• Sonuç bulunamadı

Sözlü ve sözsüz iletiĢim birbirinden farklı özellikleri vardır. En temel farklılık, sözlü iletiĢimde “ne söylendiği” sözsüz iletiĢimde ise “nasıl söylendiği”nin önemli olmasıdır. AraĢtırmalar, insanların birbirlerine ne söylediklerinden çok mesajı nasıl söylediklerine dikkat ettiğini ortaya koymaktadır (Tutar ve Yılmaz, 2003: 62).

39 5.1.Yapısal Açıdan Farklılık

Sözsüz iletiĢim, sözlü iletiĢime göre daha az yapılanmıĢtır dolayısıyla incelenmesi daha zordur (Gecikli, 2008: 308). Sözlü iletiĢimin, sözsüz iletiĢime göre belli kuralları ve belli bir düzeni olduğundan sözsüz iletiĢime oranla daha fazla yapılanmıĢtır. Sözlü iletiĢimde kullanılan dile dayanan belli gramer kuralları vardır ve iletiĢim sırasında bireyler bu kurallara bağlı olarak duygu ve düĢüncelerini ifade etmek zorundadır. Sözsüz iletiĢimde ise belli kurallar ve bir plandan söz etmek pek olası değildir. Çünkü vücut sözle ifade edemediği ve iletmek istediklerini çoğunlukla istem dıĢı sergiler ve bunu bir plan içerisinde değil içindekileri dökmek olarak gerçekleĢtirdiği için bir yapılanmadan söz etmek olası değildir (Fidan, 2009: 105). Bazen de kiĢiden kiĢiye değiĢebilmektedir. Bazı insanlar çok heyecanlı olduklarında çok sakin davranarak çevrelerine heyecanlı olduklarını yansıtmazlar.

5.2. Linguistik Açıdan Farklılık

Sözlü iletiĢim genellikle ulusal bir dil aracılığıyla belirli bir kültürün içinde Ģekillenirken, sözsüz iletiĢimin bir kısmı evrensel bir kısmı bölgesel, bir kısmı sosyo- kültürel, bir kısmı da kiĢisel bir alanda gerçekleĢmektedir (Eroğlu, 2007: 286). Denilebilir ki sözsüz iletiĢim unsurları evrenseldir ancak kodların çoğunluğu evrensel olsa da kültürden kültüre farklılıklar gösterebilir (Tutar vd., 2008: 45). Bir toplumda birisinin baĢını okĢamak sevgiyi sembolize ederken baĢka bir toplumda bu, taciz anlamına gelebilir. Her toplumun kültüründe sözsüz iletiĢim dağarcığı ve bunu kullanıĢı kendine hastır (Zıllıoğlu, 2008: 162).

Sözlü iletiĢimde ise kodlar topluma ait olan dil ile ifade edilir ve evrensel değildir. Her toplumun kendine ait bir dili, deyimleri, atasözleri, espri anlayıĢı vardır ve diğer toplumlarla farklılık gösterir. Örneğin yabancı film ve diziler ilk seyredildikleri dönemlerde Türkiye’de espriler anlaĢılamamaktaydı ancak küreselleĢme ve sürekli o kültüre ait filmlerin izlenmesi sonucunda onlara ait sözlü ifadeler daha anlaĢılır oldu. Hatta bazı ifadeler günlük hayatta kullanılır hale geldi. Örneğin “okey” kelimesi bizim kültürümüze ve dilimize ait bir kelime değilken Ģu an 7 yaĢındaki bir çocuk bile bir Ģeye “tamam” demek yerine “okey” diyebilmektedir.

40 5.3. Süreklilik Açısından KarĢılaĢtırma

Sözlü iletiĢim, bazen kesintiye uğrayıp süreklilik taĢımayabilirken sözsüz iletiĢim söz bittiğinde bile devam eder. Sözsüz iletiĢimin bitmesi ancak iletiĢim ortamından uzaklaĢmayla mümkün olabilir (Fidan,2009:106). Örneğin birisi çok üzgün olduğunu ve bunun nedenlerini sözlü olarak ifade edip konuĢmasını bitirebilir. Söz bitmiĢtir ancak o kiĢinin üzgün bakıĢları, sessizce gözyaĢlarının süzülmesi iletiĢimin sözsüz olarak devam ettiğini gösterir. Bazen de insan içinden konuĢur. Bir Ģeylere kızar, sinirlenir ama söze dökmez. Bu sırada o kiĢiyi dıĢarıdan izleyen biri onun kaĢlarını çattığını ve bir Ģeylere kızdığını anlar. Hiçbir Ģey söylemezken bile içimizden bir Ģeyler düĢünürüz ve içimizdekileri yaĢar gibi beden dilimizle tepkiler veririz.

