• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.2. TÜRKİYE’DE BÖLGELERARASI SOSYO-EKONOMİK GELİŞMİŞLİK

1.2.5. Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite Göstergeleri:

Yüz Bin Kişiye Düşen Hasta Yatak Sayısı: Yüz binde sayı olarak ifade edilen yüz bin kişiye düşen hasta yatak sayısı, Sağlık Bakanlığı’ndan yıllık olarak sağlamaktadır. Bu göstergenin yüksek olması sağlık hizmetleri arz düzeyini ortaya koyduğundan sonuca pozitif etki etmektedir.

On Bin Kişiye Düşen Hekim Sayısı: Sağlık Bakanlığı’ndan yıllık bazda elde edilen on bin kişiye düşen hekim sayısı, on binde sayı olarak ifade edilmektedir. Bu sayının yüksek çıkması il veya bölgedeki sağlık hizmetleri potansiyelinin ve hekimlerden alınan tedavi hizmetleri potansiyelinin yüksek olduğunu göstermektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 31).

On Bin Kişiye Düşen Diş Hekimi Sayısı: On bin kişiye düşen diş hekimi sayısı, yıllık ve on binde sayı olarak Sağlık Bakanlığı tarafından hesaplanmaktadır.

Bu göstergenin yüksek çıkması bireylerin tedavi olanaklarının yüksek olduğu göstermektedir.

On Bin Kişiye Düşen Eczane Sayısı: On binde sayı olarak ifade edilen on bin kişiye düşen eczane sayısına ilişkin veriler Türkiye Eczacılar Birliği tarafından yıllık olarak sağlanmaktadır. Bu sayının yüksek olması bireylerin sağlık hizmetlerine erişiminin yüksek olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla araştırma sonuca olumlu etki etmektedir.

Yeşil Kart Sahibi Nüfusun İl Nüfusuna Oranı: Bu gösterge yıllık ve yüzde olarak SGK tarafından hesaplanmaktadır. Bu oran yoksul bireyin sağlık hizmetlerine erişim talebini göstermektedir. Bu oran ile yoksulluk arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu için araştırma sonucunu negatif etkilemektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013:

31).

1.2.5. Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite Göstergeleri:

Bu gösterge il veya bölgenin üretim kapasitesini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Kalkınma Bakanlığı (2013) araştırmasında “Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite Göstergeleri” başlığı altında ele alınan göstergeler Tablo 5’te aşağıda verilmiştir.

13 Tablo 5: Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite Göstergeleri

Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite Göstergeleri

Veri Kaynağı SEGE-2003’te kullanıldı mı?

1 İl İhracatının Türkiye İçindeki Payı Türkiye İstatistik Kurumu Ekonomi Bakanlığı

Kullanılmadı

2 Kişi Başına Düşen İhracat Tutarı Türkiye İstatistik Kurumu Ekonomi Bakanlığı

Kullanıldı

3 İmalat Sanayi İşyerinin Türkiye İçindeki Payı

Sosyal Güvenlik Kurumu Kullanıldı

4 İmalat Sanayi Kayıtlı İşyeri Oranı Sosyal Güvenlik Kurumu Kullanılmadı 5 Kişi Başı İmalat Sanayi Elektrik Yapılan Parsellerin Türkiye İçindeki Payı

Sermayesinin Türkiye İçindeki Payı Türkiye İstatistik Kurumu Kullanılmadı 9 On Bin Kişiye Düşen Yabancı Belgeli Yatak Sayısının Türkiye İçindeki Payı yıllık olarak TÜİK’ten temin edilmekte ve yüzde olarak ifade edilmektedir. Bu payın yüksek olması ilin döviz girdisi düzeyinin yüksek ve üretim potansiyelinin ihracat yapabilecek kadar gelişmiş oluğunu gösterdiği için çalışma sonucuna pozitif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 33).

Kişi Başına Düşen İhracat Tutarı: Bu gösterge ilişkin veriler, yıllık olarak TÜİK tarafından sağlanmakta ve ABD doları olarak ifade edilmektedir. Bu gösterge ilin veya bölgenin kişi başı üretim kapasitesini ve uluslararası piyasalarda rekabet etme gücünü göstermektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 33).

