• Sonuç bulunamadı

A. Rüya Kavramına Bağlı Ġmajlar

1. Rüya ve Zihinsel Ġmajlar

Tanpınar‟ın estetiğini oluĢturan unsurlardan olan rüya, zihinsel bir olgu olarak öncelikle Ģairin zihninde var olur. Bu sadece rüya kavramı ile ilgili değildir. Sanatının önemli cephelerinden biri olan zaman ile ilgili olarak da aynı Ģey söylenebilir. Onun Ģiiri zihinsel bir faaliyetin ürünüdür. Bu ürünün en önemli göstergelerinden biri, hayal dünyasının sınırsızlığına bağlı olarak ortaya çıkan zihinsel imajlardır. Tanpınar, bu zihinsel imajları Ģiirinin içine parça parça serpiĢtirmiĢtir.

Zihinsel imajlar genellikle, var olan gerçekliği dönüĢtürerek gerçekliğin zihinsel bir estetik olarak ele alınmasıyla ortaya çıkan imajlardır. Dolayısıyla zihinsel imajlar estetik bir düĢünce boyutu ile ilgilidir.

Tanpınar‟ın Ģiirlerinde zihinsel imajlar, imaj tahlili olarak ele alındığında çok önemli bir yer tutar. Bu bakımdan onun estetiğinin temel kavramı olan rüya ve zihinsel imajlar arasında doğrudan bir iliĢki vardır. Bu benzerlik rüyanın Ģiirlerinde daha çok anlam boyutuna gönderme yapan, zihinsel imajın ise daha çok hem Ģekil hem de anlam içerisinde yer alan kurucu unsur olmalarıdır. Tanpınar‟ın eserlerinde rüya, zihinsel imajların kullanımına yol açmıĢtır diyebiliriz. Çünkü rüya, Tanpınar‟ın ele aldığı Ģekliyle bir Ģuurun eĢlik ettiği hâl olarak düĢünülse bile gerçekten kopuĢtur. Bu, rüya konusunun zihinsel imajlarla iĢlenmesini de kolaylaĢtırmaktadır. Zihinsel imajlar, gerçek dünyada nesnesini ya da mutlak gerçekliğini göremediğimiz ancak düĢünceye hitap eden imajlardır. Bu bakımdan zihinsel imajların malzemesi gerçek dünya bile olsa bu nesne ya da görsel dünya bir dönüĢüm geçirmektedir. Tanpınar‟ın Ģiirlerinde rüya bu bağlamda ele alındığında

55

genellikle gerçekliğin zihinsel bir dönüĢümü olarak göze çarpar. AĢağıdaki dörtlükte bu dönüĢümü net olarak görebiliriz.

Ey eĢiğinde bir anın Durmadan değiĢen Ģeyler BaĢucunda her rüyanın Bu aydınlık oyun bekler131

“EĢik” kavramı Tanpınar‟ın Ģiirlerinde sıkça yer alır. Tanpınar, zamana ve zamanın ögelerine önem verir. “An” da bu ögelerden biridir. ġiirde, anın eĢiğinde “durmadan değiĢen Ģeyler” ifadesi ile hareketli imajlara yer verilmiĢtir. Tanpınar bu “durmadan değiĢen Ģeyler” hareketli imajını, sonraki mısralarda “aydınlık oyun” görsel imajı ile nitelendirmiĢtir. Rüyanın baĢucunda bekleyen “aydınlık oyun” Tanpınar‟ın rüya hâlini anlatır. “Aydınlık oyun” imajı ile Tanpınar hayatımızda durmadan değiĢen Ģeyleri zihinsel bir imaja dönüĢtürmüĢtür. Çünkü bir “aydınlık oyun”a dönüĢen Ģeylerin, maddi varlığını dünyada göremiyoruz. Burada zamana, nesnelere ya da olgulara dönük bir tabir olarak karĢımızda “Ģeyler” durmaktadır. Bu da zihinsel bir boyuta gönderme yapar. AĢağıdaki Ģiirde ise tabiat ögeleri üzerinden bir zihinsel dönüĢüme vurgu yapılmıĢtır.

AkĢamın mercan dallar gibi Suda olgunlaĢan rüyası132

Mısralara Tanpınar‟ın rüyayı, tabiata yönelttiği zihinsel bir dikkat olarak estetize ettiğini görürüz. “AkĢamın suda olgunlaĢan rüyası” zihinsel bir imajdır. Tanpınar akĢamın tabiata ve suya hâkim olmasını, mercan dallar gibi suda karanlığın yansımasının büyümesine ve olgunlaĢmasına bağlamıĢtır. AkĢamın gündüze galebe çalması Ģeklinde açıklayabileceğimiz gerçeklik kendi evreninden çıkarılarak “olgunlaĢan rüya” olarak tasvir edilmiĢtir. Rüyanın olgunlaĢması ise gerçek dünyadan kopuk bir zihinsel algıya tekabül eder.

