakli yapılan giriş ve çıkış yolları, tavan ve duvar tahkimatları, havalandırma, aydınlatma, yeterlilik ve eğitim, kişisel koruyucu donanım, acil durumlara hazırlanma ve kurtarma, iş yönetimi, özel koruma önlemleri, kişisel hijyen gibi birçok konuda detaylı düzenlemeler bulunduğu görülmektedir (ILO, 2011).

Rehber çok fazla ayrıntılı hükme sahip olsa da taraf ülkelerin sahip oldukları teknolojik olanaklar ve kendilerine özgü sosyo-ekonomik şartlar dolayısıyla uygulamada ülkeden ülkeye farklılıklar olabilmektedir (Devlet Denetleme Kurulu, 2011).