• Sonuç bulunamadı

[s.26] Edirne’ye muhâfız ve mutasarrıf ve vâlî olan zevâttan me’hazlarımızda dest-res olunabilenlerinin terâcim-i ahvâli

Lala Şâhin Paşa

Sahâyifü’l-Ahbâr zabtınca Sultân Orhan hazretlerinin hidmet-i seniy- yelerinde terbiyet bulup ferzend-i ercümendleri Sultân Murâd Hân haz- retlerine lala tayin buyurmuşlar idi. Sultân Murâd Hân hazretleri cülûs-ı hümâyûnlarında müşârunileyhi Rumeli Beylerbeyisi nasb edip ilâ âhiri’l- ömr mutasarrıf oldu. Sultân-ı müşârunileyh hazretleri Filibe ve nevâhîsinin fethini sâhib-i tercüme uhdesine havâle ile kendilerin Edirne’de bırakıp zât-ı hümâyûnları 764 târîhinde Bursa’yı teşrîf buyurdular. Sâhib-i tercüme dahi 765 târîhinde Zağra ve Filibe ve badehû İhtimân ve Frecik ve daha sonraları Kavala ve Drama ve Zihne ve Siroz ile Sofya civârını kâmilen feth eyledi. Sofya kalesinin metânetine mebnî tîz elden zafer müyesser olmadığından fethi esbâbının tedârikinde iken 787 târîhinde vefât eyledi. 789 târîhinde Las hâkimi Sosmanus isyân ve bazı bilâd-ı İslâmiyeye îsâl-i mazarrat ettiği mesmû-ı hümâyûn olmakla Lala Şâhin Paşa’ya def‘i bâbında emr-i hümâyûn sudûr eyledi diye Hâce Târîhi’nde ve ona tâbi‘ olan bazı târîh kitaplarında mezkûr ise de bu ifâde kalem-i nâsihten sehv olsa ge- rektir. Zîrâ Lala Şâhin Paşa’nın târîh-i mezkûrden hayli zaman mukad- dem vefât ettiğine nazaran bu hizmete memur olan Timurtaş Paşa olması zâhirdir. Sahih olan da Sahâyifu’l-Ahbâr’ın ifâdesidir. Lala Şâhin Paşa Sırp Sındığı muvaffâkiyetinden dolayı vâki olan hasedine mebnî mücâhid Hacı İlbeyi’yi tesmîmden gayri husûsât ile ma‘yûb değildir. Gülşen-i Ma‘ârif ’te Lala Şâhin Paşa’nın Hacı İlbeyi’yi tesmîm eylediği bazı ümerâ lisânından mesmû‘-ı hümâyûn olmagın 778 târîhinde Rumeli Beylerbeyi’liğinden azl olunup mansıbı Timurtaş Gâzî’ye tevcîh buyurulduğu mezkûr ise de sâir me’hazlarımızda bu kayda tesâdüf olunamamıştır. Lûgat-ı Târihiye ve

Coğrafiye’de Edirne’yi vasf ettiği sırada müşârunileyhin kabrini Edirne’de olmak üzere beyân eylemiş ise de Edirne’de değildir.

Timurtaş Paşa

Kudemâ-yı ümerâ-yı Osmâniye’den Kara Ali Bey’in mahdûmudur. Evvelen emîr sonra emîrü’l-ümerâ ve Lala Şâhin Paşa’nın vefâtında Rume- li beylerbeyisi olup badehû vezâret ihsân buyuruldu. Vezâret ile Rumeli beylerbeyliği müşârunileyhte cem olmuştur. Timur vakasında esîr olarak halâs oldu. Fetrette Îsâ Çelebi yanında kalıp bade’l-inhizâm 808 târîhinde Ulubat’ta kölesi yedinde maktûl oldu. Oğulları Yahşi Bey ve Umur Bey ve Oruç Bey ve Ali Bey’dir. Edirne’nin Timurtaş Karyesi bu zâtın nâmına mensûbdur.

