• Sonuç bulunamadı

Al lah yer yü zün de mey da na ge len tüm olay la rı bel li se bep le re bağ la mış tır. Dün ya da ki ve ev ren de ki her şey Al lah'ın koy du ğu ka nun ve ku ral la ra gö re iş ler. Al lah, söz lü du anın ya nın da in san la rın ça ba la rıy la du ala rı nın ger çek leş me si ni ne ka dar ar zu la -dık la rı nı gös ter me le ri ni bek le mek te dir. Bu da "fi ili dua"dır.

Fi ili dua, ki şi nin her han gi bir ar zu su na ulaş mak için elin den ge len her şe yi ta ma men yap ma sı nı ifa de eder. Bir in sa nın üni-ver si te im ti ha nı na gir mek için form dol dur ma sı, ders ha ne ye git me si, ders ça lış ma sı bir du adır. Bu nun la bir lik te tüm bu iş le ri ya par ken Al lah'ın ken di si ne ba şa rı ver me si için is tek te bu -lun ma sı da bir du adır. Fi ili dua, söz lü dua ile bir lik te ya pıl ma sı ge re ken te mel bir iba det tir. Fi ili ve söz lü du ayı açık la yan bir baş ka ör nek, tev be dir. İn sa nın iş le di ği bir gü na ha kar şı lık tev be et me si ve ba ğış lan ma di le me si söz lü bir du adır. An cak in sa nın so rum lu lu ğu bu nun la bit me mek te dir. Ken di si ni kö tü lük ten ko -ru ma sı için Al lah'a dua eden in sa nın, bu ko nu da bir ça ba gös-ter me si, gös-ter cih yap ma sı ge re ken du rum lar da ira de si ne ha kim ola rak doğ ru olan yo lu ter cih et me si ge rek mek te dir. Ya ni tev be edip vaz geç ti ği kö tü dav ra nı şı na bir da ha ge ri dön me me li -dir. Bun lar ise onun fi ili du ası dır.

Bir işin ger çek leş me si için dua edip otu ran in sa nın yap mış ol -du ğu ha re ket ne ka dar yan lış ise, tüm ça lış ma la rı ve ted bir le ri al dık tan, ya ni fi ili du ası nı ta mam la dık tan son ra "bu işi ben ta

-HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 63

mam la dım" di ye rek söz lü dua et me ye nin yap mış ol du ğu dav ra-nış da o de re ce yan lış tır.

“DUADA İNSANIN AKLININ ALAMAYACAĞI SIRLAR VARDIR”

ADNAN OKTAR: ... Allah’la bağlantı çok hayati bir konudur.

Bazı insanlar zannediyorlar, oruç tutulur, namaz kılınır, arada sıra-da Allah’a dua edilir ama öyle, birşeyler istenir. Öyle değil. Duasıra-da insanların aklının alamayacağı sırlar vardır. Bu, duanın gücüyle orantılı olarak değişir. Duadaki samimiyetle orantılı olarak. Mesela sabah kalkar, “Ya Rabbi, Allah’ım işimi rast getir” der, çıkar adam, bu bir duadır. Ama kimi de çok derin konsantre olur, huşu ile Allah’a dua eder. Bu duada olan olaylar daha değişiktir. Mesela “Ya Rabbi” der, “İslam’ı dünyaya hakim et” der. Mesela 10 kişi dua eder. Bakın abartmıyorum, o 10 kişinin duası nedeniyle İslam dün-yaya hakim olur. Net diyorum, bir bildiğim var ki söylüyorum. Net bu yani. “Ya Rabbi” der, beni Mehdi’ye talebe kıl” der şahıs. O duası kabul olur. “Ya Rabbi, Beni Hz. İsa (as)’a talebe kıl, onunla tanışmayı nasip et bana der”, ama çok çok candansa bu da olur.

“Ya Rabbi, beni Hızır’la tanıştır” der, bu da olur. “Ya Rabbi, bana melekleri göster” der bu da olur ama duanın gücü ve derinliği ile orantılıdır bu ve buna benzer birçok şey. Bir de çocuksu dua vardır yani sathi, mesela merakından bir Mehdi’yi göreyim, acaba nasıl birisi? Mehdi’yi bana tanıştır diyen, neyi kabul edecek biliyor musu-nuz? Ölümü, bütün gençliğini vermeyi, her türlü acıya katlanmayı, her türlü iftiraya katlanmayı kabul ederek dua edecek. “Ben merak ettim, bir göreyim,” öyle yok. Hz. İsa (as)’a dua eden neyi kabul

edecek biliyor musunuz? Ölümü, gençliğini vermeyi ve en şiddetli acıları kabul edecek. O şekilde ona tabi olacak, o zaman görür.

Hızır’ı isteyen de. Hızır’la görüşmeyi isteyen. Hz. Musa (as) biliyor-sunuz onun daha üç tane uygulamasına dayanamadı. Ulul-azm peygamber olduğu halde. Bu güç ister, güç, irade, akıl ve kararlılık ister. “Ben” dedi Hz. Musa (as)’a “Artık senle yollarımı ayırıyorum”

dedi. “Şimdi dayanamadığın bu olayların hikmetini sana açıklaya-yım” dedi. Açıklayınca tam anlamıyla haklı olduğunu gördü. Duada konuşma gücü kazanırsın, mükemmel bir hitabet kazanabilirsin duada. Bir sahtekar kafalama üslubu vardır, sahtekar hoca üslubu vardır klasik, biliriz, meşhurdur, hoca konuşuyor diye dinlerler.

Klasik sahtekar üslubu, kendini satar adeta, hava peşindedir, desin-lere konuşur. Ne alim adammış böyle, kimsenin bilmediği dilde konuşur, kimseni anlamadığı şeyleri söyler. İlmini, mushatini ve karihasını, ayn’ları çatlarak konuşur. Halkın bilmediğini bildiği halde, bu samimiyetsizliktir. Bir de hikmet vardır, samimidir insan, Allah’tan ona özel olarak gelir. Bu da dua ile olur. Halkın tam ihti-yacı olan konuları anlatırsın, bu da dua ile olur. Kısa bir açıklama yaparsın adamın bütün dünyasını değiştirirsin. Adam 50-60 yaşına kadar gelmiştir, herşeyi dinlemiştir, hiçbir şeyden etkilenmez, senin 4-5 kelimeden oluşan bir sözün olur, yüzündeki bir ifade, ses tonun ve üslubunla ama tabi bu oyun ile olmaz bu. Bu, Allah ile tam ruha-ni bağlantı ile olur. Adamın bütün dünyası değişir. Bir daha asla geriye dönüşü olmaz. Onun için mesela ben üniversiteye hazırlanı-yorum, diyor. Allah için hazırlanırsan, dua ile hazırlanırsan o üni-versitenin bereketi olur. (ADNAN OKTAR'IN KANAL 35 VE KANAL AVRUPA'DAKİ CANLI RÖPORTAJI - 21 Şubat 2010)

64 KURAN'DA DUA

AL LAH'TAN BAŞ KA SI NA