KENTİM-KENDİM GÜNCEL
istediğim sordu; mühendis olmak istediğimi söyle-dim. Bilim adamı olmak istemez misin, dedi. Onun et-kisi altında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne yazıldım ve oradan mezun olduktan sonra ABD’de Illinois Üniversitesi’nde doktoramı yaptım. Uzman-lık alanım iletişim psikolojisidir. Amerika’da dokto-ra öğrencisiyken, benim gibi doktodokto-ra öğrencisi olan Kaliforniya’da doğmuş büyümüş Emily ile tanıştım ve evlendim. On bir yıl süren evliliğimizde üç çocu-ğumuz oldu: Ayşen, Elif ve Timur. Evlendiğimde ne kendimi tanıyormuşum, ne de evliliğin ne olduğu-nu. Silifke’de büyürken çevremde gördüğüm evlilik, koca, baba modelleriyle Kaliforniya’da büyümüş fe-minist bir Amerikalı kıza kocalık yapmaya çalıştım.
Sonuç: hem ben çok ıstırap çektim hem de Emily’e acı çektirdim. Benim şimdi yüreğimi en çok yakan çocuklarıma verdiğim acılar. Onlardan dört yıl ayrı yaşadım.
Yaşadığım acılar her şeyi bilmediğimi, öğrenmem gereken çok şey olduğunu gösterdi ve yalnız bilgi yö-nünden değil, insan olarak gelişmem gerektiğine ikna oldum. Kendimi geliştirme süreci içinde kitap yaz-maya başladım; ilk kitabım İnsan İnsana bu sürecin ilk ürünüdür. Gelişim süreci içinde kazandıklarımı kitaplar yoluyla paylaşmaya devam ediyorum. Ame-rika’daki görevimden emekli olup ayrıldıktan sonra Türkiye’de kitap yazmayı sürdürdüm. Kitap yazma-nın yanı sıra konferanslar ve seminerler verdim, tele-vizyon programlarına başladım.
Lüleburgaz Belediyesi ve Lüleburgaz Kent Konse-yi Emekliler Meclisi tarafından düzenlenen “Anlamlı Yaşam Üzerine Sohbet” konulu programda Cüceloğ-lu, katılımcılara bir konuşma yaptı.
19 Aralık 2012 Saat: 19.30’da Aşkiye-Neşet Çal Sahnesi’nde yapılan ve katılımcıların büyük ilgi gös-terdiği programın sonunda Lüleburgaz Belediyesi Başkan Vekili Yusuf Pişkinoğlu, Lüleburgaz Belediye-si Başkan Yardımcısı Kevser Özkan ve Kent Konse-yi Başkanı Yüksel Ayer, Doğan Cüceloğlu’na plaket ve çiçek verdi. Cüceloğlu’da gördüğü kalabalıktan memnuniyet duyduğunu belirterek, kendisine veri-len bu fırsattan dolayı teşekkür etti.
Doğan Cüceloğlu’ndan Yaşam Yolculuğu...
On bir çocuklu bir ailenin on birinci çocuğu ola-rak Mersin’in Silifke kasabasında doğmuşum. On yaşındayken annemi kaybettim ve ölümün ne demek olduğunu anladım: artık onu bir daha hiç göremeye-cek, dokunamayacak, naz edemeyecektim. Silifke’de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay olan ağabeylerimin yanında Ankara ve Kırklareli’nde okudum ve Kırklareli Lisesi’nden me-zun oldum. Kırklareli lisesinde ilk aşk şiirimi yazdım.
Ankara Atatürk Lisesi’nde edebiyat ve kompozis-yon öğretmenim olan Cahit Okurer bir gün ne olmak
KENTİM-KENDİM GÜNCEL
Attila Özdemiroğlu’nun başkanlığında Garo Mafyan, İzzet Öz, Borga Parlar, Hakan Özer, Şeref Oğuz, Mehmet Okonşar, Faruk Eczacıbaşı, Ar-tun Ertürk ve Emrehan Halıcı gibi müzik, teknoloji ve kültür dünyasının duayenlerinden oluşan yarışma jürisi; Lüleburgaz’dan Gökay Özcanlar, Veli Çavuş ve Metin Baltacı’nın ortak çalışması olan “Selam” adlı çalış-mayı, canlı final sonrasında Türkiye İkinciliği ile ödüllendirdi.
