• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1 : PROJENİN TANIMI VE GAYESİ

1.1.3. Projenin Hizmet Maksatları, Önem ve Gerekliliği

BÖLÜM 1 : PROJENİN TANIMI VE GAYESİ

1 .1 Projenin Konusu Yatırımın Tanımı, Ömrü, Hizmet Maksatları,Önem ve Gerekliliği

1.1.1. Projenin Tanımı

İstanbul Yumurtacılık Tavukçuluk Gıda Üretim Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (Ek 1) tarafından Çankırı İli, Eldivan İlçesi, Seydi Köyü, Karaçalılık Mevkii, 111 ada, 30 parsel içerisindeki 8.427,85 m2 alanda (Ek 2) 175.000 adet yumurta tavuğu kapasiteli “Yumurta Tavukçuluğu Tesisi” kurulması ve işletilmesi planlanmaktadır.

Proje kapsamında; 2 Adet Tavuk Kümesi, 4 Adet Yem Silosu, 1 Adet Yumurta Deposu, 2 Adet Fosseptik, 1 Adet Ölü Hayvan Çukuru, 1 Adet Yedek Gübre Biriktirme Havuzu ve 1 Adet Gübre Biriktirme Havuzu yer alması planlanmaktadır.

Proje Alanın Ülke ve Bölge İçerisindeki Yeri Şekil 2.1.’de, Proje Alanı ve Çevresini Gösteren Uydu Fotoğrafları Şekil 2.2.’de, Proje Alanı ve Çevresini Gösteren Fotoğraflar Şekil 2.3.’de, Proje Sahası ve Çevresini Gösteren 1/25.000 Ölçekli Topografik Harita ve Vaziyet Planı ise ekler bölümünde sunulmuştur (Bkz. Ek 3 ve Ek 4).

1.1.2. Projenin Ömrü

Tesisin ekonomik ömrü 30 yıl olarak planlanmıştır. Her yıl periyodik bakım çalışmaları düzenli olarak gerçekleştirilecek olup gerekli revizeler yaptırılacaktır. Ekonomik ömrünü tamamlayan veya teknolojik gelişmelere bağlı olarak veyahut mevzuatlar çerçevesinde revize edilmesi gereken araç ve ekipmanlar yenilenerek veya bakımları yapılarak tesisin uzun yıllar yöreye ve ülkeye hizmet etmesi planlanmaktadır.

1.1.3. Projenin Hizmet Maksatları, Önem ve Gerekliliği

Günümüzde tavukçuluk önemli bir endüstri sektörü olmuş ve dev adımlarla ilerlemektedir. Yumurta tavukçuluğu, insan beslenmesinde mükemmel bir gıda olan yumurtanın üretimi açısından çok önemli bir yetiştiricilik faaliyetidir. Çünkü yumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin ögelerini bulunduran tek besin kaynağıdır.

2

İnsanların sağlıklı yaşamalarının yolu, sağlıklı beslenmeden geçmektedir. Beslenme fiziksel olarak doyumun yanısıra, yaşam için gerekli olan besin maddelerinin dengeli tüketilmesini kapsar. Bu çerçevede dünya genelinde nicel açlıktan söz edilmese de hayvansal protein yönünden açlık sorunu vardır. Hayvansal protein ihtiyacının karşılanmasında, hayvansal üretim dalları içinde tavukçuluk önemli bir yer tutmaktadır. Bu olgu, tavuk yetiştiriciliğinin ve tavukçuluk ürünlerinin özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

Yumurtanın Genel Özellikleri:

Yumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besin kaynağıdır. 0-3 yaş döneminde yumurta ile düzenli beslenen çocukların zeka seviyeleri büyük ölçüde artış göstermiştir.

Doğal ambalajı ile hiçbir şekilde hile yapmadan tüketiciye ulaştırılabilen önemli ve güvenilir bir besin kaynağıdır. Yumurta tüm besinler içerisinde en değerli proteini içermektedir.

