• Sonuç bulunamadı

9. Çevre ve Veli ile Đlişkiler: Son yıllarda PDR hizmetlerinde çevre ve veli ile ilişkiler ayrı bir hizmet grubu olarak önemle ele alınmaktadır(Yılmaz ve Üre 2002: 84)

1.5. Rehberliğin Ortaya Çıkmasına Etki Eden Faktörler

Yirminci yüzyılda teknolojinin hızlı gelişimi ile sosyo-kültürel, ekonomik değişiklikler geleneksel eğitimin değişmesine etki etmiş ve yeni eğitim sistemi rehberliğin ortaya çıkışının zorunlu hale getirmiştir..Bu değişikliklere dayanarak rehberliğin ortaya çıkmasının altında yatan sebepleri inceleyecek olursak şunlar sayılabilir:

Değişen okul, öğrenci ve eğitim anlayışı: 20. yüzyıldan 21.yüzyıla girerken eğitimi etkileyen iki önemli kavram, küreselleşme ve demokrasi karşımıza çıkmaktadır.

Küreselleşme ve demokrasinin yarattığı olanaklarla, insanlar değişik ülkelerde olan bitenden haberdar olmakta, etkilenmekte ve hatta farklı kültürlerde yaşamlarını sürdürebilmektedirler(Sevinç 2003: 22).

25

Çağdaş toplumlar demokrasiyi benimser. Demokrasi her bireye, kendi yetenekleri içinde en iyi şekilde gelişme imkanını sağlar. Her bireyin eğitim hakkı vardır ve her birey çalışarak toplumda istediği konuma gelebilir. Demokrasinin bireye seçme özgürlüğü ve eğitim hakkı vermesi bireylerin karar verme aşamasında rehberliğe ihtiyaç duymasına yol açmaktadır.

Sanayileşme, toplumsal ilerleme ve demokrasi kitle eğitimini zorunlu kılmış, böylelikle toplumun her kesiminden gelen öğrencilerin ihtiyaçlarını öğretmenler karşılayamaz duruma gelmişler ve öğrencilerin okulda karşılaştıkları sorunlarla mücadelelerinde yardımcı olacak uzmanlara ihtiyaç duyulmuştur(Gazioğlu v.dğr. : 22).

Günümüzde çok çeşitli şekillerde eğitim veren okullar bulunmaktadır Öğrenciler ve aileleri okul seçerken zorluklar yaşayabilirler. Eğer öğrenci ileride yapmak istediği mesleğe uygun okul ve bölüm seçemezse hayatı boyunca bunun sıkıntısını yaşayabilir.

Okul sayısı çok olduğundan öğrenci bu okulların varlığından bile haberdar olmayabilir.

Birbirinden farklı amaç, yetenek, ilgi ve kişilik yapısı gerektiren bu okullar için öğrencilerin gerekli psikolojik incelemelerinin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Ayrıca öğrencilerin girdiği okulda bölüm seçimi, seçmeli derslerin belirlenmesi, ders dışı faaliyetleriyle ilgili de rehberliğe ihtiyaç olacaktır.

Bireysel farkların dikkate alınmadığı klasik eğitim anlayışına tepki olarak çıkan ve Dewey’in deneyci düşünme sisteminden etkilenen ilerlemeci (progressive) eğitim anlayışı, rehberliğin ilkelerinden olan öğrenci merkezli eğitimi savunmaktadır(Kuzgun 2002: 11). Bu eğitim anlayışının kabul görmesiyle rehberlik hizmetlerinin gerekliliği daha fazla anlaşılmıştır.

Đlerlemeci eğitim felsefesinin temelinde, güçlü bir demokrasi inancının bulunduğu söylenebilir. Đlerlemeciler için eğitim ömür boyu süren bir süreçtir ve “nasıl”

düşünülmesi gerektiğini vurgulayan bir felsefi akımdır. Pragmatistlerin “gerçeğin esası değişmedir” görüşünü esas alan bu felsefeye göre eğitim, sürekli gelişme göstermektedir. Đlerlemeci felsefe, eğitim dünyasına yaşam boyu eğitim, bireysel farklılıkların dikkate alındığı eğitim, yaparak yaşayarak öğrenme, problem çözme gibi yeni kavramlar kazandırmıştır(Kaya 2007: 73-75).