Elektronik müzik tarihinde kısa ama ülkemizde bu alanda uzun ve güçlü bir geçmişi olan “Halıcı - Bilgisayarla Beste Yarışması”nın bu yıl 19.’su yapıldı. Bu seneki yarışma konusu “Neşet Ertaş”tı. Yarışmaya ka-tılacak eserlerin, Neşet Ertaş’ın sesinden, sazından, sözünden, yaşantı-sından esinlenmiş olmaları koşulu vardı. Lüleburgaz’dan Gökay Özcan-lar, Metin Baltacı ve Veli Çavuş ortak çalışması olarak yarışmaya katılan
“Selam” adlı eser, Ankara JV Marriott Otel’de çok sayıda davetlinin de izlediği canlı final sonunda, yarışma jürisi tarafından ikincilikle ödüllen-dirildi.
Müzik otoriteleri tarafından ülkemizin en kaliteli yarışmalarından biri olarak değerlendirilen ve geleneksel hale gelen “TBD-HALICI Bil-gisayarla Beste Yarışması”na geçmişte katılmış olan pek çok bestecinin bugün yurt içinde ve dışında müzik endüstrisinde çok önemli projelere imza atmış olması, yarışmanın önemini artırıyor.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Gökay Özcanlar: “Halıcı Bilgisayar-la Beste Yarışması sonuçBilgisayar-landı. Jüri finale kaBilgisayar-lan 10 eseri açıkBilgisayar-ladığında bizim çalışmamız olan “selam” da listede yer alıyordu. Lüleburgaz Trockyablues’dan Veli Çavuş ve Metin Baltacı’nın katkıları ile hazırla-dığım bu çalışmanın miksini de yine Lüleburgaz’dan Aydın Terziören yapmıştı. Ben yaptığımız işin iyi olduğunu biliyordum. Çalışmanın, jüri tarafından da değerli bulunmasına çok sevindik. İlk 10’da yer alan, yani finale kalan bestelerin bir ay sonra Ankara’da JV Marriott Otel’de canlı finali yapıldı. Biz de Lüleburgaz’ı temsilen, canlı performans için oraday-dık. Garo Mafyan, İzzet Öz, Attila Özdemiroğlu gibi seçiçilerin bulundu-ğu bir yarışmada, canlı gösterilecek performans çok önemliydi. Benim çalışmamda melodileri bağlama ile kaydetmiştik ve kayıtlarda bağlama-yı Metin Hoca çalmıştı. Aynı zamanda sahne ve kürsü deneyimi de olan Metin Hoca hepimiz için bir avantajdı. Sekizinci olarak sahne aldık. Çok başarılı bir gösteriydi. Beş yüze yakın davetli, siyaset ve sanat dünyası-nın önemli isimleri karşısında çok iyi bir performans sergilemiştik. Me-tin Hoca’nın rahatlığı, sahnedeki duruşuyla seyirciye ve jüriye gönder-diği enerji ve çalım sırasındaki coşkusu gerçekten çok başarılıydı. Bizden
sonra dokuzuncu ve onuncu adaylar da sahne aldılar. Sonra Jüri değerlendirmesini yapmak üzere yarım saat süre istedi. O arada, geçen seneki yarışmanın birincileri ve Bağlama Sa-natçısı-Solist Tolga Çandar küçük bir dinleti sundular. Nihayet ödüllerin açıklanmasına gelmişti sıra. Bizim için en heyecanlı anlar baş-lamıştı. Ben en azından 3. olabileceğimizi şünüyordum. Metin Hoca da benim gibi dü-şünüyordu. Nihayet İzzet Öz sahneye çıktı ve 3.’den başlayarak yarışma sonucunu davetli-lere duyurmaya başladı. İzzet Öz, 3.olan yarış-macıyı açıkladığında bizim moralimiz bozul-du; çünkü biz 3. olabileceğimizi düşünürken başka bir finalist 3. olarak açıklanmıştı. İzzet Öz ikinci olan finalisti okumaya başladı: “Siz bu çalışmanın sahibini sahnede görmediniz ama Metin Baltacı’nın bağlaması,güleç yüzü ve neşesi eşliğinde dinlediğiniz “Selam” adlı çalışma yarışmamızın ikincisidir! Lüleburgaz- Gökay Özcanlar! Kendisini sahneye davet ediyorum!” diyince hayatımın en mutlu an-larından birini yaşadım. Ödülümüzü önemli müzik adamı Attila Özdemiroğlu’nun elinden aldık. Lüleburgaz’ı temsilen bulunduğumu-zu düşündüğümüz bir yerde, onlarca seçkin davetli ve Kırklareli Milletvekillerimizin de hazır olduğu bir gösteride bu şekilde değerli bulunmak bizim için dünyanın en güzel arma-ğanlarından biriydi. Bu vesileyle, Lüleburgaz Trockyablues’dan Metin Baltacı’ya, düzenle-melere olan katkısından dolayı Veli Çavuş’a ve miks çalışmasını yapan Aydın Terziören’e bir kez daha teşekkür ederim.Lüleburgaz’a döndükten sonra bizi makamına davet ede-rek tebrik eden Belediye Başkanımız Emin Halebak’a, yarışmayı heberleştiren yerel bası-nımıza, çok çok teşekkür ederim.” dedi.