Sindirilebilirliği yüksektir, tamamına yakını vücut tarafından kullanılmakta ve vücut proteinlerine dönüşebilmektedir.

A, D, E ve B grubu vitaminleri önemli oranda içeren yumurta, içinde bulunan KOLİN sayesinde beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynar.

Hayvansal kaynaklı bir besin olmasına rağmen yumurtanın yağ içeriği düşüktür. Yani yumurtada kalp-damar hastalıkları için risk faktörü olan doymuş yağ asitleri ve toplam yağ miktarı azdır. Yapılan araştırmalar kahvaltıda yumurta tüketiminin vücut yağlarının yakılmasında önemli rol oynadığını ortaya koymaktadır.

Yumurta sarısı, D vitamini sağlayan birkaç besinden biridir ve güneş ışıklarından da yeterince faydalanıldığı takdirde yumurta özellikle çocuklarda D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozukluğu oluşmasını engeller. Ayrıca demir ve çinko gibi sağlığımız açısından önem taşıyan mineralleri de içerir. Demir, kan yapımı için gerekli olup, demirin büyüme, gelişme ve hastalıklardan koruma rolü vardır. Yetersizliği de çocukların öğrenme yeteneğini ve okul başarısını azaltır.

3

Sağlıklı yaşamak için yeterli ve dengeli beslenmeye, yeterli ve dengeli beslenme için yumurtanın öğünlerden eksik edilmemesi gerekir; çünkü:

 Yumurta, küçük çocuklar için altıncı aydan sonra, değerli bir demir kaynağıdır. Demir yetersiz alındığında anemi (kansızlık) oluşur. Ayrıca demirin büyüme, gelişme ve hastalıklardan korunma da önemli rolü vardır.

 Günde yenen bir yumurta anne adayları için son derece yararlıdır; anne adayının hem protein ihtiyacını karşılar hem de bebeğin beslenmesi ve uygun ağırlıkta dünyaya merhaba demesini sağlar. Yumurtada bulunan kolin maddesi, özellikle çocukların zihinsel/beyinsel gelişiminde ve öğrenme yeteneklerinin artışında önemli rol oynar. Yaşam boyu başarılı birer birey olmaları için, erkeklerin 550 mg, bayanların 425 mg günlük kolin ihtiyacı vardır. Hamilelik döneminde bu ihtiyaç 7 kat artar.

 Düzenli tüketilen yumurtanın; kanser, kalp-damar hastalıklarından korunmada ve bunların tedavisinde, sindirim sistemi sağlığında, menapoz semptomlarının hafiflemesinde, osteoporozun önlenmesinde etkili olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Düzenli şekilde yumurta tüketen genç bayanlarda, ileriki yaşlarda göğüs kanseri görülme riskinin azaldığı saptanmıştır.

 Yumurta tüketimi felç olma riskini azaltmaktadır.

 Yumurta göz sağlığını korur; ileriki yaşlarda oluşabilecek görme bozuklukları ve katarakt riskini azaltır.

 Yüksek besin öğesi içeriğine rağmen düşük kalorilidir.

 İçerdiği 12 çeşit besin öğesi ile yumurta, sindirimi en kolay, en lezzetli ve en ucuz besin deposudur.

Yumurtanın Protein Değeri:

Yumurta en kaliteli proteini içeren temel besinlerden biridir. Çünkü yumurtada proteinin insan vücudunda sentezlenemeyen ve kesinlikle besinler ile dışarıdan alınması gerekli olan "elzem amino asitleri" bulunmaktadır. Sindirilebilirliği yüksektir, tamamına yakını vücut tarafından kullanılmakta ve vücut proteinlerine dönüşebilmektedir.

