• Sonuç bulunamadı

2.6 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Genel İlkeler

5.2.4 Programın Ölçme-Değerlendirme Öğesine Yönelik Sonuç ve

Programın ölçme-değerlendirme öğesine ilişkin öğrenci görüşlerinden, süreç değerlendirmesi açısından yapılan değerlendirmelerde ölçme araçlarının birçok türüne yer verildiği; sonuç odaklı değerlendirmede sadece test türünün uygulandığı bilgisi elde edilmiştir. Bu bilgi ışığında, hazırlık bölümünde öğretilen diğer dillerde uygulanan ölçme aracının tüm diller için tercih edildiği, Türkçe öğretiminin değerlendirilmesi aşamasında dilin yapısal özelliklerinin dikkate alınmadığı savunulabilir. Ayrıca, değerlendirmede kullanılan dinleme materyalinin hız açısından öğrenci seviyesinin üzerinde olduğu, uygulanan içeriğin öğrencilerin öğrendikleri yapı, sözcük bilgisinden sorumlu olma ilkesine uygun olmadığı düşünülebilir. Bu bulgulardan hareketle, sınama durumlarının programın hedeflerine ve her davranışın

özelliğine uygun sınama durumlarının hazırlanması önerilmektedir.

5.3 Araştırma Sorusu 2’ ye İlişkin Öğretmen Görüşlerine Yönelik

Sonuç ve Öneriler

Öğretmenlerle yapılan görüşmelerde elde edilen en önemli bulgu, öğretmenlerin ders kitabını eğitim programı olarak algıladıkları yönündedir. Düzenlenmiş bir eğitim programına göre ders kitabının hazırlanması gerektiği ve ders kitabının hazırlanan programın uygulanmasında yararlanılan kaynaklardan sadece bir tanesi olduğu görüşünün yeterince oluşmadığı söylenebilir. Öğretmen görüşlerinden hareketle bu algıyı, yabancılara Türkçe öğretimi alanında eğitim veren kurumlar arasında ortak standartlara sahip bir eğitim programının olmamasının, her

146

kurumun ders kitabına göre hedef, içerik, öğrenme yaşantılarını düzenliyor olmasının

yarattığı savunulabilir. Ünlü’ye (2011) göre bir YTÖ alanında yaşanan en önemli

sorunlardan birisi eğitim programının olmamasıdır. Her kurum kendi yöntem ve

programını belirleyip kullanmaktadır. Kara, (2011), Türkçe öğretimi yapan her

kurumun ders materyallerini, ders kitabı içeriklerini kendilerinin belirlediğini belirtmiştir. Kara uygulanacak olan programın evrensel nitelikte olması gerektiğini vurgulamıştır.

5.3.1 Programın Hedef Öğesine Yönelik Sonuç ve Öneriler

Öğretmenlerin programın hedef öğesine yönelik görüşlerinden, programın hedeflerinin öğrenci hedeflerini karşılamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler, öğrencilerin Türkçe programlarda okumaya ve günlük iletişimde ihtiyaçlarını karşılama hedeflerine göre, yabancılara Türkçe öğretimi program hedeflerinin genel kaldığını, bu programın yurt dışında yaşayan Türk çocuklarının ana dillerini geliştirmesi amacıyla hazırlanmış bir program olduğunu dile getirmişlerdir. Bu nedenle öğretmenler Türkçe öğrenen öğrencilerin amaçlarına göre gruplandırılması,

bu grupların hedefleri dikkate alınarak program hedeflerinin düzenlenmesini

önermişlerdir. Ünlü (2011), araştırmasında Türkçe öğretilecek hedef kitlenin öğrenim amaçlarının öğretimden önce saptanmadığı sonucuna ulaşmıştır.

