• Sonuç bulunamadı

Metin kavramının tanımı konusunda çok farklı yaklaĢımlar vardır. Metin Kavramı, kimilerine göre söylemin eĢanlamlısı yine kimilerine göre de söz ve yazı karĢıtlığı olarak düĢünülse de bu tartıĢmalar henüz tam anlamıyla bitmiĢ değildir. Yapısalcılar konuĢmaya önem verip, yazıyı ihmal ederlerken; Postyapısalcılar özellikle Derrida, hem söylemi hem konuĢmayı bir okuma faaliyeti olarak görür ve yazıyı yeniden tanımlar. Günümüzde söylem kuramları yazılı ve sözlü söylem yerine, onları bir bütün olarak toplayan metin kavramını kullanıyorlar. Söylem bir duruma aittir ve içinde bulunduğu bağlamın durumuna göre kendini konumlandırılır. Frank Tonkiss, metni, sabitlenmiĢ bir söylem olarak görür ve ona göre söylem dilin kullanımından baĢka bir Ģey değildir (Frank, 1990: 145).

Metin kelimesinin Ġngilizce karĢılığı „text‟in kökü olan “Dokumak” fiilinden çıkar ve etimolojik açıdan kökü alfabe harfi (litera) olan “Yazın” (literature) kavramına oranla, sözlü anlatıma çok daha uygundur. Sözlü söylem, sözlü kültürlerde bile “Dokuma”, “BirleĢtirme”, Yunanca rhapsoidein karĢılığı olan “Ģarkıları iliĢtirme” olarak algılanmıĢtır (Ong, 1995: 26). Metin, belirli bir bildiriĢim bağlamında bir ya da birden çok kiĢi tarafından sözlü veya yazılı olarak üretilen bir dil dizgesi bütünüdür. Bir baĢka deyiĢle, bildiriĢim değeri taĢıyan, eyleme yönelik devingen bir bütündür.

BildiriĢim değeri olmayan yazılı veya sözlü bir belge, metin değildir. Kısaca metin, baĢı ve sonu kapalı bir yapı oluĢturan dilsel göstergelerin art arda geldiği

18

anlamlı yapıl olarak tanımlanabilir (Günay, 2007: 44). Buradaki ardıĢık bağlamsallık, mekanik bir Ģekilde gerçekleĢmez. Metinler ve konuĢmalar, birbiri ardına gelen bir etkileĢim ve bağlam ile iç içedir. Dil, toplumsal olarak konuĢulan ve kullanılan simgeler bütünüdür. Tümce ötesi birimlerin meydana getirdiği yazılı ve sözlü metinler hem konuĢanın hem de yazarın anlatının oluĢmasına yardımcı olduğu gibi söylem olarak bakıĢ açılarını da ortaya koyar. Dilsel olarak metin kavramı birbirini izleyen, sıralı ve anlamlı bütünler oluĢturan tümceler dizisidir. Bu diziliĢ rastlantısal olmamakla beraber aksine yazar tarafından bilinçli bir Ģekilde yapılmıĢtır. Dilsel göstergelerin düzenli bir bütünü olan metinler; duygu, heyecan, korku veya insan ruhuna yönelik, soyut değerler koymak açısında daha elveriĢlidir.

Toplumdilbilim, bağlam ve metin öğelerinin birbirleriyle olan iliĢkilerini toplumsal durumlar ve bireylerin toplumsal durumları algılamaları göz önünde bulunduran bir bakıĢ açısıyla görmemizi sağlar. Bağlam konuĢan insanlar tarafından üretilirken geniĢ kapsamlı bir anlam (toplumsal, kültürel ve etnik gibi) taĢır. Bağlamı dilbilgisel yapılarla ortaya çıkan birimlerden ayıran metin kavramıdır. Söylem ise metin ve bağlam arasındaki iliĢkilerle anlam kazanan ve her iki öğeyi içine alan bir kavramdır. Söylem konusu inceleyen tüm kuramsal yaklaĢımlar metin ve bağlam arasında bir iliĢki olduğunu kabul eder (Kocaman, 2003: 46).

Söylem interaktiftir; ama metinler interaktif olmayabilir, aslında önemli olan bütün ve metinlerin bir anlama sahip olmasıdır (Mills, 1997: 9). Böyle bir tanımlama ile metin ve tümce aynı düzlemde yer almaz. Michel Adam söylemi metinden ayırır. Adam‟a göre söylem, belli bağlamda üretilen metnin içinde bulunan dilsel yapıdır.

Söylem, metni kendi bağlamıyla, yani toplumsal ya da düĢüngüsel bir konum belirten söylemin üretim ve algılama koĢulları ile iliĢkilendiren bir sözceler dizgesidir. Bir metin ve bu metinle ilgili bağlamın bir arada olması söylemi verir. Yani söylem için üretim ve tüketim söz konusudur. Metin, iletiĢim bağlamına sunulmuĢ bir yapıdır, kullanıldığı zaman söylem oluĢur.

19

Bir söylem metinsel özelliklerle belirginleĢen sözcedir, belli bir bağlamda (eyleyenler, dilsel yapılar, yer, zaman) üretilmiĢ söylem edimidir. Metin ise somut bir nesne (söylem) üzerinde gerçekleĢtirilmiĢ bağlamdan belirli bir çıkarım sonucu elde edilen soyut bir nesnedir. Yine Adam metin ile söylem arasındaki farkı üretim koĢullarına bağlar. Üretim koĢulu ile birlikte bir metin söyleme dönüĢür veya üretim koĢulu belirtilmemiĢ söylem, metindir (Adam‟dan, 2000: - 36–39 aktaran Günay, 2013c: 41).

Tablo 1.3: Söylem Metin ĠliĢkisi

Söylem = Metin + Üretim koĢulları Metin = Söylem - Üretim koĢulları

Kaynak: Günay, (2013) Söylem Çözümlemesi: 41

Bu yaklaĢımdan yola çıkarak; üretim, algılama ve yorumlama koĢullarını belirten bir bağlam içinde üretilmiĢ metni, söylem olarak tanımlamak doğru olabilir. Ġkisi arasındaki temel karĢıtlık soyut (metin) ve somut (söylem) olarak ortaya çıkar. Foucault, Pecheux ve Halliday‟den etkilenen ve söylemin politik ve ideolojik pratik konumu üzerinde duran ve söylemi çok boyutlu bir kavram olarak değerlendiren eleĢtirel dilbilimci Fairlough‟a göre söylem kavramı üç boyutludur: “Metin boyutu, söylem pratiği boyutu ve sosyal pratiği boyutudur”.

Metin boyutunda söylem, hayata geçirilen bir pratik ve bir sosyal pratik örneğidir. Metin boyutu Metinlerin dil analizine, söylem pratiği boyutu, söylem anlayıĢındaki etkileĢim gibi, metin üretim ve yorum süreçlerinin hangi söylem türlerine dayandığını ve bunların nasıl birleĢtiğini belirleyen etkileĢime dayanır. Sosyal pratik boyutta ise sosyal analizle ilgilenir ve burada kurumsal ve oragnizasyonel yapıların etkileĢimiyle söylem olaylarının nasıl Ģekil aldığına ilgi duyulur (Fairclough, 1998:4-63). Sonuç olarak söylem, metin ve bağlam arasında bir iliĢki görmüĢ ve bu iliĢkilerin doğurduğu bir süreç olarak çeĢitli yönleri tanımlanmaya çalıĢılmıĢtır.

20