Sarıca Paşa

Mâbeyn-i hümâyûndan tefeyyüz ile emîr-i livâ ve beylerbeyi ve 833’de vezîr ve Sultân Murâd Hân-ı Sânî hazretleri Karamanoğlu İbrâhîm Bey’in te’dîbi için Anadolu cânibine 838’de azîmet buyurduğu hengâmda müşârunileyhi Edirne muhâfızı bıraktı. Badehû mütekâid olup Gelibolu’da bir çok sene sâkin oldu. 846’da Derbend Muhâsarası’nda tedbîri bi’l-istihsân tekrâr vezârete getirildi. 855 senesine kadar musâhib-i pâdişâhî olup badehû vezâretle kaldı. 857’de Halîl ve Şehâbettin Paşa’larla berâber azl olduktan sonra irtihâl eylemiş olmakla Gelibolu’da binâ ey- lediği câmii hatîresinde defn olunmuştur. Hayrullah Efendi Târîhi’nde Yürgeç Paşa’nın muhâfız bırakıldığı mezkûrdur.

[s.27] Şehsuvar Bey

İbni Arslan Bey ibni Süleyman Bey. Zülkadriye hükkâmındandır. Bunlara serîr-i devletleri müyesser oluncaya değin Çirmen Sancağı veril- diği ve her zamanda kesr-i ahd ü peymândan geri durmadıkları ve 870 târîhinde gîleten katl olunan birâderi Aslan Bey’in yerine sultân-ı Mısr Ka- yıtbay tarafından diğer birâderi Budak Bey nasb olunmakla kendisi Sultân Mehmed Hân hazretleri tarafına ilticâ edip mu‘âvenet-i hüsrevâneleriyle pederi mülkünü zabt eylediği ve Mısrîler tarafından gelen askeri bir kaç defa bozup bir iki defa dahi kendisi bozulduğu ve altı sene hükûmet sü- rüp bi’l-âhare 876 târîhinde Mısrîler galebe çalıp müşârunileyhi ahz ve Mısır’da siyâseten katl ettikleri mezkûr-ı sahâyif-i tevârîhdir.

Dârâb Bey

Uzun Hasan etbâ‘ından iken Karahisâr-ı şarkî vâlisi olduğu halde ol havâlinin istîlâsı hengâmda emanla gelip rikâb-ı hümâyûna yüz sürmekle hisar zabt olunup kendisine 873’de mükâfâten Çirmen Sancağı inâyet ve tevcîh buyurulduğu ve orada vefât eylediği mazbût-ı sahâyif-i tevârîhdir.

Karaman Bey

Vezirazam İshak Paşa Karaman vilâyetinden henüz teshîr olunmayan memâlikin feth ü teshîri için 975’de memur olup Lârende’ye vardıkta Pîr Mehmed Karamânî Taşeli’ne firâr ve oradan Uzun Hasan’a ilticâ eyledi. Ondan sonra birâderi Kasım Bey dahi kaçıp mûmâileyhe mülhak oldu. Diğer birâderleri işbu Karaman Bey gelip rikâb-ı hümâyûna ilticâ etmegin kendisine Çirmen Sancağı inâyet buyuruldu. Orada vefât ettiğinden na‘şı Edirne’ye nakl olunarak Dârü’l-hadîs Câmii sahasında medfûn ve seng-i mezârı (Karaman Bey bin Mehmed Bey bin Karaman Bey) ibâresiyle

menkûştur.