“19. Halıcı-Bilgisayarla Beste Yarışması”
sonuç-landı. Lüleburgaz’dan Gökay Özcanlar “Selam” adlı
çalışmasıyla Türkiye İkincisi oldu.
KENTİM-KENDİM GÜNCEL
Attila Özdemiroğlu’nun başkanlığında Garo Mafyan, İzzet Öz, Borga Parlar, Hakan Özer, Şeref Oğuz, Mehmet Okonşar, Faruk Eczacıbaşı, Ar-tun Ertürk ve Emrehan Halıcı gibi müzik, teknoloji ve kültür dünyasının duayenlerinden oluşan yarışma jürisi; Lüleburgaz’dan Gökay Özcanlar, Veli Çavuş ve Metin Baltacı’nın ortak çalışması olan “Selam” adlı çalış-mayı, canlı final sonrasında Türkiye İkinciliği ile ödüllendirdi.
Elektronik müzik tarihinde kısa ama ülkemizde bu alanda uzun ve güçlü bir geçmişi olan “Halıcı - Bilgisayarla Beste Yarışması”nın bu yıl 19.’su yapıldı. Bu seneki yarışma konusu “Neşet Ertaş”tı. Yarışmaya ka-tılacak eserlerin, Neşet Ertaş’ın sesinden, sazından, sözünden, yaşantı-sından esinlenmiş olmaları koşulu vardı. Lüleburgaz’dan Gökay Özcan-lar, Metin Baltacı ve Veli Çavuş ortak çalışması olarak yarışmaya katılan
“Selam” adlı eser, Ankara JV Marriott Otel’de çok sayıda davetlinin de izlediği canlı final sonunda, yarışma jürisi tarafından ikincilikle ödüllen-dirildi.
Müzik otoriteleri tarafından ülkemizin en kaliteli yarışmalarından biri olarak değerlendirilen ve geleneksel hale gelen “TBD-HALICI Bil-gisayarla Beste Yarışması”na geçmişte katılmış olan pek çok bestecinin bugün yurt içinde ve dışında müzik endüstrisinde çok önemli projelere imza atmış olması, yarışmanın önemini artırıyor.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Gökay Özcanlar: “Halıcı Bilgisayar-la Beste Yarışması sonuçBilgisayar-landı. Jüri finale kaBilgisayar-lan 10 eseri açıkBilgisayar-ladığında bizim çalışmamız olan “selam” da listede yer alıyordu. Lüleburgaz Trockyablues’dan Veli Çavuş ve Metin Baltacı’nın katkıları ile hazırla-dığım bu çalışmanın miksini de yine Lüleburgaz’dan Aydın Terziören yapmıştı. Ben yaptığımız işin iyi olduğunu biliyordum. Çalışmanın, jüri tarafından da değerli bulunmasına çok sevindik. İlk 10’da yer alan, yani finale kalan bestelerin bir ay sonra Ankara’da JV Marriott Otel’de canlı finali yapıldı. Biz de Lüleburgaz’ı temsilen, canlı performans için oraday-dık. Garo Mafyan, İzzet Öz, Attila Özdemiroğlu gibi seçiçilerin bulundu-ğu bir yarışmada, canlı gösterilecek performans çok önemliydi. Benim çalışmamda melodileri bağlama ile kaydetmiştik ve kayıtlarda bağlama-yı Metin Hoca çalmıştı. Aynı zamanda sahne ve kürsü deneyimi de olan Metin Hoca hepimiz için bir avantajdı. Sekizinci olarak sahne aldık. Çok başarılı bir gösteriydi. Beş yüze yakın davetli, siyaset ve sanat dünyası-nın önemli isimleri karşısında çok iyi bir performans sergilemiştik. Me-tin Hoca’nın rahatlığı, sahnedeki duruşuyla seyirciye ve jüriye gönder-diği enerji ve çalım sırasındaki coşkusu gerçekten çok başarılıydı. Bizden