131 Ahmet Hamdi Tanpınar: Bütün Şiirleri. Haz. Ġnci Enginün. Ġstanbul: Dergâh Yayınları, 2010, s. 22. 132 Age, s. 26.

56 Ne güzeldi o kıĢ bahçesinde

Güllerin çok derinlerde çalıĢan uykusu Sana bir bahar hazırlamak için.133

ġiirin bu mısralarında göze çarpan ilk öge bir tabiat tasvirinin görsel imajlarla iĢlenmesidir. Bunu “kıĢ bahçesi”, “güller”, “bahar” ifadelerinden çıkarabiliriz. Tanpınar‟ın bu tabiat ögelerini Ģiirsel bir yapı içinde kullanması ise imajlar vasıtasıyla gerçekleĢmektedir. ġiirin mısralarında bir üst yapı olarak rüyanın zihinselliği önemli bir yer tutar. “Güllerin çok derinlerde çalıĢan uykusu” mısraları bizi zihinselliğe götürür. Birinci mısrada “kıĢ bahçesi”nin sunduğu manzara, son mısrada ise baharın hazırlığı, ancak “Güllerin çok derinlerde çalıĢan uykusu” ile var olabilmektedir. Tanpınar öncelikle birinci mısra ile bir kıĢ manzarasını gözümüzde canlandırır. Bu manzarada onun gördüğü Ģey ise güllerin mevsimin de gereği olan çiçeksiz oluĢudur. Bunu güllerin derinlerde çalıĢan uykusu tamlamasıyla anlayabiliriz. “Uyku” ifadesi ise bizi Tanpınar‟ın Ģiirinin kurucu unsuru olan rüyaya götürür. Çünkü uyku bilinçdıĢına dönük bir faaliyettir. Dolayısıyla “Güllerin çok derinlerde çalıĢan uykusu” dizesi rüyanın zihinsel imajlarla iĢlenmiĢ bir örneğidir. Çünkü somut gerçeklik bize güllerin hareketli imajlar vasıtasıyla kıĢ mevsiminde çok derinlerde, uyku hâlinde baharı hazırlamak için çalıĢtığını belirtmez. Bu ancak zihinsellikle açıklanabilecek bir göstergedir.

Tanpınar‟ın rüya hâli “EĢya aksetmiĢ gibi tılsımlı bir uykudan”134

dizesinde “tılsımlı uyku” ifadesiyle dolaysız olarak karĢılığını bulur. Tılsımlı uykunun eĢyaya yani nesnel dünyaya aksetmesi ise bize zihinsel bir dünyanın kapılarını açar. Mısrada eĢya olarak kastedilen Ģey nesnelerdir. Bu nesnelerin bir tılsımlı uykunun sonucu olarak görülebilir ve var olabilir oluĢu ise zihinselliğe gönderme yapar. Çünkü burada nesnelerin bir rüya eĢliğinde var olmaları söz konusudur.

133 Age, s. 83.

57

“Bu lamba ve hülyamıza yabancı binlerce uyku”135

mısrasında da Tanpınar, rüya hâlinin zihinselliğine yaptığı vurguyu net bir Ģekilde ortaya koymaktadır. “Hülyamıza yabancı binlerce uyku” ifadesi rüyanın zihinsel boyutuna gönderme yapar. Çünkü Tanpınar, rüyayı bir Ģuur olarak kabul eder. Buna bağlı olarak eserlerinde rüyayı uyuĢuk bir hâlin göstergesi olarak ele almaz. Onun eserlerinde rüya zamanın, eĢyanın bir taĢıyıcısıdır. Bu sebeple de Ģuura kapı aralar. Uyku ise Ģuurun yücelteceği rüya hâlini ortaya koymaya engeldir. Bu sebeple de uykular hülyalarımıza yabancıdır. Bu mısrada “hülya” ve “rüya” kelimeleri arasında bir özdeĢlik kurulabilir. Uykuların hülyalarımıza yabancı olması nesnel gerçeklikle izah edilemez. Bu somut gerçeklikten uzak bir zihinselliğin mahsulüdür.

Tanpınar‟ın Ģiirlerinde görülen zihinsel imajları onun Ģiirinde imaj sistemi ele alınacak olursa bir üst yapı oalrak karĢımıza çıkar. Çünkü Tanpınar‟ın estetiğinde hem rüya hem de zihinsel imajlar kurucu bir unsur olarak karĢımıza çıkar. Dolayısıyla diğer imaj çeĢitleri genellikle bu zihinselliği açıklama görevinde kullanılırlar.

Benzer Belgeler