Alâü’ddevle Bey

Bin Arslan Bey bin Süleymân Bey. Zülkadriye hükkâmındandır. Serîr-i devletleri müyesser olana kadar Çirmen Sancağı verildiği ve birâderi maktûl Şehsuvâr Bey’in yerine Mısrîler tarafından 876 târîhinde diğer birâderi Şâh Budak nasb olunmakla kendisi Sultân Mehmed Hân hazretleri âsitânesine ilticâ ile mu‘âvenetleriyle mülkü Budak’ın yedinden ahz eyledi. Budak Mısır’a varıp tekrâr imdâd almak fikrinde iken Alâü’devle ümerâ-i Mısır taraflarına vâfir hediye irsâl etmesi hasebiyle Alâü’ddevle’nin iltimâsı üzerine Budak’ı ahz ü habs ettiler. Bir müddet mürûrunda halâs bulup Sultân Bâyezîd Hân tarafına ilticâ etmekle kendisine Vize Sancağı ihsân buyuruldu. Bu haber Alâü’ddevle’ye vâsıl oldukta isyân edip memâlik-i mahrûse-i Osmâniye’ye îsâl-i mazarrat eyledi. Nihâyet Budak’ın yanına bir miktar asker verilerek üzerine i‘zâm edildikte Alâü’ddevle Mısrîlere düşüp onların imdâdı ile Budak’ı bozdu ve kayd u bend ile Mısır’a getürülüp idam olunmakla Alâü’ddevle istikrâr buldu ve memlekete hayli nizâm verdi. Kırk sene kadar makâm-ı hükümette müstekarr bulunup sinni doksana resîde olmuş idi. Sultân Selîm-i Kadîm 920 târîhinde Acem Seferi’ne giderken Alâü’ddevle’nin bazı evlâdı zahâir üzerine muhâceme ile bir çok hisar ey- lediler ise de hazret-i pâdişâh mukayyed olmayıp muzafferen avdetlerinde Kemah ve Bayburt kalelerini ba‘de’t-teshîr Hâdim Sinan Paşa’yı otuz bin

kişilik bir müfreze ile Alâü’ddevle üzerine gönderdiler. Ol dahi yirmi beş bin kişi ile karşılayıp olunan muhârebede gâlibiyet Sinan Paşa tarafında kalmakla Alâü’ddevle mareke içinde katl olundu.

Şehzâde Sultân Süleymân Şah

Pederleri Yavuz Sultân Selîm Hân hazretleri 920 senesi Muharremü’l- harâmının yirminci [s.28] gününde Edirne’den İran Seferi’ne mütevecci- hen hareket ettiği esnâda şehzâdeleri Saruhan vâlisi Süleymân Şah hazret- lerini Rumeli’nin hıfz u hırâseti için Edirne’de muhâfız bıraktığı mazbût-ı sahâyif-i tevârîhdir.

Ahmed Paşa

Hâin Ahmed Paşa demekle meşhûrdur. Sultân Selîm-i evvel haz- retlerinin Çorlu kasabası civârında vâki Sırt köyü nâm mahalde vukû-ı irtihâlleri esnâda sâhib-i terceme Rumeli Beylerbeyi’si olup orada bulun- makla sadrâzam Pîrî Paşa tarafından 926 Şevvâlinde Edirne’ye muhâfız ta- yin ve i‘zâm kılındığı ve merkûm Ahmed Paşa badehû vezîr-i sâlis olup Pîrî Paşa’nın azlinden sonra mesned-i sadâretin uhdesine tevcîhine ümmitvâr iken odabaşı İbrâhîm Ağa’ya tevcîh buyurulmakla tekaddümüne taham- mül edemediğinden Mısır hükûmetine tâlip oldu ve 17 Şevvâl 1029 sene- sinde Mısır’dan avdet eden selefi Mustafa Paşa ile Nil üzerinde Şubre nâm mahalde ba‘de’l-mülâkât on sekizinci günü sâat-i nahsde Mısır’a dâhil oldu 930 senesi Rebîulâhirinin beşinci gününe değin vâlilik vazîfesini îfâ eyleyip altıncı günü ızhâr-ı isyân ile asâleten taht-ı Mısır’a cülûs ederek (e’l-melikü’l-mansûr Sultân Ahmed) diyerek nâmına hutbe okuttu. Ancak