26

Felsefe tarihi incelendiğinde bir çok felsefi akımın olduğu görülmektedir.

Đlerlemeci eğitim felsefesinin etkilendiği pragmatizm de bu akımlardan biridir.

Pragmatizm, John Dewey’in deneyci düşünce sistemi üzerine kurulmuş olup Amerikan kültürünün ve yaşam biçiminin özünü oluşturan bir felsefe akımıdır. Pragmatizme göre varlık, deney ve araştırmalarla kanıtlandığında gerçektir. Bilgiye ulaşmak için deneysel yöntem kullanılmalıdır. Değerler ve ahlaki ilkeler ise görecelidir. Eğitimi sosyal bir süreç olarak gören pragmatist düşünceye göre okul, deneysel öğrenmenin en uygun olduğu yerdir(Demirel v.dğr. 2007: 80-81).

Yaşantılar yoluyla öğrenmeyi savunan pragmatist felsefeden etkilenen eğitimcilerin, ilerlemeci eğitim felsefesini geliştirdikleri ve dolayısıyla yaşantılar yoluyla öğrenmeyi ve bireysel farklılıkları temel alan PDR mesleğinin de gelişimine katkı sağladıkları görülmektedir.

Toplumsal yaşantının ve toplumsal değerlerin değişimi: Sanayileşme, bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmeler toplumsal kurumların yapısında ve fonksiyonlarında değişiklikler meydana getirmiştir. Eski okul programları, değişen okul, aile, değerler, vb. konularda öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayamayacaktır. Birey artık eğitimin merkezinde yer almaktadır ve modern eğitim anlayışına göre eğitimde odak, konular ya da öğretmen değil, öğrencidir. Bu durumda okullarda öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinin tanınması için rehberlik hizmetleri gerekecektir. Halen değişen kurumlar, değer sistemleri, kültürel ürünlerle iç içe yaşayan birey farklı toplumsal roller ve toplumsal normlarla yüz yüze gelmektedir. Bireyin sağlıklı kararlar alması için yardıma ihtiyacı olacaktır.

Sanayi toplumu “sosyal çözülme” olgusunu da beraberinde getirmiştir.

Toplumdaki bu çözülme bireye de yansımakta ve “yabancılaşma” olgusunu meydana getirmektedir (Aydın v.dğr. 2007: 26). Birey hem kendinden hem toplumdan hem de kültürden kopabilmektedir. Bütün bu olumsuz bireysel ve toplumsal değişikliklere karşı evde ailelere, okullarda da öğretmenlere ve psikolojik danışmanlara önemli görevler düşmektedir.

Teknolojideki ve üretim araçlarındaki gelişmelerin meydana getirdiği karmaşık durumlar aile yapısını ve fonksiyonunu değiştirmiştir. Artık kalabalık aile yerine, anne,

27

baba, ve çocuklardan meydana gelen çekirdek aileler mevcuttur. Toplumun eğilimlerini, kültürünü, değerlerini kuşaktan kuşağa aktarmakta ve insan yavrusunu sosyalleştirmekte ve çocuklara sosyal rolleri öğretmekte en önemli faktör olan aile, bugün bu fonksiyonlardan bir kısmını ister istemez kaybetmektedir. Evlilik kurumu artık daha kolay yıkılabilmekte ve parçalanmış aileler artmaktadır. Günümüzde kadınların eskiye göre daha fazla eğitim alması ve iş hayatında yer almaya başlaması çocuk eğitimi ve gelişiminde önemli değişikliklerin yaşanmasına yol açabilmektedir

Aile kurumunun değişimi ve değer yargılarındaki yozlaşmalardan kaynaklanan bireydeki olumsuz değişiklikler suç işleme oranlarını arttırmıştır (Yılmaz ve Üre 2002:

10). Bir toplumda maddi değerlerin manevi değerlere göre daha önce gelmesi “kültür boşluğu”nu oluşturmaktadır (Çetinkaya, 2007, s.26). Kültür boşluğu, beraberinde toplumdaki çözülmeleri ve bu çözülmelere bağlı olarak alkol, uyuşturucu madde, vb.