14 İmalat Sanayii İşyerlerinin Türkiye İçindeki Payı: Bu göstergeyle ilgili veriler yıllık olarak SGK tarafından sağlanmakta ve yüzde olarak ifade edilmektedir.

Bu gösterge ilin üretim kapasitesini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla sonucu pozitif etkilemektedir.

İmalat Sanayii Kayıtlı İşyeri Oranı: Yüzde olarak ifade edilen bu göstergeye ilişkin verileri, SGK yıllık olarak sağlamaktadır. Bu gösterge, imalat sanayi payının sanayi sektörü içindeki payını ölçmektedir. Dolayısıyla bu oranın yüksek olması, araştırma sonucunu pozitif etkilemektedir.

Kişi Başı İmalat Sanayii Elektrik Tüketimi: MW/h (megavat-saat) olarak ifade edilen bu göstergeye ilişkin veriler, TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.) ve TÜİK’ten yıllık olarak temin edilmektedir. Elektrik tüketimine ilişkin bu gösterge, imalat sanayi payının sanayi sektörü içindeki payını ve işyerlerinin üretim kapasitesini göstermektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 34).

Organize Sanayi Bölgesinde Üretim Yapılan Parsellerin Türkiye İçindeki Payı: Bu gösterge, yıllık ve yüzde olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hesaplanmaktadır. Bu gösterge il veya bölgedeki kesin olarak üretime katılan parsellerin payını gösterdiği için araştırma sonucunu pozitif etkilemektedir.

Küçük Sanayi Sitesi İşyeri Sayısının Türkiye İçindeki Payı: Bu göstergeye ilişkin veriler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan yıllık olarak temin edilmekte ve yüzde olarak ifade edilmektedir. Bu gösterge il veya bölgedeki üretim yapan işyeri sayısını gösterdiği gibi ilin üretim kapasitesini de göstermektedir.

Yeni Kurulan Şirketlerin Toplam Sermayesinin Türkiye İçindeki Payı:

Bu göstergeyle ilgili veriler yıllık olarak TÜİK tarafından sağlanmakta ve yüzde olarak ifade edilmektedir. Bu değişken sanayi sektörünün olduğu kadar hizmetler sektörünün de kapasitesi ve gelecekteki gelişimi hakkında bilgi vermektir. Bu tür firmalar, genellikle ekonomik potansiyeli yüksek ve gelişmiş şehirlere veya bölgelere yatırım yapma eğilimindedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 34).

On Bin Kişiye Düşen Yabancı Sermayeli Şirket Sayısı: Ekonomi Bakanlığı’ndan yıllık bazda elde edilen bu gösterge, on binde sayı olarak ifade edilmektedir. Bu gösterge sayı olarak ele alındığı için ilin veya bölgenin ekonomik gücünden başka bireylerin refah gücü hakkında da bilgi vermektedir. Bu sayı ne kadar yüksek ise il veya bölgenin yabancı yatırımcılar için o kadar çok tercih

15 edildiğini gösterdiğinden araştırmanın sonucunu pozitif etkilemektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 35).

Yüz Bin Kişiye Düşen Marka Başvuru Sayısı: Yüz binde sayı olarak ifade edilen bu göstergeyle ilgili veriler Türk Patent Enstitüsü’nden (TPE) yıllık olarak sağlanmaktadır. İldeki bireylerin ekonominin dinamikleri içerisinde ne kadar çok yer aldığını ve yenilikçi iş yapma yeteneklerini gösterdiğinden sonuca pozitif etki etmektedir.

Yüz Bin Kişiye Düşen Patent Başvuru Sayısı: Bu göstergeyle ilgili verilerin yıllık bazda Türk Patent Enstitüsü’nden sağlandığı ve yüz binde sayı olarak ifade edilmektedir. Bu göstergenin araştırma sonucuna etkisi pozitiftir. Çünkü bireylerin yaratıcılığını, girişimciliğini ve verimliliği ifade etmektedir.

Yüksek Lisans ve Doktora Sahibi Nüfusun 30+ Yaş Nüfusa Oranı:

TÜİK’ten yıllık bazda elde edilen bu gösterge, on binde kişi olarak ifade edilmektedir. İçsel büyüme modelinin unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir.