5.4. DoğuĢtan Getirme veya Öğrenilme Açısından KarĢılaĢtırma

Sözlü iletiĢimin tamamı ve sözsüz iletiĢimin bir kısmı yaĢanılan toplumun içerisinde öğrenmeyle Ģekillenir. Sözsüz iletiĢim kodlarından kasıtlı sözsüz iletiĢim kodları öğrenme ile oluĢurken, kasıtsız sözsüz iletiĢim kodlarının büyük çoğunluğu doğuĢtan getirilir (Doğan,2007: 23). Hiçbir çocuğa ağlaması öğretilmez, bu özellik doğuĢtan onunla birlikte gelmiĢtir. Bebekler doğmadan önce anne karnında parmağını emmeye baĢlar, annesinin karnını tekmeler. Bunlar ona öğretilmemiĢtir. Genleri sayesinde içgüdüsel olarak bebek ne yapacağını bilir. Kasıtlı olan sözsüz iletiĢim unsurları, bireye toplum tarafından kazandırılan o topluma ait özelliklerdir. Birey bunlardan bağımsız olarak hareket edemez ve etmeye çalıĢırsa diğerleriyle ortak kodları paylaĢamadığı için baĢkalarıyla anlaĢamaz. Bu yüzden bu kodları bütün bireyler öğrenmek zorundadır (Pease, 2003:12).

Ġnsanlar hiç sözlü iletiĢim kurmadan baĢka insanlar hakkında sözsüz iletiĢim unsurlarını inceleyerek fikir sahibi olabilirler. Bir kafede tek baĢımıza oturup arkadaĢımızı beklerken karĢı masada oturan kiĢileri inceleriz. Ġncelememizin sonucunda onların ekonomik durumları, kültür ve eğitim düzeyleri, kendine olan güvenleri, özsaygıları ve özgüvenleri, güvenilirlik dereceleri, statüleri hakkında kendimizce bilgilere sahip oluruz. Ancak bu değerlendirmeyi baĢarılı bir Ģekilde

41 yapabilmemiz için daha önce çok fazla insanı gözlemlememiz devamında onlarla yüz yüze sözlü iletiĢime geçmiĢ olmamız gerekir. Yani deneyimlerimiz sayesinde karĢımızdaki insanları tanımakta git gide uzmanlaĢırız. KarĢımızdaki insana ait sözsüz iletiĢim unsurlarını incelerken dikkatli olmamız gereken bir husus vardır. Ġncelediğimiz unsurları bir bütünlük içerisinde ele almalıyız, tek bir unsura bakarak karar vermemeliyiz; çünkü o zaman yanılırız. Örneğin bir insanın son model teknolojik özelliklere sahip bir cep telefonu var diye onun için bu insan zengin diyemeyiz. Zenginlik kriterine uygun olacak diğer unsurları da dikkate almalıyız.

Sözsüz iletiĢimde doğal olma da önemlidir. Popüler olmak adına ya da kabul görmek adına bazı insanlar doğal olmayan kendileriyle örtüĢmeyen sözsüz iletiĢim unsurları kullanmaktadır. Örneğin Tansu Çiller, seçim döneminde halkın oyunu alabilmek için baĢına eĢarp bağlamıĢ ve bu Ģekilde gazetecilere poz vermiĢtir. Ancak insanlar samimi olmayan bu davranıĢı yadırgamıĢ ve onların Tansu Çiller’e olan güvenleri sarsılmıĢtır.

Bazı insanlar sözsüz iletiĢim unsurlarından beden dilini çok az kullanırlar. Bu insanlar bizde soğuk, samimiyetsiz, güvenilmez hissi yaratır (Çakır, 2010: 38). Belki de güvenilir insanlardır ancak bunu beden dilleri ile bize yansıtmadıkları için anlayamayabiliriz.

Benzer Belgeler