bu hal on iki gün kadar devâm edebilip badehû muhâfaza beylerinden vezîrazamın tayin ettiği Mîrlivâ Mehmed Bey asâkir-i İslâmı cem edip At Pazarı nâm mahalde sancak-ı pâdişâhîyi kaldırmış ve o esnâda Ahmed Paşa’nın hamamda olduğu tahkîk kılınmış olmakla cumhûr ile derhal ha- mamı basmış ise de Ahmed Paşa evvelce işten âgâh olmakla urbân içine firâr eyledi. Der-akab üzerine asker sevk olunarak vilâyet-i şarkiyyede bir köyde zikr olunan Rebîulâhirin selhinde vâki olan muhârebe-i azîmede leşker-i urbâna fütûr ârız olmuş ve Ahmed Paşa dahi mahall-i âhara firâr ederken Akbekirler tarafından başı kesilerek bir mızrağa dikilip derûn-ı şehirde teşhîr olunduktan sonra Âsitâne-i Saâdete gönderildi. Mısır’da müddet-i hükûmeti altı buçuk aydır.

Müfret Hâin sanma ki ber-hurdâr olur Ya kesilür başı ya berdâr olur

Şehzâde Sultân Selîm Hân

Pederleri cennet-mekân Sultân Süleymân Hân hazretlerinin zîr-i cenâhına Acem şâhı Tahmâs[b]’ın birâderi Alkas Mirza ilticâ ederek hazret-i pâdişâhı birâderi üzerine gazâya igrâ etmegin mahdûm-ı mü- kerremleri şehzâde Sultân Selîm-i Sânî hazretlerini Edirne muhâfazasına memur buyurup 955 Saferinde Alkas Seferi namıyla on yedinci gazâları olmak üzere Dersaâdet’ten hareket ve bade’l-avdet 2 Zilhicce 956 sebt günü Dersaâdet’e muvâsalet buyurulduğu mazbût-ı sahâyif-i tevârîhdir.

Şehzâde Bâyezîd

Sultân Süleymân hazretlerinin dördüncü mahdûmudur. 932’de te- vellüd edip 960’da Edirne muhâfızı oldu. 967’de irtihâl eyledi. Naaşları Sivas’ta medfûndur.

Hasan Ağa

Edirne eşrâfından Kızılbaş Hasan Ağa demekle meşhûrdur. Vezîrazam Nasuh Paşa Etmekçizâde Ahmed Paşa’nın vezâret ve defterdârlığını çe- kememekle hafâyâsına vukûf için Ahmed Paşa’nın nasb-ı ayni Hasan Ağa’yı 1022 târîhinde Çirmen vâlisi etmiş ise de Etmekçizâde tarafın- dan merkûm Kızılbaş Hasan tesmîm edilmekle matlûb hâsıl olmamış ve derûn-ı hisârda hîn-i fetihte Yahşi Fakih tarafından binâ edilmiş ve el- yevm Çukacılar Hamamı demekle maruf bulunmuş olan hamam müşrif-i harâb olmakla bu zât tarafından tamir edilmiştir.

Cânî Bey Giray Han

İbni Şakây Mübârek Sultân. Kırım hanlarındandır. Çirmen Sancağı’nın 1032 târîhinde bu zâta [s.29] arpalık tevcîh buyurulduğu Gülbün-i Hânân’da mezkûrdur.

Mehmed Paşa Devce

1046 târîhinde İstanbul bostancıbaşılığından Bosna eyâleti ile çıkarı- lıp o sırada Kırım hanlarından İnâyet Giray ile Nogay Tatarlarından Kan- temir Mirzâ miyânesinde zuhûr eden münâza‘a münâsebetiyle Edirne’de serasker nâmıyla muhâfazaya memur olup kalmış ve 1048 târîhinde fitne-i Tatar bertaraf olup Arnavut isyânı zuhûr etmekle pâşâ-yı müşârunileyh oraya tayin kılınarak Edirne’den gitmiştir.

Hüseyin Paşa

1050 târîhinde Edirne muhâfazasına tayin olunduğu Hayrullâh Efendi Târîhi zeylinde mezkûrdur.

Mahmûd Ağa

Has odanın acemi ağalarındandır. Çirmen Sancağı’nın 1070 Cümâdilâhiresinin onuncu gününde bu zâta tevcîh buyurulduğu Nâimâ Târîhi’nde mezkûrdur.