Marka ve patent başvuru sayısı ile doğru orantılı olup sonuca pozitif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 35).

Kırsal Nüfus Başına Düşen Tarımsal Üretim Değeri: TL olarak ifade edilen bu göstergeye ilişkin verileri TÜİK yıllık olarak sağlamaktadır. Bu değerin yüksek olması il veya bölgedeki tarım sektörünün gelişmiş olduğunu gösterdiği için sonuca pozitif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 36).

Turizm Yatırım-İşletme ve Belediye Belgeli Yatak Sayısının Türkiye İçindeki Payı: Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yıllık bazda elde edilen bu gösterge, yüzde olarak ifade edilmektedir. Hizmetler sektörüne ilişkin bu göstergenin katma değer yaratması diğer sektörlere göre daha yüksektir. Bundan dolayı sonuca pozitif etki etmektedir.

Teşvik Belgeli Yatırım Tutarının Türkiye İçerisindeki Payı: Bu gösterge, dönemsel ve yüzde olarak Ekonomi Bakanlığı tarafından hesaplanmaktadır. Bu payla bölge veya ilin ekonomik ve yatırım düzeyi arasında doğru orantı vardır. Bu değerin yüksek olması çalışmanın sonucuna pozitif etki etmektedir.

16 1.2.6. Mali Göstergeler:

Kalkınma Bakanlığı (2013) çalışmasında “Mali Göstergeler” başlığı altında yedi alt göstergeye yer verilmiştir. Bu göstergeler Tablo 6’da verilmiştir.

Tablo 6: Mali Göstergeler

Mali Göstergeler Veri Kaynağı SEGE-2003’te

kullanıldı mı?

1 İldeki Banka Kredilerinin Türkiye

İçindeki Payı Türkiye Bankalar Birliği Kullanıldı

2 İldeki Tasarruf Mevduatının Türkiye

İçindeki Payı Türkiye Bankalar Birliği Kullanılmadı

3 Kişi Başına Düşen Banka Mevduatı

6 Kişi Başına Düşen Bütçe Gelirleri Maliye Bakanlığı Kullanıldı 7 İl Vergi Gelirinin Türkiye İçindeki Payı Maliye Bakanlığı Kullanılmadı Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, 2013: 37

İldeki Banka Kredilerinin Türkiye İçindeki Payı: Bu göstergeyle ilgili veriler yıllık olarak TBB’den temin edilmekte ve yüzde olarak ifade edilmektedir.

Bölgenin veya ilin ekonomik potansiyelini yansıttığı için sonuca pozitif etki etmektedir.

İldeki Tasarruf Mevduatının Türkiye İçindeki Payı: TBB’den yıllık bazda elde edilen bu gösterge, yüzde olarak ifade edilmektedir. İlin sermaye birikimi ve mali durumunu gösterdiği için araştırmaya pozitif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 37).

Kişi Başına Düşen Banka Mevduatı Tutarı: TL olarak ifade edilen bu göstergeye ilişkin veriler, yıllık olarak TBB’den sağlanmaktadır. Bu gösterge araştırma sonucunu pozitif etkilemektedir. Çünkü bölge veya ildeki bireylerin tasarruf potansiyelini dolayısıyla da yatırım yapma potansiyelini yansıtmaktadır.

Bin Kişiye Düşen İnternet Bankacılığı Aktif Bireysel Müşteri Sayısı: Bu göstergeye ilişkin veriler TBB tarafından yıllık olarak sağlanmakta ve binde sayı olarak ifade edilmektedir. Bölge ve ilin ekonomik canlılığını göstermektedir.

17 Kişi Başına Düşen Bütçe Gelirleri: Maliye Bakanlığı’ndan yıllık bazda elde edilen bu gösterge, TL olarak ifade edilmektedir. Bu gösterge, bölgedeki bireylerin bütçeye katkılarını göstermektedir. Bundan dolayı çalışmanın sonucuna pozitif etki etmektedir.

İl Vergi Gelirlerinin Türkiye İçindeki Payı: Bu göstergeyle ilgili veriler yıllık olarak Maliye Bakanlığı tarafından sağlanmakta ve yüzde olarak ifade edilmektedir. Bu gösterge ülkedeki kayıtlı ekonomi potansiyelini gösterdiği için sonuca pozitif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 38).