5.3.2 Programın İçerik Öğesine Yönelik Sonuç ve Öneriler

Programın içerik öğesinde, öğretmenler içeriğin sık sık yenilenmediğini, temaların güncel olmadığını, çok fazla geçmiş tarih konularına yer verildiğini, içerikte metinlerin, uygulamaların yeterince görsellerle desteklenmediğini, bu nedenle öğrencilerin ilgisini çekmediğini dile getirmişlerdir.

Ayrıca içerikte, kolaydan zora, basitten karmaşığa ilkesine uyulmadığı, bu konuda dil öğretim ilkelerinin dikkate alınmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

147

Sözcük bilgisi ile ilgili öğretmen görüşlerinden, içerikte sözcüklerin pekiştirilmesi açısından yeterli uygulamaların olmadığı, öğrenilen sözcükler üzerinde yeterli çalışma yapılmadan yeni sözcüklerin verildiği, bunun öğrenci öz yeterlilik algısını olumsuz etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca sözcük öğretiminde kurlara göre sınırlandırmaların yapılmadığını, alanda bu yönde çalışmaların olması gerektiği dile getirilmiştir. Bu konuda bir diğer eksiklik olarak öğretilen sözcüklerin ders kitabının bir bölümünde sözlük hazırlanarak verilmemesi olduğu dile getirilmiştir. Pehlivan (2003), araştırmasında, dil öğretiminde hazırlanan programlarda öğretilecek sözcüklerin hedeflerinin belirlenmesi gerektiğini vurgular. Özbay ve Melanlıoğlu (2013), çalışmaları sonucunda, yabancılara Türkçe öğretimi alanında kurlara göre sözlük hazırlanmasını önermişlerdir. Sonuç olarak, YTÖ’ de yapılan sıklık çalışmaları ile güncel kullanılan sözcükler belirlenmektedir. Hazırlanacak eğitim programında kullanılacak sözcükler belirlenirken yapılan bu sıklık çalışmalarından yararlanılması, sözcüklerin öğretiminde pekiştirme çalışmalarına daha fazla yer verilmesi önerilmektedir.

İçeriğin gramer ağırlıklı olması ve öğretmenlerin yeterlilik sınavı nedeniyle bu içeriği yetiştirmek zorunda olması, öğretmenlerin uygulama etkinliklerine yeterli zaman ayıramamalarına neden olmaktadır. Ayrıca, öğretmenlerin görüşlerinden öğretilen dil bilgisi yapılarının öğrencilerin seviyelerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler içeriğin Türkoloji seviyesinde olduğunu, bu nedenle öğrencilerin zorlandığını belirtmişlerdir. Karababa (2009), Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin ihtiyaçlarına, seviyelerine öğrenenlerin hedef çeşitliliğine uygun öğretim programı olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Eğitim programının öğrenci çeşitliliğine göre hazırlanması, ders kitaplarının hazırlanan programlara göre düzenlenmesini önerilebilir.

148

Öğretmenlerin, içeriği kültür aktarımı açısından yetersiz gördüğü sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler dil ve kültürün birlikte aktarılması gerektiğini, bu nedenle

kültürel öğelere daha fazla yer verilmesini önermektedirler. Tüm ve Sarkmaz

(2012), Yeni Hitit 1, 2 ve 3 ders kitaplarının içindeki metinlerin taramasını yaparak, kültürel öğeleri ne ölçüde içerdiğini tespit etmeye çalışmışlardır. Araştırma

sonucunda kültürel öğelerin ünitelerde dengeli dağılmadığı ve güncel hayatta

kullanılabilecek kültürel öğelerin yetersiz olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler için içerikte var olan resimlerin, punto büyüklüğünün dil öğretimine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bazı öğretmenler, resimlerin daha fazla ve büyük, dikkat çekici, yazı

puntolarının daha büyük olmasını önermişlerdir. Özdemir (2013), yaptığı çalışmada,

bu alandaki sorunun, eğitimcilerin dersin işlevlerine, beklentilerine uygun ders malzemelerini seçmede özen göstermemeleri olduğunu saptamıştır.

Benzer Belgeler