Uzmanlar; yeterli ve dengeli beslenmede, hızlı bir büyüme ve gelişme döneminde olan çocukların, protein tüketimlerinin en az yarısının hayvansal kaynaklı olmasını önermektedirler. Bu nedenle çocuk beslenmesinde protein kaynağı olan yumurtaya gereken önem mutlaka verilmelidir.

4 Yumurtanın Vitamin Değeri:

Yumurta başlıca A, D, E ve B grubu vitaminleri olmak üzere diğer vitaminleri de önemli oranda içermektedir. Yumurta sarısındaki A vitamini gözün iyi görmesini sağlar, kemik gelişimi ve sağlıklı dişler için de gereklidir. Vücut hücrelerinin gelişmesine yardım eder.

Solunum ve sindirim sisteminin sağlıklı olmasını ve enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlar.

D vitamini, insan vücudunda kalsiyumun kullanılmasına yardımcı olur. Yumurta sarısı, D vitamini sağlayan birkaç besinden biridir ve güneş ışınlarından da yeterince faydalanıldığı takdirde yumurta özellikle çocuklarda D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozukluğunun oluşmasını engeller.

Yumurta E vitamini yönünden de oldukça zengindir. E vitamini oksidasyonu önleyici etkisinden dolayı, vücudumuzu zararlı maddelere karşı korur.

B grubu vitaminleri bazı besin öğelerinin vücutta enerjiye çevrilmesi için gereklidir.

Yumurta özellikle B2 vitamini açısından çok zengindir. Bu vitamin deri ve göz sağlığı için de gereklidir. Ayrıca yumurta da bulunan kolin, beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynamaktadır.

Yumurtanın Mineral Değeri:

Yumurta, demir ve çinko gibi sağlığımız için çok önemli olan mineralleri de içermektedir. Demir, kan yapımı için gereklidir. Demir yetersiz alındığında anemi (kansızlık) oluşur. Ayrıca demirin büyüme, gelişme ve hastalıklardan koruma rolü vardır. Yetersizliğinde çocukların öğrenme yeteneği ve okul başarısı azalır. Yumurtada C vitamini bulunmamasına rağmen C vitamini açısından zengin bir besinle tüketilirse yapısındaki demirin emilimini artırmış olursunuz.

Yumurtadaki çinko minerali özellikle büyüme-gelişme ve bağışıklık sisteminde rolü olduğu için çok önemlidir.

Yumurtanın Yağ İçeriği:

Yumurtanın yağ içeriği düşüktür. Büyük bir yumurtada 4,5 gram civarında yağ bulunur.

Yumurta Tavukçuluğu Sektörü:

Dünyada giderek artan nüfus artışına paralel olarak gıda maddeleri tüketiminin de arttığı bilinen bir gerçektir. Günümüzde giderek artan dünya nüfusuna paralel olarak artış gösteren temel gıda maddelerin karşılanması da önem kazanmaktadır.

5

İnsanlar günlük besin ihtiyaçlarını hayvansal ve bitkisel ürünlerden karşılarlar.

Özellikle fakir ülkelerde besinlerin büyük bölümü bitkiseldir. Oysa insanların hayvansal besinlere de ihtiyacı vardır. Tavuklar bu besinleri hızla ve ucuz olarak insanlara vermektedir.

Bir tavuk 40-50 gün içerisinde et için kesilebilecek büyüklüğe ulaşır. Yumurta vermeye ise 4,5 ve 5 ayda başlar. Yumurtayı kuluçkaya yatırdığımızda 21 gün sonra civciv olur.

Hayvancılığın hiçbir kolu bu kadar hızlı üretim yapamaz.

Tavuklardan bu kadar hızlı ürün alınabilmesi onları insanlar için her geçen gün daha kıymetli hale getirmektedir. Çünkü dünya nüfusu her yıl %1,7-2,2 arasında; besin maddesi üretimi ise her yıl ancak %1 oranında artmaktadır. Yani kişi başına düşen besin maddesi miktarı her yıl azalmaktadır.