1.2.7. Erişilebilirlik Göstergeleri:

Ulaşım ve iletişim olanakları, illerin sosyo-ekonomik gelişimi sırasında altyapı oluşturduğu için önemli bir göstergedir. Bu gösterge 6 alt başlıktan oluşmaktadır. Kalkınma Bakanlığı (2013) çalışmasından alınan Tablo 7’deki erişilebilirlik göstergelerinin açıklamaları kısaca aşağıda verilmiştir.

Tablo 7: Erişilebilirlik Göstergeleri

Erişilebilirlik Göstergeleri Veri Kaynağı SEGE-2003’te kullanıldı mı?

1 Kırsal Kesim Asfalt-Beton Köy Yolu

Oranı Türkiye İstatistik Kurumu Kullanıldı

2 İlin En Yakın Havaalanına Uzaklığı Devlet Hava Meydanları

İşletmesi Genel Müdürlüğü Kullanılmadı 3 Hane Başına Geniş Bant Abone Sayısı Bilgi Teknolojileri ve İletişim

Kurumu Kullanılmadı

4 Kişi Başına Düşen GSM Abone Sayısı Bilgi Teknolojileri ve İletişim

Kurumu Kullanılmadı

5 İlin Otoyol ve Devlet Yollarına Göre Yük/Km Değerleri

Türkiye Cumhuriyeti

Karayolları Kullanılmadı 6 Toplam Demiryolu Hattının Yüzölçüme

Oranı Türkiye İstatistik Kurumu Kullanılmadı

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, 2013: 39

Kırsal Kesim Asfalt-Beton Köy Yolu Oranı: Köylerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi’nden (KÖYDES) elde edilen bu gösterge, yüzde olarak ifade edilmektedir. İlin altyapı hizmetleri ne kadar gelişmiş ise ekonomik potansiyeli de o kadar yüksektir.

18 İlin En Yakın Havaalanına Uzaklığı: Yüzde olarak ifade edilen bu göstergeye ilişkin veriler düzensiz olarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nden (DHMİ) sağlanmaktadır. Bir bölgenin hava alanına uzaklığı ne kadar fazla ise sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesi bu durumdan o denli olumsuz etkilenmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 39).

Hane Başına Geniş Bant Abone Sayısı: Asimetrik Sayısal Abone Hattı (ADSL)/Hane olarak ifade edilen bu göstergeye ilişkin veriler yıllık olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK) temin edilmektedir. Bu gösterge bölgenin internet erişimi ve teknolojik altyapı kapasitesi hakkında bilgi verdiği için sonuca pozitif etki etmektedir.

Kişi Başına Düşen Mobil İletişim İçin Küresel Sistem (GSM) Abone Sayısı: BTK’den yıllık bazda elde edilen bu gösterge, GSM/Kişi olarak ifade edilmektedir. Bölgenin iletişim ve refah düzeyi hakkında bilgi verdiği için önemli bir değişkendir.

İlin Otoyol ve Devlet Yollarına Göre Yük-Km Değeri: Bu göstergeyle ilgili veriler Karayolları Genel Müdürlüğü’nden yıllık olarak temin edilmektedir ve ton/km olarak ifade edilmektedir. Bölgelerarasındaki ticaret kapasitelerinin anlaşılması ve bölgenin ekonomik işlevselliği hakkında bilgi vermesinden dolayı sonuca olumlu etki etmektedir (Devlet Planlama Teşkilatı, 2003a: 26).

Toplam Demiryolu Hattının İl Yüzölçümüne Oranı: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından yıllık olarak üretilen bu gösterge, km/km² olarak ifade edilmektedir. Bir ilde demiryolu yoğunluğunun fazla olması diğer bölgelere göre cazip bir yer olmasını göstermektedir. Bir bölgenin demiryolu aracılığıyla bölgeleri veya illeri birbirine bağlayarak geçiş noktası rolünü üstlenmesi gelişmişlik seviyesini olumlu etkilemektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 40).