sonra dokuzuncu ve onuncu adaylar da sahne aldılar. Sonra Jüri değerlendirmesini yapmak üzere yarım saat süre istedi. O arada, geçen seneki yarışmanın birincileri ve Bağlama Sa-natçısı-Solist Tolga Çandar küçük bir dinleti sundular. Nihayet ödüllerin açıklanmasına gelmişti sıra. Bizim için en heyecanlı anlar baş-lamıştı. Ben en azından 3. olabileceğimizi şünüyordum. Metin Hoca da benim gibi dü-şünüyordu. Nihayet İzzet Öz sahneye çıktı ve 3.’den başlayarak yarışma sonucunu davetli-lere duyurmaya başladı. İzzet Öz, 3.olan yarış-macıyı açıkladığında bizim moralimiz bozul-du; çünkü biz 3. olabileceğimizi düşünürken başka bir finalist 3. olarak açıklanmıştı. İzzet Öz ikinci olan finalisti okumaya başladı: “Siz bu çalışmanın sahibini sahnede görmediniz ama Metin Baltacı’nın bağlaması,güleç yüzü ve neşesi eşliğinde dinlediğiniz “Selam” adlı çalışma yarışmamızın ikincisidir! Lüleburgaz- Gökay Özcanlar! Kendisini sahneye davet ediyorum!” diyince hayatımın en mutlu an-larından birini yaşadım. Ödülümüzü önemli müzik adamı Attila Özdemiroğlu’nun elinden aldık. Lüleburgaz’ı temsilen bulunduğumu-zu düşündüğümüz bir yerde, onlarca seçkin davetli ve Kırklareli Milletvekillerimizin de hazır olduğu bir gösteride bu şekilde değerli bulunmak bizim için dünyanın en güzel arma-ğanlarından biriydi. Bu vesileyle, Lüleburgaz Trockyablues’dan Metin Baltacı’ya, düzenle-melere olan katkısından dolayı Veli Çavuş’a ve miks çalışmasını yapan Aydın Terziören’e bir kez daha teşekkür ederim.Lüleburgaz’a döndükten sonra bizi makamına davet ede-rek tebrik eden Belediye Başkanımız Emin Halebak’a, yarışmayı heberleştiren yerel bası-nımıza, çok çok teşekkür ederim.” dedi.
“19. Halıcı-Bilgisayarla Beste Yarışması”
sonuç-landı. Lüleburgaz’dan Gökay Özcanlar “Selam” adlı
çalışmasıyla Türkiye İkincisi oldu.
KENTİM-KENDİM GÜNCEL
Fotoğraf sanatçısı Nilüfer Feyi-zoğlu, ilk sergisinin ikinci ayağını Lüleburgaz’da açtı.
Aşkiye-Neşet Çal Sahnesi’nde sanatseverlerle buluşan “Münzevi”
adlı serginin teması yalnızlık olarak belirlenmiş. Fotoğraf sanatçısı Ni-lüfer Feyizoğlu’nun kadın model-ler ile yaptığı çekimmodel-lerden oluşan sergi ve Lüleburgaz Belediyesi’nin tarafından desteklendi. Feyizoğlu, daha önceden karakalem çalışma-ları olduğunu belirterek, “Fotoğraf çekmeye eski bir makineyle başla-dım. Bu sergide yalnızlığı seçenlerin ve toplum içinde yalnız olanların hikâyesi yer alıyor. İlk sergime ken-di hikâyemle başladım, başkalarının hikâyeleriyle anlattım diyebiliriz”
dedi. Fotoğraf Sergisi 21-29 Aralık 2012 tarihleri arasında açık kaldı.