• Sonuç bulunamadı

3.2. Çokuluslu Şirketlerin Pazar Dilleri Çerçevesinde Terimlerin İncelenmesi

3.2.3. Russell Hobbs 24210-56

Russell Hobbs21 1952 yılında kurulan, Spectrum Brands şirketine bağlı, İngiliz-Amerikan kökenli, elektrikli ev aletleri üreten çokuluslu bir şirkettir. Russell Hobbs, diğer markalardan farklı olarak kahve makineleri üretimine yoğunlaşan ve ürün yelpazesini bu yönde genişleten, aynı zamanda kurulduğu yıl içerisinde dünyanın ilk elektrikli kahve süzücü makinesini22 üreten bir şirkettir. Russell Hobbs’un menşei sebebiyle kullandığı kurumsal dilin de İngilizce olduğu öne sürülebilir. Çünkü 24210-56 isimli ürünün kullanım kılavuzu23 incelendiğinde ürün açıklamalarına İngilizceden başlandığı görülmektedir. Kılavuzda bulunan 23 dilin; İngilizce, Avrupa Birliği ülkeleri dilleri ve diğer diller olarak sıralanmasıysa şirketin hangi pazarda etkin olduğu ve yaygın kullanıldığını göstermektedir. Bu çerçevede Russell Hobbs merkez ülke dili ve ortak kurum dili aynı olan şirketlere bir örnek olarak gösterilebilir. Ortak kurum dilinin aynı zamanda merkez dili olması sebebiyle terim karşılaştırmaları için bir pazar dili seçilmiştir. Dolayısıyla aşağıdaki karşılaştırma Türkçe ve İngilizce dillerinde yapılmıştır.

21https://uk.russellhobbs.com/about-us

22https://www.russellhobbs.com/our-heritage.aspx

23 https://cdn-img.russellhobbs.com/manager/russellhobbs_com/PDFs/user-manuals/N24210-56_9707_28_NOV18.pdf

59 Tablo 3: Russell Hobbs 24210-56 kullanım kılavuzunda bulunan Türkçe-İngilizce terimler

Türkçe İngilizce

Örnek 1 Açık kapalı düğmesi On / off buton

Örnek 2 Kendiliğinden kapanma Switch off

Örnek 3 Elektrikli ocak Hotplate

Örnek 4 Karaf/sürahi/cam sürahi Carafe

Örnek 5 Su haznesi Water reservoir

Örnek 6 Filtre yuvası Filter holder

Örnek 7 Hızlı bir fincan A quick cup

Örnek 8 Hızlı bir fincan A quick cup

Örnek 9 Isıtma devresi yüzeyinde sıcaklık Residual heat on the surface of the heating element

Kullanım kılavuzundan Türkçe ve İngilizce dillerindeki Örnek 1, 5 ve 6 ve 9’da eşdeğer çeviriler yapıldığı söylenebilir. Çeviriler her ne kadar çeviribilimsel açıdan doğru olsa da, terimbilimsel açıdan eleştirisini yapmak mümkün değildir. Zira Türkçede kavram ve terim açısından incelenmemiş olan filtre kahve makineleri ve kullanım kılavuzlarının terim hareketlilikleri için henüz bir ortak payda ve daha önceden oluşturulmuş bir sözlük olmadığını, çeviri yoluyla oluşturulan her terimin birer örnek terim olduğunu tekrar belirtmek gerekir. Yapılan incelemelerde, terim oluşturma yöntemleri çeviri eylemi içerisinde araştırılmaktadır.

Örnek 2’de İngilizce terimin bulunduğu cümle “After 40 minutes, the hotplate will switch off” şeklindedir. Türkçe karşılığı ise, “40 dakika sonra, elektrikli ocak kendiliğinden kapanacaktır” olarak verilmiştir. Dört filtre kahve makinesinde de bulunan süreli kapanma özelliği için Russell Hobbs, kullanım kılavuzunda, bu kavramı bir terimle karşılamayıp cümle halinde vermektedir. Ancak çevirmen, kaynak cümle yapısından, özne ve eylem eşleşmesi sebebiyle “kendiliğinden” zarfını eklemiş ve kaynak dildeki özne-öbek fiil yapısını, zarf-fiil ile karşılamıştır. Çevirmen aynı zamanda bu zarf-fiil ikilisiyle bir isim ortaya koyarak, bir terim oluşturma