1.2.8. Yaşam Kalitesi Göstergeleri:

Sosyo-ekonomik olarak gelişmiş bir bölgede bireylerin refah ve gelir düzeyleri de gelişmiştir. Gelir ve refah düzeyindeki gelişmeler bireyin yaşam kalitesini artırarak hizmet ve kitle iletişim araçlarından yararlanma olasılığını artırmaktadır. Bu gösterge dokuz alt başlıktan oluşmaktadır. Bu başlıkların açıklamaları kısa bir biçimde aşağıda verilmiştir. Bireylerin yaşam kalitelerine ilişkin

19 göstergelerin sunulduğu Tablo 8, Kalkınma Bakanlığı (2013) araştırılmasından elde edilmiştir.

Tablo 8: Yaşam Kalitesi Göstergeleri

Yaşam Kalitesi Göstergeleri Veri Kaynağı SEGE-2003’te kullanıldı mı?

1 Bin Kişiye Düşen AVM Brüt

Kiralanabilir Alan Oranı Alışveriş Merkezi Derneği Kullanılmadı 2

Kanalizasyon Şebekesi ile Hizmet Verilen Belediye Nüfusunun

Otomobil Sayısı Türkiye İstatistik Kurumu Kullanıldı 5 Kükürtdioksit (SO2) Ortalama

Değeri Türkiye İstatistik Kurumu Kullanılmadı

6 Partiküler Madde (Duman)

Ortalama Değeri Türkiye İstatistik Kurumu Kullanılmadı 7

Kurumuna Giren Hükümlü Sayısı Türkiye İstatistik Kurumu Kullanılmadı 9 Yüz Bin Kişiye Düşen İntihar

Vakası Sayısı Türkiye İstatistik Kurumu Kullanılmadı Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, 2013: 41

Bin Kişiye Düşen Alışveriş Merkezi (AVM) Brüt Kiralanabilir Alan Oranı: Bu göstergeyle ilgili veriler yıllık olarak AVM Derneği’nden sağlanmakta ve bin kişiye düşen m² olarak ifade edilmektedir. Bu gösterge bölgenin ekonomik potansiyelini ve ticari canlılığını göstermektedir. Başka bir ifadeyle tüketim kapasitesini gösterdiği için sosyo-ekonomik gelişmişliği pozitif etkilemektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 41).

Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusunun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı: TÜİK’ten yıllık bazda elde edilen bu gösterge, yüzde olarak ifade edilmektedir. Bu gösterge belediyelerin hizmet arzı düzeyini ve bölgenin gelişmişliğini göstermektedir. Ayrıca bölgenin sağlık düzeyini etkilediği için çalışmanın sonucuna pozitif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 41).

20 Kişi Başı Mesken Elektrik Tüketimi: MW/h olarak ifade edilen bu göstergeye ilişkin veriler TEDAŞ tarafından sağlanmaktadır. Bu göstergenin yoğun olarak kullanılması bölgenin altyapı çalışmalarının geliştiğini göstermektedir.

On Bin Kişiye Düşen Özel Otomobil Sayısı: Bu göstergeye ilişkin veriler yıllık olarak TÜİK’ten temin edilmekte ve on binde sayı olarak ifade edilmektedir.

Bu gösterge bölgenin refah kapasitesi hakkında bilgi verdiği için önemli bir değişkendir.

Kükürtdioksit (SO2) Ortalama Değeri: TÜİK tarafından yıllık olarak üretilen bu gösterge, SO2 ortalama değeri olarak adlandırılmaktadır. Bu değer bölge halkının sağlık koşullarını olumsuz etkilediğinden sonucu negatif etkilemektedir.

Partiküler Madde (Duman) Ortalama Değeri: TÜİK tarafından yıllık olarak elde edilen bu veri, partiküler madde ortalama değeri olarak adlandırılmaktadır. Bu gösterge halkın sağlık koşullarını olumsuz etkilediği için sonuca negatif etki etmektedir.

Sosyal Güvenlik Kapsamı Dışında Kalan Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı: Yüzde olarak ifade edilen bu göstergeyle ilgili veriler, yıllık olarak SGK’den sağlanmaktadır. Bu oranın yüksek olması bölgenin gelişmişlik düzeyinin az olduğunu aynı zamanda refah seviyesinin de düşük olduğunu gösterdiği için sonuca negatif etki etmektedir.