şeylerin kullanımına yol açabilmekte ve suç oranlarında ve intiharlarda artışa neden olabilmektedir.

Rehberlik, aileye bağlı yaşayabileceği her türlü sorununda öğrenciye yardım etme işlevini üstlenir.

Nitelikli, eğitimli insan gücüne duyulan ihtiyaç: Yapılan araştırmalar, gençlerin ilgi ve yeteneklerine göre değil, mesleğin popülerliğine, çevrelerindeki insanların yönlendirmesine göre ve üniversite sınavı sonucunda açıkta kalmamak için mesleklerini seçtiklerini göstermektedir. Günümüzde iyi eğitim almış kişilerin bile iş bulamadığı görülmektedir. Değişen teknoloji ve üretim araçları uzmanlaşmayı ve ayrıca kişisel gelişimi de zorunlu kılmıştır. Birey meslek seçiminde hem ilgi, istek ve ihtiyaçlarına hem de başarılı ve yetenekli olduğu alan ve mesleklere yönelmelidir.

Bireyin bu yüzden meslekleri yakından tanıması gerekmektedir. Mesleki rehberlik hareketinin başlangıcının Parsons’ın kurduğu meslek bürosuyla olduğu hatırlatılarak mesleklerin artması ve uzman insan gücüne ihtiyaç duyulması ilk rehberlik hareketlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır denilebilir.

Ülkemizde son yıllarda özellikle sanayileşmekte olan büyük şehirlere, kırsal bölgelerden yoğun bir göç hakimdir. Artan nüfus, iş bulma imkanlarını kısıtlamakta,

28

bireylerin farklı meslekler geliştirmelerine yol açmaktadır. Bireyin bu farklı mesleklere yönelme süreci içinde rehberliğe ihtiyacı olacaktır.

“Meslek, yaşam boyunca kişinin doyum kaynağı ve kendini gerçekleştirme aracıdır” (Özgüven 2003: 57). Kişinin sahip olduğu mesleğin, hem geçim kaynağı hem de psikolojik anlamda doyuma ulaşmasını sağlayacak mutluluk kaynağı olduğu söylenebilir. Kişinin seçeceği meslek, sosyal çevresi, eş seçimi, geliri gibi yaşamındaki birçok önemli noktayı belirleyecektir.

Mesleki gelişim süreci, çocukta bir meslek fikri oluşmaya başladığı dönemden meslek sahibi olduğu döneme kadar süren oldukça uzun bir süredir (Yeşilyaprak v.dğr.

1998: 83). Đşte bu sebeple rehberlik bireyin daha anasınıfından itibaren bireyi tanımak ve yetenekleri doğrultusunda uygun alanlara yönlendirmek için eğitimde zorunlu bir ihtiyaçtır.

Psikolojideki, psikometrideki gelişmeler: Bireyin ayrıntılı olarak tanınmasına ve diğer bireylerden farklı olan yanlarının göz önünde bulundurulmasına sebep olan bu gelişmeler özellikle mesleki rehberlik çalışmalarının hızlanmasında etkili olmuştur.

1905’de psikolog Binet ve Simon ilk zeka testini geliştirmişlerdir. I.Dünya Savaşında ABD ordusunda uygulanmak üzere ilk grup zeka testi hazırlanmıştır (Kuzgun 2002: 14). Bu gelişmelerle birlikte bireylerin ilgi, yetenek ve diğer özelliklerinin ölçülmesi çalışmalarının hızlandığı ve bu envanterlerin rehberlik çalışmalarında kullanılmaya başlandığı söylenebilir.

Psikoloji biliminin gelişmesi, psikometrideki ilerlemeler bireylerin beden sağlığı kadar ruha sağlıklarının da toplumlarda önem kazanmasını sağlamıştır. Bireylerin bilişsel yönünün yanı sıra duygusal yönüne önem verilmeye başlanmıştır. Gelişmekte olan toplumlar da öğrencilerin ruhsal problemlerinin olabileceği ve bu problemlerin okul başarısını, özel yaşantısını etkileyebileceğinin anlaşılmasıyla okullarda psikolojik danışma hizmetleri daha da gerekli olmuştur.

Tüm bu gelişmeler, eğitimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerini gerekli kılmıştır.

29

1.6. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberliğin Başlangıcından Đtibaren