Mehmed Paşa (Şeyh)

Enderûn-ı hümâyûndan tefeyyüz ile Doğancıbaşı ve 1074’te vezâretle kubbe-nişîn ve 1076’da Silistre vâlisi ve 1078’de Edirne kay- makamı ve vezîr-i kubbe-nişîn oldu. 1081’de Temeşvar sonra Van vâlisi badehû Yanova muhâfızı oldu. 1092’de tekâüd edilip sene-i merkûme Cemâdiyelâhiresinde fevt oldu.

Osman Paşa (Konakçı)

Gürcüdür. Silistre Beylerbeyi’si olup müddet-i kalîle zarfında bade’l- azl 1076’da Çirmen Beylerbeyi’si oldu. 1083 senesine kadar devâm ile badehû vefât eyledi.

Abdullah Paşa

Enderûn-ı hümâyûnludur. Tefeyyüz ederek rikâbdâr-ı şehriyârî oldu. 1072’de Silifke paşası badehû Çirmen Beyi olup 1092’de vefât eyledi.

Mustafa Paşa

Yeniçeridir. Samsuncu başı 1094’de Çirmen paşası olup çend sene mürûrunda vefât eyledi.

Kanber Ağa

Filibe koru ağası iken 1092 senesinde Çirmen beyi olup badehû vefât eyledi.

Hasan Paşa (Konakçı)

Koca Konakçı demekle meşhûrdur. Arnavut’tur. Musâhib Mustafa Paşa kethudâsı olup 1092’de konakçı sûretiyle Çirmen mutasarrıfı oldu. 1094’te Kanije beylerbeyisi badehû Sayda Beylerbeyi’si olup 1098’de irtihâl eyledi.

سريتوس سوخويثنا

Mehmed Paşa (Mirza)

Acem aşîretinden olduğu halde devlet-i aliyyeye ilticâ edip 1080 se- nesinde Trabzon beylerbeyisi oldu. Bade’l-azl Çirmen beylerbeyisi olup 1094’te Karahisar-ı şarkî mutasarrıfı ve badehû 1100 târîhinde Sivas vâlisi oldu ise de kable’l-muvâsale Amasya’da tâûndan vefât eyledi.

Hasan Paşa

Eyüplü’dür. Mâilî Mustafa Bey’in oğludur. Eyüp’te sâkin olmakla o nâmı aldı. Kara Mustafa Paşa’nın enderûn ağası olup buradan sarây-ı hümâyûna dâhil olarak Çakırcıbaşı ve Mîr-i alem olup 1105’de tekâüd edildi. Sultân Mustafa Hân-ı Sânî cülûsünde 1106’da Rumeli pâyesiyle Kapıcılar kethüdâsı ve 1109’da vezâretle Bosna vâlisi olmuş ve badehû Baba Dağı’na memur edilmiştir. Badehû Edirne muhâfızı ve 1110’da Ha- lep vâlisi ve 1111’de Rakka vâlisi ve 1113’de Bağdâd seraskeri ve 1114’te Diyarbakır ve 1115 Cümâdilâhiresinde Şehr-i Zor ve badehû Basra ve son- ra Kastamonu ve 1116’da Bağdâd vâlisi oldu. Urbânı te’dîb ile yirmi sene orada vilâyetle bulunup 1136’da vefât eyledi. Vakûr cesûr rükn-i devlet ve hüsnü’l-vech idi. Kirmanşâhân’ı feth ü teshîr eyledi. Konya’da hazret-i Mevlânâ türbesini tamir etti.

[s.30] Fazlı Paşa

İsfenâhîzâde demekle meşhûrdur. Enderûn-ı hümâyûnda seferli odasından yetişip çukadar-ı şehriyârî ve 1112’de Çirmen Beylerbeyi’si ve 1113’de Eskişehir ve 1126’da Ankara vâlisi olup bir iki sene sonra orada vefât eyledi.