Yüz Bin Kişiye Düşen Ceza İnfaz Kurumuna Giren Hükümlü Sayısı (Suçun İşlendiği Yere Göre): TÜİK’ten yıllık bazda elde edilen bu gösterge, yüzde olarak ifade edilmektedir. Bu göstergenin yüksekliği bölgede ruhsal ve sosyal sorunların yaşandığını gösterdiği için sonuca negatif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 42).

Yüz Bin Kişiye Düşen İntihar Vakası Sayısı: Bu göstergeye ilişkin veriler TÜİK’ten yıllık olarak sağlanmakta ve yüz binde sayı şeklinde ifade edilmektedir.

Bu göstergenin yüksek olması, bölge bireylerinin refah düzeylerinin düşük olduğunu;

aynı zamanda sosyal ve psikolojik sorunlar yaşadıklarını gösterdiği için çalışmanın sonucuna negatif etki etmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013: 42).

21 1.3. AB’NİN BÖLGESEL POLİTİKASI VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU (FASIL 22) ÇERÇEVESİNDE İSTATİSTİKİ BÖLGE BİRİMLERİ SINIFLAMASI

1.3.1. Bölge Kavramı ve Bölgesel Farklılıklar

“Etimolojik kökleri Latince regio: çevre-alan anlamına gelen bölge çok boyutlu, çok anlamlı ve sınırları oldukça güç çizilebilen bir kavramdır.” (Ildırar, 2004: 8). Bölge kavramı, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tam olarak açıklığa kavuşturulmuş değildir. Bazen bir mahalle, bir kent, birkaç ilden oluşan yöreler, kimi zaman da birkaç ülkenin meydana getirdiği kara parçaları hatta kıtalar bölge olarak ifade edilmektedir (Keleş, 2010: 295).

Bölgesel farklılık, iller veya bölgeler arasında görülen hem sosyal hem de ekonomik fırsat eşitsizliğidir. Ekonomik fırsat eşitsizliği, farklı il veya bölgelerdeki bireylerin hem iş bulma, hem de eşit reel ücret kazanma olanağına sahip olmaması, sosyal fırsat eşitsizliği ise farklı il veya bölgelerde hayatını sürdürün bireylerin eğitim, telekomünikasyon, sağlık hizmetlerinden ve sanat faaliyetlerinden eşit şekilde yararlanamaması şeklinde tanımlanmaktadır (Dinler, 1998:109). Buradan hareketle bölgesel politika ise farklı bölgeler arasındaki sosyal ve ekonomik fırsat eşitsizliklerinin azaltılmasına ya da tamamıyla ortadan kaldırılmasına yönelik atılan adımların tümüdür.

1.3.2. AB’nin Bölgesel Politikası

AB’nin Bölgesel Politikası, üye ülkeler arasında sosyo-ekonomik gelişmeyi uyum içinde sağlamak ve bölgelerarası gelir eşitsizliklerinden kaynaklanan istihdam ve kalkınma sorunlarıyla mücadele etmek için oluşturulan bir politikadır. Ülkenin, AB’ye üyeliğinin kabul edilmesiyle birlikte AB’nin sosyo-ekonomik ve bölgesel entegrasyon hedeflerinin öncelikleri kapsamında kullanabileceği üç temel kaynak (Avrupa Sosyal Fonu, Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu ve Uyum Fonu) vardır. Bu kaynakların kullanımına yönelik atılan entegrasyon adımlarının tümü Yapısal Araçların Koordinasyonu olarak ifade edilmektedir (T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, 5 Nisan 2017).

22 İşsizlikle ve işsizliğin yarattığı problemlerle mücadele etmek, iş sağlığı ve güvenliği koşullarının iyileştirilmesi, çalışanların hayat standartlarını yükseltmek ve işsizlere gelir sağlamak amacıyla Avrupa Sosyal Fonu (ASF) kurulmuştur.

Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ABKF), “Birliğin farklı bölgeleri arasındaki kalkınmışlık farklılıklarının azaltılması” (Bilici, 2005: 84) amacıyla kurulan ve özellikle üye ülkelerin geri kalmış bölgelerinin kalkınması için gerekli yatırımları sağlayan ABKF, yeni iş sahaları kuran ya da var olan iş imkânlarını geliştiren yatırımlara hibe niteliğinde yardımda bulunmaktadır. Altyapıya ve risk önlemeye yönelik de fon sağlamaktadır (Şen, 2004: 23)

Uyum Fonu, gayrisafi milli hasılası (GSMH), AB ortalamasının %90’ından düşük olan ülkelere yardım etmek için kurulmuştur. Ulaştırma, çevre ve yenilebilir enerji altyapısına ilişkin projelere destek vermektedir (Brasche, 2001: 47).