60 yöntemi olarak dönüştürme yapmıştır. Dönüştürme için Sager, sözcüğün biçimbilimsel yapısı değiştirilmeden ulamının değiştirilmesi demektedir (Akt:

Karaman, 2017:120). Dolayısıyla bir sözüğün sözcük sınıfları arasındaki değişimleri sonucunda üstlenecekleri yeni kavramlar dönüştürme yöntemi ile terim oluşturmaya örnektir.

Örnek 3’te İngilizce terim “hotplate”in birleştirme yolu ile terimleştirildiğinden ve bu terimin aslında elektrikli, küçük, tekli ocakları karşıladığı Philips HD 7461/20 ürününde açıklanmıştır. HD 7461/20 ürününde “sıcak plaka” olarak karşılanan

“hotplate”, 24210-50 ürününde terimin kaynak dildeki genel karşılığı olan “elektrikli ocak” ile karşılanmıştır. Ancak Türkçede verilen iki terim karşılığının çevrimiçi arama motorlarında filtre kahve makinesinde kullanılan bileşeni sonuçlandırmadığını belirtmek gerekir.

Örnek 4’te bulunan İngilizce terim için: “a tall glass container with a wide, round bottom for serving wine or water, or the amount contained in this24” tanımı yapılmaktadır. Filtre kahve makinesi bileşeninin bu tanım ile bağı geniş ve yuvarlak tabanı ve camdan üretilmiş olmasıdır. Bu bağlamda genel dildeki bir sözcüğün herhangi bir özelliği ile bir kavramı karşılamak için kullanılması örnek gösterilebilir.

Bileşeni karşılamak için Türkçeye çeviri yoluyla geçen sözcükler ise, bileşenin filtre kahve makinesi parçası olarak özelliklerini değil, genel özelliklerini ortaya koymaktadır. Bir kavram için birden çok terim kullanmak birlik ve anlaşılabilirlikte sorun yaratmakta olduğu gibi, çeviride de karışıklık yaratmaktadır.

Örnek 7 ve 8’de görülmekte olan söz öbekleri çeviri açısından eşdeğerlik karşılamaktadır. Ancak örneklerin karşılamakta olduğu kavramlar, karaf yerinden çıkarıldığında demlenen kahvenin elektrikli ocağa damlamasını engelleyen bir parça ve bu parçanın işlevdir. Diğer markalar bu kavramları parça ve işlevi karşılayacak şekilde terimleştirirken, Russell Hobbs bu kavramları örneklerdeki söz öbekleri ile karşılayarak, kullanım kılavuzu içerisinde reklam ve pazarlama stratejisi gütmüştür.

Tüketiciyi ikna ve teşvik için kullanılan bu tür söz öbekleri genellikle ürün tanıtımları içeren reklam ve reklam panolarında25 görülmektedir.

24 Şarap ve su servisi yapmak için kullanılan geniş, yuvarlak tabanlı bir cam kap (https://dictionary.cambridge.org/).

25 Unilever alt markası olarak temizlik sarf malzemeleri üreten Omo markası, çamaşır deterjanı ürünlerinde bulundurdukları etkin renk koruma özelliğini “Kirlenmek güzeldir” olarak açıklamaktadır.

61 Türkçe ve İngilizce dillerinde karşılaştırılması yapılmış olan tabloda bulunan İngilizce terimlerin, terim özellikleri açısından “kısa ve net olması” (Zülfikar, 2011b) gerekliliğine uygun olduğu söylenebilir. Tabloda dikkat çekici terim ise “A quick cup-Hızlı bir fincan”dır. Bu terimler oluşturma yöntemi açısından, çokuluslu şirketlerde terim başlığı altında sözü edilen “jargon”a bir örnektir. Şirketler, terimler ile kendi jargonlarını oluşturmaktadırlar. “A quick cup” bir terimden çok, söz öbeği olmakla beraber, şirket tarafından hem bir reklam ve pazarlama stratejisi, hem de bir terim olarak kullanılmaktadır.