Özellikle hayvansal proteinlerin üretim miktarı dengeli beslenme için gerekenin çok altındadır. Bu eksikler tavuk eti ve yumurtası ile kapatılabilecektir. Tavuk eti ve yumurta bu ihtiyacı karşılamada önemli bir kaynak olup, hem daha ucuza hem de daha hızlı üretilmektedir.

Tavuk, yetiştiriciler için de önemli bir üretim dalıdır. Türk çiftçisinin genelde toprakları azdır ve herhangi bir iş için harcayacakları para sınırlıdır. Örneğin, bir süt sığırcılığı tesisi kurmak isteseler ahıra yeterince hayvan koymaya paraları yetmemektedir, bunu borç para ile yaptıklarında ise yatırdıkları parayı çok uzun bir süre sonra geri ödeyebilmektedirler. Oysa tavuk yetiştiriciliğinde kümesi dolduracak kadar civcive ahırı dolduracak kadar inekten daha az para harcanır, üstelik tavuklar en geç 2 ay sonra kesilip satılabilir veya 4-5 ay sonra yumurta vermeye başlayabilir. Ülkemiz tavukçuluk sektörü, hayvancılığımız içerisinde en hızlı gelişen, modern teknolojiyi uygulamada bu konuda ileri ülkeler seviyesinde entegre tesislere sahiptir. 1950’den itibaren gelişmeye başlayan, 1970’li yıllardan sonra ticari mahiyette işletmelere dönüşen tavukçuluk, 1980’den sonra damızlıkçı işletmelerin kurulmaya başlanması, 1987’de Tarım Bakanlığı’nca kaynak kullanımını destekleme fonu uygulaması ile bugün, ülke ihtiyacının dışında oldukça büyük bir ihracat kapasitesine de ulaşmış durumdadır.

Tavukçuluk ülkemizde ve dünyada hızla gelişen bir hayvancılık koludur. Tavukların hızla büyüyüp et ve yumurta vermeye başlaması, çok büyük üretim alanları içermesi ve insan beslenmesinde çok büyük önemi olan et ve yumurtayı insanlara ucuz yoldan kazandırması tavukçuluğu çok faydalı ve karlı bir hayvancılık kolu yapmaktadır.

6

Tavuk, yemi çok kısa sürede ete ve yumurtaya dönüştürebilmektedir. Tavukçulukta bir kg canlı ağırlığa 1,8 kg yem ile ulaşılırken, sığır eti üretiminde 8 kg yeme, domuz üretiminde ise 4 kg yeme gereksinim vardır. Tavukçulukta canlı ağırlık artışı yönündeki ıslah çalışmalarının yoğun olarak devam etmesi ve çevre koşullarının iyileştirilmesine koşut olarak, türler arasında yemden yararlanma bakımından görülen bu farklılığın tavukçuluk lehine giderek artacağı açıktır. Yirminci yüzyılın başlangıcında vitaminlerin ve amino asitlerin öneminin anlaşılması ile yumurta; biyolojik değerliliği tam, insan sağlığı için, besin maddelerince en zengin ve koruyucu nitelikte gıda maddesi olarak tanımlanmıştır. Fakat yumurtanın sadece koruyucu olmadığı, aynı zamanda insan sağlığı üzerine olumlu etkileri de olduğu bilinmektedir. Ayrıca, yumurta, tabiat tarafından orijinal ambalajı içerisinde sunulan ve bayatlaması dışında hiç bir hile karıştırılamayan tek gıda maddesi özelliğini taşımaktadır.

Dışarıdan hiçbir ek besin maddesi katılmaksızın, sadece sıcaklık ve nem düzenlemesiyle, 21 günde bünyesinden eksiksiz bir canlı oluşturması yumurtanın besin değerini açıklamaya yeterlidir.