Süleymân Bey

Babanlı. Bin Mîr Mehmed bin Süleymân bin Ahmed bin Hasan bin Osmân bin Mustafa bin Hüseyin bin Ömer bin İbrâhîm bin Mahmûd bin Îsâ bin Hızır bin Mîr Ahmed birâder Mîr Zıyâeddîn bin Mîr İzzettin bin Abdullah. Cümlesi sırasıyla kabîle reisi olmuştur. Mîr Süleymân Mehmed Bey vefâtında kabîle beyi oldu. İran ile harp edip devlet-i aliyyeye dehâlete mecbûr oldu. Rumeli’ye geçirilip harpte Babadağı taraflarında yararlık gös- termekle orası nâmıyla meşhûr olmuş ve Çirmen beyi yani Edirne mîrlivâsı olarak 1115’de Edirne’de vefât etmiştir. İçlerinde ibtidâ hizmet-i saltanat-ı seniyyeye giren budur.

Ali Paşa

Çorlulu’dur. Sultân Mustafa Hân-ı Sâlis11 zamânında silahdar ol- muş ve 1115 Rebiulevvelinde Edirne Vakası esnâsında vezîr olup cülûs-i Sultân Ahmed Hân-ı Sâlisi müteâkıb devlet-i aliyye Dersaâdet’e nakl et- mekle bunlar Edirne’de kaymakam nâmıyla bazı umûr-ı cesîmenin tesviye ve temşiyyetine memur oldukları Hadîkatü’l-Vüzerâ’da mezkûrdur.

Osman Paşa

Mîrimîrândır. Mûmâileyh mukaddemâ Balıkesir mutasarrıfı iken zahm-hurde-i dest-i mezâlimi olan zuafâ-yı reâyâ dergâh-ı pâdişâh-ı zâlim- güdâz ve mazlûm-nüvâza livâ-i mezkûrden niyâz-ı izâlesi ile ref ‘-i ruk‘a-i iştikâya serâgâz ettiklerinde takdîm-i îmân ü istiğfâr ile istirhâmına binâen fî mâ-ba‘d bir ferde mutasaddî-i zulm ü te‘addî olmamak şartıyla fakat azliyle iktifâ ve tecrübe-i sıdk u kizb müddeâsı için 1145’de Çirmen San- cağı kendisine tevcîh u i‘tâ buyuruldukta taraf-ı devlet-i aliyyeden eğer mu‘âhede-i güzeşte ma‘âzallah nâ mer‘î tutulup bir mazlûm-ı dâd-hâh âgâz-ı şikâyet ederse bî şekk ü iştibâh âteş-i gadab-ı pâdişâh-ı ma‘delet- penâh bir tarîk ile sükûnet-pezîr olmayıp

Beyt:

Mısdâkınca encâm-ı hâl-i felâket-meâli tebâh olacağından âgâh ol- muş iken yine kat‘an dîde-güşâ-yı intibâh olmayıp zulm-ı sâbıkından efzûn reâyâ vü berâyâya îsâl-i cevr-i günâgün ve katl-i nüfûs ve celb-i emvâl ile ahvâl-i ahâlî-i Çirmen diger-gûn olduğu resîde-i sem‘-i hümâyûn oldukta tertîb-i cezâsı hakkında verilen fetvâ-yı şerîf mûcibince 1147 se- nesi Cümâdilûlâsında katl ü idam edildi.

Yakup Paşa

Silahdar olup 1146 târîhinde bâ rütbe-i vezâret Çirmen mutasarrıfı olduğu Atâ Târîhi’inde mezkûrdur.

Mehmed Paşa

Enderûn-ı hümâyûndan müfeyyez olup miftâh ağalığından bi’l- hurûc 1167 senesinde Çirmen mutasarrıfı badehû Rumeli pâyesiyle Sârim Paşa ordusuna çarhacı olup 1184 senesinden sonra vefât eyledi.