1.3.2.1. AB’nin Bölgesel Politikasının Hedefleri

AB’nin yapısal fonların kullanımında ulaşmak istediği üç hedef vardır (Cihangir, 2011). Bu hedefler aslında AB’nin bölgesel politikasının amaçlarını oluşturmaktadır.

Hedef 1 (Yakınsama Hedefi): Kişi başı GSYH’si birlik ortalamasının

%75’inden az olan ve nüfusu 154 milyon ve üstü ülkelerde ve o ülkenin geri kalmış bölgelerinde büyümeye yönelik atılan adımları desteklemektir (Cihangir, 2011: 8).

Hedef 2 (Bölgesel Rekabetçilik ve İstihdam): Bu hedef, hedef 1 kapsamı dışında kalan bölgelerde insan kaynaklarına yatırım yaparak (iş olanaklarının geliştirilmesine yönelik) ve kalkınma programlarıyla destek sağlayarak (girişimciliği ve bölgelerin ulaşılabilirliğini arttırmaya yönelik) işsizliği düşürmeyi ve rekabetçiliği arttırmayı hedeflemiştir (Cihangir, 2011: 8-9).

Hedef 3 (Avrupa Bölgelerarası İşbirliği): Hedef 3, AB’ye üye ülkelerin bölgeleri arasında sınır ötesi işbirliğini geliştirmeyi ve desteklemeyi hedeflemektedir.

Böylece daha uyum içinde bölgelerarası kalkınma sağlanmış olacaktır (Cihangir, 2011: 9).

23 1.3.2.2. Farklı Bölge Düzeylerinin Belirlenmesi; İstatistiki Bölge Birimleri Sistematiği (İBBS)

Avrupa Birliği bölgesel politikasının kalkınmaya yönelik 3 hedefinin hayata geçirilebilmesi için bölgelerin gerek sosyal gerekse ekonomik gelişmişlik seviyelerinin belirlenmesi önem arzetmektedir. Bölgelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyelerinin belirlenmesinde gerekli olan veriler, İstatistiki Bölge Birimleri Sistematiği (İBBS) [Nomenclatures des Unites Territoriales Statistiques (NUTS)] tarafından sağlanmaktadır. Avrupa Topluluğu İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından 1970’li yılların ortalarında oluşturulan İBBS’nin çıkış noktası bölgesel verilerin toplanması ve istatistiksel olarak karşılaştırmaya elverişli bir veri tabanı oluşturmak hedefidir (Yılmaz ve diğerleri, 2007: 157-163). Avrupa Konseyi, NUTS’tan temin ettiği veriler aracılığıyla oluşturduğu bölgelerin sosyo-ekonomik düzeylerini gösteren raporu Bakanlar Konseyi’ne sunmakta, bölgeler için gerekli

Avrupa Birliği bölgesel politikasının kalkınmaya yönelik 3 hedefinin hayata geçirilebilmesi için bölgelerin gerek sosyal gerekse ekonomik gelişmişlik seviyelerinin belirlenmesi önem arzetmektedir. Bölgelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyelerinin belirlenmesinde gerekli olan veriler, İstatistiki Bölge Birimleri Sistematiği (İBBS) [Nomenclatures des Unites Territoriales Statistiques (NUTS)] tarafından sağlanmaktadır. Avrupa Topluluğu İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından 1970’li yılların ortalarında oluşturulan İBBS’nin çıkış noktası bölgesel verilerin toplanması ve istatistiksel olarak karşılaştırmaya elverişli bir veri tabanı oluşturmak hedefidir (Yılmaz ve diğerleri, 2007: 157-163). Avrupa Konseyi, NUTS’tan temin ettiği veriler aracılığıyla oluşturduğu bölgelerin sosyo-ekonomik düzeylerini gösteren raporu Bakanlar Konseyi’ne sunmakta, bölgeler için gerekli