Normal büyüklükte bir yumurta, yaklaşık 6,6 gram protein (% 12.9) içerir. Yumurta proteini insanların gıda maddeleri ile alması gereken amino asitlerin tamamını içerir. Buna karşılık kalori düzeyi çok düşüktür (80-85 kcal.). Yumurta sarısı demir, kalsiyum, bakır, çinko ve A, D ve B vitaminleri bakımından da zengindir. 15-35 yaşlar arasında ergin bir insanın günlük protein ihtiyacı, erkeklerde 72, kadınlarda 53 gram olup, bu miktarın yarısının hayvansal kaynaklı gıdalardan alınması gerekmektedir. Bir yumurta ile yetişkin insanın günlük protein ihtiyacının 1/4’ü karşılanabilmektedir. Yaşa bağlı olarak günlük enerji ve protein gereksinimi Tablo 1.1.3.1.’de verilmiştir. Yumurta adı altında yer alan ürünler ile ilgili FAO tarafından toplanan uluslararası üretim istatistikleri tavuk ve diğer kuş yumurtaları için toplanmaktadır. Bu iki ürün ile ilgili toplam üretim miktarlarına ilişkin tablo Tablo 1.1.3.2.’de yer almaktadır.

Tablo 1.1.3.1. Yaşa Bağlı Olarak Günlük Enerji ve Protein Gereksinimi (Kaynak: Shrimpton) Yaşlar Metabolik enerji (kcal) Protein

Erkek Kadın Erkek

3-4 1560 1500 3-4 1560

5-6 1740 1680 5-6 1740

12-14 2640 2150 12-14 2640 15-35 2900 2150 15-35 2900 35-64 2750 2150 35-64 2750

7

Tablo 1.1.3.2. Yaşa Bağlı Olarak Günlük Enerji ve Protein Gereksinimi

Sıra Ülkeler 2004 2005 2006 Değişim (%) 2006 Pay (%)

Diğerleri 11.919.959 10.641.423 13.594.975 27,8 20,5

Toplam 61.861.149 61.861.687 66.352.238 7,3 100,0

2005 – 2006 dönemi itibariyle dünya yumurta üretimi incelendiğinde, 61.862.000 ton olan 2005 yılı üretiminin %7,3 artarak 2006 yılında 66.352.000 tona ulaştığı görülmektedir.

Dünya yumurta üretiminde öne çıkan ilk üç ülkenin dünya üretiminin yarısından fazlasını karşıladığı görülmektedir. Çin dünya üretiminin yaklaşık yarısını (%45) gerçekleştirmektedir.

Yumurta üretiminin dağılımı incelendiğinde öne çıkan ürün ise tavuk yumurtaları olmaktadır. Yaklaşık 66.000.000 ton olan 2006 dünya üretim miktarının 61.000.000 tonunu tavuk yumurtası oluşturmaktadır. Tablo 1.1.3.2.’de üç yıllık dönemde yumurta üretiminin türlere göre dağılımını ve üretim miktarlarındaki değişimi göstermektedir. Tavuk yumurtası üretiminde de Çin, A.B.D. ve Hindistan ilk 3 sırada yer alırken, ülkemiz 753.000 tonluk üretim ile 12. sırada yer almaktadır.

Türkiye Yumurta Üretim ve Ticareti:

Yumurta birincisi beslenme açısından ve ikincisi de ekonomik açıdan olmak üzere iki açıdan önemlidir. Günümüzde giderek artan dünya nüfusuna paralel olarak artış gösteren temel gıda maddelerine olan talebin karşılanmasında dengeli beslenme konusu önem arz etmektedir. Dünyada kişi başına yumurta tüketimi 8,63 kg iken, bu miktar Avrupa Birliği’nde 12,47 kg civarındadır. Hollanda’da bu miktar 36,7 kg’a kadar yükseliyor. Ülkemizde yumurta tüketimi 8,63 kg olan dünya ortalamasının biraz daha üzerindedir. Kişi başına yılda 10,9 kg yumurta tüketiyoruz.