Hâfız Rıdvan Paşa

İstolçalı Ali Paşa’nın mahdûmudur. Pederinin hayâtında mîrimîrân olup pederinin ifnâsında Anadolu’ya hicret ettirildi. Beş altı sene sonra yani 1173’te Edirne yani Çirmen mutasarrıfı ve 1176 Cemâdiyelevvelinde Ankara mutasarrıfı olup 1178’de azl edilmiş müteâkıben vefât eylemiştir.

El-hâc Hasan Paşa

Macar kazıkçı yeniçeridir. 1161 Rebiulevvelinde zağracıbaşılıktan kul kethüdâsı olup sene-i mezkûre Şabanının yirmi beşinde azl ile Hezargrad’a nefy edildi. Bade’l-ıtlâk 24 Şaban 1164’te yeniçeri ağası oldu. 1165 Şaba- nında infisâlinden sonra bir aralık bâ rütbe-i mîrimîrânî Hotin mutasarrıfı ve 1167’de Tırhala mutasarrıfı olup 1171 Rebiulâhirinde vezâret verildi. 1171 Cümâdilûlâsında ilâveten Belgrat muhâfızı ve 1172 [s.31] Şaba- nında sâniyen Tırhala ve badehû sâniyen Belgrat muhâfızı ve 15 Receb 1174’te kaptân-ı deryâ oldu ve 1175 Cümâdilûlâsında Edirne muhâfızı oldukta red etmekle ref ‘-i vezâretle Resmo’ya nefy edildi. 1176’da Kıbrıs badehû Eğriboz vâlisi ve 1178’de Mısır vâlisi ve 1179’da İçel mutasarrı- fı ve 1180 Zilhiccesinde Van ve Cemâziyelâhir 1181’de Maraş ve sene-i mezkûre Şevvâlinde sâlisen Tırhala ve badehû sâlisen Belgrat vâlisi oldu ve az müddet mürûrunda orada vefât eyledi. Tavîlü’l-kâme olmakla Uzun Hasan Paşa derlerdi.

İbşir Hüseyin Paşa

Enderûn-ı hümâyûndan bi’t-tefeyyüz çukadâr-ı şehriyârî ve 1115 Re- biulevvelinde silahdar ve o sene Şabanında tenzîlen mîrahor-ı evvel olup 23 Receb 1117’de mütekâid oldu. 1128’de vezâretle İzmit vâlisi ve Niş seraskeri ve 1130’da Niğbolu muhâfızlığıyla Isparta vâlisi ve o senede Karşı Tuna vâlisi olup badehû ref ‘-i rütbe ile İslimye’ye nefy edildi. 1132’de ibkâ-i vezâretle Edirne vâli kaymakamı olup bir müddet mürûrunda infisâl eyle- di. Badehû Kefe ve 1140’da Özi ve Kılburun vâlisi ve sonra Vidin muhâfızı ve 1145’de Girit vâlisi ve 1148’de Selânik vâlisi oldu badehû irtihâl eyledi.

Receb Paşa

Vezirdir. Bosna eşrâfından olmakla paşalıkla Hersek mutasarrıfı olup müddet-i medîde orada bulunduktan sonra Köstendil mutasarrıfı oldu. 1140’da Selânik vâlisi ve 1158 Zilkadesinde Bursa mutasarrıfı ve 1159 Şevvâlinde Kesriyeli Ahmed Paşa’nın İran sefâretinde sefîr-i sânî olup 1164 târîhine kadar İran taraflarında bulunmuş ise de Bursa dahi

uhdesinde idi. 1165 Saferinde Şehr-i Zor badehû Musul ve 66 Recebinde tekrar Şehr-i Zor vâlisi olmuştur. Oradan Bender muhâfızlığına gönde- rilip 76’da Hotin 77 Şevvâlinde ma‘a’l-vezâre Özi vâlisi ve 80’de Hotin ve Vidin muhâfızı ve 1181’de Yanya sancağı ilhâkıyla uhdesine Çirmen Sancağı tevcîh buyurulmuş ve 1182 târîhinde irtihâl eylemiştir.

Cevher Paşa

1158 târihinde Karesi sancağı mutasarrıfı badehû Çirmen Beyi olup sadrâzam ve serdâr-ı ekrem Moldovânî Ali Paşa 22 Rebiulevvel 1183’te Bender Sahrâsı’ndan Hân Tepesi’ne azîmet ettiği esnâda bu zâtı dümdâr nasb etmiştir.

Yeğen el-hâc Mehmed Paşa

İbni Hacı Yusuf. Ağa Paşa demekle maruftur. Karînâbâb’tan avdetde Edirne’de vefât eden sadrâzam Muhsin-zâde Mehmed Paşa yerine 1188 Cümâdilâhiresinin üçüncü günü Edirne’de kaymakam olmuştur.

Mehmed Paşa

İbni Muhtar Paşa. 1199 senesi vakâyii sırasında İşkodra sancağı Çirmen Sancağı ilhâkıyla müşârunileyhin uhdesine tevcîh buyurulduğu Cevdet Târîhi’nde mezkûrdur.

Şemseddin Bey

Ahmed Paşa mahdûmudur. Enderûn-ı hümâyûnludur. Sultân Mustafa Hân-ı Sâlise mâbeynci olup bâ rütbe-i mîrimîrân Çirmen mu- tasarrıfı oldu. 203 Recebinde celb ile kapıcılar kethüdası ve bade’l-azl 1210 sâniyen kapıcılar kethüdası ve 1217’de Mîrahor-ı evvel olup 1222 Cümâdiyelevvelinde azl olundu ve Cemâziyelâhir 1223’de Rodos’a gön- derildi badehû mütekâid oldu. 1241’de vefât eyledi. Eyüp’te medfûndur.

Ahmed Paşa

Hammamizâde demekle meşhûrdur. Fi’l-asl tersâne ricâlinden ol- duğu halde eyyâm-ı seferde Tuna başbuğu olmak takrîbiyle Şumnu’ya avdetinde nâil-i rütbe-i vezâret olmuş ve 1206 senesi hilâlinde Çirmen Sancağı mutasarrıfı nasb olunarak dağlı eşkiyâsı üzerine memur olmuş ise de ol avânda Belgrat matrûdlarının kaleye girmek sadedinde olduk- ları istihbâr olunmakla Belgrat’ın muhâfaza-i nizâm ve âsâyişi zımnın- da müşârunileyhin memuriyeti Belgrat muhâfazasına nakl olundukta Belgrat müfsidlerini te’dîb ederek def ‘-i şûriş-i memleket ile manzûr-ı

devlet olmuş ise de zulm ü taaddîye meyyâl bir zât olduğundan hırs u tamaı belâsıyla 1207 senesi evâhirinde Belgrat’tan azl olunarak mutasar- rıflık vechile ilhâken mansıbı olan Tırhala cânibine gönderilmiş ve 1208 Rebiulâhirinde vefât etmiştir.

Ali Paşa Nâm-ı Diğer Alev Paşa

Vezirdir. Vidin muhâfızı olduğu halde Serhatli ile beynlerinde mübâyenet vukû bulmuş ve Serhatli gâlip olmuş idügine mebnî fî-mâ-ba‘d Vidin’de ibkâsı bir fâideyi müfîd olmayacağından azl ile uhdesine [s.32] 1207 senesinde Çirmen Sancağı tevcîh ve dağlı eşkiyâsının kahr u tedmîri tarafına iş‘âr ve tenbîh olunduğu ve sene-i merkûme Ramazanında Kara- man eyâleti dahi ilhâk edildiği Cevdet Târihi’nde musarrah olduğuna göre bu Ali Paşa fi’l-asl Cezâyirli Hasan Paşa maiyetinden mîrimîrânlık ile çıkıp badehû vezîr ve ekrâddan olmak hasebiyle Alev Paşa nâmıyla şehîr olmuş- tur. Fukarâya zulm ü taaddîsi ve taraf-ı devlete etvâr-ı bâgiyânesi ma‘lûm iken bi-hasebi’l-iktizâ icrâ-yı cezâsı vakt-i merhûnuna ta‘lîk olunagelirdi.

Benzer Belgeler