8

Türkiye’de tavukçuluğun geliştirilmesi için ilk adım 1930 yılında Ankara’da Merkez Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünün kurulması ile atılmakla birlikte 1952 yılına kadar önemli bir gelişme sağlanamamıştır. 1952 yılında saf kültür ırklarının ithali gerçekleşmiş ve A.B.D.’den günlük civcivler olarak gelen New Hampshire, Plymouth Rock ve Leghorn gibi ırklar Tarım Bakanlığı’na bağlı kuruluşlara ve halka dağıtılmıştır. Bu uygulama ile tavukçuluk özendirilmiş, ancak bakım koşulları yeterli olmadığı ve bu ırklar üzerinde herhangi bir genetik-ıslah çalışma yapılmayıp kendi hallerine bırakıldıklarından istenilen yüksek verim düzeyine ulaşılamamıştır. Daha sonra 1956 yılında Yem Sanayi T.A.Ş.’nin kurulması ile rasyonel besleme koşulları oluşmaya başlamıştır. Özel sektörün konuya ilgi duyması 1963 yılında hibrid ebeveynleri ithali ile başlamıştır. Büyük ebeveyn ana ve baba hatlarının ithaline ise 1980 yılında izin verilmiştir. Genetik materyalin ithalat yolu ile sağlanması ile tavukçulukla ilgili olan sanayi kolları, kümes yapımı, ekipman sanayi, aşı-ilaç üretim dalları da gelişmeye başlamıştır. Diğer yandan tavukçuluğumuzu dışa bağımlılıktan kurtarmak amacıyla, 1968 yılında başlatılan yerli hibrid soylarının geliştirilmesi çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda beyaz ve kahverengi yumurtacı ve etçi ebeveyn hatları geliştirilmiştir.

Ancak, üretilen hatların verim düzeyleri yabancı genetik materyal ile karşılaştırıldığında, bazı özellikler bakımından, rekabet güçlerinin zayıf olması nedeni ile hedeflenen amaca ulaşıldığını söylemek zordur. Halen Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü ve Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü’nde sırası ile ortalama 1,4 milyon yumurtacı hibrit ve 1,2 milyon etlik civciv üretilip satılmaktadır. Verim düzeyleri yabancı hibritler kadar olmasa da üretim koşulları yabancı kaynaklı hibritler için yeterli olamayan bazı işletmelerde olumlu sonuçlar vermektedirler. Ülkemizde tavuk işletmelerinin dağılışına baktığımızda % 23 ile Afyonkarahisar ilk sırayı alırken, %13 ile Konya, %9 ile Balıkesir, %6 ile Bursa, Manisa ve Kayseri, %4 ile İzmir ve Çorum illeri izlemektedir. Bu çerçevede ülkemizde tüketilen hayvansal protein miktarının artırılarak dengeli beslenmesinin sağlanması, ülke ve bölge için gıda sektörüne katkı sağlanması ile ülkenin ve bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunması amacıyla İstanbul Yumurtacılık Tavukçuluk Gıda Üretim Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (Ek 1) tarafından Çankırı İli, Eldivan İlçesi, Seydi Köyü, Karaçalılık Mevkii, 111 ada, 30 parsel içerisindeki 8.427,85 m2 alanda (Ek 2) 175.000 adet yumurta tavuğu kapasiteli “Yumurta Tavukçuluğu Tesisi” kurulması ve işletilmesi planlanmaktadır.

Yapılması planlanan proje ile ülke - bölge genelinde sağlıklı ve ekonomik bir şekilde protein açığının kapatılması amaçlamıştır.

Tesiste Türk gıda sektörünün ihtiyaç duyduğu kalitede ürün üretim yapılacak, bünyesinde yaratacağı iş istihdamı nedeniyle bölge ekonomisine katkıda bulunacaktır.

9

1.2. Projenin Fiziksel Özelliklerinin, İnşaat ve İşletme Safhalarında Kullanılacak